Sponsorlu Bağlantılar
Mo'nun gizemi kitap özeti kısa uzun,
Gülten Dayıoğlu, bir gün Avustralya’ya uçak ile giderken uçakta genç ve gizemli ve genetik mühendisi olan bir adamla tanışır. İki kişi arasında insan kopyalama konusu üzerine ilgi çekici ve bir o kadar da esrarengiz bir muhabbet çıkar ve bu muhabbet aslında bu kitabın yazılmasına neden olan serüvendir.
Bu serüven Defne ve Burç adında birbirini çok seven iki liseli genç arasında geçmiştir. Bu serüven romanın daha da çekici bir hale gelmesini sağlamıştır.
Yazar Gülten Dayıoğlu, o ilgi çekici serüveni derleyip toplayarak romanı kaleme almıştır. Bu ilginç serüvende hem deniz dibinde hem karada hem de gökyüzünde yaşamını devam ettirebilen bir canlı vardır ve bu canlının adı Mo’dur. Mo’nun boyu bir metredir; balık şeklinde oval ve tombul bir bedene sahip olan bir Mo’nun yuvarlak başının tam ortasında dokuz tane küçük tümsek ile çevrilmiş olan yumruk kadar çıkıntı bulunmaktadır. Bununla birlikte Mo’nun gözleri yuvaları içinde her tarafa dönebiliyordu ve bu sayede denizin derinliklerinde ve göğün en yüksek noktalarında her şeyi çok net bir şekilde görüyordu.
Gülten Dayıoğlu, bir gün Avustralya’ya uçak ile giderken uçakta genç ve gizemli ve genetik mühendisi olan bir adamla tanışır. İki kişi arasında insan kopyalama konusu üzerine ilgi çekici ve bir o kadar da esrarengiz bir muhabbet çıkar ve bu muhabbet aslında bu kitabın yazılmasına neden olan serüvendir.
Bu serüven Defne ve Burç adında birbirini çok seven iki liseli genç arasında geçmiştir. Bu serüven romanın daha da çekici bir hale gelmesini sağlamıştır.
Yazar Gülten Dayıoğlu, o ilgi çekici serüveni derleyip toplayarak romanı kaleme almıştır. Bu ilginç serüvende hem deniz dibinde hem karada hem de gökyüzünde yaşamını devam ettirebilen bir canlı vardır ve bu canlının adı Mo’dur. Mo’nun boyu bir metredir; balık şeklinde oval ve tombul bir bedene sahip olan bir Mo’nun yuvarlak başının tam ortasında dokuz tane küçük tümsek ile çevrilmiş olan yumruk kadar çıkıntı bulunmaktadır. Bununla birlikte Mo’nun gözleri yuvaları içinde her tarafa dönebiliyordu ve bu sayede denizin derinliklerinde ve göğün en yüksek noktalarında her şeyi çok net bir şekilde görüyordu.