Yılanlar ve Yılan Türleri, Yılan resimleri, Yılanların Çiftleşmesi,Yılanların Üremesi

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#21
Sponsorlu Bağlantılar
İnsanlar ve yılan ilişkileri, yılanlar ne kadar çok korkulan hayvanlardan olsalarda, bazen hayvan sevgisi ağır basıyor :cool:



Kadınlar boğa yılanını ellerine almış fotoğraf çekilmişler



Kobra yılanının zehir hırlatma anı National Geographic fotoğrafçıları tarafından görüntülenmiş müthiş birşey



Yeşil bir yılan resmi, uzun yılanlar
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#22
Vücutlarını örten boynuzsu tabakanın kalınlaşmasından pulları meydana gelmiştir. Bu sayede vücuttaki suyun buharlaşma ile kaybı önlenmiş olur. Vücutlarını örten pulların şekli ve rengi sınıflandırmada önemli rol oynar. Salgı bezleri olmadığından derileri daima kurudur. Büyümeye mani olduğu için zaman zaman deri değiştirirler.



Dişler besini tutmaya yarar ve geriye doğru yatıkçadır. Zehirli yılanlarda ön çenede uzun oluklu zehir dişleri de vardır. Bunlarda tükrük bezleri, zehir bezine dönüşmüştür. Yürekleri üç gözlüdür. Yarım bir zar ile kısmen ayrılmış olan karıncıkta karışık kan bulunur. Vücutlarında da karışık kan dolaşır. Güneşin altında yatarak vücutlarını sıcak kayalara temas ettirerek, vücut ısılarını yükseltirler. Sonbaharda, kuytu yerlere çekilerek kışı hareketsiz ve uyuşuk olarak geçirirler. İlkbaharda, kış uykusundan uyanınca tekrar ortalıkta görünmeye başlarlar.



Canlı hayvan avlayarak beslenirler. Böcek, karınca yiyenleri olmakla beraber, fare gibi kemirgenlerin baş düşmanıdırlar. Boa ve piton gibi büyükleri avlarını sıkarak öldürdükten sonra yutarlar. Bütün yılanlar avlarını parçalamadan bütün olarak yutarlar. Çeneleri 180° ye kadar açıldığından iri avlarını yutmakta zorluk çekmezler. Küçük bir bahçe yılanı, iri bir kurbağayı rahatça yutabilir. Ziraat için zararlı, fare, tavşan gibi kemirgenleri yiyerek yok ettiklerinden bir bakıma faydalı da sayılırlar, kuş ve kertenkele de yerler. Zehirlerinden de panzehir yapılarak faydalanılmaktadır.



Yılanlar, genellikle üç metre öteyi göremezler. Koku almada burun deliklerini değil dillerini kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu havadan ve yerden gelen kimyâsal kokuları alır. İçeri çekildiğinde dil ucundaki kokular damaktaki jakobson organında duyu hâline dönüştürülür. Engerek yılanları zehirledikleri avının izini dilleriyle tâkip ederler ve ölüsünü bularak yutarlar. Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine geldiğinden ağızlarını açmadan solunum yaparlar. Avlarını yutarken ağız açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar.



Çoğu yılanların sâdece sağ akciğerleri gelişmiştir. Diğeri âdetâ kaybolmuştur. Boa ve piton yılanlarında sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır.
Dış kulakları olmadığından, uzun zaman yılanlar sağır zannedildi. Çeneleriyle kulakları arasında kemik bağlantıları olduğundan, üzerinde bulunduğu toprağın yansıttığı sarsıntıları kolayca işitirler. Çenesini yere koyan çıngıraklı bir yılan çok uzaktan gelen bir atın ayak seslerini kolayca duyabilir. Yılanların bulunabildiği arâzilerden geçen bir insan, gürültülü ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir yılana rastlamaz. Bâzı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit ederler. Bunların sâyesinde avlarını karanlıkta bile bularak tâkip ederler. Yılan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli bir sindirim sıvısıdır. Zehirsiz yılanlarda bile zehirli olan kuvvetli bir sindirim sıvısı vardır. Ağızlarına parmak sokulduğunda veya dişlendiğinde tükürüklerinden dolayı yanma ve şişme yapar. Dişleri sökülen zehirli yılanlarda dişler tekrar sürer. Yılanların renkleri ve boyları çeşitlidir. Zehirli yılanların başları üçgen ve kuyrukları küt olduğu söylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz. Her yılan zehirli kabul edilerek sakınmak gerekir.




Yılanlar yumurtlayarak ürerler. Yumurtalardan ergine benzer yavrular çıkar. Bunlar hemen başlarının çevresine bakarlar. Boa, anakonda ve engereklerin çoğu yavrularını doğurur. Bunlar gerçek doğum değildir. Yumurtalar ana karnında gelişip açıldığından doğum gibi görülür. Buna “‘ovoviviparite” denir.
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#23
Kobra Yılanı resimleri, kobra yılanı fotoğrafları



Yılan resimleri, çeşitli kobra yılanı resimleri



Yılan resimleri, kobra yılanı fotoları



Yılan resimleri, çok güzel zehirli kobra yılanı fotoğrafları
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#24
Değişik Yılan Türleri, Attacking Pit Viper (Cryptelytrops venustus)



Yılan resimleri, Attacking Pit Viper (Cryptelytrops venustus)



Yılanlar ve yılan Türleri, Cryptelytrops venustus



Yılan fotoğrafları, Cryptelytrops venustus



Çeşitli yılan resimleri, Cryptelytrops venustus
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#25
Yılanların resimleri, A Trimeresurus flavomaculatus




Çeşitli Yılan türlerinin fotoğrafları, A Trimeresurus flavomaculatus



Yılanların resimleri, A Trimeresurus flavomaculatus




Yılanların en güzel resimleri, A Trimeresurus flavomaculatus
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#26
Afrika yılanlarından Saw Scaled Viper (Echis carinatus )




Yılan resimleri, afrika yılanı, Saw Scaled Viper (Echis carinatus )



Yılan fotoğrafları, afrika yılanları, Saw Scaled Viper (Echis carinatus )




Yılanlar ve yılan türleri, Saw Scaled Viper (Echis carinatus )



Yılan fotoları, Saw Scaled Viper (Echis carinatus )
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#27
Yılan bebeği resimleri, yılan yavrusu resimleri, yumurtadan yeni çıkmış yılanla oyuncak gibi oynayan bir adam



Yılan bebekleri fotoğrafları, yumurtadan yeni çıkmış yılanlar



Yılan bebekleri fotoğrafları, yılan bebekleri, snake baby



adam yılan yavrusunu avucunda gösteriyor, ne kadar ilginç değilmi :s:



küçücük yılan yavruları, avucunun içinde yılan bebeğini gösteriyor :s:



Küçük yılan resimleri, yılan bebeği resimleri, yılan yavrusu fotoğrafları
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#28
Yılan Çeşitleri



Çıngıraklı Yılan





Yılan Çeşitleri, Kobra Yılanı Resmi



Su Yılani




Çöl Yılani



Boğa Yılani



Yılan Çeşitleri, Boğa yılanları resimleri
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#29
Yılan resimleri, kartal av buldum diye sevinirken yılana av olmuş



Yılanın biri kartalı yakalamış üstüne dolanmış
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#30
Ayakları Olan Yılan

Kertenkele gibi ayakları olan yılan






Gün geçmiyorki neler yaşansın. Resim size garip gelebilir. Yada photoshop diyebilirsiniz. Ama değil gerçek. Bilim adamları ayakları olan 85 m uzunluğunda yılan buldu. Bilim dünyasını şaşkına çeviren bu olay Lübnan’da Fransız bilim adamları tarafından keşfedildi.Vallaha ben yılanlardan korkuyordum bunu gördükten sonra korkum daha da arttı. Evrimleşme geçirerek olmuş diyorlar ama tabii mümkün değil, Yaradanımıza olan inancımız tam şükürler olsun. İleride daha ne yaratıklar çıkacak göreceğiz. Zaten etraf garip yaratıklarla dolu
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#31
Yılanlarda Çiftleşme, Yılanlarda Üreme nasıl olur?

Yılanlarda üreme yumurtlama (ovipar) ve canlı yavru doğurma (ovovivipar) biçiminde gerçekleşir. Tüm yılanlarda iç döllenme vardır.



Erkek ve dişi bireyler çiftleştikten sonra dişi bireyler yumurtalarını toprak içine yosunların çürümekte olan yaprak ve gübrelerin altına bırakırlar. 2-3 ay süren gelişme döneminden sonra yavru yumurta kabuğunu kırarak dışarı çıkar. Yılanlarda yavru bakımı yoktur.




Yılanlarda üreme türlere göre az da olsa değişkenlik gösteren üreme mevsimi süresince erkek ve dişinin birbirlerine sarılarak ve sürtünerek hızlı bir şekilde hareket etmesi şeklinde izlenen kur davranışıyla başlıyor. Sıklıkla görülen davranış birden fazla erkeğin tek bir dişi için rekabet etmesi şeklinde.
Eş seçiminden sonra çiftleşme başlıyor ve belirli aralıklarla çiftleşme yineleniyor.





Erkek yılanlarda üreme organı çatal şeklinde iki yana ayrılan bir yapı gösteriyor ve “hemipenis” adıyla anılıyor. Bu şeklin sağladığı avantaj sarılmanın yönüne göre dişinin her iki yönden de döllenebilmesinin sağlanabilmesi.




Yukarıda verilen bilgilere ek olarak;
Boidae ailesi üyelerinin bazılarında yumurtaların toprak içine bırakılması yerine sarılarak korunması ve vücut kaslarının sürekli ve küçük titreşimleriyle ısıtılması davranışı görülüyor. Bu davranış hayvan bilimciler ve davranış bilimciler tarafından kanatlılarda görülen kuluçkaya yatma davranışının bir öncülü olarak kabul ediliyor
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#34
Bungarus (Zehirli Yılanlar - Zehirli Yılan Türlerinden)



Bungarus Güney ve Güneybatı Asya'da yaşayan elapidae ailesinden zehirli bir yılan cinsidir. Çoğunlukla kraitler olarak alınan cinsin 12 türü ve 5 alttürü vardır. Kraitler genellikle 1 le 1.5 m arasında uzunluğa sahiplerdir. Pama (B. fasciatus) 2.5 m uzunluğa erişebilir. Çoğu krait türünün siyah veya açık renkli kalın şeritlerle dizili parlak pulları bulunur. Kraitler yılan yiyicidirler ve öncelikli avları (zehirli türler de dahil olmak üzere) diğer yılanlardır. Ayrıca küçük kertenkelelerle de beslenirler.



Zehirli yılan türleri, Bungaruslar




Malayan Krait

Bungarus candidus



Zehirli yılan türleri, Bungaruslar
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#35
Yılan ve Çiftçi




Yaz mevsiminde çiftçinin biri tarlasındaki kuru otları yakıyormuş. Fakat yanan otların içinden garip bir ses geliyormuş:
- Yanıyorum, ne olur kurtarın, kurtarın beni, kurtarın beni!
Çiftçi sesi duymuş. Gitmiş bakmış ki ateşin ortasında bir yılan var. Yılanın göz göre göre yanıp gitmesine gönlü razı olmamış. Hayvandır yazıktır, günahtır, demiş. Gitmiş bir çuval bulmuş, çuvalı bir sırığın ucuna bağlamış, yılanın yanına uzatmış. Yılana:
- Haydi gir içine! demiş.
Yılan girmiş çuvala. Adam kurtarmış yılanı. Tam çuvaldan çıkaracakmış ki yılan adamın boynuna dolanıvermiş.
Çiftçi, insanlık yapıp yılanı yanmaktan kurtarmış kurtarmasına da yılan kurtulunca adama:
- Ben seni sokacağım, demiş.
Çiftçi:
- Ne yaptım ben sana da sokacaksın? demiş.
Yılan:
- İnsanoğlundan hayvanlara fayda gelmez! demiş.
Çiftçi:
- Ne demek, ben seni bile ateşten kurtardım... Her zaman yardım ederim. Hayvanları, korurum, demiş. Yılan ise insanoğlunun karşılıksız hiç bir iş yapmayacağını söylemiş.
Çiftçi:
- Madem bana inanmıyorsun, gel başka varlıklara da soralım, ondan sonra öldür beni, demiş. Yılan çiftçinin bu fikrini kabul etmiş. Yola çıkmışlar, karşılarına ulu bir çınar ağacı çıkmış. Yılan ağaca:
- Ey çınar, insanoğlu karşılıksız bir iş yapar mı?
Çınar dile gelmiş, söylemiş:
- Yapmaz, bizim dalımızı budağımızı keserler, acımadan yakarlar. Eğer çıkarları olmazsa insanoğlu hiç bir şeye değer vermez, demiş.
Yılan, çiftçiye:
- Bak, duydun mu? Çınar ağacı da aynı şeyleri söylüyor. Ben seni öldüreceğim.
Çiftçi yine:
- Dur hele, bir başkasına daha soralım!!! demiş. Yılan yine kabul etmiş çiftçinin teklifini, sonra mandaya sormuşlar aynı soruyu, Manda da:
- İnsanoğlu mu? Bizim sütümüzü sağarlar, yerler, içerler, bize değer vermezler. Kendi hayatlarını bütün hayvanların hayatından değerli tutarlar, rahatları için hayvanları kesmekten öldürmekten kaçınmazlar. Nankördürler onlar, yavrularımızı öldürürler, onların etlerini yerlerken zevk duyarlar. İnsana güven olmaz! demiş.
Yılan çiftçiye, çiftçi de yalvarırcasına yılana bakmış.
Yılan "artık sonun geldi" der gibi dilini çıkarıp çiftçinin gözlerinin içine bakıyormuş. Çiftçi çaresizlik içinde çırpınıyormuş. Ölmek ile yaşamak arasındaki mesafe artık iyice daralmış, ölüm anlık bir mesele haline gelmiş. Çiftçi hayatının sonuna yaklaştığını düşünürken oradan tilki geçiyormuş. Yılana son bir ümitle:
- Bir de tilkiye soralım, ondan sonra ne yapacaksan yap, demiş.
Tilkiye sormuşlar, o da yılana hak vermiş.
- İnsanoğlundan hayvanlara fayda gelmez, demiş. Ardından "Helal olsun sana yılan kardeş, nasıl yaptın da sen bu adamın boynuna sarıldın? Cesursun doğrusu. Cesaretine hayran kaldım. Adamın boynuna nasıl sarıldığını anlatır mısın bana? demiş. Yılan olup bitenleri bir bir anlatmış tilkiye.
Tilki:
- Öyle mi? Ölsem inanamam buna! Bu çuvala girmiş olamazsın! Haydi göster nasıl girdiğini, demiş. Yılan, çiftçinin boynundan ayrılıp böbürlene böbürlene girmiş çuvala.
Tilki heyecanla çiftçiye dönüp:
- Tezce bağla çuvalın ağzını! İyi bağla! diye bağırmış.
Çiftçi çuvalın ağzını bağlamış. Tilki yine, çiftçiye:
- Ez onun başını! Öldür onu, demiş. Adam taşla yılanın başını ezerken kendi sonunu da düşünüyormuş. Acaba tilki ne yapardı çiftçiye? Yılanın öldüğünden emin olunca çiftçi, tilkiye:
- Öldü! demiş. Tilki:
- Sağ ol, o benim yavrularımı ben olmadığım zamanlar sokup öldüren insafsız bir hayvan! Öcümü aldım. Ayrıca senin tavuklar da çok lezzetliymiş. Bu gece iki tanesini daha yedim. Sen olmasan ben ve yavrularım aç kalacağız.
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#36
Yılanlar Hakkında Bilgiler, Zehirli Yılanlar ve Büyük Yılanlar

Yeryüzünde bulunan bütün zehirli yılanlar, yaklaşık olarak 2000′i aşkın cinstedir. Yılanlar gerçekten ilginç, aynı ölçüde de korku verici yaratıklardır. Bu iki nedenle, insanların yılanlara ilişkin inanç ve düşünceleri çok çeşitlidir. Öyle ki , 18-20 metre boyunda yılanların yaşadığına bile inanırlar.
Gerçekte, yılanların boyu asla bu uzunluğa varmaz. Bilinen en büyük yılan,boyu 9 ile 11 metre arasındaki Regal Pitonundur. Oturma odanızın boyutlarını ölçmeniz bile,bu yılanın büyüklüğü hakkında bir fikir edinmenize yetecektir . Regal Pitonu, Malaya yarımadası, Burma, Endonezya ve Filipinler’de bulunur.




Büyüklük bakımından Regal pitonu’nu izleyen ikinci yılan “anakonda”dır. Güney Amerika’nın tropik bölgelerinde yaşar. Boyu yaklaşık olarak 7. 5 metreye varmaktadır. Ortalama insan boyunun 1. 70 olduğu kabul edilirse, anakonda’nın da pek küçük sayılmayacağı anlaşılır. Afrika’da yaşayan kaya pitonu hemen hemen aynı boydadır. Avustralya ve Yeni Gine’deki “elmas pitonu” ise 6-7 metre uzunluğuna varan bir boya sahiptir.
Şimdi,çok kimsenin dünyanın en büyük yılanı olduğuna inandığı yılana geliyoruz. Avını kaslarının arasında sıkıştırıp ezerek öldüren boa yılanı,gerçekte 4. 5-5 metre uzunluğunu geçmez. Güney Meksika,Merkezi ve Güney Amerika’da bulunmaktadır.
Yılan familyasının en tehlikeli tiplerinden biri olan ” kral kobra”, 5,5 metreye kadar uzunlukta olabilir.Birleşik Amerika’da yaşayan yılanların en büyüğü, elmas sırtlı çıngıraklı yılandır. Boyu 2. 5 metreyi aşmaz. Kara tavuk yılanı, boğa yılanı da Amerika’daki diğer büyük yılanlar arasında sayılabilir. Bunların en büyüğü 2. 5 metre uzunluğundadır.



Uzunluğu 9 ile 11 metreyi bulan regal pitonu, ağırlığı en fazla olan yılan değildir. Anakonda daha kısa olmasına rağmen, 120 kiloya varan ağırlığıyla regal pitonu’ndan 25 -30 kilo daha ağırdır.
En uzun zehirli yılan ise, “kral kobra”dır.
Buna karşılık, zehirli yılanların en ağırı elmas sırtlı çıngıraklı yılandır.
 

Siraç

Yönetici
Admin
Editör
#37
Aha asıl büyük yılan budur alın size piton.. Hem bu piton büyük olduğu kadar oldukça faydalıymışş... Kadınları yutuyormuş :)..



Adam yutan yılan Resimleri, insanı yutabilecek kadar büyük yılanlar



Yılanın karnı yarılınca yutulan şortlu adam ortaya çıkıyor, acı bir manzara değilmi




bu arada piton ilk önce kurbanını boğar daha sonra kafa tarafından başlamak üzere öldürdüğü canlıyı yutmaya başlar...esnek ağzı açılır....çenesini bilinçli olarak çıkartır ve kurbanını yutar...doğanın bir kanunu ne insanın ne başka bir hayvanın ölmesi doğa tarafından farklı algılanmaz...bir tavşan da canlıdır bir insanda...

(Chemist)
 

Dine

Özel Üye
#39
Yılanlar fotolar Yılan Türleri Yılan resimleri Yılanların Çiftleşmesi Yılanların Üremesi

ZEHİRSİZ TÜRLER
Coronella austriaca Laurenti, 1768


Avusturya Yılanı

Genel Özellikler: Sırt bölgesinin rengi genel olarak kırmızımsı kahverengiyle sarımsı kahverengi arasında değişir Belirginliği az olan beneklerinin rengiyse siyah Karın bölgesiyse grimsi kahverengiden kırmızımsı renge kadar değişir Ayrıca burun bölgesinden başlayıp, gözün üzerinden geçen ve boyuna doru uzanan bir şerit bulunur (temporal bant) En çok yedikleri besin kertenkeleler Bunların yanında kemiriciler, avlayabildikleri kuşlar, küçük yılanları da yerler





Tırmanıcı özellikleri var Sabahları ve öğleden sonraları aktiftir Öğle uykuları var Az hareketli ve sakin bir türdür Kış uykusuna da yatarlar Bu hayvanlar üreme işlerini doğurarak yaparlar (ovovivipar) Ancak doğurma memelilerdeki gibi olmaz Yavru anne karnında bir yumurta içinde gelişir (plasenta yok) ve dışarıya öyle bırakılır Dişiler bir defada 4-13 yavru doğururlar Ağustos ya da Eylül'de yumurtadan çıkan yavrular 3 (erkekler) ve 4 (dişiler) yılda erginleşir Boyları 75 cm kadar olabilir

Habitat: Ormanlık yerlerin kenarlarındaki taşlıklarda, kumluklarda, çayırlıklarda, çalılık yerlerde yaşarlar Ağaçlarda da görülürler Yüksekliği 2350 metre kadar olan yerlerde bulunabilirler

Türkiye'deki Dağılım: Anadolu'nun kuzeyinde (Trakya dahil) daha çok olmak üzere, Orta ve Batı bölgelerinde habitatın uygun olduğu yerlerde dağılım gösterirler




Coluber najadum (Eichwald, 1831)
İnce Yılan


Genel Özellikler: Vücut yapıları diğer yılanlara göre oldukça ince Sırt bölgesinin rengi arka tarafta kırmızımsı kahverengi ve kahverenginin diğer tonları, ön taraftaysa grimsi Vücudun ön tarafının yanlarında kenarları beyaz olan iri siyah benekler bulunur Bu benekler kuyruğa doğru gittikçe küçülür Baş taraftaki ilk iki benek bazen birleşik olabilir Benek bulunmayan karın bölgesi, kirli beyaz ya da sarımsı olabilir Genel olarak fare gibi kemiricilerle, küçük sürüngenlerle, kertenkelelerle ve böceklerle beslenirler Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar Çok hızlı hareket edebilirler ve ağaçlara da tırmanabilirler Gündüzleri aktiflik gösterirler Ekim'le Nisan ayı arasında kış uykusuna yatarlar



Haziran ve Temmuz aylarında yumurtlamaya başlayan bu hayvanların dişileri, bir defada 3-5 kadar yumurta bırakabilirler Yavrular 2 ya da 3 yılda erginleşebilirler (sıcaklığa bağlı olarak) Boyları 140 cm kadar olabilir

Habitat: Kuru yerlerde, çalılık ve taşlık alanlarda yaşarlar Tarlalarda, bahçelerde ve ev yakınlarında da bulunabilirler Yüksekliği 1700 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler

Türkiye'deki Dağılım: Anadolu'nun İzmir-Ağrı hattının güneyinde kalan kısımlarıyla, Trakya ve Doğu Karadeniz bölgesinde habitatın uygun olduğu alanlarda dağılım gösterirler


Coluber nummifer (Reuss, 1834)
s*kkeli Yılan


Genel Özellikler: Vücudun genel yapısına bakıldığında, boyun kısmının vücudun diğer bölgelerine oranla oldukça ince olduğu görülür Sırt bölgesinin rengi genel olarak sütlü kahverengi ve kahverenginin diğer tonlarında olur Sırtta ayrıca, kenarları siyahımsı olan koyu kahverengi, yuvarlağımsı ve ayrı ayrı iri benekler bulunur Vücudun yan taraflarında, baştan kuyruğa doğru uzanan, sırttakilerden daha küçük olan benekler bulunur



Bunlar kuyruk bölgesinde birleşerek bir şerit oluşturur Gözle ağzın arka kısmı arasında siyah bir şerit de var Karın bölgesi çok az benekli olup kirli beyaz bir renkte olur Genel olarak fare gibi kemiricilerle, küçük sürüngenlerle, kuş ve kuş yumurtalarıyla, kertenkelelerle (özellikle Gekolar) beslenirler Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar Oldukça hızlı hareket edebilirler Gündüzleri aktiflik gösterirler Temmuz ayında yumurtlamaya başlayan bu hayvanların dişileri, bir defada 5-10 kadar yumurta bırakabilirler Yumurtadan çıkan yavrular 20 cm kadar olur Boyları 130 cm kadar olabilir

Habitat: Bitki örtüsünün seyrek olduğu, kurak yerlerdeki taşlık ve çalılık yerlerde, evlerin yakınında yaşarlar Toprak evlerin çatılarında da görülürler Yüksekliği 2300 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler

Türkiye'deki Dağılım: Marmara, Ege, Akdeniz bölgeleri, İç Anadolu'nun batısında habitatın uygun olduğu yerlerde dağılım gösterirler

Not: Saldırgan bir yapıları var Rahatsız edildiklerinde ya da savunma amaçlı saldırırlar




Coluber ravergieri Menetries, 1832
Kocabaş Yılan

Genel Özellikler:

Vücudun genel yapısına bakıldığında, boyun kısmının vücudun diğer bölgelerine oranla oldukça ince olduğu görülür Sırt bölgesinin rengi genel olarak sütlü kahverengi ve kahverenginin diğer tonlarında olur Sırtta ayrıca, kenarları siyahımsı olan koyu kahverengi, yuvarlak olmayan ve zikzak yapmış (şerit gibi) iri benekler bulunur Vücudun yan taraflarında, baştan kuyruğa doğru uzanan, sırttakilerden daha küçük olan benekler bulunur Bunlar kuyruk bölgesinde birleşerek bir şerit oluşturur Gözle ağzın arka kısmı arasında siyah bir şerit de var Karın bölgesi çok az benekli olup kirli beyaz bir renkte olur



Genel olarak fare gibi kemiricilerle, küçük sürüngenlerle, kuş ve kuş yumurtalarıyla, kertenkelelerle (özellikle Gekolar) beslenirler Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar Oldukça hızlı hareket edebilirler Gündüzleri aktiflik gösterirler Temmuz ayında yumurtlamaya başlayan bu hayvanların dişileri, bir defada 5-10 kadar yumurta bırakabilirler Yumurtadan çıkan yavrular 20 cm kadar olur Boyları 130 cm kadar olabilir

Habitat: Bitki örtüsünün seyrek olduğu, kurak yerlerdeki taşlık ve çalılık yerlerde, evlerin yakınında yaşarlar Toprak evlerin çatılarında da görülürler Yüksekliği 2300 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler

Türkiye'deki Dağılım: Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde habitatın uygun olduğu yerlerde dağılım gösterirler

Not: Rahatsız edildiklerinde ya da kendilerini korumak için saldırabilirler





Coluber rubriceps (Venzmer, 1919)
Toros Yılanı, Ok Yılanı


Genel Özellikler: Sırt bölgesinin rengi arka tarafları sarımsı kahverengi, baş taraflarıysa grimsi kahverengi olur Başın üst kısmıysa kırmızımsı kahverengi Vücudun ön yan taraflarında siyah ya da koyu kahverengi benekler bulunur Bu benekler arkaya doğru gittikçe küçülür ve kaybolur Boyun tarafındaki ilk iki benek genelde birleşir ve halka oluşturur Gözün arka ve ön tarafları siyah renkli Karın bölgesiyse sarımsı beyaz olup beneksizdir Genel olarak fare gibi kemiricilerle, küçük sürüngenlerle, kertenkelelerle ve böceklerle beslenirler Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar Çok hızlı hareket edebilirler ve ağaçlara da tırmanabilirler Gündüzleri aktiflik gösterirler Ekim'le Nisan ayı arasında kış uykusuna yatarlar



Haziran ve Temmuz aylarında yumurtlamaya başlayan bu hayvanların dişileri, bir defada 3-5 kadar yumurta bırakabilirler Boyları 100 cm kadar olabilir

Habitat: Kuru yerlerde, çalılık ve taşlık alanlarda yaşarlar Tarlalarda, bahçelerde ve ev yakınlarında da görülürler Yüksekliği 1700 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler

Türkiye'deki Dağılım: Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde habitatın uygun olduğu yerlerde dağılım gösterirler





Coluber schmidti Nikolsky, 1909
Kırmızı Yılan

Genel Özellikler: Sırt bölgesinin rengi genel olarak genç bireylerde grimsi kahverengi ve uzunlamasına koyu kahverengi ya da siyah benekli Gençler büyüdükçe benekler kaybolmaya başlar İyice erginleştikten sonra parlak kırmızı ve beneksiz olurlar Genç bireylerde karın bölgesi sarımsı beyaz, erginlerdeyse sarımsı beyaz ya da kırmızımsı olur Gündüzleri aktiflik gösterirler Genel olarak fare gibi küçük kemiriciler, kuş ve kuş yumurtaları, kertenkelelerle beslenirler Daha çok sabahleyin avlanırlar Çok hızlı hareket edebilirler Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar Dişiler bir defada 6-8 kadar yumurta bırakabilirler Yumurtadan çıkan yavrular iklime bağlı olarak 2-3 yıl içinde erginleşirler Boyları 160 cm kadar olabilir

Habitat: Dere kenarlarında, ovalarda, tarlalarda, bahçelerde, dağ yamaçlarında, bataklık yerlerde, ağaçlık alanlarda yaşarlar Ağaçlara tırmanabilirler Dinlenme zamanlarını taş altlarında ve kemirici yuvalarında geçirirler Yüksekliği 500-1700 metre arasında olan yerlerde bulunurlar

Türkiye'deki Dağılım: Doğu, Güneydoğu, ve İç Anadolu bölgelerinde habitatın uygun olduğu yerlerde dağılım gösterirler
 
E

ellaa

#40
Bizim köyde altin basli sari tüylü yilan var ben çocukluğumda hatirliyorum hatta bir yavru yakalayio b
Beslemek istedik içine sut koyduğumuz bir kaba koyduk yilani ama yilan şutuiiçmesi
Hatta tüylerine yapisti sut bir kaç gün boyle baktik ama hic bir şey yetmeyince kesin diye bulduğumuz yere biraktik sinop Gölalan koyu arastirilsin bence farklı yilanlar olduğunu düşünüyorum ayrıca o midir kobrasindan boynuzlu engerek falan da var ayrıca kulenin sicaginda babaannesikovalamis o kkobra midir nedir ne yarari nne zarari bilemedim simdi
 
Üst