Sevgilim Olurmusun Ey Hayat ?

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Sevgilim Olurmusun Ey Hayat ?

Evet,hayat; geç bakalım karşıma otur.


Seninle konuşacaklarımız var. Eh biraz uzun sürecek,tabi ki. Elli bir yıllık bir konuşma olacak. Yo öyle celallenme hemen. Oturacaksın ve konuşacağız. Hiç kaçarın, kurtuluşun yok.


Nerden mi çıktı bu konuşma? Sıkıldım. Neyden mi sıkıldım? Kendimden. Başka neyden olacak ki? Elli bir yıl önce bir senaryo verdin elime. Bunu oynayacaksın,dedin. Oynar mıyım – oynamaz mıyım? Rolümü beğendim mi - beğenmedim mi? Sormadın bile. Ne prova yapmaya izin verdin, ne de rolü ezberlemeye. Tuttun kolumdan,attın sahneye. İnan,Lüküs Hayat bile bu kadar zaman kalmadı sahnede. Ben,çok sıkıldım bu rolden de,senaryodan da.


Ne mi yapacağız? Şimdi, senin önünde bu senaryoyu yırtacağım. Ve baştan bir senaryo yazacağım. Yapamaz mıyım? Al,yırtıyorum. Tamam,mı canım?


Sen gelmeden önce ben bir liste çıkarttım. Senden neler öğrenmişim bir bir yazdım. Önce onları okuyayım sana:


1- Ne kadar büyük olursa olsun,sevgilerin, bir gün biteceğini,öğrendim
2- Ne kadar çok vaat olursa,o kadar tutulmayacağını,öğrendim
3- Sevgi konusunda atıp tutanların; ilk gidenler olduğunu,öğrendim
4- Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer vermemeyi,öğrendim ı
5- Gereksiz pohpohlamanın insanları boş yere gururlandırdığını,öğrendim
6- Mükemmel kadın olmanın gereksiz ve işe yaramaz olduğunu,öğrendim
7- Yangında ilk kurtarılan olamayacağımı,öğrendim
8- Sadakat diye bir duygunun olmadığını,öğrendim
9- Kendimden başka kimseye güvenmemeyi,öğrendim
10- Aşk,sevgi, vs gibi duyguların palavra olduğunu,öğrendim
11- Kimsenin fedakârlık yapmaya değmediğini, öğrendim


Gördün mü? Doğru, dürüst hiçbir şey öğrenmemişim senden. Tamam,üzülme o kadar. Ben hiç üzülmüyorum. Ve hiç pişman değilim.


Öncelikle; artık acılı arabesk tarzı yazmayacağım ve konuşmayacağım. Bundan sonra senin keyfini çıkartacağım. Hangi kanalda komik dizi veya program varsa,onu izleyeceğim.


Sevdi – sevmedi, gitti – dönmedi,aradı – aramadı da yok bundan sonra. İçime baygınlık geldi ya. Nerdeyse tepsiyle gideceğim tuvalete. İki cep telefonu,bir ev telefonu… Ne o; ya biri ararsa? Ararsa,arar. Aramazsa,aramaz. Sürekli birilerinin keyfinin gelmesini mi bekleyeceğim? Artık ben ne zaman istersem, o zaman ulaşılır olacağım.


Hatırlar mısın,annemin bir arkadaşı vardı? Kızına “ Deli Pınar “ derdik. Oyunun tam ortasında,Pınar kalkar,ağlayarak annesine giderdi; “Anne,bana bakarken sağ kaşın fazla havaya kalktı. Yoksa bana küstün mü? “ diye. Deli Pınar’a benzedim vallahi. Ah ah,vah vah beni aramadı. Yoksa bir şeye mi alındı? Yanlış bir şey mi dedim? Ne bu ya? Yok,artık öyle şeyler,bundan sonra. “Aradım, telefonu kapalı. Yoksa bir şey mi oldu?” Diye insanlar merak edecekler, beni.


Sevgili filan da yok bundan sonra. Kimse için değişmeye,olduğumdan başka insan olmaya çalışmayacağım. Ben buyum. Benimle olmak,benimle yaşamak,beni sevmek isteyen; beni olduğum gibi kabul eder. Huysuzluklarımla, kaprislerimle,aksiliklerimle.


Ya benim istediğim gibi yaşarlar, ya da kaybederler, beni. Evet,onlar kaybederler. Ben değil.


Bundan sonra; insanların bana ne verebileceklerine bakmayacağım. Benim için nelerden vazgeçebildiklerine,bakacağım.


Buraya kadar anlaştık mı? Güzel. O zaman bu senaryoyu basıyorum. Bir kopyasını da sana vereceğim. Ama önce ikimiz de altını imzalayacağız. Anlaştık.


Ha,son bir şey daha; son bir soru: Benim tek ve gerçek sevgilim olur musun hayat?


Ne dedin? Duyamadım. Biraz daha yüksek sesle söyle. Bağır,duyamıyorum.


EVET,mi? Seni ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim? Hiç söylemedim mi bugüne kadar? Ne ayıp etmişim.


“HAYAT,SENİ ÇOK SEVİYORUM.”
 
Üst