Kültür Varlıklarımızın korunması

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Tarihi ve doğal varlıkların korunması ile ilgili kompozisyon, kültür varlıklarının korunması neden önemlidir,tarihi ve doğal varlıkların korunması,kültür bakanlığının görevleri

Kültür Varlıklarımızın korunması


Kültür Varlıklarında Korumacılık ve Türkiye Gerçeği

İnsanoğlunun ateş ve aletten yaralanmasıyla başlayan, binlerce yıllık uygarlık süreci içerisinde ortaya konulan, günümüze ulaşan kalıntı ve buluntuların tümü kültür varlığı sözcüğü ile tanımlanmaktadır.

Dünyanın çeşitli yörelerinde uzun bir zaman süreci içerisinde oluşan, birbiri üzerine kurulmuş çeşitli kültürler insanlığın ortak mirası olduğu kabul edilmiştir. Geçmişin yaşantısını gözler önüne seren, geleceği şekillendiren bu eserlerin korunması tüm insanlığın ortak görevleri arasındadır. Dünya müzeleri arasında araştırma ve yöntemler doğrultusunda, birlik ve beraberliğin sağlanması amacıyla bu konuda çalışmalar yapılmaktadır. II. Dünya Savaşı’nın ardından dünya müzelerinin bilimsel kadrolarını oluşturan International Concıl of Museum (ICOM), Paris’te 1947 yılında ilk toplantısını yapmıştır. Bu toplantıda müzeciliğin gün geçtikçe gelişen etkinlikleri, uzmanlık dalları, teknik incelemeler, uluslar arası kongrelerin düzenlenmesi, yayınlara ağırlık verilmesi kararlaştırılmıştır. Bunun yanı sıra müze-bilim kavramı ilk kez ortaya atılmış, müzelerin yönetimi, objelerin ışık, böcek, nem gibi dış etkenlerden nasıl korunacağı, bunun yöntemlerinin ne olacağı tartışılmış ve ayrıca bilimsel envanterlemenin önemi üzerinde durulmuştur. Kültür varlıklarının belirlenmesinin ve korunmasının yanı sıra eğitimin ne denli önemli olduğu da vurgulanmıştır. Bunun ardından Meksika’daki Uluslar arası Müzeler Konseyi’ne 67 devlet katılmış, onların arasında Türkiye de yer almıştır.

Bu toplantıların ardından oluşturulan, uluslar arası mesleki bir kuruluş olan ICOM, korumacılığın yanı sıra insanların kültürel ve ekonomik gelişimlerini de sağlamaya yönelmiştir. Bunun sonucu olarak çağdaş müzeciliğin temel ilkeleri ortaya atılmıştır. Bilimsel incelemeler, objektif bakış açısı içerisinde tarihe, arkeolojiye yardımcı olunması, müzelerdeki objelerin kataloglarının hazırlanması, bilgisayar sistemlerine geçilmesi ve özellikle eğitim ICOM’un amaçları arasında yer almıştır. Böylece toplumların birbirlerini daha iyi tanıma olanağını bulacağı, korumacılığın yanı sıra doğru restorasyon ve restitüsyonların yapılacağı düşünülmüştür.

ICOM’un Dünya Kültür ve Doğal Mirasının korunması amacıyla hazırladığı, Türkiye’nin de 1972 yılında imzaladığı sözleşmede bazı önemli koşullar bulunmaktadır.

Arkeolojik alanlara her türlü izinsiz girişimin önlenmesi.

Zorunlu olmadıkça arkeolojik kalıntıların kazılmadan ve olumsuz etkileri olmayan yöntemlerle korumaları ve onların belgelenip değerlendirilmesi.

Bilimsel kazı ile ortaya çıkarılan arkeolojik mirasın en uygun yöntemlerle korunması ve sergilenmesi.

Arkeolojik miras üzerinde yapılacak çalışmaların sadece deneyimli uzmanlar tarafından yürütülmelerinin sağlanması.

Türkiye’ye deki zengin kültür varlıklarını korumakla Kültür ve Turizm Bakanlığı yükümlüdür.
 
Üst