Sponsorlu Bağlantılar
Kütüphaneler Haftası ile ilgili hikaye öykü örneği kısaca,
Kış aylarının kar yağışlarıyla geçen günlerinin ardından Mart ayıyla başlayan bir ısınma ve yeşerme telaşında baharın gelişinin karşılandığı günlere doğru insanlar da farklı bir telaş başlardı. Şehir tabelalarında yer alan haberler, kültür merkezlerinde toplantıların yapılacağını işaret ediyordu.
Kütüphaneler haftasıydı. Kitaplar, kütüphanelerden aşağı inmeliydi. Kitaplar okunmalıydı. Araştırmalar yapılmalı, sempozyumlar düzenlenmeliydi. Gördüğü bir haberle bütün bu düşünceleri aklında dolaştıran Ahmet, Üsküdar’a gitmek için bindiği arabadan indi.
Üsküdar merkezde biraz yürüdükten sonra Yeni Valide Camii’ni geçince sağda yeni yapılan kütüphaneye girdi. Bugün saatlerce kitap okumak için erkenden geldiği kütüphanede okuma salonundaki her zaman oturduğu yere eşyalarını bıraktı.
Elli yıl öncesinin dergilerini incelemek için raflardan ciltleri inceledi. Daha önce kaldığı yeri not almıştı. Notlarına bakarak kaldığı sayfayı açtı. İncelemelerini sürdürdü. O gün kütüphanede, Kütüphaneler Haftası dolayısıyla söyleşi vardı.
Ünlü bir yazar söyleşi için çağrılmıştı. Akşam saatlerine kadar araştırmalar yapan Ahmet, söyleşi saatini dinlenerek beklemeye başladı. Yazar geldi, konuklar da yerini almıştı. Söyleşinin konusu “Dünümüz ve Kitap”tı.
Yazar, kitapların geçmişle gelecek arasında bir köprü kurduğuna, bir kültür aracı olarak eğitim amacıyla kullanıldığına, tarihe yön veren kitapların hikayesine değinerek söyleşisini gerçekleştirdi.
Ahmet, o gün kitaplara daha da yaklaşmıştı. Sanki okudukça nefes alıyordu. Bulunduğu her yerde okumaya vakti olmadığı zamanlarda bile gözünün önünde kitap dursun istiyordu. Kitap hazineydi. Kitap değerliydi. Kitap bir hatıraydı. Ahmet için kitap her şeydi.
Kış aylarının kar yağışlarıyla geçen günlerinin ardından Mart ayıyla başlayan bir ısınma ve yeşerme telaşında baharın gelişinin karşılandığı günlere doğru insanlar da farklı bir telaş başlardı. Şehir tabelalarında yer alan haberler, kültür merkezlerinde toplantıların yapılacağını işaret ediyordu.
Kütüphaneler haftasıydı. Kitaplar, kütüphanelerden aşağı inmeliydi. Kitaplar okunmalıydı. Araştırmalar yapılmalı, sempozyumlar düzenlenmeliydi. Gördüğü bir haberle bütün bu düşünceleri aklında dolaştıran Ahmet, Üsküdar’a gitmek için bindiği arabadan indi.
Üsküdar merkezde biraz yürüdükten sonra Yeni Valide Camii’ni geçince sağda yeni yapılan kütüphaneye girdi. Bugün saatlerce kitap okumak için erkenden geldiği kütüphanede okuma salonundaki her zaman oturduğu yere eşyalarını bıraktı.
Elli yıl öncesinin dergilerini incelemek için raflardan ciltleri inceledi. Daha önce kaldığı yeri not almıştı. Notlarına bakarak kaldığı sayfayı açtı. İncelemelerini sürdürdü. O gün kütüphanede, Kütüphaneler Haftası dolayısıyla söyleşi vardı.
Ünlü bir yazar söyleşi için çağrılmıştı. Akşam saatlerine kadar araştırmalar yapan Ahmet, söyleşi saatini dinlenerek beklemeye başladı. Yazar geldi, konuklar da yerini almıştı. Söyleşinin konusu “Dünümüz ve Kitap”tı.
Yazar, kitapların geçmişle gelecek arasında bir köprü kurduğuna, bir kültür aracı olarak eğitim amacıyla kullanıldığına, tarihe yön veren kitapların hikayesine değinerek söyleşisini gerçekleştirdi.
Ahmet, o gün kitaplara daha da yaklaşmıştı. Sanki okudukça nefes alıyordu. Bulunduğu her yerde okumaya vakti olmadığı zamanlarda bile gözünün önünde kitap dursun istiyordu. Kitap hazineydi. Kitap değerliydi. Kitap bir hatıraydı. Ahmet için kitap her şeydi.