Sponsorlu Bağlantılar
Daha genç yaşına rağmen yaklaşık 100 tane konser veren ve bu konserlerin içinde Istanbul'a da gelen Epica, Karaleke'nin sizin için sorduğu soruları cevapladı...
Aylin: Selam Mark. Epica hakkında sorulara geçmeden önce biraz senin hakkında konuşalım. Bilindiği gibi After Forever’da çaldın. After Forever’dan Epica’ya geçiş nasıldı? Hiç zorluk yaşadın mı?
Mark: After Forever ile beraber 7 muhteşem sene geçirdim. After Forever’ı Sander ile birlikte 1995 yılında kurdum ve AF bizim için her şeydi. Fakat ne yazık ki bunca seneden sonra birbirimizden kopmaya başladık ve birimizin gitmesi gerekti. Giden ben oldum ve böylece hayallerimi gerçekleştirmek için yeni bir grup kurdum ve bu grup Epica oldu.
Aylin: Sen ve Ad AF’dan ayrılıp yeni bir grup kurmak istediniz. O sıralarda hayalinizde canlandırdığınız Epica, günümüzdeki Epica ile uyuşuyor mu?
Mark: Ad After Forever ile çalmadı sadece misafirdi grupta. After Forever’ın sınırında kendimi bağlı hissederek geçirdiğim onca zaman sonunda Epica benim için rahatlatıcı bir kurtuluş görevini gördü. Böylece Epica ile bütün hayallerini gerçekleştirebildim.
Aylin: Kız arkadaşının grubunun solisti olması nasıl bir şey? Yada soruyu daha belirgin hale getirelim: hala beraber misiniz Simone ile? İlişkiniz sana herhangi bir sorun yaratıyor mu?
Mark: Evet hala beraberiz ve gayet de güzel gidiyor. Tabi ki de bu durumun avantajları ve dezavantajları var. Normal ilişkilerde herkes zaman zaman tartışmalar yaşayabilir ve bu durum grup arası ilişkilerinde de aynı. Ve kız arkadaşın grup arkadaşın ise tartışma yaşama olasılığı ikiye katlanıyor. Fakat biz beraber yaşamanın ve beraber çalışmanın arasında güzel bir denge kurduk. Bu durumdan mutluyum çünkü onunla çalışmak çok zevkli.
Aylin: Sen gitar çalıyorsun ve aynı zamanda scream vokal yapıyorsun. Fakat yine de Simone ön planda vokalleri ile. Gelecekte şarkılarınıza daha fazla scream vokal eklemeyi düşünüyor musunuz?
Mark: Hayır, Simone kesinlikle grubun “ön kadını” ve bu durum her zaman böyle kalmalı. Ayrıca bende daha fazla scream vokal yapmak istemiyorum. Scream vokali sadece gerektiği zaman koyuyoruz.
Aylin: Kadın vokalli gruplarda her zaman vokalist ön planda. Bu senin için bir sorun mu?
Mark: Hayır, onun bütün dikkati üzerine toplaması aksine hoşuma gidiyor. Ben daha çok arka planda kalmayı tercih ediyorum.
Aylin: Epica her zaman After Forever ile karşılaştırıldı ve bazıları size Nightwish-Özentileri dedi. Evet After Forever ile benzerlikleriniz olduğu doğru fakat Nightwish??? Ne düşünüyorsun?
Mark: AF ile benzerliklerin olması gayet normal çünkü ben o gruptan ayrılana kadar onların şarkılarını besteliyordum ve bu benim tarzım. Nightwish’ten daha az ünlü olan her grup Nightwish ile kıyaslanıyor. Belki bizi yakında Evanescence ile kıyaslarlar çünkü onlar da çok büyüdü.
Nightwish çok severim fakat Epica ile Nightwish arasında dağlar var.
Aylin: Epica hakkında kısaca bilgi verebilir misin?
Mark: 6 kişiyiz
Ad Sluijter – Gitar
Simone Simons – Vokal
Coen Janssen – Klavye
Jeroen Simons – Bateri
Yves Huts – Bas Gitar
Ben (Mark Jansen) – Vokal ve Gitar
2002 beri varız ve 1 CD ve 1 DVD’miz var. İkinci CD’miz kayıtta. Şimdiye kadar 100 kere sahneye çıktık. ( bir tanesi Türkiye’deydi)
Aylin: Şarkılarını bestelediğin zamanlar nasıl? Lirikleri kim yazıyor? Grubun ilham kaynağı nedir? Şarkıları hep beraberken mi besteliyorsunuz?
Mark: Yeni albüm için hiç beraber bestelemedik. Turnelerle o kadar meşguldük ki bu sırada ben Yves ve Coen besteledik şarkıları. Simone ve ben lirikleri yazdık. Grubun ilham kaynakları ise Film Müzikleri ( Hans Zimmer), klasik müzik ve _meta_l.
Aylin: _meta_l Piyasası’nın Tanrı’sı olsaydın, neyi değiştirirdin? Fanlarınızla mutlu musun veya genel olarak dünya _meta_l Piyasasından mutlu musun?
Mark: _meta_l’in Tanrı’sı olsaydım saçlarımı tekrardan uzatır, homo değil de heterosexüel olur ve grubumun ismini Judas Priest’ten Epica’ya değiştirirdim. Göz kırpan Hayır, şaka yapıyorum tabi ki de. Fanlardan çok memnunum, Epica çok zeki fanlara sahip! _meta_l piyasasından da memnunum. Radyodaki boktan müzikten zevk almayan her insana açık olan underground bir piyasa halen.
Aylin: Epica lirikleri ile dinleyiciye ne anlatmak istiyor?
Mark: Kendimiz düşünmemiz gerektiğini, sadece daha fazla güç kazanmak ve kendilerini izleyenleri başkalarını izleyenlere karşı düşman edip savaş çıkaran güçlü insanlara dinlememiz gerektiğini anlatıyor. Birbirimize saygı duymamız gerekiyor. Erkek ve kadın da birbirine saygı duyması gerekir ve hiç kimse başka bir insanda üstün değildir.
Aylin: Bir sonraki albümünüz konusunda çok meraklıyım, dinlemeye sabırsızlanıyorum. Albüm hakkında birkaç sırrı bizimle paylaşır mısın? Belki ismini?
Mark: Herkes bana ismini soruyor ama daha ismini açıklayamam çünkü hala değiştirme ihtimalimiz var. Sana küçük bir sır: Bu CD’de _meta_l Piyasa’sında çok çok saygı duyduğumuz bir konuk sanatçımız var. Bu yeni albümümüzde ona yer verebilmiş olmaktan ötürü büyük mutluluk duyuyoruz.
Aylin: Tarzınızı değiştirmeyi düşünüyor musunuz? Veya yeni birisini gruba eklemeyi?
Mark: Hayır bu tarzı seviyoruz ve devam edeceğiz. Şu anki kadromuzu değiştirmeyeceğiz.
Aylin: “Epica” ne demek?
Mark: Evrende, hayatın bütün zor sorularına cevaplar bulabileceğin yer anlamına geliyor.
Aylin: Çok konserler verdiniz ve daha çok konserler vereceksiniz. Hangisi senin için özeldi? Disneyland’daki konseriniz nasıldı? Zaten müziğiniz de büyü gibi.. Ortama uymuş Göz kırpan
Mark: Disneyland’deki konserimiz inanılmazdı. 3000 kişinin bağırışları ve çığlıkları! O gün oraya getirdiğimiz bütün CD’lerimizi sattık. (73 tane). Yani muhteşem bir konserdi. Ayrıca Granada’da yaptığımız ilk İspanyol konserimiz de güzeldi. Türkiye’deki de özeldi fakat orada bulunduğumuz sırada şansımız yaver gitti. Bazılarımızın pasaportları çalındı, kötü yemek yedik ve bu yüzden hastalandık ve festival ertelendi. Bu yüzden gecenin bir yarısı çalmak zorundaydık! Haha fakat o delice anları hatırladıkça… aynı anda çok çekiciydi de.
Aylin: En çok sevdiğin parçanız var mı?
Mark: “Cry for the Moon”a tapıyorum. Nerede konsere çıkarsak çıkalım onu kesinlikle çalacağız.
Aylin: İstanbul (Rock the Nations) konseriniz hakkında ne düşünüyorsun?
Mark: İzleyici kitlesinden çok hoşlandım fakat kötü şansımızı unutamıyorum. Bir sonraki gelişimizde güzel şehir Istanbul’u daha çok gezmek istiyorum.
Aylin: Tekrar Türkiye’ye gelmeyi düşünüyorsunuz yani?
Mark: Elbette! Fırsat olunca tekrar geleceğiz.
Aylin: Türk fanlarına söylemek istediğin herhangi bir şey var mı?
Mark: Evet, anlayışınız ve desteğiniz için hepinize çok teşekkür ederim. Müslüman ve Arap ülkelerinden gelen insanların çoğu liriklerimizi yanlış yorulmuyor ve İslam dinine karşı olduğuna inanıyorlar. Bu kesinlikle yanlış! Liriklerimiz BÜTÜN büyük dinlere karşı. Bizim anlatmaya çalıştığımız, birbirimizi anlamaya ve saygı duymaya çalışmamızdır. Hıristiyanlık ve İslam hakkında çok şey okudum ve şu sonuca vardım: Aynı gezegen üzerinde yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz. Birbirimize saygı duymamız gerekiyor. Hep birlikte yaşayabiliriz!
Aylin: Selam Mark. Epica hakkında sorulara geçmeden önce biraz senin hakkında konuşalım. Bilindiği gibi After Forever’da çaldın. After Forever’dan Epica’ya geçiş nasıldı? Hiç zorluk yaşadın mı?
Mark: After Forever ile beraber 7 muhteşem sene geçirdim. After Forever’ı Sander ile birlikte 1995 yılında kurdum ve AF bizim için her şeydi. Fakat ne yazık ki bunca seneden sonra birbirimizden kopmaya başladık ve birimizin gitmesi gerekti. Giden ben oldum ve böylece hayallerimi gerçekleştirmek için yeni bir grup kurdum ve bu grup Epica oldu.
Aylin: Sen ve Ad AF’dan ayrılıp yeni bir grup kurmak istediniz. O sıralarda hayalinizde canlandırdığınız Epica, günümüzdeki Epica ile uyuşuyor mu?
Mark: Ad After Forever ile çalmadı sadece misafirdi grupta. After Forever’ın sınırında kendimi bağlı hissederek geçirdiğim onca zaman sonunda Epica benim için rahatlatıcı bir kurtuluş görevini gördü. Böylece Epica ile bütün hayallerini gerçekleştirebildim.
Aylin: Kız arkadaşının grubunun solisti olması nasıl bir şey? Yada soruyu daha belirgin hale getirelim: hala beraber misiniz Simone ile? İlişkiniz sana herhangi bir sorun yaratıyor mu?
Mark: Evet hala beraberiz ve gayet de güzel gidiyor. Tabi ki de bu durumun avantajları ve dezavantajları var. Normal ilişkilerde herkes zaman zaman tartışmalar yaşayabilir ve bu durum grup arası ilişkilerinde de aynı. Ve kız arkadaşın grup arkadaşın ise tartışma yaşama olasılığı ikiye katlanıyor. Fakat biz beraber yaşamanın ve beraber çalışmanın arasında güzel bir denge kurduk. Bu durumdan mutluyum çünkü onunla çalışmak çok zevkli.
Aylin: Sen gitar çalıyorsun ve aynı zamanda scream vokal yapıyorsun. Fakat yine de Simone ön planda vokalleri ile. Gelecekte şarkılarınıza daha fazla scream vokal eklemeyi düşünüyor musunuz?
Mark: Hayır, Simone kesinlikle grubun “ön kadını” ve bu durum her zaman böyle kalmalı. Ayrıca bende daha fazla scream vokal yapmak istemiyorum. Scream vokali sadece gerektiği zaman koyuyoruz.
Aylin: Kadın vokalli gruplarda her zaman vokalist ön planda. Bu senin için bir sorun mu?
Mark: Hayır, onun bütün dikkati üzerine toplaması aksine hoşuma gidiyor. Ben daha çok arka planda kalmayı tercih ediyorum.
Aylin: Epica her zaman After Forever ile karşılaştırıldı ve bazıları size Nightwish-Özentileri dedi. Evet After Forever ile benzerlikleriniz olduğu doğru fakat Nightwish??? Ne düşünüyorsun?
Mark: AF ile benzerliklerin olması gayet normal çünkü ben o gruptan ayrılana kadar onların şarkılarını besteliyordum ve bu benim tarzım. Nightwish’ten daha az ünlü olan her grup Nightwish ile kıyaslanıyor. Belki bizi yakında Evanescence ile kıyaslarlar çünkü onlar da çok büyüdü.
Nightwish çok severim fakat Epica ile Nightwish arasında dağlar var.
Aylin: Epica hakkında kısaca bilgi verebilir misin?
Mark: 6 kişiyiz
Ad Sluijter – Gitar
Simone Simons – Vokal
Coen Janssen – Klavye
Jeroen Simons – Bateri
Yves Huts – Bas Gitar
Ben (Mark Jansen) – Vokal ve Gitar
2002 beri varız ve 1 CD ve 1 DVD’miz var. İkinci CD’miz kayıtta. Şimdiye kadar 100 kere sahneye çıktık. ( bir tanesi Türkiye’deydi)
Aylin: Şarkılarını bestelediğin zamanlar nasıl? Lirikleri kim yazıyor? Grubun ilham kaynağı nedir? Şarkıları hep beraberken mi besteliyorsunuz?
Mark: Yeni albüm için hiç beraber bestelemedik. Turnelerle o kadar meşguldük ki bu sırada ben Yves ve Coen besteledik şarkıları. Simone ve ben lirikleri yazdık. Grubun ilham kaynakları ise Film Müzikleri ( Hans Zimmer), klasik müzik ve _meta_l.
Aylin: _meta_l Piyasası’nın Tanrı’sı olsaydın, neyi değiştirirdin? Fanlarınızla mutlu musun veya genel olarak dünya _meta_l Piyasasından mutlu musun?
Mark: _meta_l’in Tanrı’sı olsaydım saçlarımı tekrardan uzatır, homo değil de heterosexüel olur ve grubumun ismini Judas Priest’ten Epica’ya değiştirirdim. Göz kırpan Hayır, şaka yapıyorum tabi ki de. Fanlardan çok memnunum, Epica çok zeki fanlara sahip! _meta_l piyasasından da memnunum. Radyodaki boktan müzikten zevk almayan her insana açık olan underground bir piyasa halen.
Aylin: Epica lirikleri ile dinleyiciye ne anlatmak istiyor?
Mark: Kendimiz düşünmemiz gerektiğini, sadece daha fazla güç kazanmak ve kendilerini izleyenleri başkalarını izleyenlere karşı düşman edip savaş çıkaran güçlü insanlara dinlememiz gerektiğini anlatıyor. Birbirimize saygı duymamız gerekiyor. Erkek ve kadın da birbirine saygı duyması gerekir ve hiç kimse başka bir insanda üstün değildir.
Aylin: Bir sonraki albümünüz konusunda çok meraklıyım, dinlemeye sabırsızlanıyorum. Albüm hakkında birkaç sırrı bizimle paylaşır mısın? Belki ismini?
Mark: Herkes bana ismini soruyor ama daha ismini açıklayamam çünkü hala değiştirme ihtimalimiz var. Sana küçük bir sır: Bu CD’de _meta_l Piyasa’sında çok çok saygı duyduğumuz bir konuk sanatçımız var. Bu yeni albümümüzde ona yer verebilmiş olmaktan ötürü büyük mutluluk duyuyoruz.
Aylin: Tarzınızı değiştirmeyi düşünüyor musunuz? Veya yeni birisini gruba eklemeyi?
Mark: Hayır bu tarzı seviyoruz ve devam edeceğiz. Şu anki kadromuzu değiştirmeyeceğiz.
Aylin: “Epica” ne demek?
Mark: Evrende, hayatın bütün zor sorularına cevaplar bulabileceğin yer anlamına geliyor.
Aylin: Çok konserler verdiniz ve daha çok konserler vereceksiniz. Hangisi senin için özeldi? Disneyland’daki konseriniz nasıldı? Zaten müziğiniz de büyü gibi.. Ortama uymuş Göz kırpan
Mark: Disneyland’deki konserimiz inanılmazdı. 3000 kişinin bağırışları ve çığlıkları! O gün oraya getirdiğimiz bütün CD’lerimizi sattık. (73 tane). Yani muhteşem bir konserdi. Ayrıca Granada’da yaptığımız ilk İspanyol konserimiz de güzeldi. Türkiye’deki de özeldi fakat orada bulunduğumuz sırada şansımız yaver gitti. Bazılarımızın pasaportları çalındı, kötü yemek yedik ve bu yüzden hastalandık ve festival ertelendi. Bu yüzden gecenin bir yarısı çalmak zorundaydık! Haha fakat o delice anları hatırladıkça… aynı anda çok çekiciydi de.
Aylin: En çok sevdiğin parçanız var mı?
Mark: “Cry for the Moon”a tapıyorum. Nerede konsere çıkarsak çıkalım onu kesinlikle çalacağız.
Aylin: İstanbul (Rock the Nations) konseriniz hakkında ne düşünüyorsun?
Mark: İzleyici kitlesinden çok hoşlandım fakat kötü şansımızı unutamıyorum. Bir sonraki gelişimizde güzel şehir Istanbul’u daha çok gezmek istiyorum.
Aylin: Tekrar Türkiye’ye gelmeyi düşünüyorsunuz yani?
Mark: Elbette! Fırsat olunca tekrar geleceğiz.
Aylin: Türk fanlarına söylemek istediğin herhangi bir şey var mı?
Mark: Evet, anlayışınız ve desteğiniz için hepinize çok teşekkür ederim. Müslüman ve Arap ülkelerinden gelen insanların çoğu liriklerimizi yanlış yorulmuyor ve İslam dinine karşı olduğuna inanıyorlar. Bu kesinlikle yanlış! Liriklerimiz BÜTÜN büyük dinlere karşı. Bizim anlatmaya çalıştığımız, birbirimizi anlamaya ve saygı duymaya çalışmamızdır. Hıristiyanlık ve İslam hakkında çok şey okudum ve şu sonuca vardım: Aynı gezegen üzerinde yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz. Birbirimize saygı duymamız gerekiyor. Hep birlikte yaşayabiliriz!