KARAMAN Ayrancıda Ekonomi

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Hayvancılık

Anadolu’nun pek çok kırsal yerinde olduğu gibi, Ayrancı yöresinde de hayvancılık en önemli geçim kaynaklarındandır. Yöre halkı hayvancılıktan elde ettiği ürünlerle kendi ihtiyaçlarını karşıladığı gibi ticari olarak da değerlendirip geçimini sağlamaktadır. Çok verimli olmamakla birlikte, mera arazilerinin genişliği nedeniyle, yörede yaygın olarak küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır. Özellikle dağlara yakın köylerde, mera yetersizliği nedeniyle yaz aylarında yüksek yaylalara göç edilmektedir. Üretilen sütler Teneke ve Tulum Peyniri ya da yoğurt yapılarak değerlendirilmektedir.

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ağırlığını korumakla birlikte son yıllarda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu vasıtasıyla dağıtılan Büyükbaş hayvanların örnek olması ve Üçharman Kıraman Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin çok başarılı ve örnek olan büyükbaş hayvancılık projesi ile daha modern şekilde büyükbaş hayvan yetiştiriciliği uygulamaları başlamıştır.

Kale-Saray-Karaağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi de koyunculuk konusunda bir projeyi gerçekleştirme aşamasında olup, ahırların yapımı tamamlanmış, 50 aileye 50’şer koyun verilmesi için ihale aşamasına gelinmiştir. Her iki projede Devlet tarafından çok uygun geri ödeme ve faiz şartları ile desteklenmekte olup üyelerine ve köylerimize çok büyük katkı sağlayacağı kesindir.

Söz konusu kooperatif uygulamaları örnek olmakla birlikte hayvancılık faaliyetleri hala küçük çaplı aile işletmeleri şeklinde ve bireysel olarak yapılmakta olup, ürünlerin değerlendirilmesinde sorun yaşanmaktadır. Üretilen sütler çevredeki çoğunluğu Ayrancı kökenli kişilerce kurulmuş olan mandıra ve süt fabrikaları tarafından toplanmakta, hayvan kesim faaliyetleri ise bireysel satışlar şeklinde çevre il ve ilçelerdeki kesimhanelerde yapılmaktadır.

Hayvancılığın gelişmesi ve modern yöntemlerin uygulanmaya başlanması ile yem bitkileri üretimi de yaygınlaşmakta olup bu yöndeki Devlet desteği uygulamaları da önemli katkı sağlamaktadır.


TARIM

Yöremizde tarımsal faaliyetlerin geçmişi oldukça eski olmasına rağmen, Türkiye’nin en kurak bölgesinde yer alması nedeniyle zaman içinde fazla gelişme gösterememiştir. Uzun yıllardır yaşanan kuraklık ve sıkça görülmeye başlayan soğuk vurması (don) gibi doğal afetlerin yanısıra, tarım ve hayvancılıkta gelişen yeni yöntem ve teknolojilerin yeterince kullanılmaması nedeniyle verimlilik ve elde edilen gelir yetersiz kalmakta ve gelir düzeyi gerilemektedir. Bu nedenle, ilçemizde de hızlı bir göç yaşanmış olup, çok sayıda hemşehrimiz okuma veya iş edinme amacıyla büyük şehirlere göç etmiştir.



Ayrancı genel olarak düzlük bir arazi üzerine kurulmuş olması nedeniyle geniş bir arazi varlığına sahiptir. Ancak, kuraklık ve sulama olanaklarının kısıtlılığı nedeniyle zirai faaliyetler kısıtlı alanlarda sürdürülmektedir.


Tarlacılık

Sulama olanağının olmadığı veya kısıtlı olduğu yerlerde tarlacılık önem kazanmıştır. Kıraç arazilerde geleneksel tarım ürünleri olan arpa ve buğday ekilirken, nispeten sulanabilir arazilerde bunlara ek olarak yulaf, çavdar gibi ürünler ekilmektedir. Sulama imkanı olan yerlerde ise Şeker pancarı, fasulye, Mısır ve çeşitli yem bitkileri (yonca, silajlık mısır, vb.) ürünler önem kazanmaktadır.

Verimliliğin genelde düşük olması nedeniyle çok fazla yatırım yapılamayan sektörde makineleşme yerleşmiş olmakla birlikte özellikle sulama konusunda geleneksel yöntemlerin kullanılması su tüketimini (daha doğrusu israfını) arttırırken verimliliği düşürmektedir.

Kuyu açarak yer altı suyundan yararlanma olanağı olan yerlerde yağmurlama veya damlama gibi daha modern yöntemlerle sulama yapılarak, çok daha az su ile verimliliği daha yüksek ürünler yetiştirilebilmektedir. Son yıllarda bu yöntemleri kullanarak üretim yapanların sayısında artış görülmekle birlikte, uygulama halen bireysel düzeydedir.


Meyvecilik

Meyvecilik, yörede ilk olarak Kırım’dan göç ederek bölgeye yerleşen Kırım Türklerinin (Tatarlar) diktikleri bahçelerle başlamış.

İlk bahçeyi 1905 yılında Alim Ağa, ilk fidanlığı da Yunus oğlu Habibullah Ağa dikmiş. Meyve bahçeleri yetişip çoğalırken Kırım’a özgü meyve çeşitlerini getirmek üzere seçilen bir heyet tekrar Kırım’a gönderilmiş ve Yazlık ve kışlık elma çeşitleri (Şafran, sinad, bomojni, Amasya, Gönen, Kumpanya (İngiliz), Kaba Elma), Beyaz ve Kırmızı Kiraz, Aşılı Vişne ve Kayısı çeşitlerinin (Tokaloğlu) gözleri getirilerek meyve çeşitleri çoğaltılmış.

Bu meyvelerden özellikle yöreye iyi uyum sağlamış ve kendine özgü lezzetleriyle ün kazanmış olan beyaz kiraz ve tokaloğlu kaysısı ilgi çekmektedir.

Dikilen bahçelerden iyi verim alınması ve kaliteli ürünler elde edilmesi nedeniyle, meyvecilik sulanabilir alanlarda yaygınlaşmaya başlamış, barajın ve kanalların yapılması ile sulanabilir alanların genişlemesi de meyveciliğin yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur.

Ancak, nüfus artışıyla birlikte ekili-dikili alanların hızla çoğalması nedeniyle baraj suyunun yetersiz kalması ve uzun süreli kuraklıklar yaşanması nedeniyle meyve bahçelerinde ciddi hasarlar meydana gelmiş, ağaçların önemli bir bölümü kurumuş, Kalanlar da ya yaşlanmış ya da kuraklık nedeniyle zayıf düşmüş olduğundan verimden düşmüştür.

Kuraklık endişesi ile bahçelerin yenilenememesi nedeniyle de bahçecilik özellikle Ayrancı’da önceki cazibesini yitirmiş olmakla birlikte, halen de yörenin önemli geçim kaynaklarındandır.

Son yıllarda bodur veya yarı bodur anaçlar üzerine aşılanmış fidanların dikilmesi ve damlama yöntemiyle sulama sistemlerinin kurulması ile modern yöntemlerin uygulamaları başlamıştır. Ancak, bu girişimler de yer altı su kuyularının bulunduğu yerlerde mümkün olduğundan, sınırlı alanlarda uygulanabilmektedir.
 
Üst