Kahramanmaraşta Bulunan Tarihi Yerler

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Kahramanmaraş Tarihi Güzellikler
Kahramanmaraş Tarihi Mekanlar
kahramanmaraş tarihi eserleri

Kahramanmaraş İli Tarihi Yerleri

Kahramanmaraş Kalesi

Kahramanmaraş kent merkezindeki yığma bir tepenin üstündedir. Günümüze değin birçok onarım geçiren kalenin M.Ö. 1. ve M.S. 2. yüzyıllar arasında yapılmış olduğu düşünülmektedir. 150x75 m. boyutlarında dikdörtgene yakın planlıdır. Kale duvarlarının bir bölümü ve üç burcu onarılmıştır.

Kare planlı burcun dış duvarları kesme taş, iç duvarları ise moloz taştır. Yarıdan çoğu yıkılmış iç duvarlarda, iç kapı koridoru ile kapı söve yerleri onarılmıştır. Burcun güney yüzünde sivri kemerli, çift kanatlı kapı yer alır. Ahşap kapı kanatları, kalın sac kaplanarak iri başlı çivilerle perçinlenmiştir. Burcun doğusu mazgal deliklidir. İçten haç planlı burç, haçın uzun kolu üstündeki başka bir kapıyla kaleye açılır.

Hurman Kalesi


Afşin ilçesi, Marabız köyünde Hurman Çayı’nın kuzeyindeki sarp kaya üstündedir. Yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak, kalenin yapım tekniğinden, Bizans döneminde inşa edilmiş olduğu sanılmaktadır. 10–15 m. yüksekliğindeki surlar, sekiz burçla güçlendirilmiştir. Kalenin kapısı batıdadır. İçinde su ve yiyecek depoları, asker barınakları ve kilise vardır.

Meryemçıl (Gaben) Kalesi

Andırın ilçesi ile Göksun arasında Geben Kasabası yakınındadır. Yakınında aynı isimle anılan Meryemçıl Yaylası bulunmaktadır.

Azgıt (Yeniköy) Kalesi


Andırın–Geben karayolu üzerinde Yeniköy’e yakın bir yerde bulunmaktadır.

Babikli Kalesi

Alameşe köyündedir. Kale, uzun yıllar ihmal edilmiş olup, bakımsızdır. Sarp bir yamaçtadır.

Hastırın Kalesi


Andırın–Kadirli yolu üzerinde Torun köyündedir.

Anacık Kalesi

Anacık köyündedir.

Kız Kalesi


Elbistan’ın Kale köyünde 150 metrelik bir tepe üstündedir. Adının nereden geldiği ve tarihi bilinmemektedir. A ve B olarak adlandırılan burçlarda iki kalıntılar ayaktadır. A burcu moloz ve kesme taştan iki katlıdır. Duvardaki kiriş deliklerinden katların ahşap örtülü olduğu anlaşılmaktadır.

Bunların dışında Çuhadırlı, Akkale, Gökgedik Kaleboynu, Keşişli, Karakale, Kızıloluk ve Bugeme kaleleri yörede yer almaktadır.

Haznadarlı Camii (Duraklı Camii)


Duraklı Mahallesi’ndedir. Camide bulunan çok sayıdaki yazıt yapımla ilişkili değildir. Mimari özellikleri ve bezemesinden 15. yüzyıl yapısı olduğu sanılmaktadır. Ayrıca mihrabın olduğu düşünülen mermer kesme taşlardaki bezemeler de aynı yüzyıl özellikleri göstermektedir.

Hatuniye Camii

Kurtuluş Mahallesi’ndedir. Yavuz Sultan Selim’in büyükannesi, Alaüddevle’nin eşi Şemsi Sultan (15. yüzyıl) adına yaptırılmıştır. Avlu giriş kapısı üstünde 19. yüzyıl başlarından onarım yazıtı vardır. Kesme taştan, son cemaat yeri ve ana mekânı ahşap çatılı bir yapıdır. Son cemaat yerinin solundaki sivri tonoz örtülü, dikdörtgen planlı türbeye, birkaç basamakla inilen yalın kapıdan girilir.

Afşin Ulu Camii


Yazıtında 1570’te Danişmentlilerden Pir Ali oğlu Muhammed’in yaptırdığı bildirilmektedir. Son cemaat yeri 1717’de mescide dönüştürülmüştür. Ana mekân, kuzey ve güney duvarlarına sivri kemerlerle bağlanan üç sütunla neflere ayrılmıştır.

Elbistan Ulu Camii

Osmanlılar 16. yüzyılda Elbistan’ı aldıktan sonra camiyi yaptırmışlardır. Dört payeye oturan orta kubbe ile yanlarda dört yarım kubbe, köşelerde küçük kubbelerle bakışık bir merkezi plan elde edilmiştir. Caminin önünde yanları kapalı çapraz tonozlu son cemaat yeri vardır. Sekizgen tabanlı silindirik gövdeli minare kuzeybatıdadır.

Himmet Baba Camii Ve Türbesi

Elbistan’da olup, yapım tarihi bilinmemektedir. Türbenin 700 yıllık olduğu sanılmaktadır. Önce türbe yapılmış, sonra mescit eklenerek günümüzdeki yapı oluşturulmuştur. Sekizgen planlı türbenin kubbesi doğrudan duvarlara oturmuştur. Mescit ve türbenin kubbeleri dıştan konik çatılıdır.

Eshab-I Kehf Külliyesi Ve Camii

Afşin’in 8 km. batısında, yüksek bir tepe üstündeki yapılar topluluğu 13. yüzyıldan kalmıştır. Cami, kervansaray, ribat ve planı saptanamayan birçok küçük yapıdan oluşmaktadır. Son yıllarda onarılmıştır.

Eshab-ı Kehf mağarasının önündeki yapı bir Bizans kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. Eshab-ı Kehf Camii olarak bilinmektedir. Kayaya oyulmuş, geniş kemerle birbirine bağlı iki tonozlu mağara bölümünün önünde üç bölümlü yapı yer almaktadır. Caminin doğusunda, ikisi tonozlu, biri küçük kubbe ile örtülü üç bölümlü son cemaat yeri vardır. Onarımlar sonucu caminin yapısı değişmiş olmakla birlikte, büyük ve yüksek mihrap önü kubbesi tuğla kemer ve tonozlarla bölümlenmiş yapı, Selçuklu Ulu Camileri geleneğine uygundur.

Bir bölümü kayalara oyulmuş olan ribat, iki katlı bir yapıdır. Alt katı kesme taştan, üstü tuğladandır. Güneydeki görkemli bir taç kapıyla yapıya girilir. Dışa taşkın dikdörtgen taç kapı iç içe bordürlerle bezelidir. Mukarnaslı, yıldız geçmeli bordürlerin ortasında bitkisel ve geometrik rozetler yer alır. Taç kapıdan girilen uzun koridorun sağında, üç kemerle açılan başka bir salon, salonda ise kemerle bağlanan tonozlu mescit ile buna dikey eyvan yer alır.

Kervan yolları üstünde olmayan kervansaray binasının ise, külliyenin ziyaretçilerini barındırdığı sanılmaktadır. Kervansaray açık avlu çevresinde sıralanmış odalardan oluşmaktadır. Avlunun köşelerindeki eyvanlar; çapraz, öbür mekânlar sivri tonozla örtülüdür.

İklime Hatun Mescidi

Kurtuluş Mahallesi’ndedir. Alaüddevle Bey’in kızı İklime Hatun adına 1549’da yapılmıştır. Mescit ve ana türbe kesme ve moloz taştandır. Ortada paye, yanlarda duvarlara dayanan iki sivri kemerden oluşan son cemaat yeri, tonoz örtülüdür. Son cemaat yerinin sağında türbe, solundaki kemer içinde mescidin kapısı yer almıştır. Kare planlı mescidin kubbesi yıkılmıştır. Silindirik mihrap nişi, sütunların taşıdığı yarım kubbeyle örtülüdür. Mihrap duvarının solundaki kapıdan türbeye girilir. Düzgün olmayan dörtgen planlı yapı, sivri kemerli tromplara oturan kubbe ile örtülüdür. Türbede iki gömüt vardır.

Taş Medrese

Kalenin güneyindeki meydandadır. 14. yüzyılda Alaüddevle Bey’in kızının adına yapıldığı öne sürülen yapı yazıtsızdır. Türbedeki beş satırlık yazıt ise bozulmuştur. Taş Medrese, düzgün olmayan dörtgen planlı açık avlu çevresinde sıralanmış bölümlerden oluşmaktadır. Avlunun sağında medrese odaları, girişin karşısında dikdörtgen planlı mescit ve solunda da piramit çatılı türbe yer alır. Medrese odaları dikdörtgen planlı, tonoz örtülüdür. Taş medresenin mescit ve türbe kısımları vardır.

Taşhan

Kapalı Çarşı’ya bitişiktir. Dulkadiroğulları döneminde yapıldığı öne sürülen moloz taştan, kare avlu çevresinde iki katlı bir yapıdır. Girişin karşısındaki çapraz tonozlu mekân, sivri kemerlerle avluya açılır. Kuzeydoğuda, hanın ambarı olduğu düşünülen tonozlu uzun bölüm vardır.

Girişin sağındaki tonozlu mekânların sonuncusundan bir koridorla ahıra geçilir. Girişin solundaki küçük bölüm depodur. İkinci kat sonradan ahşap olarak yapılmıştır. Basamaklarla, arkasında han odalarının yer aldığı gezinti yerine çıkılmaktadır. Girişin karşısındaki bölümlerden Belediye Çarşısı’na ikinci bir kapı açılmıştır.

Taşhan’da halen küçük imalathane ve depolar vardır.

Kuruhan


Afşin ilçesinde bulunan yapının 11. veya 13. yüzyılda Selçuklular tarafından inşa edildiği düşünülmektedir. Girişi doğu tarafından olup, girişin sağındaki duvarlar onarılmıştır.

Kâtip Hanı

Kahramanmaraş kent merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir. 18. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Belediye, Bakırcılar ve Demirciler çarşılarının yer aldığı Çarşıbaşı kesimindedir. Yapının iki kapısından biri, bu çarşılara açılmaktadır. Kapıdan hole, buradan da üç yanı ahşap revaklı kare avluya geçilmektedir. Güneyi revaksızdır. Avlunun çevresinde iki katlı han odaları vardır. Batıdaki kâgir, tonoz örtülü iki büyük odanın solunda sivri kemerli niş içinde çeşme yer alır. Güneybatıda depo olarak kullanılan, ortaları tek sütunlu iki oda bulunmaktadır. Bunların solundaki kapıdan ahıra geçilir. Hanın ikinci katı, yangından sonra ahşap olarak yapılmıştır.

Tüfekçi Hamamı


Sarayaltı Mahallesi’nde, Demirciler Çarşısındadır. Kitabesi yoktur. Soyunmalık, iki soğukluk ve sıcaklıktan oluşmaktadır.

Acar Hamamı

Kale Caddesi üzerindedir. Kitabesi yoktur. Kâgir bir yapıdır. Soyunmalık, soğukluk, sıcaklık kısımlarından oluşmaktadır. Üzerleri kubbelerle kapatılmıştır.

Ceyhan Köprüsü

Eski Kahramanmaraş–Göksun yolunda, Ceyhan Irmağı üstündeki köprü, yeni yolun dışında kalmıştır. 14. ya da 16. yüzyıl yapısı olduğu konusunda değişik görüşler vardır. Yaklaşık 157 m. uzunluğunda, altı gözlü bir köprüdür. Çeşitli dönemlerdeki onarımlarla özgünlüğünü yitirmiştir.

Karahöyük

Elbistan ilçesinde yapılan kazılarda Hitit katmanları üstünde Roma yapıları bulunmuştur. Roma döneminde höyükte yoğun yerleşme olduğu saptanmıştır. Höyüğe ve Hurman Çayı’na egemen sırtlarda da gömütler bulunmuştur. Geç Hitit dönemine ilişkin dört yapı katı vardır. Son iki yapı katında açık sarı ve beyaz üstüne geometrik bezekler yapılmıştır. Doğa betimleriyle mitolojik sahneler azdır. Phryglerin geç dönemiyle çağdaş olan bir katta demir gereçler çoğunluktadır. Daha alt katlarda kahverengi kaplar vardır. Ancak, bu tek renkli seramik sonradan ortaya çıkan boyalılarla birlikte kullanılmıştır. Üç yüzü Hitit hiyeroglifli yazıt, kazının önemli buluntularındandır. Tabanın yakınındaki kurban sunağı ile birlikte bulunmuş olan anıt, yapılardan uzaktadır. Bu, anıtın ve bulunduğu yerin kutsal sayıldığını göstermektedir. Anıtın tabanı kaldırıldıktan sonra Hitit İmparatorluk dönemine ilişkin yapılar ortaya çıkarılmıştır. Bu dönemden üç odalı bir ev, kaldırım ve küçük buluntular ele geçmiştir. Koç kafası biçimli riton, süs gereçleri, hayvan heykelleri, hiyeroglifli ve hiyeroglifsiz mühürler başlıca buluntulardır. Yapı katı bulunmayan Eski Hitit Çağına ilişkin buluntular ise seramik ve çeşitli kabartmalardan oluşmaktadır.

Yassı Höyük (Tanır Köyü)


Afşin ilçesinin Tanır köyünde Yassı Höyük çevresindeki buluntular, burada kazı yapılması gerekliliğini göstermiştir. Köy çevresinde, Roma döneminden kalma suyolları, duvarlar, bentler vardır.

Kaşanlı Köyü Kabartması


Afşin’e 35 km. uzaklıktaki kabartma, Kız–Oğlan Kayası olarak da bilinir. Kaya kabartmasının 7 m. üstünde şapel vardır. Bizans sanatının bir örneği olan kabartmada İsa, Meryem ve Aziz Johannes (Yuhanna) betimlenmiştir.

Pazarcık (Turunçlu Köyü) Kalıntıları


Bu vadideki yapılar, mezar şapelleri, ev kalıntıları, su sarnıçlarından oluşmaktadır.

Şapeller: Birinci şapelin giriş alınlığı üstündeki kaya kabartmasında, yan yana bir kadın ve bir erkek görülmektedir. Yanlarda birer sütun, altta da basamaklar vardır. Kapıdan, yanlara ve derinliğine genişleyen şapele girilir. Şapelin yan duvarlarında birer, ön duvarında iki niş oyulmuştur. Girişin yanlarında küçük nişler halinde kandillikler yapılmıştır. Daha yakın görünümlü olan ikinci şapelin planı da birincinin aynısıdır.

Ev Kalıntıları: Şapellerin kuzeyindedir. Bitişik evlerin duvarları ortak olup, aralarında geçiş yeri yoktur. Evlerin arka duvarları kayadır. Bazalttan yapılmış kare planlı yapılar harçsızdır.

Su Sarnıçları


Evlerin 100 m. ilerisinde 10 sarnıç saptanmıştır. Birbirlerine çok yakın yapılmış olan sarnıçların bir bölümü günümüze değin kullanılmıştır. Tüm yapılar Geç Roma ve Erken Bizans dönemlerine aittir.

Ufacıklı Köyü Kalıntıları

Elbistan’a 20 km. uzaklıktadır. Üç şapel kalıntısı sağlamdır.

1 Numaralı Şapel: Şapelin yan duvarlarına ikişer, girişin karşısına da bir niş açılmıştır. Köşeler yivli kabartma yarım sütunlarla bezelidir. Akantus yapraklı sütun başlıkları Bizans sanatının belirgin öğeleridir.

2 Numaralı Şapel: Öbürlerinden daha geniştir. En son oda altıgen planlıdır. Burada da köşelerde sütunlar vardır. Öbürlerinden farklı olarak bu şapelde bir pencere açılmıştır.

3 Numaralı Şapel: Öbür yapılarla aynı plandadır. Girişin alınlığındaki kartal kabartması dikkati çeker.

Bu şapeller de Geç Roma ya da Erken Bizans dönemlerindendir.
 
Üst