Sponsorlu Bağlantılar
Pabucu dama atılmak deyimi ile ilgili hikaye örneği kısaca,
Canan 6 yaşında okula yeni başlamış olan bir kızdı. Yaren isminde bir de ablası vardı. Ablası okulda ona göre biraz daha tecrübeliydi. Bu nedenle Canan2a derslerinde ve okula alışmasında yardımcı oluyordu.
Okulda ve evde daima birbiriyle yardımlaşan iki kardeş birlikte ders yaptıkları gibi birlikte oyunlar da oynuyorlardı. Canan ve Yaren’in anneleri onlara yeni bir kardeş dünyaya getirecekti. Bu durumu babalarından öğrenen Canan ve Yaren çok heyecanlanmıştı.
Aylar sonra annesi küçük kardeşleri için doğum yapınca hastanede, annelerine destek olmak için bulunan Canan ve Yaren çok heyecanlı bir şekilde kardeşlerini bekliyorlardı. Anneleri ve kardeşleri geldiğinde hep birlikte mutlu olmuşlardı.
Kardeşlerini eve getiren Cana ve Yaren, anne ve babalarının küçük kardeşleriyle çok ilgilendiğini fark ettiler. Yaren bu duruma alışıktı. Fakat Canan ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu. Her zaman annesi ve babası onunla ilgilendiği için kendini bir anda çok yalnız hissetmişti.
İlk kez bunu ablasıyla paylaştı. Aldığı cevaptan memnun olmamıştı. Kendi kendine düşünmeye başladı. Anne ve babası onunla ilgilenmeyi, onu sevmeyi bırakmışlar mıydı? Babaannesinden işittiği bir söz aklına geldi. Canan’ın pabucu dama mı atılmıştı?
Babaannesi, komşularının yeni doğan bebeklerinin ablası için bu sözü kullanmıştı. Canan bundan ailesinin onunla artık ilgilenmeyeceğini anlamıştı. Şimdi kendisi aynı duruma düşmüştü. Durumu annesine anlattı. Annesi babasıyla birlikte böyle bir şey olmayacağını, kardeşine ablalık yapması gerektiğini söylediler.
Banası senin pabucun her zaman çok değerli bir yere atıldığı yok diyerek, onu sevemeye ve onunla ilgilenmeye devam edeceklerini söyledi. Canan gülümsedi ve pabucunun dama atılmadığını anladı ve sevindi.
Canan 6 yaşında okula yeni başlamış olan bir kızdı. Yaren isminde bir de ablası vardı. Ablası okulda ona göre biraz daha tecrübeliydi. Bu nedenle Canan2a derslerinde ve okula alışmasında yardımcı oluyordu.
Okulda ve evde daima birbiriyle yardımlaşan iki kardeş birlikte ders yaptıkları gibi birlikte oyunlar da oynuyorlardı. Canan ve Yaren’in anneleri onlara yeni bir kardeş dünyaya getirecekti. Bu durumu babalarından öğrenen Canan ve Yaren çok heyecanlanmıştı.
Aylar sonra annesi küçük kardeşleri için doğum yapınca hastanede, annelerine destek olmak için bulunan Canan ve Yaren çok heyecanlı bir şekilde kardeşlerini bekliyorlardı. Anneleri ve kardeşleri geldiğinde hep birlikte mutlu olmuşlardı.
Kardeşlerini eve getiren Cana ve Yaren, anne ve babalarının küçük kardeşleriyle çok ilgilendiğini fark ettiler. Yaren bu duruma alışıktı. Fakat Canan ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu. Her zaman annesi ve babası onunla ilgilendiği için kendini bir anda çok yalnız hissetmişti.
İlk kez bunu ablasıyla paylaştı. Aldığı cevaptan memnun olmamıştı. Kendi kendine düşünmeye başladı. Anne ve babası onunla ilgilenmeyi, onu sevmeyi bırakmışlar mıydı? Babaannesinden işittiği bir söz aklına geldi. Canan’ın pabucu dama mı atılmıştı?
Babaannesi, komşularının yeni doğan bebeklerinin ablası için bu sözü kullanmıştı. Canan bundan ailesinin onunla artık ilgilenmeyeceğini anlamıştı. Şimdi kendisi aynı duruma düşmüştü. Durumu annesine anlattı. Annesi babasıyla birlikte böyle bir şey olmayacağını, kardeşine ablalık yapması gerektiğini söylediler.
Banası senin pabucun her zaman çok değerli bir yere atıldığı yok diyerek, onu sevemeye ve onunla ilgilenmeye devam edeceklerini söyledi. Canan gülümsedi ve pabucunun dama atılmadığını anladı ve sevindi.