Sponsorlu Bağlantılar
Kuklacı kitap özeti,
Kuklacı kitabının kısa uzun özeti,
Günlerden bir gün Recai Bey adında bir adam ailesi ile birlikte bir apartman dairesinde yaşarmış. Çok zengin bir adam olan Recai Bey zengin olduğundan dolayı çocukları her şeyi bedava elde ediyorlarmış ve hiç yokluk görmüyorlarmış.
Günlerden bir gün Recai Bey evdeki herkesten bıktığını fark etmiş; ailesiyle ve çocukları ile kavga ederek onlara para vermeyi kesmiştir ardından bir dükkan kiralamıştır.
Recai Bey’in en büyük zevki kukla yapmakmış ve kiraladığı dükkanda bir çok kukla varmış. O zamana kadar da Recai Bey her ne kadar kukla yapmak istese de bir türlü vakit bulamamış. Recai Bey’in yaptığı kuklaları gören eşi ve çocukları ise bu durumu büyük bir şaşkınlık ile karşılamışlar bununla da yetinmeyerek zengin bir adam olarak kukla yaptığı için kendilerini rezil ettiğini ifade etmişlerdir. Recai Bey ise tüm bu sözlere kulağını tıkayarak kukla yapmaya devam etmiştir ve bu kuklaların bir bölümünü de çocuklara satmıştır.
Kukla yapmaktan büyük bir haz duyan Recai Bey; karagöz ve Hacivatın, topaç, bebek, oda takımı, Yavuz Sultan Selim’in, Barbaros’un, Yunus Emre’nin, Mimar Sinan’ın da kuklalarını aynısı gibi yapmıştır. Kuklaları yaparken Recai Bey, sadece torunu Yıldız’dan yardım alıyormuş.
Bir gün Recai Bey ve Yıldız, yaptıkları kuklaları okulda sergiye götürmüşler ve ikisi de çok tebrik almıştır. Bu sırada kuklalar gazeteciler tarafından çekilmiş ve ertesi gün çıkan tüm gazetelerde Recai Bey’in ve Yıldız’ın boy boy resimleri çıkmış. Recai Bey bu durumdan sonra yaptığı tüm heykelleri ve kuklaları Askeri Müzeye, Konservatuvara, Milli Eğitim Bakanlığı’na hediye olarak vermiş. Kimileri için bu durum komik gelse de aslında kuklacılık Recai Bey’i bir sanatçı konumuna getirmiştir.
Recai Bey bu üne kavuştuktan sonra antikacıların ve heykel dökümcülerin soruları yüzünden dükkanını kapatmış ve dükkandaki tüm eşyalarını apartmana getirmiş. Dükkanın üzerinde bulunan “Kuklacı” tabelasını da indirerek kepengi kapatmış ve dükkanın anahtarını mal sahibine vermiş.
Kuklacı kitabının kısa uzun özeti,
Günlerden bir gün Recai Bey adında bir adam ailesi ile birlikte bir apartman dairesinde yaşarmış. Çok zengin bir adam olan Recai Bey zengin olduğundan dolayı çocukları her şeyi bedava elde ediyorlarmış ve hiç yokluk görmüyorlarmış.
Günlerden bir gün Recai Bey evdeki herkesten bıktığını fark etmiş; ailesiyle ve çocukları ile kavga ederek onlara para vermeyi kesmiştir ardından bir dükkan kiralamıştır.
Recai Bey’in en büyük zevki kukla yapmakmış ve kiraladığı dükkanda bir çok kukla varmış. O zamana kadar da Recai Bey her ne kadar kukla yapmak istese de bir türlü vakit bulamamış. Recai Bey’in yaptığı kuklaları gören eşi ve çocukları ise bu durumu büyük bir şaşkınlık ile karşılamışlar bununla da yetinmeyerek zengin bir adam olarak kukla yaptığı için kendilerini rezil ettiğini ifade etmişlerdir. Recai Bey ise tüm bu sözlere kulağını tıkayarak kukla yapmaya devam etmiştir ve bu kuklaların bir bölümünü de çocuklara satmıştır.
Kukla yapmaktan büyük bir haz duyan Recai Bey; karagöz ve Hacivatın, topaç, bebek, oda takımı, Yavuz Sultan Selim’in, Barbaros’un, Yunus Emre’nin, Mimar Sinan’ın da kuklalarını aynısı gibi yapmıştır. Kuklaları yaparken Recai Bey, sadece torunu Yıldız’dan yardım alıyormuş.
Bir gün Recai Bey ve Yıldız, yaptıkları kuklaları okulda sergiye götürmüşler ve ikisi de çok tebrik almıştır. Bu sırada kuklalar gazeteciler tarafından çekilmiş ve ertesi gün çıkan tüm gazetelerde Recai Bey’in ve Yıldız’ın boy boy resimleri çıkmış. Recai Bey bu durumdan sonra yaptığı tüm heykelleri ve kuklaları Askeri Müzeye, Konservatuvara, Milli Eğitim Bakanlığı’na hediye olarak vermiş. Kimileri için bu durum komik gelse de aslında kuklacılık Recai Bey’i bir sanatçı konumuna getirmiştir.
Recai Bey bu üne kavuştuktan sonra antikacıların ve heykel dökümcülerin soruları yüzünden dükkanını kapatmış ve dükkandaki tüm eşyalarını apartmana getirmiş. Dükkanın üzerinde bulunan “Kuklacı” tabelasını da indirerek kepengi kapatmış ve dükkanın anahtarını mal sahibine vermiş.