Sponsorlu Bağlantılar
Yalnızlık Şiirleri,
Yalnızlıkla İlgili Şiirler
Yalnızlık
Yalnızlık sis gibi, yalnızlık sızı,
Yalnızlık buz gibi, yalnızlık ayaz,
Yalnızlık kaygan zemin, tutunmadan durulmaz,
Yalnızlık sensizliktir, sensiz de hiç yaşanmaz....
Yalnızlık gece gibi, etrafın hiç görünmez,
Yalnızlık sessizliktir, çığlıkların duyulmaz,
Yalnızlık dipsiz kuyu, içine hiç inilmez,
Yalnızlık sensizliktir, sensiz mutlu olunmaz....
Yalnızlık buz gibiyse, güneş doğar çözülür,
Yalnızlık karanlıksa, mum yakarsan aşılır
Yalnızlık sessizlikse, ıslık çalsan bozulur,
Yalnızlık yalnızca, rabbimize yakışır....
Halim Akın
Yalnızlık
Her geçen zamanla pişti yalnızlık
Canımdan canımı biçti yalnızlık
Bulamadı kimseyi aradı da
Milyondan beni seçti yalnızlık
Kendini gösterdi pustu yalnızlık
Söylendi söylendi sustu yalnızlık
Suskunluğunun en haklı cezası
İçimde suçlu mahpustu yalnızlık
Derdime ekilen dertti yalnızlık
Derdiyle beni gebertti yalnızlık
Hayat yatağım oldu sinsi gözle
Yumuşak değildi sertti yalnızlık
Evvela sadece zandı yalnızlık
Sonra ruhumu kazandı yalnızlık
Kabullenmeyişin zor tezgâhında
Hissimi ölçen mizandı yalnızlık
Sessiz sedasızca durdu yalnızlık
Sesi çıkınca kudurdu yalnızlık
Soluk soluğa acımadan geldi
İçime bombayı kurdu yalnızlık
Adem Yarar
Yalnızlık Yalnızlık
dilimden düşen ilk şarkıdır
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
her gönülde bir başkadır
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
yalan değil en acı gerçek
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
yıllar geçsede eskimeyecek
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
büyür saat saat gecelerde
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
değişmez acısı hiç bir dilde
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
İsmail Baharşen
Yalnızlık bazen bir girdaptır
Yalnızlık bazen bir girdaptır
Yalnızlık kimi zaman mutluluktur
Yalnızlık bazıları için bir yaşam biçimidir
Yalnızlık kimilerimizin karabasanıdır
Ve bazen yalnızlık, ölümle eş anlamlıdır
Zeliha Bekoğlu
Yalnızlık
Bir engel oldu, yüce dağlar gibi
Önümde dikilip, durdu yalnızlık
Bazen kor olup, yürek dağlar gibi
Ruhuma bir damga vurdu yalnızlık
Yalnızsan eğer dermansız dizin
Şu fani dünyada kaybolur izin
Gözyaşı dinmeyen o kimsesizin
Sığınacak evi yurdu yalnızlık
Ne demeli yalnızlığın adına
Eremezsin lezzetlerin tadına
Bazen bir çocuğa bazen kadına
Adım nedir diye sordu yalnızlık
Bir nostalji olup mazide yaşar
Kükreyip, kabarır sel gibi taşar
İnsandır kaynağı, insanı aşar
Ve, tüm kainatı sardı yalnızlık
Kimine yalnızlık öcü gibidir
Kuşların sıladan göçü gibidir
Kimine sevenin gücü gibidir
Heyhat bir çözülmez sırdı yalnızlık
Sırt üstü yatmaktır bıçak üstüne
Düş kurmak ne zordur gerçek üstüne
Baharda tomurcuk çiçek üstüne
Lapa lapa yağan kardı yalnızlık
Kötü sözden arındır dilini
Lakin düşman eder gurbet ilini
Nicesinin bükülmeyen belini
Vura vura incitip, kırdı yalnızlık
Yalnızlıkla savaşan biçare kul
Yalnızlıktan kaçma, sen ona sokul
Yalnızlık bir mektep, bir güzel okul
İnsanlara hep ibret verdi yalnızlık
Yalandır, desem ki sırrına erdim
Ondan kaçmak için ne çok şey verdim
Kime dert sorduysam dedi ki; derdim
Cümle sultanların derdi yalnızlık
Hiç dinmedi benim şu ah'u zarım
Dertten, kederden ve gamdan bizârım
Davet eder yalnızlığa mezarım
Demek son gidilen yerdi yalnızlık
Kalem yalnızlığı tariften aciz
Yalnızlık ruhuma koymuştur haciz
Belağattan ârı, söz olmaz veciz
Nice romanlara girdi yalnızlık
Çok şeyler söylendi, çok şeyler dendi
Hiç kolay yıkılmaz yalnızlık bendi
Bir masum kavram ki insanı yendi
Ne zâlim insanlar gördü yalnızlık
Ercan Demirci
Yalnızım…
Yalnızım…
Gönlüm sonbahar, yaprak, yaprak dökülüyor!
Benim için her mevsim kış, her günüm gece
Sonu belli olmayan yolların, bu günü yarını olmayan saatlerin
Ve Sen yokken, ben biraz daha ölüyorum.
Kokusu yok hiçbir çiçeklerin, anlam ifade etmiyor
Olmuyor eskisi gibi, aşkın ateşi yok
Baharda bile rastlamadım, deniz mavisi gibi yok gözlerin
Gözlerin her yanda, ne yana baksam senin gözlerin.
Dosttu olmaz gecelerin, çok uzun bitme bilmiyor
Ömür ise sayılı nefes, ne zaman biter bilinmiyor
Bense sana biraz daha hasret, sensiz çekilmiyor
Gözlerin gözümün önünde, içimde ateş sönme bilmiyor.
Yokluğun acılar içinde, boğazımda düğümlenmiş
Sana açılan tüm kapılar kör düğüm olmuş
Anahtarı sen oldun, sense kayıplardasın
Kaçtın insafsızca, sen vefasızlardansın.
Cemil biraz daha sana hasret, yok kesin umudu
Bir aşk ateşiydi, rüzgâr vurdu yerden yere savurdu
İnanmıştım sana tüm yüreğimle, cemil kibarca kovuldu
Yalan dünya yalansın, beni tatlı rüyalara soktu!!!
YALNIZIM GURBETTE
Dostluk yoktur yabancılarda
Yalnız kalmışım gurbette
Bildiğim dostlar iş cevire
Yalnız kalmışım gurbette
Karanlık odada otururum
Dilimde türkü söylerim
Elimde kağıt yazarım
Yalnız kalmışım gurbette
Detleşecek insan yok
Paylaşacak şerbet yok
Dey denizinde çoşacak yok
Yalnız kalmışım gurbette
Yanlızlık
Bir Çiçek Verecek Kimsem Yok
Yanlızım yanlızım Hİç Kİmsem Yok
Her Sene Her Sene
Bu yanlızlık Büyür İçimdee
Kimse Umursamaz
Kapanmışım Sessiz Sakin Bir odaya
Düşünür Dururum düşünür dururum
Niye Yanlızım Ben Diye Düşünür Dururum
Birine Aşık Olmuştum Ama
Oda Beni Yanlız Bıraktı
Şimdi yapayanlızım
Kimsem Yok Bir Çiçek
Bir çiçek Verecek Kimsem yokk
Yanlızlık Her sene İçimde Tohum Verir
O tohumlar fülizlenir
Yine Yeni Bir Yanlızlık Başlarr
Ve Bu Böle Devam Ederr
YALNIZIM
Dağlara düştüm yalnız dağlara
Derdimi anlatırım kurda kuşa
Türküler söylerim yollara
Çağrışa çağrışa ağlarım yetiş ya hızır
İçimde yangın yanar
Hava soğuk beden donar
Hain şeytan halime güler
Yetiş şahı merdanım yetiş
Bozatlı Hızırı göndersin diye yaradana seslendim
Duydu beni ya rab secdeye vardım
Ellerim titrerken kara tuttum
şükürler ola kabul oldu
Yalnızlık Kadar Gerçek Olsa Keşke Mutluluk
Şimdiden sonrası yok, saat her zaman ölümü gösteriyor
Bir olmaz için kurulu hayâller, bir gelmez günde
Bir dağ arkasına sığacak kadar büyük ve tek mi
Yoksa bir tesbih tanesi kadar küçük ve çok mu mutluluk
Yeniden doğmayı bekliyorlar doğmuşken
Ölmeyi bekliyorlar her an, ölüm bir anken
Yalnızlık kadar gerçek olsa keşke mutluluk
Sokaklardaydı çocuk sesleri, evlerde yalnız ölen yaşlıların
Her çocuğa baktığında bir ölüme bakıyorsun
Şair olmak zorundasın Tanrı Sen'le konuşmuyorsa
Bir varlık duymalı Sen'i bu insan olsada
Yalnızlıkla İlgili Şiirler
Yalnızlık
Yalnızlık sis gibi, yalnızlık sızı,
Yalnızlık buz gibi, yalnızlık ayaz,
Yalnızlık kaygan zemin, tutunmadan durulmaz,
Yalnızlık sensizliktir, sensiz de hiç yaşanmaz....
Yalnızlık gece gibi, etrafın hiç görünmez,
Yalnızlık sessizliktir, çığlıkların duyulmaz,
Yalnızlık dipsiz kuyu, içine hiç inilmez,
Yalnızlık sensizliktir, sensiz mutlu olunmaz....
Yalnızlık buz gibiyse, güneş doğar çözülür,
Yalnızlık karanlıksa, mum yakarsan aşılır
Yalnızlık sessizlikse, ıslık çalsan bozulur,
Yalnızlık yalnızca, rabbimize yakışır....
Halim Akın
Yalnızlık
Her geçen zamanla pişti yalnızlık
Canımdan canımı biçti yalnızlık
Bulamadı kimseyi aradı da
Milyondan beni seçti yalnızlık
Kendini gösterdi pustu yalnızlık
Söylendi söylendi sustu yalnızlık
Suskunluğunun en haklı cezası
İçimde suçlu mahpustu yalnızlık
Derdime ekilen dertti yalnızlık
Derdiyle beni gebertti yalnızlık
Hayat yatağım oldu sinsi gözle
Yumuşak değildi sertti yalnızlık
Evvela sadece zandı yalnızlık
Sonra ruhumu kazandı yalnızlık
Kabullenmeyişin zor tezgâhında
Hissimi ölçen mizandı yalnızlık
Sessiz sedasızca durdu yalnızlık
Sesi çıkınca kudurdu yalnızlık
Soluk soluğa acımadan geldi
İçime bombayı kurdu yalnızlık
Adem Yarar
Yalnızlık Yalnızlık
dilimden düşen ilk şarkıdır
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
her gönülde bir başkadır
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
yalan değil en acı gerçek
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
yıllar geçsede eskimeyecek
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
büyür saat saat gecelerde
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
değişmez acısı hiç bir dilde
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
İsmail Baharşen
Yalnızlık bazen bir girdaptır
Yalnızlık bazen bir girdaptır
Yalnızlık kimi zaman mutluluktur
Yalnızlık bazıları için bir yaşam biçimidir
Yalnızlık kimilerimizin karabasanıdır
Ve bazen yalnızlık, ölümle eş anlamlıdır
Zeliha Bekoğlu
Yalnızlık
Bir engel oldu, yüce dağlar gibi
Önümde dikilip, durdu yalnızlık
Bazen kor olup, yürek dağlar gibi
Ruhuma bir damga vurdu yalnızlık
Yalnızsan eğer dermansız dizin
Şu fani dünyada kaybolur izin
Gözyaşı dinmeyen o kimsesizin
Sığınacak evi yurdu yalnızlık
Ne demeli yalnızlığın adına
Eremezsin lezzetlerin tadına
Bazen bir çocuğa bazen kadına
Adım nedir diye sordu yalnızlık
Bir nostalji olup mazide yaşar
Kükreyip, kabarır sel gibi taşar
İnsandır kaynağı, insanı aşar
Ve, tüm kainatı sardı yalnızlık
Kimine yalnızlık öcü gibidir
Kuşların sıladan göçü gibidir
Kimine sevenin gücü gibidir
Heyhat bir çözülmez sırdı yalnızlık
Sırt üstü yatmaktır bıçak üstüne
Düş kurmak ne zordur gerçek üstüne
Baharda tomurcuk çiçek üstüne
Lapa lapa yağan kardı yalnızlık
Kötü sözden arındır dilini
Lakin düşman eder gurbet ilini
Nicesinin bükülmeyen belini
Vura vura incitip, kırdı yalnızlık
Yalnızlıkla savaşan biçare kul
Yalnızlıktan kaçma, sen ona sokul
Yalnızlık bir mektep, bir güzel okul
İnsanlara hep ibret verdi yalnızlık
Yalandır, desem ki sırrına erdim
Ondan kaçmak için ne çok şey verdim
Kime dert sorduysam dedi ki; derdim
Cümle sultanların derdi yalnızlık
Hiç dinmedi benim şu ah'u zarım
Dertten, kederden ve gamdan bizârım
Davet eder yalnızlığa mezarım
Demek son gidilen yerdi yalnızlık
Kalem yalnızlığı tariften aciz
Yalnızlık ruhuma koymuştur haciz
Belağattan ârı, söz olmaz veciz
Nice romanlara girdi yalnızlık
Çok şeyler söylendi, çok şeyler dendi
Hiç kolay yıkılmaz yalnızlık bendi
Bir masum kavram ki insanı yendi
Ne zâlim insanlar gördü yalnızlık
Ercan Demirci
Yalnızım…
Yalnızım…
Gönlüm sonbahar, yaprak, yaprak dökülüyor!
Benim için her mevsim kış, her günüm gece
Sonu belli olmayan yolların, bu günü yarını olmayan saatlerin
Ve Sen yokken, ben biraz daha ölüyorum.
Kokusu yok hiçbir çiçeklerin, anlam ifade etmiyor
Olmuyor eskisi gibi, aşkın ateşi yok
Baharda bile rastlamadım, deniz mavisi gibi yok gözlerin
Gözlerin her yanda, ne yana baksam senin gözlerin.
Dosttu olmaz gecelerin, çok uzun bitme bilmiyor
Ömür ise sayılı nefes, ne zaman biter bilinmiyor
Bense sana biraz daha hasret, sensiz çekilmiyor
Gözlerin gözümün önünde, içimde ateş sönme bilmiyor.
Yokluğun acılar içinde, boğazımda düğümlenmiş
Sana açılan tüm kapılar kör düğüm olmuş
Anahtarı sen oldun, sense kayıplardasın
Kaçtın insafsızca, sen vefasızlardansın.
Cemil biraz daha sana hasret, yok kesin umudu
Bir aşk ateşiydi, rüzgâr vurdu yerden yere savurdu
İnanmıştım sana tüm yüreğimle, cemil kibarca kovuldu
Yalan dünya yalansın, beni tatlı rüyalara soktu!!!
YALNIZIM GURBETTE
Dostluk yoktur yabancılarda
Yalnız kalmışım gurbette
Bildiğim dostlar iş cevire
Yalnız kalmışım gurbette
Karanlık odada otururum
Dilimde türkü söylerim
Elimde kağıt yazarım
Yalnız kalmışım gurbette
Detleşecek insan yok
Paylaşacak şerbet yok
Dey denizinde çoşacak yok
Yalnız kalmışım gurbette
Yanlızlık
Bir Çiçek Verecek Kimsem Yok
Yanlızım yanlızım Hİç Kİmsem Yok
Her Sene Her Sene
Bu yanlızlık Büyür İçimdee
Kimse Umursamaz
Kapanmışım Sessiz Sakin Bir odaya
Düşünür Dururum düşünür dururum
Niye Yanlızım Ben Diye Düşünür Dururum
Birine Aşık Olmuştum Ama
Oda Beni Yanlız Bıraktı
Şimdi yapayanlızım
Kimsem Yok Bir Çiçek
Bir çiçek Verecek Kimsem yokk
Yanlızlık Her sene İçimde Tohum Verir
O tohumlar fülizlenir
Yine Yeni Bir Yanlızlık Başlarr
Ve Bu Böle Devam Ederr
YALNIZIM
Dağlara düştüm yalnız dağlara
Derdimi anlatırım kurda kuşa
Türküler söylerim yollara
Çağrışa çağrışa ağlarım yetiş ya hızır
İçimde yangın yanar
Hava soğuk beden donar
Hain şeytan halime güler
Yetiş şahı merdanım yetiş
Bozatlı Hızırı göndersin diye yaradana seslendim
Duydu beni ya rab secdeye vardım
Ellerim titrerken kara tuttum
şükürler ola kabul oldu
Yalnızlık Kadar Gerçek Olsa Keşke Mutluluk
Şimdiden sonrası yok, saat her zaman ölümü gösteriyor
Bir olmaz için kurulu hayâller, bir gelmez günde
Bir dağ arkasına sığacak kadar büyük ve tek mi
Yoksa bir tesbih tanesi kadar küçük ve çok mu mutluluk
Yeniden doğmayı bekliyorlar doğmuşken
Ölmeyi bekliyorlar her an, ölüm bir anken
Yalnızlık kadar gerçek olsa keşke mutluluk
Sokaklardaydı çocuk sesleri, evlerde yalnız ölen yaşlıların
Her çocuğa baktığında bir ölüme bakıyorsun
Şair olmak zorundasın Tanrı Sen'le konuşmuyorsa
Bir varlık duymalı Sen'i bu insan olsada