Niğde şiirleri - Niğde ile ilgili şiirler

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Niğdeyle ilgili şiirler
Niğde tanıtım şiiri
Niğde ili hakkında şiir

Türkiyemiz



Dolaştım Türkiye'yi karış karış
Adamlar gördüm alnı açık
Elleri ekmek kavgasındaydı yaz, kış
Düşünceleri geceler gibi karanlık
Adamlar gördüm anlaşılmamış

Dolaştım Türkiye'yi adım adım
Kadınlar gördüm bakır çehreli
Dilekleri sonsuz, zevkleri yarım
Kadınlar gördüm ağırbaşlı, terbiyeli
Güzellik ne imiş anladım

Dolaştım Türkiye'yi sokak sokak
Çocuklar gördüm saz benizli, sıtmalı
Çocuklar gördüm gamdan kederden uzak
Dedim: İnsan her yaşta çocuk olmalı
Her şeye rağmen güzel yaşamak

Dolaştım Türkiye'yi bahçe bahçe
Mersin'de portakal, Niğde'de elma yedim
Hazlar duydum gül yaprağından ince
İşçi kadınlarla türkü söyledim
Bahçelerde paydos vakti gelince

Dolaştım Türkiye'yi şehir şehir
Evler gördüm sazdan kerpiçten
Açtım kapılarını bir bir
Kapkara bir dumandı bacalarda tüten
Anladım ki evler tekin değildir

Dolaştım Türkiye'yi uzak yakın
Camileri, hanları, köprüleriyle
Duydum masalını eski zamanların
Ağladım hüzün dolu türküleriyle
Taşlara ruh veren insanların

Dolaştım Türkiye'yi deniz deniz
Balıkçı kayıklarında sabahı ettim
Zevkler tattım köpükler gibi deniz
Denizlerde sarhoş oldum, sahilde hora teptim
Denizleriyle bir başka güzeldi Türkiye'miz

Dolaştım Türkiye'yi mezar mezar
Zamana hükmeden taşlar gördüm
Ta Ardahan'dan Edirne'ye kadar
Kesilmiş, fakat eğilmemiş başlar gördüm
Kolu bir yerde, bacağı bir yerde yatar

Dolaştım Türkiye'yi yürek yürek
Gördüm insanlarında hürriyeti
Kovanlarında işlemişler petek petek
Güzelliği, doğruluğu, iyi niyeti
Dedim: Mümkün değil Türkiye'yi sevmemek

Dedim: Hemşehrilerim, kardeşlerim
Aydın olsun yarını hepinizin
Sizin için göz nurum, alım terim
En iyi insanları namuslu Türkiye'mizin
Sizinle yaşayıp, sizinle ölmek isterim



ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Ümit Yaşar Oğuzcan Niğde' de


Niğde'den

Evimden karlı dağlar görünür Niğde'de
Baktıkça hüzünlenir, efkarlanırım
Sığmaz bu dağlara kaderim, sığmaz
Dayanılır dert değil bu Tanrım

Niğde bir taş yığını, toprak yığını
Bir gök var burada denize benzer
Ben denizlerin aşığı adam
Bana uzak denizler

Evimizin önünde pazar kurulur her hafta
..........
..........

Ümit Yaşar Oğuzcan

NİĞDEMİN


Nereden başlasam nasıl anlatsam
Hangi kapısından girsem Niğde’nin
Şöyle bir güzelce rüyaya yatsam
Zenginleştiğini görsem Niğde’nin


Helal olsun bu uğurda sermayem
Niğde ye methiyem Niğde’ye payem
Eski tarihini korumak gayem
Üstüne kol kanat gersem Niğde’nin


Alâeddin Cami’de bedesteninde
Yiğitlik nişanı vardır şanında
Der dalan Kemerhisar, Çiftehanı’nda
Şifalı suyuna girsem Niğde’nin


Senen hemşeriler ayrı kalmasın
Kimse öz yurdundan mahrum olmasın
Tepe bağın Kayardı’nın, Amas’ın
Tatlı meyvesini dersem Niğde’nin


Ayrı tat var baharında kışında
Bereket var ekmeğinde aşında
Yağlı peynirini suyun başında
Yufka ekmek ile dürsem Niğde’nin


Halayı türküsü çalınır sazla
Severim Niğde’yi canımdan fazla
Fikret bu konuda gam yemem asla
Uğrunda canımı versem Niğde’nin

Fikret DİKMEN

İŞTE DÜNYALARIN KAPADOKYASI


Niğde de yaşamış, dünya uygarı

Hitit, Friğ, Med, Pers'in yaşayışları

Müzede yarışır, uygarlıkları

İşte Dünyaların Kapadokyası.



Tarihler MÖ.. 8000-bine erişir

Fırtına Tanrısı Tesup'a ulaşır.

Tyane, Zeyva hüyük, bir bir yarışır

İşte Dünyaların Kapadokyası.



Andaval Kilise, Aktaş Köyünde

Hitit kitabesi var üzerinde

Eski Tunç çağları, eser müzede

İşte Dünyaların Kapadokyası



Niğde Müzesinde, saçlı mumyası

Üzerinde hala o elbisesi

Kirpikleri durur ve de dişleri

İşte Dünyaların Kapadokyası



Niğde Ihlarası, Sağanlıdere

Yılanlı Kilise ve niceleri.

Muhteşem manzara, ören yerleri

Uygar beşiklerin Kapadokyası.



İlhanlı-Selçuklu Türbe Camiisi

Böyle eserleri gelip görmeli

Her yerde bulunur otel-moteli

Uygar beşiklerin Kapadokyası.



Müzelerde var her çağdan eser

Ziyaretçi gelsin, gelmezse küser

Görmek bilmek gerek hepsi şaheser

Niğde Dünyanın mı Kapadokyası.

Salim ATICI
 
#2
GEÇTİ BOR 'UN PAZARI


Başta kavak yelleri estiği günler hani ?
Beklediğin nişanlar,şerefler,ünler hani?
Aradığın sevgili,şanlı düğünler hani?
Selvi gibi ümitler döndü birer iğdeye,
Geçti Bor'un pazarı,sür eşeğini Niğde'ye.


Sende cevher var imiş bunu herkes ne bilsin.
Kimler böyle züğürdün huzurunda eğilsin ?
Şöyle bir dairede müdür bile değilsin.
Ne çıkar öğrenmişsin mesahayı pi diye,
Geçti Bor'un pazarı,sür eşeğini Niğde'ye.


Bilmemki ne olmaktı senin gayen,maksadın ?
Fare gibi kitapların arasında yaşadın.
Ne dans ettin eğlendin,ne sevdin kız kadın,
Kim dedi hey serseri gençliğine kıy diye ?
Geçti Bor'un pazarı,sür eşeğini Niğde'ye.


Gönül ne çalgı ister,ne eğlence ne de dans,
Ne güzel kadınların önlerinde reverans.
Kapandıkça kapandı bunca yıldır kahpe şans.
İhtiyarlık gölgesi perde çekti dideye,
Geçti Bor'un pazarı,sür eşeğini Niğde'ye.


Fırsatı iyi kolla,sakın olma dangalak,
Keyfine bak dünyada gülerek,oynayarak.
Sende iç şampanyalar,viskiler bardak bardak,
Dokunuyor üç kadeh şimdi bizim mideye,
Geçti Bor'un pazarı,sür eşeğini Niğde'ye.


Hasanın böreğine vaktinde yetişmeli,
Hiç durmadan gövdeye atıştırıp şişmeli.
Yanıpta kavrulmadan mükemmelen pişmeli,
Yoksa seni almazlar hiç bir yere çiy diye,
Geçti Bor'un pazarı,sür eşeğini Niğde'ye.


Namdar Rahmi KARATAY


GURBETTEKİ NİĞDELİLERE


Özleyip Niğde'yi gelip görende,
Çehresi değişmiş bilemezsin ki.
Binalar yapılmış bağlar yok olmuş,
Kırbağı nerede bulamazsın ki.


Kültürün temeli Niğde Lisesi,
Depboya çıkınca gençlik hevesi.
Çok mahsun duruyor saat kulesi,
Çanının sesini duyamazsın ki.


Tandırın külüne pancar gömmeyi,
Dağlara çıkıpta kangal emmeyi.
Kadarak gölünde donsuz çimmeyi,
Rüyalarında bile göremezsin ki.


Güveleme derken, akşam kına,
Aksokudan öte Depiranda cuma,
Nerden geldi bilmem bunlar aklıma
Meydana dalavu kuramazsın ki.


Koyunlar beside kekük yayılmaz
Kebaplar bir tuhaf lezzet bulunmaz
Akortlar bozulmuş sazlar çalınmaz
Niğde'nin türkilerini bilemezsin ki.

Şinasi YILDIZ
 
Üst