Rumkale ve Tarihi Yavuzeli Gaziantep

SeLeN

Yönetici
Editör
#1
Sponsorlu Bağlantılar


Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Kasaba köyünün yakınında bulunmaktadır. Yavuzeli’nden 25km. uzaklıktadır. Rumkale’ye Kasaba köyünden ve Halfeti’den teknelerle ulaşılmaktadır.

Antik dönemden günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin, Kale-i Zerrin (Altın Kale) ve Rumkale gibi bir çok isimle adlandırılmıştır.

Rumkale Fırat ve Merzimen kıyılarından itibaren sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir tepe üstüne kurulmuştur. 1838’de Rumkale’yi ziyaret eden Moltke’ye “kayalığın nerede bittiğini, insan eserinin nerede başladığını söyleyebilmek çok zor” dedirtecek kadar doğayla uyumlu mimari özelliğe sahiptir.

Kale iki beden halindedir. Birinci beden; kalenin doğu, kuzey ve batıda doğal kayalığın dik olarak yontulmasıyla, doğal sur meydana getirilerek oluşturulmuştur. İkinci beden ise bu doğal surun üstüne sert kalker kesme taşlarla sur duvarı olarak yapılmıştır. Kuzey ve doğu surlarında dikdörtgen planlı 7 burç ile kuzeyde çok sayıda mazgal pencere yer almaktadır. Kalenin güney yöndeki kayalık uzantısı 12. yüzyılda 30m. derinliğinde ve 20m. genişliğinde oyularak uçurum (hendek) haline getirilmiştir. Böylece, savunmaya yönelik olarak karayla kalenin direkt ilişkisi kesilmiştir. Kale 120m. genişliğinde ve 200m. uzunluğunda bir alanı kaplamaktadır.

Rumkale, Halfeti (Şanlıurfa) ile Gaziantep arasında sınır oluşturan Fırat ırmağı kıyısında yer almaktaydı. Merzimen çayının suyu Rumkale dibinde, derin ve sarp vadi içinde akan Fırat nehrine karışırdı.Günümüzde üç yanı Baraj gölüyle çevrilmiş olup, yarım ada görünümündedir.

Rumkale’nin doğu ve batıdan olmak üzere iki ana giriş kapısı mevcuttur. Doğu girişi Fırat nehriyle, batı girişi ise Merzimen çayı üzerine kurulmuştur. Bugün sadece ayaklarının kalıntısı günümüze kadar gelebilen köprü, kara ile irtibatı sağlamaktaydı. Buradan patika yolla kalenin giriş kapısına çıkılmaktadır.



Batı cephesinde yol üzerine 20m. aralıklarla 4 tane kule şeklinde kapı yapılarak savunma açısından büyük kolaylık sağlanmıştır. Batı surları da kuzeyden itibaren birinci kapı dikdörtgen planlıdır. Nöldeke birinci kapının olduğu yerde bir türbe ve bir iskele olduğundan bahsetmiştir. İkinci kapı kareye yakın dikdörtgen planlı yarım daire şeklindedir. Üçüncü kapı çok tahrip olarak günümüze gelebilmiştir. Dördüncü kapı kare planlı haç tonozludur. Beşinci kapı kalenin Fırat’a bakan doğu cephesindedir. Dikdörtgen biçimli bu kapı, içte biri yuvarlak, diğeri sivri kemerli iki niş içine alınmıştır.

Kalede beden duvarları ve burçlardan başka, bugün görülebilen kalıntılar arasında Şair Aziz Nerses kilisesi, Barşavma manastırı, su sarnıçları ve su kuyusu sayılabilir. Kuyu basamaklarla Fırat nehrinin seviyesine kadar inen 8m. genişliğinde ve yaklaşık 75m. derinliğindedir. Fırat nehrinden su temin etmek için yapılmış olan bu kuyunun gizli bir geçit olduğu da söylenmektedir. Kuyunun silindirik iç yüzünde kayanın oyulmasıyla helozonik bir merdiven meydana getirilmiştir.

Bunlardan başka kale içinde işlevi tespit edilemeyen çok sayıda yapı kalıntısı bulunmaktadır. Kaledeki yapıların bir çok bölümü ana kayanın oyulması ve düzleştirilmesiyle yapılmıştır.

Surlarda ve burçlarda örgü malzemesi moloz taş, kaplama malzemesi olarak büyük boyutlu düzgün kesme taşlar, kemerlerde ise tuğla görünümü verilmiş kesme taşlar kullanılmıştır.

 
Üst