Kars Digor İlçesi Hakkında Bilgi

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Kars Digor İlçesi Hakkında Bilgi -Kars Digor İlçesi




İlçemizin yüzölçümü 1136 Km2’ dir. Digor İlçesinin doğu sınırında Ermenistan batı ve kuzey sınırında Kars Merkez İlçesi, güney sınırında ise Kağızman ve Iğdır’ın Tuzluca İlçeleri bulunmaktadır.
İlçemizin rakımı 1450’ dir. Ermenistan ile olan sınır uzunluğu 62 Km.’ dir. İlçemizin genel nüfusu 22.10.2000 yılı sayımına göre 25125’ dir. İlçemizin nüfusu iki sayım arasında 250 kişi düşmüştür. İlçemizin nüfus yoğunluğu 22’dir. İlçe Merkezinde ve 6 köyümüzde Kadastro çalışması yapılmış,Dağpınar Kasabası, Gülhayran Köyü ve Şatıroğlu Köyünde Kadastro çalışmaları devam etmektedir.

İlçemiz tarihi hakkında elimizde kesin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ancak araştırmalarda 1887 – 1888 yıllarında beş Türk ailesinin bölgeye gelip yerleştiklerini ve Digor’ un temelini attıklarını öğreniyoruz.

İlçe, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir süre Arpaçay’ a bağlı bir köy olarak bulunmuş; daha sonra ise Kağızman ilçesine bağlanmıştır. Bu bağlılık Nahiye olarak devam ettikten sonra 1953 yılında Digor’ un ilçe olması ile sona ermiştir.O tarihten itibaren de Kars İline bağlı bir ilçe olarak bulunmaktadır. Kars’la birlikte 40 yıl Rus işgalinde kalan Digor; 22 Ekim 1920 tarihinde Rus işgalinde kurtarılmıştır.


DÜĞÜN, KINA GECESİ, YÖRESEL İFADELER, TÜRKÜLER, MANİLER, AĞITLAR, YÖRESEL GİYİM v.s.




HALK OYUNLARIMIZ


Üç ayak, Ağırbar, Temirağa, Üç Katır, Koçari, Tavuk Barı, Hoş Geliş, Sarı Seyran, Hoş Bilezik, Kesmeli Sarı Seyran, Şeyh Şamil, Kömür Gözlüm,



YEMEKLERİMİZ

Hamur İşleri

1


Mantı: a- Etli mantı b- Yaprak mantı.

2


Feselli: Hamur yapılarak yufka açılır. Yufkanın üzeri yağlanarak sac üzerinde pişirilir.

3


Katmer: Yufkalar yağlanarak üst üste dizilerek tepsi içerisinde sac altında pişirilir.

4


Ekmek yağlaması: Sac üzerinde pişirilen ekmeklere yağ sürülerek yenir.

5


Bişi

6


Mafiş: Kare şeklinde kesilen yufkalar kızgın yağda pişirilir.

7


Lokum: Yumuşak hamurdan küçük yumrular yapılarak kızgın yağda pişirilir.

8


Gevrek: Kaymaktan hamur yoğrularak yufka açılır sac üzerinde pişirilir.

9


Gagala: Kaymaktan hamur yoğrulur muhtelif büyüklüklerde yuvarlanarak tepsi içinde sac altında pişirilir. Yağsız ve kaymaksız olarak yapılanları da vardır.

10


Kuymak: Kaymak kaynatılarak içine mısır unu karılarak pişirilir. İnce kıvamagelince ekmekle yenir.

11


Hasuta: Mısır ve buğday unundan yapılır. Kuymakın tatlı halidir.

12


Haşıl: sütün içerisine ince bulgur katılarak yenir.

13


Kemsel Aşı ( Hamur Kesmeli)

14


Nezik ( Süt kaymağı ve un ile yoğrularak sac üzerinde pişirilir.)

15


Un Eriştesi ( el kesimi )

16


Hengel

17


Ekmek Aşı

18


Koğut

19


Kurut

20


Kaz Pilavı

21


Kaz Kızartması

22


Kaz Çekmesi

23


Kaça-Kuça

24


Baş Ayak

25


Erişte Pulo,

26


Sacda Kuzu

27


Kımı Turşusu,

28


Hörrü Aşı



Çevrede Doğal olarak Yetişen Bitkilerden Yapılan Yemekler


A- Pancar çorbası
B- Evelük çorbası
C- Cıncar (Isırgan) çorbası
D- Kımı çorbası yapıldığı gibi kımıdan turşuda yapılır.

Bitkilerden yapılan çorbalara genellikle yoğurt katılır. Hayvansal ürünlerden ayrıca peynir kızgın yağda eritilerek yenir. Buna halk arasında peynir kavurması denir.



Digor’da Kirvalık (Kirvelik)

Bu adet doğu Oğuzlardan gelen bir adettir. Müslüman Oğuzlar ad koyma düğünlerinin yanısıra bir de sünnet düğünü vardır. Kirva- kirve sünnet olan çocuğu sünnet merasimi sırasında kucağında tutan kişiye denir.

Erkek çocuğunu sünnet ettiren aile çok yakın bir akrabasına ya da kendisine en yakın hissettiği (dost olmak istediği) tanıdık birisini kirve tayın eder. Kirveler arasında dostluğa çok büyük önem verilmektedir. Şöyle ki; adetlere göre hiçbir zaman kirve kirvenin kızını isteme talebinde bulunmaz, taki 7 göbek geçene kadar. Kirve kirvenin bacasından bile geçmez. Sünnet için düğünler düzenlenir. Sünnet esnasında kirveler birbirlerine hediyeler verirler.

Sünnet düğünü için başka yerden gelen misafirleri (misafirlere atlı denir) ağırlamakla kirve ya da ev sahibi sorumludur. Atlıları düğün sahibinin yakınları ağırlamakla mükelleftirler. Gelen atlılar genelde yatıdırlar. Teknolojinin gelişmesi ile atlılarda tarihe karıştı.
 
Üst