Sponsorlu Bağlantılar
Kayserinın Tarihi Yerleri nedir,Kayserinın Tarihi mekanları,Kayserinın gezilecek Yerleri,Kayserinın Tarihi eserleri
Kültepe - Karahöyük Köyü Soğanlı - Yeşilhisar
Kültepe Ören Yeri: Kayseri-Sivas karayolunun 20. km.sinden, yolun 2 km. kuzeyinde yer alan yüksekliği 22 m. çapı 500 m.yi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren Karum adı verilen aşağı şehirden ibarettir. Dünyaca tanınan bu açık hava müzesi ilk olarak 1881'de dikkati çekmiştir. Yapılan kazılarda Kültepe'de, Asur, Genç Hitit, Roma-Pers ve Tabal Dönemlerine ait eserler ve bulgular ele geçirilmiştir. Bu eserlerin en önemlileri Asur dilinde yazılmış çivi yazılı tabletlerdir. Bunlar Anadolu'nun en eski yazılı belgeleridir.
Şehir Surları ve Kalesi: Cumhuriyet Meydanında bulunan Kayseri Surları ve Kalesi 3. yy. ortasında inşa edilmiş, 6.yy. ortasında da daraltılmış ve tamir edilmiştir. Kayseri şehrinin tarihi kalesi iki kısımdan ibarettir: dış sur ve burçlardan meydana gelen dış kale ve iç kale.
Bünyan Camileri
Ulu Camii
İlçe merkezinde yüksek bir yere inşa edilen camii Tac-ı Kızıl oğlu Emir Zahireddin Mahmut tarafından mimar Kaluyan’a 1333 yılında yaptırılmıştır. Minaresi sonradan ilave edilmiştir. Kalın kesme taştan duvarları ve portali ile önemli bir yapıdır.
Daniş Ali Bey Cami
Büyükbürüngüz köyündeki camii, çeşmesi ile kare planlı sağlam bir yapıdır. Kitabesinden XVl. Yüzyıl da yapıldığı anlaşılmaktadır.
Alaüddevle Camii (Mescidi)
Büyükbürüngüz köyünde bulunan mescidin iyi okunmayan kitabesinden XV. Yüzyılda Aziz ve Emir Mahmut isimli kişiler tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Develi Camii
Sivas Hatun (Ulu) Camii
Selçuklular devrinde lV. Kılıçaslan’ın oğlu lll. Keyhüsrev zamanında 1281 yılında yapılan caminin mihrabının sanat değeri yüksektir.
İncesu Camileri
İncesu Karamustafa Paşa Camisi
Merzifonlu Karamustafa Paşa tarafından 1670 yılında yaptırılan Külliyenin bir bölümüdür..
Kara Mustafa Paşa Külliyesi Camii
Üç gözlü olup yöre taşları ile inşa edilmiştir
Kocasinan Camileri
Hacı Kılıç Camii ve Medresesi
Sahabiye Mahallesi, İstasyon caddesi üzerinde bulunan cami ve medrese, 1249 yılında Selçuklu vezirlerinden Abdul Kasım Ali Tasil tarafından yaptırılmıştır (Sultan İzzettin Keykavus Dönemi). Cami ve medresenin giriş kapıları ince bir şekilde işlenmiştir.
Kurşunlu Camii
1574 yılında doğan Hacı Mehmet Paşa tarafından yapılmış olun bu caminin planını bizzat Mimar Sinan çizmiştir. Kubbesi kurşunla örtülü olduğu için Kurşıınlu Cami denilmektedir.
Molu Köyü Camisi
18.yy'da yapılmıştır.
Yanıkoğlu Camii
1657 tarihinde Müftü Mehmet Efendi’nin nezareti ile Seyit Süleyman Ağa tarafından yeni olarak yaptırılmıştır.
Cıncıklı Camii
Banisi, Çiğdeli Zade Hacı Ahmet Ağa adında birisi olup, camii 1664 tarihinde genişletilerek inşa edilmiştir. Fakat camii 1985 yılında harap bir vaziyette iken tamamen yıkılmış ve H.İbrahim Katartaş tarafından yeniden yaptırılmıştır.
Şeyh (Şıh) Camii
Halk arasında Şıh Camii diye bilinen, Vakfiyelerde Çardak Mescidi adıyla bilinen camii H. 889 yılında yapılmıştır.
İsa Kümbet Camii
Camii 1554/55 yıllarında Hacı İsa tarafından yaptırılmıştır.
Hasinli Camii
Hasinli Mahallesinde bulunan camii 1714 yılında Ürgüp’lü Derviş Mehmet Ağa tarafından yaptırmıştır.
Barsama Camii
Kayseri-Sivas karayolu üzerinde, 25 km. mesafede Barsama (yeni adı Çavuşağa) köyü yakınlarında 1567 yılında Mahüpeykür Hatice Hatun tarafından yaptırılmıştır. Büyük ölçüde tahrip olmuş bu camiden sadece yan duvarların bir kısmı ve şerefesine kadar minaresi kalmıştır.
Melikgazi Camileri
Lale (Lala) Camisi
XIII. yüzyıl Selçuklu dönemi eseridir. Kayseri Lisesi arkasında, Lala Musluhiddin Paşa tarafından yaptırılan camii, Selçuklu devrine aittir. Kitabesi yoktur. Üç giriş kapısı vardır.
Han Camii
Seyyid Burhanettin Bulvarı üzerinde bulunan cami ve kümbet 13. Yüzyıl ortalarında Selçuklular zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir. (Handan camiye dönüştürülmüştür)
Hunat Hatun Camii
Camii, medrese, türbe ve hamamdan oluşan bu külliye, gerek genel görünüşü, gerekse yapılış şekliyle Anadolu'da bulunan Selçuklu eserlerinin en güzel ve en önemlilerinden biridir. Kayseri kalesinin doğusunda, şehiri çevreleyen surların dışında yer alan külliye; 1237-1246 yılları arasında I. Keykubat'ın karısı II.Keyhüsrev'in annesi Mahperi Hunat Hatun tarafından yaptırılmıştır. Planı dikdörtgen olan camii, 56 adet dikdörtgen şeklinde ayakların üzerindeki kemerlerin üzerine oturtulmuştur. Cümle kapısı olan batı yönündeki taç kapının yanları ile üstü çok ince bir şekilde işlenmiş, geometrik resimlerle çevrilmiştir.
Gülük Camii
Gülük Camii Danişmendli Yağıbasanoğlu Mehmet kızı Atsız Elti tarafından İzzettin Keykavus zamanında 1210-1211 yıllarında yapılan Gülük Cami, 1335 yılında depremden yıkılmış, Alameddin oğlu Gülük Şemsettin tarafından daha sonra onarılmıştır. Çini Mihrabı bir sanat şaheseridir..
Cami Kebir (Ulu Cami)
Camii-Kebir mahallesinde bulunan cami, Emir Mehmet’in Kayseri’yi merkez yapmasından sonra, şehirdeki eski yıkık binaların taş ve sütunlarından yararlanılarak yapılan eserlerden biri olan Cami kebir (ulu Cami) dönemin en büyük camisidir.
Caminin kuzey cephesindeki kitabesinde "Azmetli Sultan Keyhüsrev zamanında Yağabasan oğlu Murat Teriddin Mahmut bu binayı tamir etti. 602 Hicri (1205)" denilmekte ve buradan caminin 1205 tarihinde adı geçen tarafından tamir edildiği anlaşılmaktadır.
Tuğladan yapılan minaresi; Türkiye'deki en uzun minarelerden biridir..
Kale Camisi (Fatih Camii)
İç Kalenin kuzey batıdaki iki burcunun dayandığı kuzey beden duvarı içine bitişik olarak yapılmış kitabesiz bir Osmanlı devri camisidir. Fatih Sultan Mehmet zamanında Gedik Ahmet Paşa’nın nezareti altında XIV. yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. Camii 1886 yıllarında tam olarak tamir görmüş, ancak son tamiratı yakın zamanda yapılmış ve üzeri saçla kaplanmıştır.
Yeşilyurt Köyü Melik Arslan Camisi
Melik Arslan tarafından 1465 yılında yaptırılmıştır.
Gürpınar Köyü Camii
18.yy.da yapıldığı tahmin edilmektedir.
Battal Camii
İslam kahramanı Seyyid Battal Gazi’ye ait olduğu söylenmektedir. XIII. yüzyılda, Selçuklular onun hatırasını korumak için bu camiye içten tonozla takviye kemerler yapmışlardır.
Emir Sultan Camii
Küçük bir bina olan camiin küçük kare planlı üzeri saçla örtülüdür.
Bürüngüz Camii (İki Kapılı)
Cumhuriyet Meydanında eski “ İkikapılı” caminin yıktırılarak yerine 1977 yılında yaptırılan camii, Osmanlı tarzında tek kubbesi ve birer şerefeli iki minaresi bulunmaktadır.
Kümbet Camii (Kubaroğlu Mescidi)
Kubaroğlu Mahallesindeki Göllü Çeşme civarındadır.1950 yılında yapılan ve zaman zaman büyük onarım gören, başlangıçta Türbe olarak yapıldığı sanılan ve sonradan Mescit haline getirildiği anlaşılan esere, bu yüzden “Kümbet Camii”,içindeki bir kısım tezyinatın yumurtaya benzemesinden dolayı “Yumurtalı Mescidi” de denilmektedir.
Hacet Mescit (Camisi)
Camii Kebir Mahallesinde, kiliseden çevrilmiş ve son yıllarda yıktırılmıştır.
Çandır Camii
Aynı ismi taşıyan mahallede bulunan camii, XVIII. yy da yapıldığı sanılmaktadır.
Hacı Veled Camii
Hacı Veled Mahallesinde bulunan camii Osmanlı Döneminde yapılmış ve yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. 1956 yılında halkın yardımlarıyla yenisi inşa edilmiştir.
Sarıoğlan Camii
Palas Camii
Palas kasabasında bulunan camii, Selçuklular tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Talas Camileri
Han Camii
Kitabesinde Abdülhamit Han zamanında Şeyhülislam müsteşarı Talaslı Hacı Derviş Efendi tarafından yaptırılan camii, kendi adıyla anılan mahallede bulunmaktadır. Kesme taştan iki katlı olarak inşa edilen camii, sivri kemerler üzerine oturan bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin oturduğu yüksek kasnak üzerine 12 adet yuvarlak kemerli pencere açılmıştır.
Harman Camii
Sultan Abdülmecid zamanında 1860 yılında yaptırılan cami kendi adıyla anılan mahallede bulunmakta ve tamamen kesme taştan inşa edilmiştir.
Panaya Kilisesi (Yeni Camii)
Tablakya mahallesinde 1886 yılında Osmanlılar zamanında inşa edilmiş olan kilise, Hıristiyanların gitmesinden sonra 1926 yılında camiye çevrilmiştir. Kitabesi şöyledir: Yapısı şehr-i Mayıs birinde Şevketlu Sultan Hamit ve erfa metropolit İonnis devrinde A.Opstst 4d 1886 yılında inşa edilmiştir.
Ali Saib Paşa Camii
1887 yılında inşa edilmiştir.
Tomarza Camii
Merkez Camii
İlçe merkezinde bulunan camii, 19, yüzyıl Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımaktadır.
Yeşilhisar Camileri
Yeşilhisar Ulu Camii
13.yy'da yapılmış, Sultan Eretna tarafından 1346 yılında onartılmıştır.
Ertana Camii
Alaaddin Ertana’nın yaptırdığı Ertana Camii (1481) mihrap ve mimberi oyma tekniğinin bütün inceliklerini ve devrin sanat kabiliyetini gösteren tarihi bir eserdir. Cami Kebir- Çarşı Camiside denilen Ulu Camii 1346 yılında Erdana (Eratna) tarafından yaptırıldığı kitabesinden anlaşılmaktadır. Bugün minaresi dışında her tarafı yeniden yapılmıştır.
Hamza Paşa Camii
İlçe merkezinde bulunan camiinin Selçuklu yada Osmanlı eseri olduğu muhtemeldir.
Hızır İlyas Türbesi (Develi)
Develi İlçemizin güneyinde hâkim bir tepede bulunan türbe, Selçukluların son döneminde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Kitabesi olmayan türbenin mihrabı Türk Selçuklu sanatının en güzel örneklerindendir. Mihrap, mozaik-çini sanatının mermere tatbikinin en güzel örneklerindendir.
Seyyid Dev Ali Türbesi
İlçenin kuzeyinde eski ve yeni Develi’ye hâkim bir yer de bulunan türbe, yapı tarzı ve üslubu ile 13.yüzyıl Selçuklu eseridir.
Şerif Türbesi
Türbenin üzerinde bulunan kitabesinden 1295 / 96 yıllarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Dört köşeli bir plana sahip olan bina kesme taştan yapılmıştır.
Şeyh Ümmü Türbesi
İlçemizin büyük yazı mevkiinde bulunan türbenin kitabesi yoktur.
Ebce Sultan Türbesi
Kitabesi okunamamakla beraber, yazı tarzı itibariyle bir Selçuklu türbesi olup, kitabesinden anlaşıldığına göre, 1317 yılında tamir edilmiştir.
Seyyid Halil Devletlü (Seyyid İsa Zaviyesi)
Karakaya köyünde Cafer Bey adına yaptırılan ‘Seyyid İsa Zaviyesi’ köylülerce ‘Seyyid Ali Devletlü’ adıyla da anılmaktadır. Zaviye 1939’ lara kadar varlığını devam ettirmiştir.
Aşık Seyrani Parkı ve Türbesi
İncesu
Viranşehir Roma Mezarı
İncesu İlçesine bağlı Viranşehir Köyü hudutları içerisinde ve köyü yolu üzerindedir. Roma çağından kalma mabet şeklinde bir mezardır. Tamamen kesme yonu taşlardan meydana getirilen bu yapı harap durumdadır.
Kocasinan
Hasbek Kadı Kümbeti
Hastane caddesinde bulunan kümbet çadır şeklindedir. Kümbetin yapılış tarihi 1184/1185 dir. Kitabesinde Aksaray’da öldürülen Nisan oğlu Ali’nin oğlu Mes’ud’un şehitliğidir, denmektedir.
Beşparmak Türbesi
Erkilet yolu üzerinde askeri lojmanların içinde iki katlı olan türbe kitabesizdir. Türbe, XIII. yüzyıl sonu karakteristik özelliklere sahip bir türbedir.
Bağbük Bey kümbeti
Yanıkoğlu Mahallesinde bulunan kümbetin kitabesinde Toğa Timur oğlu Hacı Bagbug tarafından 1366 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Gevher Nesibe Kümbeti
Şifahiye ve Gıyasiye medresesinin sağ köşesinde yer alan kümbet, Gevher Nesibe Sultana ait ve aynı tarihte yapılmıştır.
Adsız Kümbet
Sahabiye mahallesi, Gürcüler sokakta, Ahmet Paşa İlkokulunun arkası ile Küçükçalık cami yanında bulunan üç kümbetten birisidir. (13.yy)
Avgunu (Avgunlu) Kümbeti
Avgunlu Medresesi’nin kuzey batı köşesinde sekizgen gövdeli ve piramit külahlı bir kümbettir. Kümbet XIII. yy da yapılmış bir Selçuklu eseridir.
Roma Mezarı
Sahabiye Medresesinin arkasında ve İstasyon Caddesinde bulunan, erken Roma çağına ait olduğu sanılan mezar, siyah kesme taşlardan, dikdörtgen planlı ve iki katlı olarak yapılmıştır. Üçgen alınlı çatısı ve batıya açılan bir kapısı bulunan Roma Mezarı içindeki mezar taşlarından, bir ara Selçuklu Türbesi olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Hacip Kümbeti
Sahabiye mahallesinde bulunan kümbet, Selçuklular zamanında sarayda sultanın kapıcılığı ile görevli olan memurun adı ile anılmaktadır. Hacip Kümbeti kümbet XII. yüzyılda yapılmış tipik Selçuklu kümbetidir.
Şeyh Seyfullah Türbesi
Cürcürler Mahallesinde bulunan türbenin kitabesi yoktur. İsmi halk tarafından verilmiş olup, inşa tarihi yaklaşık olarak 1545 tarihleri civarıdır.
Ulu Hatun Türbesi
Cürcürler mahallesinde bulunan halkın “SazgeldiTürbesi” ve “Dede Kümbet” adını verdikleri bu türbe içinde üç kardeşe ait bakımsız mezarlar yan yana bulunmaktadır. Kitabesinden buranın 1363/64 de yapılan Hacı (Şad?) Geldi’nin kızı Ulu Hatun’un türbesi olduğu anlaşılmaktadır.
Hamidiye Medresesi
Şıhlı kasabasıda bulunan medrese, Osmanlı devrinde inşa edilmiş, son zamanlarda yeniden tamir görmüştür. Kapı üzerindeki kitabesine göre 1891/92 tarihinde, ll. Abdülhamit zamanında yaptırılmıştır. Kasabada aynı yıllarda yaptırılan üç adet çeşme daha vardır. Medrese dikdörtgen şekilde olup, ortasında havuz ve şadırvan bulunmaktadır.
Havadan Köyü Külliyesi (Hacı İbrahim Tekkesi)
Develi ilçemizin güneydoğusunda, Develi/Şıhlı karayolunun sağında, ilçeye 40 km. uzaklıkta bulunan Havadan köyü içindedir. Külliyenin kitabesi yoktur. Türbenin Xlll. yüzyıl sonu ile XlV. Yüzyılın başında yaptırılmış olabileceği kanaati yaygındır. Külliye, tekke, mescit hamam, türbe ve çeşme gibi kısımlardan meydana gelmiştir. Selçuklular zamanında yapıldığı, Osmanlı’lar devrinde de gereken önem verildiği anlaşılmaktadır.
Develi Şıhlı Hamidiye Medresesi
Develi ilçesi Şıhlı Kasabasında Osmanlılar devrinde inşa edilmiştir. II. Abdulhamit döneminde 1891/92 yılında yaptırılmıştır.
Gıyasiye Medresesi ve Gevher Nesibe Şifaiyesi
Doğu-Batı İle Kuzey-Güney ticaret yollarının kavşağı olan Kayseri, çok hızla gelişmiş, ilim ve sanatların merkezi haline gelmiştir. Bu faaliyetler Kayseri’ye o devirde “Makarr-ı Ulema” yani “Âlimlerin Merkezi” ünvanını kazandırmıştır.
Burada mutlulukla belirtilmesi gereken bir husus da, Selçuklular devrinde, Türk kadınlarına çok önem verilmesidir. Sultanların yaptıkları vasiyetler, mutlaka yerine getirilmiş ve onların adına büyük sağlık merkezleri açılmıştır. Bunların öncüsü Gevher Nesibe Sultan adına yapılan, Darü’ş-Şifa ve Sultan Hamamı’dır. Darü’ş-Şifa’nın yanında, ayni zamanda inşa edilen Gıyasiye Medresesi ise Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yapılmış ve iki bina birlikte, Kayseri Tıbbiye Mektebi’ni yani Tıp Fakültesini oluşturmuştur.
Kronolojik sıraya göe, anılarına Anadolu’da şifa merkezleri kurulan, beş mutlu Selçuklu Türk kadınları şunlardır. :
Kayseri’de Gevher Nesibe Sultan Daruşşifası ve Gıyasiye Tıp Medresesi (1206)
Divriği’de Turan Melik Daruşşifası (1228)
Kütahya’da Gülsüm Hatun Yoncalı Ilıcası (1233)
Amasya’da Yıldız Hatun Daruşşifası (1308)
Bu kuruluşla, Türk-İslam toplumlarında, kadınlara verilen değeri göstermesi bakımından çok önemlidir. Bunların dışında, Anadolu’da yapılmış olan, birçok şifa merkezleri ve medreseler, Selçuklu’ların, bilime, insana ve onun sağlığına ne kadar önem verdiklerini göstermektedir.
Kayseri Tıbbiyesi, Selçuklu Sultanı Gevher Nesibe’nin vasiyeti üzerine, Ağabeyi Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1206 yılında yapılmıştır. O devirde, Gıyasiye (Temel Bilimler) ve Darüşşifa’sı (Hastane), tek planla birlikte ve yan yana inşaa edilmiş, ikisi Tıp eğitim ve öğretimini başlatmıştır. Temel bilimlerde okuyan talebelere, Talib ve hastanede hasta başında pratik yapan ve daha ileri seviyelere yükselen talebelere ise Danişmend adı verilmekte idi. Bu eser dünyanın en eski Tıp Fakültelerinden biridir.
Sahabiye Medresesi
Cumhuriyet Meydanında bulunan medrese, 1267 yılında, Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahrüddin Ali tarafından yaptırılmıştır. Avluya bakan odaları işyeri olarak kullanılan medrese, aslına uygun onarılmıştır.
Hacıkılıç Medresesi
İstasyon Caddesinde bulunan, 1249 yılında Ebu’l-Kasım ibn Ali el-Tusi tarafından yaptırılmıştır. Şu anda Müftülük tarafından eğitim amaçlı kullanılmaktadır.
Kültepe - Karahöyük Köyü Soğanlı - Yeşilhisar
Kültepe Ören Yeri: Kayseri-Sivas karayolunun 20. km.sinden, yolun 2 km. kuzeyinde yer alan yüksekliği 22 m. çapı 500 m.yi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren Karum adı verilen aşağı şehirden ibarettir. Dünyaca tanınan bu açık hava müzesi ilk olarak 1881'de dikkati çekmiştir. Yapılan kazılarda Kültepe'de, Asur, Genç Hitit, Roma-Pers ve Tabal Dönemlerine ait eserler ve bulgular ele geçirilmiştir. Bu eserlerin en önemlileri Asur dilinde yazılmış çivi yazılı tabletlerdir. Bunlar Anadolu'nun en eski yazılı belgeleridir.
Şehir Surları ve Kalesi: Cumhuriyet Meydanında bulunan Kayseri Surları ve Kalesi 3. yy. ortasında inşa edilmiş, 6.yy. ortasında da daraltılmış ve tamir edilmiştir. Kayseri şehrinin tarihi kalesi iki kısımdan ibarettir: dış sur ve burçlardan meydana gelen dış kale ve iç kale.
Bünyan Camileri
Ulu Camii
İlçe merkezinde yüksek bir yere inşa edilen camii Tac-ı Kızıl oğlu Emir Zahireddin Mahmut tarafından mimar Kaluyan’a 1333 yılında yaptırılmıştır. Minaresi sonradan ilave edilmiştir. Kalın kesme taştan duvarları ve portali ile önemli bir yapıdır.
Daniş Ali Bey Cami
Büyükbürüngüz köyündeki camii, çeşmesi ile kare planlı sağlam bir yapıdır. Kitabesinden XVl. Yüzyıl da yapıldığı anlaşılmaktadır.
Alaüddevle Camii (Mescidi)
Büyükbürüngüz köyünde bulunan mescidin iyi okunmayan kitabesinden XV. Yüzyılda Aziz ve Emir Mahmut isimli kişiler tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Develi Camii
Sivas Hatun (Ulu) Camii
Selçuklular devrinde lV. Kılıçaslan’ın oğlu lll. Keyhüsrev zamanında 1281 yılında yapılan caminin mihrabının sanat değeri yüksektir.
İncesu Camileri
İncesu Karamustafa Paşa Camisi
Merzifonlu Karamustafa Paşa tarafından 1670 yılında yaptırılan Külliyenin bir bölümüdür..
Kara Mustafa Paşa Külliyesi Camii
Üç gözlü olup yöre taşları ile inşa edilmiştir
Kocasinan Camileri
Hacı Kılıç Camii ve Medresesi
Sahabiye Mahallesi, İstasyon caddesi üzerinde bulunan cami ve medrese, 1249 yılında Selçuklu vezirlerinden Abdul Kasım Ali Tasil tarafından yaptırılmıştır (Sultan İzzettin Keykavus Dönemi). Cami ve medresenin giriş kapıları ince bir şekilde işlenmiştir.
Kurşunlu Camii
1574 yılında doğan Hacı Mehmet Paşa tarafından yapılmış olun bu caminin planını bizzat Mimar Sinan çizmiştir. Kubbesi kurşunla örtülü olduğu için Kurşıınlu Cami denilmektedir.
Molu Köyü Camisi
18.yy'da yapılmıştır.
Yanıkoğlu Camii
1657 tarihinde Müftü Mehmet Efendi’nin nezareti ile Seyit Süleyman Ağa tarafından yeni olarak yaptırılmıştır.
Cıncıklı Camii
Banisi, Çiğdeli Zade Hacı Ahmet Ağa adında birisi olup, camii 1664 tarihinde genişletilerek inşa edilmiştir. Fakat camii 1985 yılında harap bir vaziyette iken tamamen yıkılmış ve H.İbrahim Katartaş tarafından yeniden yaptırılmıştır.
Şeyh (Şıh) Camii
Halk arasında Şıh Camii diye bilinen, Vakfiyelerde Çardak Mescidi adıyla bilinen camii H. 889 yılında yapılmıştır.
İsa Kümbet Camii
Camii 1554/55 yıllarında Hacı İsa tarafından yaptırılmıştır.
Hasinli Camii
Hasinli Mahallesinde bulunan camii 1714 yılında Ürgüp’lü Derviş Mehmet Ağa tarafından yaptırmıştır.
Barsama Camii
Kayseri-Sivas karayolu üzerinde, 25 km. mesafede Barsama (yeni adı Çavuşağa) köyü yakınlarında 1567 yılında Mahüpeykür Hatice Hatun tarafından yaptırılmıştır. Büyük ölçüde tahrip olmuş bu camiden sadece yan duvarların bir kısmı ve şerefesine kadar minaresi kalmıştır.
Melikgazi Camileri
Lale (Lala) Camisi
XIII. yüzyıl Selçuklu dönemi eseridir. Kayseri Lisesi arkasında, Lala Musluhiddin Paşa tarafından yaptırılan camii, Selçuklu devrine aittir. Kitabesi yoktur. Üç giriş kapısı vardır.
Han Camii
Seyyid Burhanettin Bulvarı üzerinde bulunan cami ve kümbet 13. Yüzyıl ortalarında Selçuklular zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir. (Handan camiye dönüştürülmüştür)
Hunat Hatun Camii
Camii, medrese, türbe ve hamamdan oluşan bu külliye, gerek genel görünüşü, gerekse yapılış şekliyle Anadolu'da bulunan Selçuklu eserlerinin en güzel ve en önemlilerinden biridir. Kayseri kalesinin doğusunda, şehiri çevreleyen surların dışında yer alan külliye; 1237-1246 yılları arasında I. Keykubat'ın karısı II.Keyhüsrev'in annesi Mahperi Hunat Hatun tarafından yaptırılmıştır. Planı dikdörtgen olan camii, 56 adet dikdörtgen şeklinde ayakların üzerindeki kemerlerin üzerine oturtulmuştur. Cümle kapısı olan batı yönündeki taç kapının yanları ile üstü çok ince bir şekilde işlenmiş, geometrik resimlerle çevrilmiştir.
Gülük Camii
Gülük Camii Danişmendli Yağıbasanoğlu Mehmet kızı Atsız Elti tarafından İzzettin Keykavus zamanında 1210-1211 yıllarında yapılan Gülük Cami, 1335 yılında depremden yıkılmış, Alameddin oğlu Gülük Şemsettin tarafından daha sonra onarılmıştır. Çini Mihrabı bir sanat şaheseridir..
Cami Kebir (Ulu Cami)
Camii-Kebir mahallesinde bulunan cami, Emir Mehmet’in Kayseri’yi merkez yapmasından sonra, şehirdeki eski yıkık binaların taş ve sütunlarından yararlanılarak yapılan eserlerden biri olan Cami kebir (ulu Cami) dönemin en büyük camisidir.
Caminin kuzey cephesindeki kitabesinde "Azmetli Sultan Keyhüsrev zamanında Yağabasan oğlu Murat Teriddin Mahmut bu binayı tamir etti. 602 Hicri (1205)" denilmekte ve buradan caminin 1205 tarihinde adı geçen tarafından tamir edildiği anlaşılmaktadır.
Tuğladan yapılan minaresi; Türkiye'deki en uzun minarelerden biridir..
Kale Camisi (Fatih Camii)
İç Kalenin kuzey batıdaki iki burcunun dayandığı kuzey beden duvarı içine bitişik olarak yapılmış kitabesiz bir Osmanlı devri camisidir. Fatih Sultan Mehmet zamanında Gedik Ahmet Paşa’nın nezareti altında XIV. yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. Camii 1886 yıllarında tam olarak tamir görmüş, ancak son tamiratı yakın zamanda yapılmış ve üzeri saçla kaplanmıştır.
Yeşilyurt Köyü Melik Arslan Camisi
Melik Arslan tarafından 1465 yılında yaptırılmıştır.
Gürpınar Köyü Camii
18.yy.da yapıldığı tahmin edilmektedir.
Battal Camii
İslam kahramanı Seyyid Battal Gazi’ye ait olduğu söylenmektedir. XIII. yüzyılda, Selçuklular onun hatırasını korumak için bu camiye içten tonozla takviye kemerler yapmışlardır.
Emir Sultan Camii
Küçük bir bina olan camiin küçük kare planlı üzeri saçla örtülüdür.
Bürüngüz Camii (İki Kapılı)
Cumhuriyet Meydanında eski “ İkikapılı” caminin yıktırılarak yerine 1977 yılında yaptırılan camii, Osmanlı tarzında tek kubbesi ve birer şerefeli iki minaresi bulunmaktadır.
Kümbet Camii (Kubaroğlu Mescidi)
Kubaroğlu Mahallesindeki Göllü Çeşme civarındadır.1950 yılında yapılan ve zaman zaman büyük onarım gören, başlangıçta Türbe olarak yapıldığı sanılan ve sonradan Mescit haline getirildiği anlaşılan esere, bu yüzden “Kümbet Camii”,içindeki bir kısım tezyinatın yumurtaya benzemesinden dolayı “Yumurtalı Mescidi” de denilmektedir.
Hacet Mescit (Camisi)
Camii Kebir Mahallesinde, kiliseden çevrilmiş ve son yıllarda yıktırılmıştır.
Çandır Camii
Aynı ismi taşıyan mahallede bulunan camii, XVIII. yy da yapıldığı sanılmaktadır.
Hacı Veled Camii
Hacı Veled Mahallesinde bulunan camii Osmanlı Döneminde yapılmış ve yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. 1956 yılında halkın yardımlarıyla yenisi inşa edilmiştir.
Sarıoğlan Camii
Palas Camii
Palas kasabasında bulunan camii, Selçuklular tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Talas Camileri
Han Camii
Kitabesinde Abdülhamit Han zamanında Şeyhülislam müsteşarı Talaslı Hacı Derviş Efendi tarafından yaptırılan camii, kendi adıyla anılan mahallede bulunmaktadır. Kesme taştan iki katlı olarak inşa edilen camii, sivri kemerler üzerine oturan bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin oturduğu yüksek kasnak üzerine 12 adet yuvarlak kemerli pencere açılmıştır.
Harman Camii
Sultan Abdülmecid zamanında 1860 yılında yaptırılan cami kendi adıyla anılan mahallede bulunmakta ve tamamen kesme taştan inşa edilmiştir.
Panaya Kilisesi (Yeni Camii)
Tablakya mahallesinde 1886 yılında Osmanlılar zamanında inşa edilmiş olan kilise, Hıristiyanların gitmesinden sonra 1926 yılında camiye çevrilmiştir. Kitabesi şöyledir: Yapısı şehr-i Mayıs birinde Şevketlu Sultan Hamit ve erfa metropolit İonnis devrinde A.Opstst 4d 1886 yılında inşa edilmiştir.
Ali Saib Paşa Camii
1887 yılında inşa edilmiştir.
Tomarza Camii
Merkez Camii
İlçe merkezinde bulunan camii, 19, yüzyıl Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımaktadır.
Yeşilhisar Camileri
Yeşilhisar Ulu Camii
13.yy'da yapılmış, Sultan Eretna tarafından 1346 yılında onartılmıştır.
Ertana Camii
Alaaddin Ertana’nın yaptırdığı Ertana Camii (1481) mihrap ve mimberi oyma tekniğinin bütün inceliklerini ve devrin sanat kabiliyetini gösteren tarihi bir eserdir. Cami Kebir- Çarşı Camiside denilen Ulu Camii 1346 yılında Erdana (Eratna) tarafından yaptırıldığı kitabesinden anlaşılmaktadır. Bugün minaresi dışında her tarafı yeniden yapılmıştır.
Hamza Paşa Camii
İlçe merkezinde bulunan camiinin Selçuklu yada Osmanlı eseri olduğu muhtemeldir.
Hızır İlyas Türbesi (Develi)
Develi İlçemizin güneyinde hâkim bir tepede bulunan türbe, Selçukluların son döneminde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Kitabesi olmayan türbenin mihrabı Türk Selçuklu sanatının en güzel örneklerindendir. Mihrap, mozaik-çini sanatının mermere tatbikinin en güzel örneklerindendir.
Seyyid Dev Ali Türbesi
İlçenin kuzeyinde eski ve yeni Develi’ye hâkim bir yer de bulunan türbe, yapı tarzı ve üslubu ile 13.yüzyıl Selçuklu eseridir.
Şerif Türbesi
Türbenin üzerinde bulunan kitabesinden 1295 / 96 yıllarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Dört köşeli bir plana sahip olan bina kesme taştan yapılmıştır.
Şeyh Ümmü Türbesi
İlçemizin büyük yazı mevkiinde bulunan türbenin kitabesi yoktur.
Ebce Sultan Türbesi
Kitabesi okunamamakla beraber, yazı tarzı itibariyle bir Selçuklu türbesi olup, kitabesinden anlaşıldığına göre, 1317 yılında tamir edilmiştir.
Seyyid Halil Devletlü (Seyyid İsa Zaviyesi)
Karakaya köyünde Cafer Bey adına yaptırılan ‘Seyyid İsa Zaviyesi’ köylülerce ‘Seyyid Ali Devletlü’ adıyla da anılmaktadır. Zaviye 1939’ lara kadar varlığını devam ettirmiştir.
Aşık Seyrani Parkı ve Türbesi
İncesu
Viranşehir Roma Mezarı
İncesu İlçesine bağlı Viranşehir Köyü hudutları içerisinde ve köyü yolu üzerindedir. Roma çağından kalma mabet şeklinde bir mezardır. Tamamen kesme yonu taşlardan meydana getirilen bu yapı harap durumdadır.
Kocasinan
Hasbek Kadı Kümbeti
Hastane caddesinde bulunan kümbet çadır şeklindedir. Kümbetin yapılış tarihi 1184/1185 dir. Kitabesinde Aksaray’da öldürülen Nisan oğlu Ali’nin oğlu Mes’ud’un şehitliğidir, denmektedir.
Beşparmak Türbesi
Erkilet yolu üzerinde askeri lojmanların içinde iki katlı olan türbe kitabesizdir. Türbe, XIII. yüzyıl sonu karakteristik özelliklere sahip bir türbedir.
Bağbük Bey kümbeti
Yanıkoğlu Mahallesinde bulunan kümbetin kitabesinde Toğa Timur oğlu Hacı Bagbug tarafından 1366 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Gevher Nesibe Kümbeti
Şifahiye ve Gıyasiye medresesinin sağ köşesinde yer alan kümbet, Gevher Nesibe Sultana ait ve aynı tarihte yapılmıştır.
Adsız Kümbet
Sahabiye mahallesi, Gürcüler sokakta, Ahmet Paşa İlkokulunun arkası ile Küçükçalık cami yanında bulunan üç kümbetten birisidir. (13.yy)
Avgunu (Avgunlu) Kümbeti
Avgunlu Medresesi’nin kuzey batı köşesinde sekizgen gövdeli ve piramit külahlı bir kümbettir. Kümbet XIII. yy da yapılmış bir Selçuklu eseridir.
Roma Mezarı
Sahabiye Medresesinin arkasında ve İstasyon Caddesinde bulunan, erken Roma çağına ait olduğu sanılan mezar, siyah kesme taşlardan, dikdörtgen planlı ve iki katlı olarak yapılmıştır. Üçgen alınlı çatısı ve batıya açılan bir kapısı bulunan Roma Mezarı içindeki mezar taşlarından, bir ara Selçuklu Türbesi olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Hacip Kümbeti
Sahabiye mahallesinde bulunan kümbet, Selçuklular zamanında sarayda sultanın kapıcılığı ile görevli olan memurun adı ile anılmaktadır. Hacip Kümbeti kümbet XII. yüzyılda yapılmış tipik Selçuklu kümbetidir.
Şeyh Seyfullah Türbesi
Cürcürler Mahallesinde bulunan türbenin kitabesi yoktur. İsmi halk tarafından verilmiş olup, inşa tarihi yaklaşık olarak 1545 tarihleri civarıdır.
Ulu Hatun Türbesi
Cürcürler mahallesinde bulunan halkın “SazgeldiTürbesi” ve “Dede Kümbet” adını verdikleri bu türbe içinde üç kardeşe ait bakımsız mezarlar yan yana bulunmaktadır. Kitabesinden buranın 1363/64 de yapılan Hacı (Şad?) Geldi’nin kızı Ulu Hatun’un türbesi olduğu anlaşılmaktadır.
Hamidiye Medresesi
Şıhlı kasabasıda bulunan medrese, Osmanlı devrinde inşa edilmiş, son zamanlarda yeniden tamir görmüştür. Kapı üzerindeki kitabesine göre 1891/92 tarihinde, ll. Abdülhamit zamanında yaptırılmıştır. Kasabada aynı yıllarda yaptırılan üç adet çeşme daha vardır. Medrese dikdörtgen şekilde olup, ortasında havuz ve şadırvan bulunmaktadır.
Havadan Köyü Külliyesi (Hacı İbrahim Tekkesi)
Develi ilçemizin güneydoğusunda, Develi/Şıhlı karayolunun sağında, ilçeye 40 km. uzaklıkta bulunan Havadan köyü içindedir. Külliyenin kitabesi yoktur. Türbenin Xlll. yüzyıl sonu ile XlV. Yüzyılın başında yaptırılmış olabileceği kanaati yaygındır. Külliye, tekke, mescit hamam, türbe ve çeşme gibi kısımlardan meydana gelmiştir. Selçuklular zamanında yapıldığı, Osmanlı’lar devrinde de gereken önem verildiği anlaşılmaktadır.
Develi Şıhlı Hamidiye Medresesi
Develi ilçesi Şıhlı Kasabasında Osmanlılar devrinde inşa edilmiştir. II. Abdulhamit döneminde 1891/92 yılında yaptırılmıştır.
Gıyasiye Medresesi ve Gevher Nesibe Şifaiyesi
Doğu-Batı İle Kuzey-Güney ticaret yollarının kavşağı olan Kayseri, çok hızla gelişmiş, ilim ve sanatların merkezi haline gelmiştir. Bu faaliyetler Kayseri’ye o devirde “Makarr-ı Ulema” yani “Âlimlerin Merkezi” ünvanını kazandırmıştır.
Burada mutlulukla belirtilmesi gereken bir husus da, Selçuklular devrinde, Türk kadınlarına çok önem verilmesidir. Sultanların yaptıkları vasiyetler, mutlaka yerine getirilmiş ve onların adına büyük sağlık merkezleri açılmıştır. Bunların öncüsü Gevher Nesibe Sultan adına yapılan, Darü’ş-Şifa ve Sultan Hamamı’dır. Darü’ş-Şifa’nın yanında, ayni zamanda inşa edilen Gıyasiye Medresesi ise Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yapılmış ve iki bina birlikte, Kayseri Tıbbiye Mektebi’ni yani Tıp Fakültesini oluşturmuştur.
Kronolojik sıraya göe, anılarına Anadolu’da şifa merkezleri kurulan, beş mutlu Selçuklu Türk kadınları şunlardır. :
Kayseri’de Gevher Nesibe Sultan Daruşşifası ve Gıyasiye Tıp Medresesi (1206)
Divriği’de Turan Melik Daruşşifası (1228)
Kütahya’da Gülsüm Hatun Yoncalı Ilıcası (1233)
Amasya’da Yıldız Hatun Daruşşifası (1308)
Bu kuruluşla, Türk-İslam toplumlarında, kadınlara verilen değeri göstermesi bakımından çok önemlidir. Bunların dışında, Anadolu’da yapılmış olan, birçok şifa merkezleri ve medreseler, Selçuklu’ların, bilime, insana ve onun sağlığına ne kadar önem verdiklerini göstermektedir.
Kayseri Tıbbiyesi, Selçuklu Sultanı Gevher Nesibe’nin vasiyeti üzerine, Ağabeyi Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1206 yılında yapılmıştır. O devirde, Gıyasiye (Temel Bilimler) ve Darüşşifa’sı (Hastane), tek planla birlikte ve yan yana inşaa edilmiş, ikisi Tıp eğitim ve öğretimini başlatmıştır. Temel bilimlerde okuyan talebelere, Talib ve hastanede hasta başında pratik yapan ve daha ileri seviyelere yükselen talebelere ise Danişmend adı verilmekte idi. Bu eser dünyanın en eski Tıp Fakültelerinden biridir.
Sahabiye Medresesi
Cumhuriyet Meydanında bulunan medrese, 1267 yılında, Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahrüddin Ali tarafından yaptırılmıştır. Avluya bakan odaları işyeri olarak kullanılan medrese, aslına uygun onarılmıştır.
Hacıkılıç Medresesi
İstasyon Caddesinde bulunan, 1249 yılında Ebu’l-Kasım ibn Ali el-Tusi tarafından yaptırılmıştır. Şu anda Müftülük tarafından eğitim amaçlı kullanılmaktadır.