Sağlıkla İlgili Fıkralar

Eylül

Yönetici
Editör
#1
Sponsorlu Bağlantılar
Sağlık fıkraları
Sağlık ile ilgili fıkra


Akıl hastenesini gezen saglık bakanı bir hastanın yanına yaklaşmış Hasta ona bakmış,
- Yeni mi düştün?
- Hayır, ben sağlık bakanıyım Buraya sizleri ziyaret etmek için geldim…
- Heh heh heh, saglık bakanıymış… Bende Napolyon Bonapart, memnun oldum.

Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktor adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki;
"- Bu ilaç sana kesinlikle iyi gelecek.Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve bitince kontrole gel."
Bir hafta sonra tekrar geldiğinde doktor adama öksürüp öksürmediğini sormuş.Adamın öksürmediğini duyunca da ;
"-Ben sana dememiş miydim!" diye böbürlenmiş.
Adam cevap vermiş:;
"-İyide Doktor Bey, cesaret edip öksüremiyorum ki..!"

Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

Bir hekimi gece yarısı bir hastaya çağırırlar. Hekim derhal evinden çıkar. Ama ihtiyaten geceleri yanında taşımayı âdet edindiği tabancasını telaşla almayı unutmuş. Hatırlar hatırlamaz yarı yoldan dönüp silahını alır. Bu yüzden biraz geciktiği için hasta sahibine durumu açıklamak lüzumunu hisseder:
— Tabancamı almayı unutmuşum da, yarı yoldan dönmek zorunda kaldım, onun için geciktim, der.
Hasta sahibi dalgın mırıldanır:
— Ya! Demek ilaçla öldüremediğiniz hastalar da oluyor.


Tabip muayene ettiği kadının oğluna, annesinin dul olup olmadığını sorar ve dul olduğu cevabını alınca da;
— Valide hanımı mutlaka kocaya vermelisiniz. Hastalığının başkaca ilacı yoktur, der. Kadının oğlu: — Aman hekim efendi, altmışından sonra nasıl olur? deyince kadıncağız yattığı yerden söylenir: —Tövbe tövbe! Ay oğul, der, sen hekimden iyi mi bileceksin?
 
Üst