Sponsorlu Bağlantılar
Hollandanın Turistik Yerleri nelerdir
Hollandanın Tarihi Yerleri nedir
Hollandanın Turistik mekanları
Hollandanın gezilecek Yerleri
Madurodam
Bu minik Hollanda, senenin her dönemi açık. Amsterdam’ın kanalları, Alkmaar peynir pazarı, ufacık bir mekana yerleştirilmiş, kendisinin kopyası. Amsterdam Schipol hava alanından kalkan uçakları, dönen rüzgar deyirmenlerini, yelkenlileri, modern trenleri ve herşeyi ile ufak dünyanın en büyük minyatür ülkesini
Vondelpark Amsterdam
Vondelpark Amsterdam’ın en ünlü park’ı olarak bilinir. Şehrin güneyini ikiye bölen park Leidseplein’dan Amstelveeneweg’e kadar uzanıyor. Park, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyen turistlere ve çocukları olan aileler için uygun bir yer. Oyun parkları, ve koşu, bisiklet ve paten gibi spor yapmak isteyen halk için de uygun bir menkan. Voldelpark adını ünlü Hollanda’lı yazar ve şair Johannes van den Vondel’den almıştır. Vondelpark’a yakın Vondel caddesi ve Vondelkerk’i bulabilirsiniz. Overtoom tarafında ise Film müzesi yer almaktadır. Yüksek sezonda tiyatro local ve enternasyönel bir çok artistin performanslarını sergiler, seyretmesi bedava!! Bu parkı özel yapan özelliklerden sadece bir tanesi. Her yıl yapılan Concertgebouworkest, parkta açık hava konserleridir, ve milyonlarca insanı ağırlar.
Keukenho
Keukenhof dünyanın en büyük çiçek bahçesidir. Hillegom ve Lisse (Güney Harlem) arasında yer alan bahçe, her sene aşağı yukarı 9 hafta 800,000’den fazla ziyaretçi’yi ağarlayabilmektedir.Doğanın yetenekleri, yapay etkinliklerle birleşmiş ve 7 milyon lale ve nergis çiçeklerini yerinde ve zamanında üretilmeleri için zemin hazırlamıştır. Açılış tarihleri senden seneye az da olsa değişiklik gösterebilir .
Holland Dolfinarium
Avrupa’daki en büyük marin hayvanat bahçesi, içerisinde yapılacak ve görülecek birçok şey var. Her saat başı değişik şovlar var, eğer zamanınızı iyi ayarlaya bilirseniz, aşağı yukarı bütün şovları görebilirsiniz. Morslar, yunuslar ve deniz aslanları, şovları ile insanlara eğlenceli dakikalar yaşatıyor. Gölcükler ve akvaryumları ziyaret edebilirsiniz. Zevkli bir dolfinaryum günü yalnız eğlence değil öğrenme içinde büyük fırsatlar sunuyor.
Kasteel Loevestein Poederoyen
Maas ve Waal nehirlerinin kesişiminde bulunan Kasteel Loevestein bir su kalesidir. Gelderland’da ufak bir kasaba olan Poederoyen’de bulunmaktadır. 1357 ila 1368 yılları arasında yapılmıştır. 600 senelik kale aslında bir cezaevi olarak inşaa edilmiştir.Eğer Loevestein’I ziyaret ederseniz Hugo de Groot’un 2 sene boyunca hapsedildiği odayı görmeyi es geçmeyin. Bu Rotterdam’lı bilgin akıllıca bir yöntemle cezaevinden kaçmayı başarmıştır. Bunu ise 1621 yılında bir kitap sandığına saklanarak ve sıvışarak kaçmayı başarmıştır.
Muiderslot
Muazzam bir kale hendeği tarafından çevrelenmiş ve iki taraflı kemerli bir sur, güzel sanat incelikleri ile süslenmiş ve Cornelis Hooft adlı bir hollandalı şairin zamanının alıntılarını hatırlatıyor. Kale, yılın çoğu zamanı açık. Bitki bahçeside görmeye değer. 1280 yılında Kont Floris V. tarafından yapılmış, Zuiderzee diye anılan manzara hala çok çarpıcı .
Paleis Het Loo
Üç asırlık “Royal House of Orange” möbleli odaları ve heykel dolu muazzam bahçesi ile tekrar hayata geldi. Bir zamanlar(1686-1975 arası) stadholder ve Hollanda’nın kraliyet ailelerini barındıran yazlık ev olarak kullanılan Paleis Het Loo artık bir müze olarak ziyarete açılmıştır. Sergi olarak müze, bünyesinde tarihi objeler, tablolar, çin, gümüş, kral ailesine ait eşyalar, ve mahkemede giyilen kostumler sergilenmektedir. Müzede av arabaları, kraliyet ailesinin taşındığı özel arabalar,kızaklar ve eski çeşit arabalar sergilenmektedir.
The Zaanse Schans
Amsterdam'ın hemen kuzeyinde yer alıyor Zaanse Schans. Zaan nehrinin kıyısında, oldukça fotojenik bir köy. Yeşil ve beyaz tahta evler ve yeldeğirmenlerinin yanı sıra tipik kuzey Hollanda manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Görücek ve yapılacak bir çok şey var bu tarihi ve Hollanda’ya özgü yerde: müzeler, geleneksel el sanatları; Willig’de peynir ve Kooijman’da tahta ayakkabı yapımı gibi. Yeşile boyanmış tahta evler sayesinde, ufak alışveriş sokakları daha bi canlı görünüyor bu yerde. Zaanse Schans’ın yanında Katwoude ve Volendam’daki peynir çiftlikleri de çok ilginizi çekicektir.
Valkenburg Mağarası
Valkenburg aan de Geul kireç bakımından zengin toprağı dolayısı ile zaman zaman Marlstone kasabası olarak ta adlandırılır. Marlstone taş ocakları sayesinde şuanda yer altında 250km’yi geçen uzunlukta koridorlar oluşmuştur. Volkenburg’da daha doğrusu Volkenburg’un altında, inanılmaz bir dünya yatmaktadır.
Bu mağaralar bir çok olaya ev sahipliği yapmatadır. Buna en iyi örnek belediyeye ait ve fluweelen mağaralarında yapılan Christmas marketleri. Valkenburg’taki bir çok mağaraya tekerlekli sandalyedeki insanlar da girebilmekte.
Dam Square- Kraliyet Sarayı
Dam meydanında yer alan Kraliyet Saray’ı Amsterdam’ın en çarpıcı yapılarından bitanesi. Klasik bir Hollanda mimarisi olan saray 1648 ve 1655 yılları arasında Jacop van Campen tarafından inşa edilmiş. Yumuşak zemin üzerine 13.659 kat eklenerek zemini kuvvetlendirilmiş. Aslında yangında tamamen yanan eski belediye binasının yerini alsın diye düşünülen yapı, 1808 yılında Hollanda Kralı olan 1. Napolyon’nun kardeşi Louis Bonaparte tarafından kendisine saray olarak tahsis edilmiştir. Buna rağmen Bonaparte iki sene sonra yeri terketmiştir. Cephe çarpıcı görüntüsü ile muazzam bir yapıya sahip. Dört sıralı pencereye sahip binanın cephesinde üçgen yapıda Artus Quelijn’a ait heykeller var.
alıntı
Hollandanın Tarihi Yerleri nedir
Hollandanın Turistik mekanları
Hollandanın gezilecek Yerleri
Madurodam
Bu minik Hollanda, senenin her dönemi açık. Amsterdam’ın kanalları, Alkmaar peynir pazarı, ufacık bir mekana yerleştirilmiş, kendisinin kopyası. Amsterdam Schipol hava alanından kalkan uçakları, dönen rüzgar deyirmenlerini, yelkenlileri, modern trenleri ve herşeyi ile ufak dünyanın en büyük minyatür ülkesini
Vondelpark Amsterdam
Vondelpark Amsterdam’ın en ünlü park’ı olarak bilinir. Şehrin güneyini ikiye bölen park Leidseplein’dan Amstelveeneweg’e kadar uzanıyor. Park, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyen turistlere ve çocukları olan aileler için uygun bir yer. Oyun parkları, ve koşu, bisiklet ve paten gibi spor yapmak isteyen halk için de uygun bir menkan. Voldelpark adını ünlü Hollanda’lı yazar ve şair Johannes van den Vondel’den almıştır. Vondelpark’a yakın Vondel caddesi ve Vondelkerk’i bulabilirsiniz. Overtoom tarafında ise Film müzesi yer almaktadır. Yüksek sezonda tiyatro local ve enternasyönel bir çok artistin performanslarını sergiler, seyretmesi bedava!! Bu parkı özel yapan özelliklerden sadece bir tanesi. Her yıl yapılan Concertgebouworkest, parkta açık hava konserleridir, ve milyonlarca insanı ağırlar.
Keukenho
Keukenhof dünyanın en büyük çiçek bahçesidir. Hillegom ve Lisse (Güney Harlem) arasında yer alan bahçe, her sene aşağı yukarı 9 hafta 800,000’den fazla ziyaretçi’yi ağarlayabilmektedir.Doğanın yetenekleri, yapay etkinliklerle birleşmiş ve 7 milyon lale ve nergis çiçeklerini yerinde ve zamanında üretilmeleri için zemin hazırlamıştır. Açılış tarihleri senden seneye az da olsa değişiklik gösterebilir .
Holland Dolfinarium
Avrupa’daki en büyük marin hayvanat bahçesi, içerisinde yapılacak ve görülecek birçok şey var. Her saat başı değişik şovlar var, eğer zamanınızı iyi ayarlaya bilirseniz, aşağı yukarı bütün şovları görebilirsiniz. Morslar, yunuslar ve deniz aslanları, şovları ile insanlara eğlenceli dakikalar yaşatıyor. Gölcükler ve akvaryumları ziyaret edebilirsiniz. Zevkli bir dolfinaryum günü yalnız eğlence değil öğrenme içinde büyük fırsatlar sunuyor.
Kasteel Loevestein Poederoyen
Maas ve Waal nehirlerinin kesişiminde bulunan Kasteel Loevestein bir su kalesidir. Gelderland’da ufak bir kasaba olan Poederoyen’de bulunmaktadır. 1357 ila 1368 yılları arasında yapılmıştır. 600 senelik kale aslında bir cezaevi olarak inşaa edilmiştir.Eğer Loevestein’I ziyaret ederseniz Hugo de Groot’un 2 sene boyunca hapsedildiği odayı görmeyi es geçmeyin. Bu Rotterdam’lı bilgin akıllıca bir yöntemle cezaevinden kaçmayı başarmıştır. Bunu ise 1621 yılında bir kitap sandığına saklanarak ve sıvışarak kaçmayı başarmıştır.
Muiderslot
Muazzam bir kale hendeği tarafından çevrelenmiş ve iki taraflı kemerli bir sur, güzel sanat incelikleri ile süslenmiş ve Cornelis Hooft adlı bir hollandalı şairin zamanının alıntılarını hatırlatıyor. Kale, yılın çoğu zamanı açık. Bitki bahçeside görmeye değer. 1280 yılında Kont Floris V. tarafından yapılmış, Zuiderzee diye anılan manzara hala çok çarpıcı .
Paleis Het Loo
Üç asırlık “Royal House of Orange” möbleli odaları ve heykel dolu muazzam bahçesi ile tekrar hayata geldi. Bir zamanlar(1686-1975 arası) stadholder ve Hollanda’nın kraliyet ailelerini barındıran yazlık ev olarak kullanılan Paleis Het Loo artık bir müze olarak ziyarete açılmıştır. Sergi olarak müze, bünyesinde tarihi objeler, tablolar, çin, gümüş, kral ailesine ait eşyalar, ve mahkemede giyilen kostumler sergilenmektedir. Müzede av arabaları, kraliyet ailesinin taşındığı özel arabalar,kızaklar ve eski çeşit arabalar sergilenmektedir.
The Zaanse Schans
Amsterdam'ın hemen kuzeyinde yer alıyor Zaanse Schans. Zaan nehrinin kıyısında, oldukça fotojenik bir köy. Yeşil ve beyaz tahta evler ve yeldeğirmenlerinin yanı sıra tipik kuzey Hollanda manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Görücek ve yapılacak bir çok şey var bu tarihi ve Hollanda’ya özgü yerde: müzeler, geleneksel el sanatları; Willig’de peynir ve Kooijman’da tahta ayakkabı yapımı gibi. Yeşile boyanmış tahta evler sayesinde, ufak alışveriş sokakları daha bi canlı görünüyor bu yerde. Zaanse Schans’ın yanında Katwoude ve Volendam’daki peynir çiftlikleri de çok ilginizi çekicektir.
Valkenburg Mağarası
Valkenburg aan de Geul kireç bakımından zengin toprağı dolayısı ile zaman zaman Marlstone kasabası olarak ta adlandırılır. Marlstone taş ocakları sayesinde şuanda yer altında 250km’yi geçen uzunlukta koridorlar oluşmuştur. Volkenburg’da daha doğrusu Volkenburg’un altında, inanılmaz bir dünya yatmaktadır.
Bu mağaralar bir çok olaya ev sahipliği yapmatadır. Buna en iyi örnek belediyeye ait ve fluweelen mağaralarında yapılan Christmas marketleri. Valkenburg’taki bir çok mağaraya tekerlekli sandalyedeki insanlar da girebilmekte.
Dam Square- Kraliyet Sarayı
Dam meydanında yer alan Kraliyet Saray’ı Amsterdam’ın en çarpıcı yapılarından bitanesi. Klasik bir Hollanda mimarisi olan saray 1648 ve 1655 yılları arasında Jacop van Campen tarafından inşa edilmiş. Yumuşak zemin üzerine 13.659 kat eklenerek zemini kuvvetlendirilmiş. Aslında yangında tamamen yanan eski belediye binasının yerini alsın diye düşünülen yapı, 1808 yılında Hollanda Kralı olan 1. Napolyon’nun kardeşi Louis Bonaparte tarafından kendisine saray olarak tahsis edilmiştir. Buna rağmen Bonaparte iki sene sonra yeri terketmiştir. Cephe çarpıcı görüntüsü ile muazzam bir yapıya sahip. Dört sıralı pencereye sahip binanın cephesinde üçgen yapıda Artus Quelijn’a ait heykeller var.
alıntı