Whatsapp ingilizce durum mesajları kısa

Eylül

Yönetici
Editör
#1
Sponsorlu Bağlantılar
Whatsapp ingilizce durum sözleri anlamlarıyla kısa güzel,

· I love you and that’s the beginning and end of everything.
(Seni seviyorum, ve bu herşeyin başlangıcı ve sonu.)

· Happiness does not buy you money.
(Mutluluğu parayla satın alamazsın.)

· Better late than never, but never late is better.
(“Geç olsun güç olmasın.” ya da “Bir şeyin geç olması hiç olmamasından iyidir.”

· So far, this is the oldest I’ve been.
(Şimdiye tek, en eski bendim.)

· Everybody is born with genius, but most people only keep it a few minutes.
(Herkes zekasıyla doğar, fakat çoğu insan onu sadece birkaç dakikalığına tutar.)

· Friendship comes when silence between two people is there.
(Dostluk, iki kişi arasında sessizlik olduğunda, gelir.)

· You may hold my hand for a while, but you hold my heart forever.
(Elimi bir süreliğine tutabilirsin, fakat kalbimi sonsuza kadar tut.)

· Experience is a good teacher, but she sends in terrific bills.
(Deneyim iyi bir öğretmendir, fakat o öğretmen korkunç faturalar gönderir.)

· Sometimes you succeed and other times you learn.
(Bazen başarırsın, başka o zaman ise öğrenirsin.)

· First love is important but last love is very important.
(İlk aşk önemlidir, fakat son aşk çok önemlidir.)

· We build too many walls and not enough bridges.
( Çok fazla duvar ve gereğinden az köprü inşa ediyoruz.)

· I liked things better when I didn’t understand them.
(Onları anlamadığımda daha çok sevmiştim.)

· Who says nothing is impossible? I’ve been doing nothing for years.
(Hiçbir şeyin imkansız olmadığını kim söyledi? Yıllardan beri hiçbir şey yapmıyorum.)

· She’s so fake. If you look behind her neck, I bet it says “Made in China”.
(O çok sahte, iddiaya girerim, eğer boynunda “Çin Malı” yazıyordur.)

· Cell phones these days keep getting thinner and smarter… people the opposite.
(Cep telefonları bu aralar incelmeye ve zekileşmeye devam ediyor.. İnsanlar tam tersi.)

· I’m not lazy, I’m just on energy saving mode.
(Tembel değilim, sadece enerji tasarruf modundayım.)

· The harder you work, the harder it is to surrender.
(Ne kadar uğraşırsan, vazgeçmen o kadar zor olur.)

· Whatever it is — I didn’t do it!
(Her neyse, yapmadım.)

· It’s not important to win, it’s important to make the other guy lose.
(Kazanmak önemli değildir, diğer herifin kaybetmesi önemlidir.)
 
Üst