Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v) İle İlgili Şiirler

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v) İle İlgili Şiirler
Peygamber Efendimiz İle İlgili Şiirler



Allah Allah Hak Bir Allah

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son peygamber Muhammed,Muhammed resul Allah.
Her şeyi yaratan sensin her şeye can veren sen,
Taptığım tek Allahımsın nîmetlerimi veren.

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son peygamber Muhammed,Muhammed resul Allah.
Kâbeye yüzümü döndüm alnım secdeye verdim,
Gönlümden coşan sellerle Allahım sana geldim.

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son peygamber Muhammed, Muhammed resul Allah.
Yer yüzüne hayat verdin gök yüzüne nur saçtın,
Îman eden kullarına cennet kapısın' açtın.

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son peygamber Muhammed,Muhammed resul Allah.
Sana sığınan kullarız el açar yalvarırız,
Yaradanım koru bizi hoş gör bizi Rabbimiz.





Ey Sevgili


Gelir misin rüyama bir kez göreyim cemalini
Engelliyor günahlarım gül yüzünü görmeyi
Arzum ahirette cennete seninle girmeyi
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Sensiz dünya zilletle boğuluyor
Asr-ı saadet günleri hasretle çekiliyor
Toplumun ahlakı gitgide çöküyor
Ne olur biraz gül bana Habib-i Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Geceler karanlık, yokluğunda her saniye
Ay doğmuş, güneş batmış ne çare bu çileme
Tutamazsam elini sırat üzerinde
Ne olur biraz gül bana Nebi-î Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Bir bilal olamadım ezanın için
Çıkıpta sahraya, kavrulmadı ayağım elim
Sen varken, sensiz olmak bilmem niçin
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Seni anar Ya Muhammed Kubbe-i Hadra
Yoktu keder yoktu zulüm asr-ı saadet zamanında
Kapılar aralanıyor karanlıklar ortasında
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Sel olur göz yaşlarım, ismini duyunca
Tebessümün de ne hoştur ukbada
Şefaatini eksik eyleme mahşer anında
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Alemlere rahmetsin nurun ile
Kalplere düstursun ahlakın ile
Salat-u selamlar sanadır Ya muhammed
Ne olur biraz gül bana resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa(S.A.V)






Hz.Muhammed (S.A.V.)

Varlıkların en değerlisi
İnsanlara yol gösteren
İman et sesi, onun sesi
İnsanların ilk Peygamber ‘i.
Doğru yolu hep göstermişti
Dünyadan geçen Muhammed’im..!

Bir güneş doğmuştu onunla
Her şeyle örnekti dünyaya
Kur-an ‘ı duyurdu bizlere
Doğru yolu hep göstermişti
Dünyadan geçen Muhammed’im..!

Dinin temeli Muhammed’dir
Onunla yolu selamettir
Onun isteği merhamettir
Bu görev onunla şereftir...
Doğru yolu hep göstermişti
Dünyadan geçen Muhammed’im..!

Kardeşlik güzellik getirdi
Hep aşk ile İman ettirdi
Allah bizim için seçti
Resul de ilmi görev bildi
Doğru yolu hep göstermişti
Dünyadan geçen Muhammed’im..!




Yüce Rabb’in Rahmeti.

Bir gece ki aleme Miraç yadigâr oldu,
Yüce Rabb’in rahmeti insanlığa ödüldür.
Rabb’im kutsal şerefe Resulü layık gördü,
Yüce Rabb’im rahmetin gönüllere ödüldür.

Bir mucize ki gökler kapılarını açtı,
Yol oldu Muhammed’e yıldızlar ışık saçtı,
Gece an oldu Nebi bilinmez sırla kaçtı,
Yüce Rabb’im gücüyle rahmetleri ödüldür.

Muamma bir yerlere Nebi misafir yetti,
Miraç, ruh ve cesetle Resul teşerrüf etti,
Cennet, Cehennem nedir bizzat gördüğü netti
Yüce Rabb’in gerçeği Muhammed’e ödüldür.

Gecenin bir anında Muhammed arşa vardı,
Kürsî, arş ve ruh arzı tarifsiz sırlar vardı,
Açıldı tüm kapılar hakikat alem vardı,
Yüce Rabb’in hikmeti Peygambere ödüldür.

Nebi şaşkın ve mutlu o ne güzel onurdu,
Mekansız ve zamansız gördüğü sima nurdu,
Yücelerden yücesi tek Rabb’im okunurdu,
Yüce Rabb’in sevgisi Resûlullah’a ödüldür.

Her kula nasip olmaz, Rab ile sohbete erdi,
O Nebiler Nebisi Resul kutsi bir serdi,
O Nebinin şanından aleme ödül verdi,
Yüce Rabb’in onuru mahlukata ödüldür.

Beş vakit namaz farzı miraç kabul edildi,
Şirk koşmayan kullara Cennet ikram edildi,
Bu geceye erene, günahlar af edildi,
Yüce Rabb’in birliği gönüllere ödüldür.

Böyle bir gece gören Cennet kapısı açar,
Tertemiz vücut bulur tüm günahlardan kaçar
Saf bir irade ile İrem de nurlar saçar,
Yüce Rabb’in Cenneti has ruhlara ödüldür.





Naat

Seccaden kumlardı..
................................
................................
Devirlerden, diyarlardan
Gelip, göklerde buluşan
Ezanların vardı! .

Mescit mümin, minber mümin...
Taşardı kubbelerden tekbir,
Dolardı kubbelere “amin”..

Ve mübarek geceler dualarımız;
Geri gelmeyen dualardı...
Geceler ki pırıl pırıl
Kandillerin yanardı..

Kapına gelenler ya Muhammed,
- uzaktan, yakından –
Mümin döndüler kapından...

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;
İki dünyada aziz ümmet,
Muhammed ümmetiydi...

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın
Yoksulların sahibi..
Nerde kaldın ey resul,
Nerde kaldın ey nebi! ..

Günler ne günlerdi, ya
Muhammed! ..
Çağlar ne çağlardı;
Daha dünyaya gelmeden
Müminlerin vardı...
Ve bir gün ki gaflet
Çöller kadardı,

Halime’nin kucağında,
Abdullahın yetimi,
Amine’nin emaneti ağlardı..

Hatice’nin goncası
Aişe’nin gülüydün..
Ümmetin göz bebeği
Göklerinresulüydün..
Elçi geldin, elçiler gönderdin;
Ruhunu Allah’a; elini ümmetine verdin,
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan;
Medine’ye göçerdin..
Biz,
Bu dünyadan nereye
Göçelim ya Muhammed!
Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
“ebu leheb öldü” diyorlar;

Ebu leheb ölmedi ya Muhammed!
Ebu cehil; kıt’alar dolaşıyor...

Neler duydu şu dünyada
Mevlidine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi ey nebi!
Adına alışkın dudaklarımız..
Artık yolunu bilmiyor,
Artık yolunu unuttu
Ayaklarımız
Kabene siyahlar
Yakışmamıştır ya Muhammed!
Bugünkü kadar!

Hased gururla savaşta;
Gurur; kaf dağında derebeyi..

Onu da yaralarlar kanadından
Gelse bir şefkat meleği..
İyiliğin türbesine,
Türbedar oldu iyi..
Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya Muhammed yarına!
İyilikler getir, güzellikler getir
Adem oğullarına...

Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi taiftir, kimi hayberdir...
Fethedemedik ya Muhammed
Senelerdir...

Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi;
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında
Haramların peteği..

Bayram yaptı yabanlar
Semave’yi boşaltıp;
Save’yi dolduranlar
Atını hendeklerden – bir atlayışta –
Aşırdı aşıranlar..
Ağlasın yesrib!
Ağlasın selmanlar...

Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti ey nebi!
Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Ne oldu ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar, taşlar
Kafile kafile, kervan kervan
Şimale giden yoldaşlar....

Uçsuz bucaksız çöllerde
Yine izler gelenlerin;
Yollar gideceklerindir....

Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir.

Örümcek ne havada
Ne suda, ne yerdeydi
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi

Şu kuytu cinlerin mi, perilerin yurdu mu,
Şu yuva ki bilinmez;
Kuşları hüdhüd müdür, güvercin mi
Kumru mu..
Kuşlarını bir sabah,
Medine’ye uçurdu mu..

Ey abva’da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hatıran uyusun çöllerin,
Ilık kumlarıyla örtülü..

Dinleyene hala
Çöller ses verir....
Yaleyl, susar,
Uğultular gelir...
Mersiye okur uhud,
Kaside söyler bedir;
Sen de bir hac günü
Başta muhammed, yanında
Ebu bekir,
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü,
Destan yap ey şehir!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya Muhammed yarına!
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Adem oğullarına...

Yüreklerden taşsın
Yine imanlar!
Itri, bestelesin tekbirini;
Evliya okusun kur’anlar..
Ve kur’anı göz nuruyla çoğaltsın
Kayışzade osmanlar...

Na’tını galib yazsın, mevlidini
Süleymanlar..
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin sinanlar..
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel ey Muhammed!
Bahardır
Dudaklar ardında saklı
“amin”lerimiz vardır..
Hacdan döner gibi gel..........
Miraçtan iner gibi gel...........
Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, ruzgar kanat;
Hızır kanat, cibril kanat,
Nisan kanat, bahar kanat;
Ayetlerini ezber bilen,
Yapraklar kanat...

Açılsın göklerin kapıları
Açılsın perdeler, kat kat..
Çöllere dökülsün yıldızlar,
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar..
Çöl gecelerinden yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilal-i habeşi sustuysa;
Ezanlarını davud okusun!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...
 
#2



Lâ İlâhe İllellah (Mirac)


Aylardan Recep idi
Muhammed Haremdeydi
Melek yanına geldi
Göğsünü feth eyledi
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

İlim hikmet edindi
Sübhânellezi esrâ
İlâhi emir geldi
Miraç mucize büşrâ
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

Büraka ‘Ruh’ bindirdi
Mescid Aksa’ya indi
Rusüle İmam oldu
Sevgi hürmeti buldu
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

Resul Aksadan çıktı
Miracına başladı
‘Ruh’la göklere çıktı
Kab-ı Kavseyne vardı
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

Yüce Rab huzuruna
Mazhar oldu lutfuna
Görüştü mevlâsıyla
Konuştu Hak zatıyla
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

Miraçtan Resul döndü
Bir Âmenerrasulü
Beş namaz ve tahyeti
Ümmete hedye etti
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

Miracın sabahında
Anlattı ashabına
Mümin sevip inandı
Kâfir, münâfık azdı
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)

‘ECE’ der ey Peygamber!
Ümmete sensin önder
Mahşerde sen et mehder
Selâm sana ey Rehber!
(Lâ İlâhe İllellah Muhammed Rasulüllah)


Ennecatü Fissıdkı

'Ennecatü fissıdkı'
Hadisinde buyurdun
Kurtuluşun doğrulukta
Olduğunu duyurdun

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa'sın

Kişi sana erişse
Kalmaz hiç bir teşvişi
Cümle işi doğrulur
Nur olur içi dışı

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa'sın

Sussa hikmetle susar
Konuşsa hikmetle
Nice sırları açar
Aşk ile muhabbet ile

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa'sın

Yüzünü Hakk'a döner
Pak eyler hem özünü
Gözünü ona açar
Aşk ile muhabbetle

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın

Riyakarlık yapamaz
İhlas ile boyanır
Nefsine hiç güvenmez
O Allah'a dayanır

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın

Övgüden nefret eder
İstemez zerresin,
Halka hep ta'zim eder
Hakir görür nefsini

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın

AHMED'in tut elinden
Kemalinden kerem et
Sen söyle hem dilinden
Ya Resulallah meded

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın...

 
K

Kayıtsız Üye

#4
Ennecatü Fissıdkı

'Ennecatü fissıdkı'
Hadisinde buyurdun
Kurtuluşun doğrulukta
Olduğunu duyurdun

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa'sın

Kişi sana erişse
Kalmaz hiç bir teşvişi
Cümle işi doğrulur
Nur olur içi dışı

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa'sın

Sussa hikmetle susar
Konuşsa hikmetle
Nice sırları açar
Aşk ile muhabbet ile

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa'sın

Yüzünü Hakk'a döner
Pak eyler hem özünü
Gözünü ona açar
Aşk ile muhabbetle

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın

Riyakarlık yapamaz
İhlas ile boyanır
Nefsine hiç güvenmez
O Allah'a dayanır

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın

Övgüden nefret eder
İstemez zerresin,
Halka hep ta'zim eder
Hakir görür nefsini

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın

AHMED'in tut elinden
Kemalinden kerem et
Sen söyle hem dilinden
Ya Resulallah meded

Sensin Habib-i Huda
Resul-i Kibriyasın
Şefi-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafasın...
 
L

LegendBoss

#5
Hz.Muhammed

Annesi Amine hatun
Abdulmuttalib'e torun
İbrahim'e dayanır soyun
Muhammed Aleyhisselam

Yirmi nisan pazartesi
571 gecesi
Doğdu cihan bir tanesi
Muhammed Aleyhisselam

Berk Barış Deniz
 
Üst