Şifalı Taşlar - Şifa Amaçlı Kullanılan Taşlar Nasıl Kullanılmalıdır?

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Şifa Amaçlı Olarak Taşlar Nasıl Kullanılır-Taşlar Nasıl Kullanılmalı-Şifalı Taşlar

Taşların kullanımına yönelik -doğru ya da yanlış- çok sayıda çelişkili bilgi var. Kimisi taşın tamamen ham halde olması gerektiğini söylüyor kimisi işlenmiş taşların daha etkili olduğunu söylüyor. Bir de taşın tene temas edip etmemesi meselesi var. Kimisine göre bu mutlaka gerekli. Bazıları da taşa daha önce hiç kimsenin dokunmamış olması gerektiğini, ilk kez sizin dokunuyor olmanız gerektiğini (mümkün mü?) söylüyor. Doğru olan hangisi? Taşınızı hangi kritere göre seçeceksiniz?

İlk olarak; size bu konuda kesin bir yanıt verecek bir otoritenin sözkonusu olmadığını bilmelisiniz. Taşların ne şekilde kullanılacağına dair; her taşı, hangi şekilde kullanınca hangi güçte etki ettiğine dair inceleyen ve “kontrollü deneyler” yapan bir kurum yok. Taşların kullanım şeklini belirleyen bütün bu bilgiler, taşları kullanların yorumlarına göre ortaya çıkarlar ve bu nedenle elbetteki hiçbiri için “kesinlikle bu doğrudur” denilemez. Aslında bunların bazıları da genellikle kulaktan dolma bilgilerdir ve hatta bir kısmı da yanıltıcıdır. Örneğin taşları sadece doğal halinde satan birisinin “işlenmiş taşlar bir işe yaramazlar” demesi, ya da sadece kesimli taş satan birisinin “işlenmiş taşın enerjisi daha güçlüdür” demesi gibi.

Kaynakların çoğunda ortak olarak rastlayabileceğiniz için sadece şunu kesin olarak kabul edebiliriz: Şifa amacıyla kullanılacak olan taşın ağırlığı en az 5 karat, yani 1 gram olmalıdır.

Hangi taşı kullanmanız gerekir?
Ham halde mi yoksa işlenmiş mi? Bu taşlar etki bakımından birbirinden farklı mıdır?
Kullanılacak taşın fiziksel şekli önemli midir?


Taşları üç şekilde bulmanız mümkün:

1. Ham halde
2. Tamburlanmış olarak
3. İşlenmiş şekilde

Doğal parça halinde “Ham halde” dediğimiz taşlar; kesim, düzeltme ve parlatma gibi bir işlem görmemiş, tamamen doğadan çıktığı halinde olan taşlardır. İşlenmiş gibi görünen, düzgün biçimli, doğal kristal halinde ya da parça halinde olabilir. Buna “doğal”, “kaya halinde” de denilebilir.

Tamburlanmış “Tamburlanmış” dediğimiz taşlar, genelde yukarıda bahsettiğimiz ham taşların parça halinde olanlarının, tamburlama makinası denilen makinanın içerisine çeşitli aşındırıcılar ile birlikte atılarak keskinliklerinin giderilmiş ve yuvarlak hatlı bir hale getirilmiş halidir. Tamburlama işlemini şu şekilde düşünebilirsiniz: Dere yataklarında rastlayacağınız taşlar dikkat ederseniz hep yuvarlak hatlıdır, sokakta gördüğünüz taşlardaki gibi keskin hatları ve köşeleri yoktur. Bu taşlar dere suyunun içerisinde akıntıyla birlikte yuvarlanarak sürtünme dolayısıyla aşındıkları için doğal olarak tamburlanmış olan taşlardır.

İşlenmiş “İşlenmiş taşlar”, ham taşların belirli bir biçim verilerek belli bir forma getirilmiş halidir. Çok çeşitli kesim şekilleri olabilir. Kabuşon, fasetalı, oyma vs.

Peki etkilerinden faydalanmak için hangisini seçmeniz gerekir? “Renkler ve Kristaller” kitabının yazarı “Joy Gardner”ın yorumuna göre; “pürüzlü ve işlenmemiş taşlar içimizde saklı duyguları ortaya çıkarır; işlenmiş taşlar ise içimizdeki karanlığı aydınlatırlar”. Şifa etkisi bakımından ise bir farktan bahsedilmiyor.

Kristallerle ilgilenen araştırmacı “Marcel Vogel”a göre; kesme ve işleme yoluyla kristallerin kapasiteleri daha da artabiliyor. Ancak özellikle kuvars kristali için parça halinde olanlarının değil de, kristal şeklinde olanlarının (doğal ya da sonradan kesilmiş farketmiyor) kullanılması öneriliyor. Ancak bu da sadece yine, parça şeklinde olan kuvarsların kristal şeklinde olanlarına nazaran enerjisinin daha düşük olması nedeniyle önerilmiş bir tavsiye.

Sonuç olarak; taş hangi şekilde olursa olsun etkili olacaktır. Seçim sadece kişisel bir tercih meselesi. Gün içerisinde belirli bir süre şifalı etkileri için kullanabileceğiniz bir doğal parça taş da seçebilirsiniz, ya da kesilmiş ve takı haline getirilmiş bir taştan gün boyunca da faydalanabilirsiniz.

Kullandığımız taş tenimize temas etmiyorsa faydasız mıdır?
Örneğin, altı gümüşle kapatılmış taşlı bir yüzüğü kullanmamalı mıyız?
Taşın tene temas etmesi gerekir mi?


“Edmund Harold”, “Kristal Mucizesi” adlı kitabında bu konuya işaret ediyor. Bazılarına göre taşı bir metalle kaplamanın enerji akışını engelleyeceğini söylediğini ancak bazı diğer uzmanların da taş üzerindeki metalin enerjiş akışı üzerinde etkisi olmadığını söyleyerek bunu reddetiğini söylüyor. Kendisi de buna net bir cevap vermiyor ve denenerek en etkili olanın kullanılmasını tavsiye ediyor.

Çoğu uzman şu konuda hemfikir: “Sadece odada bulundurarak bile taşların etkilerinden faydalanmak mümkün.” Sonuç olarak; taş odada dururken bile etkili oluyorsa tene temas etmesi bir gereklilik olmamalıdır. (Not: Sadece kuvars kristali için şu şekilde bir öneri var; eğer olumlu insanların yanında iseniz kristalinizi görünür şekilde takmanız kristalin pozitif enerjiyle dolmasını sağlar, negatif kişilerle birlikteyken ise teninize temas eder şekilde kullanarak negatif enerjinin sizi etkilemesini engellersiniz.)

Lütfen taşıma dokunmayın...
Taşa başkası dokunursa etkisi bozulur mu?


Sadece kuvars kristali için bundan bahsediliyor. Yani kuvars kristallerinize başkalarının dokunmasına izin vermemeniz yerinde olur. Ne var ki kristaller ve tabi diğer tüm taşlar temizlendiğinde tamamen nötr hale gelir. Yani taşın etkisinin tamamen bozulması sözkonusu değil. Dolayısıyla; yeni bir taş alırken, taşa hiç kimse dokunmamış olmalı ya da yanında enerjisini etkileyecek başka taşlar olmamalı gibi bilgiler tamamen yersiz. Çünkü hiçbir yabancı enerji taşta kalıcı değildir ve taş temizlendiğinde yok olur.

Taşların kullanımını daha detaylı öğrenmek için konuyla ilgili kitapları(Değerli Taşlarla Tedavi Rehberi , Renkler ve Kristaller, Kristal Mucizesi , Kristal Bilinç , Taşların Gizli Gücü , Şifalı Taşlarla Sağlıklı Yaşam , Taşların Dünyası , Taşlar: Özellikleri ve Sırları..)
inceleyebilirsiniz.
 
Üst