Kışın Ezgisi

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Kışın Ezgisi

Ağırlamayacağım kendimi bugün

Karşı tepeden yuvarlanan kartopunu da tutmaya çalışmayacağım

Ayakkabımı karlarından temizlemeyeceğim


Canımın istediği en güzel yiyeceklerden bahsaçmayacağım uzun süre

‘Neden gökyüzü gri’ diye vahlanmayacağım

Yüzümü asıp oturmayacağım

Bahçedeki kargaları saymayacağım

Uluorta duvarlarla konuşmayacağım

Süpürgeyi sapından tutmayacağım

Yıldızlar yağacak gökten diye beklemeyeceğim

Fotoğraflara bir bir bakıp geçmişi yad etmeyeceğim

Böceklerin mutfakta gezinmelerine göz yummayacağım

Bir işe yaramadığımı düşünüp ‘ne yapsam’ demeyeceğim

Yılların geçişine yanmayacağım

Yaşlanmak üzerine birkaç kelam olsun geçmeyeceğim

Her yeni saniyenin tadına bakacağım, tatlı mı tuzlu mu...

Acı olmayan şalgamı içmeyeceğim

Beyaz olmayan peyniri yemeyeceğim

Sinemaya gitmeyeceğim

Tiyatroyu haftaya ertelemeyeceğim

Boğazda gezinmeyeceğim

Her parkta oturup soluklanmayacağım

Sahil kentlerinde tatil yapmayacağım

Agrı Dağı’na tırmanmayacağım

Fırat’ta boğulma tehlikesi geçirmeyeceğim

Yeni yılın ne de çabuk geldiğini düşünüp tartmayacağım



Bugün hiçbir şey yapmayacağım vesselam

Anılarımın yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim

Okul yolu şarkıları mırıldanmayacağım

Belki yazı bile yazmacağım oturup makina başına, üşümeden üstelik

Biraz ben olacağım, biraz dünya, biraz anne, biraz dost

Biraz da her sohbete bol limonlu yeşil salata



İyi olmanın tek anlamı olduğunun farkına varınca insan, iyi olmamanın daha iyi olabileceğini bile düşünebiliyor zaman zaman. Sorun söylemeyeceğim iyi olduğumu bundan böyle. Bahar gelene, çiçekler açana, ağaçlar yapraklanana, hava yumuşayana dek...
 
Üst