Karagöz Hacivat Oyunundaki Karakterler - Karagöz Hacivat Karakterleri

K

Kayıtsız Üye

#21
Sponsorlu Bağlantılar
çok işime yaradı çok sağolun

Oyunun baş kişileri Karagöz ve Hacivat’tır. Diğer tipler Tuzsuz, Çelebi, Matiz, Tiryaki, Beberuhi, Arnavut, Yahudi, Kürt, Laz, Zenneler vb.


KARAGÖZ : Konuşmaları ve davranışları kaba olmasına rağmen halkın ahlak ve sağduyusunun temsilcisidir. Özü sözü bir, dürüst bir kişiliktir.


HACİVAT : Medrese eğitimi görmüş, düzene uygun davranışlar sergileyen bir kişiliktir. Şiirsel ve edebi konuşmaları ile dikkat çeker.


ÇELEBİ : Osmanlı döneminde, eğitim görmüş, kibar sosyete tipini temsil eder.


MATİZ : Sürekli alkol alan bir kişiliği temsil eder.


TUZSUZ : Kabadayı bir kişiliği temsil eder.


BEBERUHİ : Davranışları ile yarı çocuk özelliği gösteren bir tiptir.


ZENNE : Oyunda yer alan kadınlara denilir. Her oyunda farklı bir tipi canlandırmaktadır.


TİRYAKİ : Sürekli afyon içen, uyuyan bir kişiliği temsil eder.


ARNAVUT, ACEM, RUM, YAHUDİ : Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayan azınlıkları kendi ismiyle temsil eden tiplerdir.


LAZ, KAYSERİLİ, RUMELİLİ, EFE, ZEYBEK : Osmanlı İmparatorluğu içinde halkı oluşturan bölgesel tiplerdir. Konuşmaları ile yöresel özellikleri yansıtırlar.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
K

Kayıtsız Üye

#25
bu siteyi çok sevdim
adını öğrenip bütün işlerimi buradan yapıcam diyebilirim herşeyin burda kısa ve öz anlatımı var
bu şeyler karagöz ve hacıvat proje ödevinde bana çok yardımcı olacak bu sitenin saahibinden allah razı olsun diyorum başka da bişey demiyorum çok ama çoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook güzel bir site
 
K

Kayıtsız Üye

#30
bu cümle çok anlatıcı ve bilgilendirici artık ödevlerimi bu siteden yapacağım saolun
 
K

Kayıtsız Üye

#39
çok kısa işime yaramadı bu daha iyi bnce bunu okyun Kan karpuz bunlar

HACİVAT - (Karagöz, arkadaşının dükkânı önüne gelir.) Aman Karagöz'üm bu ne hâl? Çabuk dükkâna gir de bir çaresine bakalım!

KARAGÖZ - "Gir!..." demesen de zaten gireceğim Hacı Cavcav, eve kadar böyle gidilir mi?

HACİVAT - Allah Allah?... Üstün başın batmış, koynuna karpuz kabukları girmiş, kafana ve yüzüne karpuz çekirdekleri yapışmış... Her yerinde ayrıca karpuz parçaları var.

KARAGÖZ - Hay hay!...

HACİVAT - Eeee anlatsana, karpuz kamyonu üstüne mi boşaldı?

KARAGÖZ - Öyle bir şey olmadı.

HACİVAT - Yoksa sen bir karpuz sergisinin ortasına falan mı düştün?

KARAGÖZ - Öyle de hiç olmadı.

HACİVAT - Başka ne olabilir? Her halde bir grup arkadaş karpuz dilimlerini birbirinize atarak savaşçılık oynadınız değil mi?

KARAGÖZ - Köftehor her işim bitti de iş ortalıkta karpuz savaşına mı kaldı?

HACİVAT - Ne bileyim canım, doğrusunU sen anlatmıyorsun ki?

KARAGÖZ - Görmüyor musun nefes nefese oturuyorum. Hele bir aklım başıma gelsin...

HACİVAT - Haklısın, onu düşünemedim!

KARAGÖZ - Sen şu kapıdan bir dışarı bak, kucağında karpuzlarla beni arayan kimse var mı?

HACİVAT - Kim arayacak?

KARAGÖZ - Karpuz sergisinin sahibi...

HACİVAT - Görürsem, burada olduğunu söyleyeyim mi?

KARAGÖZ - Pataklarım ha, ben zaten onun elinden kaçıp zor kurtuldum. Sorarsa "Yok!..." dersin!

HACİVAT - Pekalâ Karagöz'üm, dediğin gibi yaparım. Fakat sen de yavaş yavaş anlat bakalım, bu karpuz sergisinin sahibiyle ne işin var?

KARAGÖZ - Ne işim olacak... Sabahtan beni işe aldı.

HACİVAT - Aman ne iyi efendim demek iş buldun?

KARAGÖZ - Acele etme de dinle! Sergiyi hazırladık, gelen kamyondan karpuzları indirip bir güzelce dizdik...

HACİVAT - Haydi bakalım, hayırlı müşteriler Karagöz'üm!

KARAGÖZ - Âmin!..

HACİVAT - Hemen satışa başladınız değil mi?

KARAGÖZ - Başlamadık... Sergi sahibi izin işlerini bitirmek için belediyeye gitti. Bana da "Karpuzları ortasından kesip güzelce yerleştir. Müşteriler görsün, canları çeksin, alsınlar." dedi.

HACİVAT - Hıımmm, adam işini biliyormuş... Tabii sende karpuzları kesip dizdin Karagöz'üm!

KARAGÖZ - Aaaaah ah, hem de nasıl Hacı Cavcav! Aldım bıçağı elime, bir gayret, bir baştan girip öte baştan çıktım.

HACİVAT - Anlayamadım?...

KARAGÖZ - Anlamayacak ne var? Sergideki karpuzların hepsini ortasından kesip bir güzel dizdim.

HACİVAT - Vah vah vahhh!... Desene yandın!

KARAGÖZ - Hiç sorma, hem de ne yandım Hacı Cavcav! Adam izin almış, neşe içinde geldi. Taksiden inip serginin halini görünce düşüp, bayıldı.

HACİVAT - Gördün mü olanları!... Eeee?...

KARAGÖZ - Şoför onu serginin içine taşıdı, gitti. Ben de yüzüne karpuz suyu döke döke ayılttım ya keşke ayıltmaz olsaydım.

HACİVAT - Aman ne oldu Karagöz'üm?

KARAGÖZ - Köftehor anlamadın mı ne olduğunu? Önce beni karpuzların içine batırdı batırdı çıkardı. Sonra da eline karpuz bıçağını alıp düştü peşime...

HACİVAT - Allah iyiliğini versin! Hiç karpuz sergisi görmedin mi canım? İnsan bir iki tanesini kesip-bırakır. (Karagöz gider.)
 
Üst