Sponsorlu Bağlantılar
Kışın Ezgisi
Ağırlamayacağım kendimi bugün
Karşı tepeden yuvarlanan kartopunu da tutmaya çalışmayacağım
Ayakkabımı karlarından temizlemeyeceğim
Canımın istediği en güzel yiyeceklerden bahsaçmayacağım uzun süre
‘Neden gökyüzü gri’ diye vahlanmayacağım
Yüzümü asıp oturmayacağım
Bahçedeki kargaları saymayacağım
Uluorta duvarlarla konuşmayacağım
Süpürgeyi sapından tutmayacağım
Yıldızlar yağacak gökten diye beklemeyeceğim
Fotoğraflara bir bir bakıp geçmişi yad etmeyeceğim
Böceklerin mutfakta gezinmelerine göz yummayacağım
Bir işe yaramadığımı düşünüp ‘ne yapsam’ demeyeceğim
Yılların geçişine yanmayacağım
Yaşlanmak üzerine birkaç kelam olsun geçmeyeceğim
Her yeni saniyenin tadına bakacağım, tatlı mı tuzlu mu...
Acı olmayan şalgamı içmeyeceğim
Beyaz olmayan peyniri yemeyeceğim
Sinemaya gitmeyeceğim
Tiyatroyu haftaya ertelemeyeceğim
Boğazda gezinmeyeceğim
Her parkta oturup soluklanmayacağım
Sahil kentlerinde tatil yapmayacağım
Agrı Dağı’na tırmanmayacağım
Fırat’ta boğulma tehlikesi geçirmeyeceğim
Yeni yılın ne de çabuk geldiğini düşünüp tartmayacağım
Bugün hiçbir şey yapmayacağım vesselam
Anılarımın yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim
Okul yolu şarkıları mırıldanmayacağım
Belki yazı bile yazmacağım oturup makina başına, üşümeden üstelik
Biraz ben olacağım, biraz dünya, biraz anne, biraz dost
Biraz da her sohbete bol limonlu yeşil salata
İyi olmanın tek anlamı olduğunun farkına varınca insan, iyi olmamanın daha iyi olabileceğini bile düşünebiliyor zaman zaman. Sorun söylemeyeceğim iyi olduğumu bundan böyle. Bahar gelene, çiçekler açana, ağaçlar yapraklanana, hava yumuşayana dek...
Ağırlamayacağım kendimi bugün
Karşı tepeden yuvarlanan kartopunu da tutmaya çalışmayacağım
Ayakkabımı karlarından temizlemeyeceğim
Canımın istediği en güzel yiyeceklerden bahsaçmayacağım uzun süre
‘Neden gökyüzü gri’ diye vahlanmayacağım
Yüzümü asıp oturmayacağım
Bahçedeki kargaları saymayacağım
Uluorta duvarlarla konuşmayacağım
Süpürgeyi sapından tutmayacağım
Yıldızlar yağacak gökten diye beklemeyeceğim
Fotoğraflara bir bir bakıp geçmişi yad etmeyeceğim
Böceklerin mutfakta gezinmelerine göz yummayacağım
Bir işe yaramadığımı düşünüp ‘ne yapsam’ demeyeceğim
Yılların geçişine yanmayacağım
Yaşlanmak üzerine birkaç kelam olsun geçmeyeceğim
Her yeni saniyenin tadına bakacağım, tatlı mı tuzlu mu...
Acı olmayan şalgamı içmeyeceğim
Beyaz olmayan peyniri yemeyeceğim
Sinemaya gitmeyeceğim
Tiyatroyu haftaya ertelemeyeceğim
Boğazda gezinmeyeceğim
Her parkta oturup soluklanmayacağım
Sahil kentlerinde tatil yapmayacağım
Agrı Dağı’na tırmanmayacağım
Fırat’ta boğulma tehlikesi geçirmeyeceğim
Yeni yılın ne de çabuk geldiğini düşünüp tartmayacağım
Bugün hiçbir şey yapmayacağım vesselam
Anılarımın yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim
Okul yolu şarkıları mırıldanmayacağım
Belki yazı bile yazmacağım oturup makina başına, üşümeden üstelik
Biraz ben olacağım, biraz dünya, biraz anne, biraz dost
Biraz da her sohbete bol limonlu yeşil salata
İyi olmanın tek anlamı olduğunun farkına varınca insan, iyi olmamanın daha iyi olabileceğini bile düşünebiliyor zaman zaman. Sorun söylemeyeceğim iyi olduğumu bundan böyle. Bahar gelene, çiçekler açana, ağaçlar yapraklanana, hava yumuşayana dek...