Türkiye'de Deprem hakkında bilgi

#1
Sponsorlu Bağlantılar
TÜRKİYE’DE DEPREMLER
Türkiye dünyanın aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alır Ülkemizin yüz ölçümünün % 42’si birinci derece deprem kuşağı üzerindedir. 20. yy’ın başlarından beri yapılan istatistiği çalışmalar Türkiye’de yaklaşık olarak her iki yılda bir yıkıcı deprem, her üç yılda bir de pek çok yıkıcı deprem olduğunu göstermektedir. Bu durum Türkiye’de kaçınılmaz bir doğal afet olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılması gereken en önemli önlem depremin özelliklerini çok iyi tanıyıp gerekli tedbirleri zamanında almaktır.
Ülkemizde başlıca deprem kuşakları şunlardır:
a)Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı:Türkiye’nin kuzey kesiminde doğu-batı doğrultusunda uzanan kuzey Anadolu deprem kuşağı yaklaşık 1500 km uzunluğa sahiptir. Marmara Bölgesi’nde; Saros Körfezinden başlar, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Aras Vadisi’ne kadar uzanır. Bu kuşak Gelibolu, Marmara Denizi’nin derin kısımları, İzmit Körfezi, Adapazarı,Düzce-Bolu, Gerede,Merzifon, Suluova, Erbaa-Niksar, Kelkit vadisi ile Erzincan, Erzurum, Varto ve Van üzerinden geçen bir hat şeklinde uzanır. Ayrıca Çanakkale, Edremit, Bursa ve İznik bu kuşak içerisinde kalır. Bu kuşak an çizgileriyle “Kuzey Anadolu Fay Hattı” adını alır. Kuzey Anadolu Fayının kuzeyinde ve güneyinde ortalama 50km genişliğindeki alanı kapsayan bu kuşak içerisindeki çok şiddetli depremlerin meydana gelme olasılığı yüksektir.
b)Güneydoğu Anadolu Deprem Kuşağı: İskenderun Körfezi’nden Van’ın doğusuna kadar bir yay çizerek uzanır. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Bitlis ve Van bu kuşaktır. Bu kırık hattı, Kuzey Anadolu deprem kuşağı ile Bingöl-Karlıova çevresinde birleşir. Ayrıca Van Gölü çevresi ile, kuzeye doğru Malazgirt, Tutak(Ağrı), Aşkale-Erzurum-Pasinler-Horasan havzalarındaki faylar üzerinde de sıkça depremler oluşmaktadır.
c)Batı Anadolu Deprem Kuşağı: Ege Bölgesi’ndeki Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes çöküntü ovaları boyunca uzanan bazı diri fay hatları bulunmaktadır. Bu fay hatlarına uyum gösteren deprem kuşağı; Ayvalık, Dikili, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta ve Akşehir’in içine alır. Ayrıca Burdur, Acıgöl havzalarının kenarlarında ve Sultan Dağları’nın kuzey eteklerinde de faylar uzamaktadır. Bu faylar boyunca zaman zaman depremler olmaktadır.
Yurdumuz deprem tehlikesi bakımından beş bölgeye ayrılmıştır:I. derece deprem bölgeleri; başta Kuzey Anadolu ve Güneydoğu Anadolu fay kuşakları boyunca uzanan sahalar ile Ege Bölgesi ve Göller Yöresi’ni kapsar.II. derece deprem bölgesi; I. derece deprem bölgelerinin çevresini kuşatır. Trakya’nın kuzeyi, Karadeniz kıyıları. İç Anadolu’nun çevresi ile Güneydoğu Anadolu’nun güneyi III. Ve IV. Derece deprem alanlarını oluşturur. Tuz Gölü ile Akdeniz kıyısı arasındaki saha deprem tehlikesinin en az olduğu V. Derece deprem bölgesidir.
Bazı büyük şehirlerimizin I. Derece deprem bölgeleri üzerinde kuruldukları, nüfusumuzun yarıdan fazlasının bu sahalarda yaşadığı bir gerçektir. Türkiye, deprem riski açısından dünyanın en önde gelen ülkelerindendir. Depremlerin oluşturacağı hasarları azaltmanın en etkin iki yolu depreme dayanıklı yapılar inşa etmek ve toplumu depreme karşı eğitmektir. Yaşadığımız mekanlarda depremin olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için bazı önlemler alınmalıdır. Bunun ötesinde sarsıntı sırasında ve sonrasında yapılması gereken işler ile uygulanması gereken kurallar özellikle can kaybını azaltmak açısından çok önemlidir. Depremin ne zaman olacağını belirlemek günümüzde teknik açıdan mümkün olmadığından deprem bölgelerinde yaşayan insanların bu konuda her sn hazırlıklı olmaları gerekmektedir.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Üst