Karadeniz Bölgesinin El Sanatları Nelerdir

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Karadeniz Bölgesinin El Sanatları
Karadeniz Bölgesi ve El Sanatları

Trabzon ve çevresinde geleneksel el sanatı olarak, taş ve ahşap işçiliği, dokumacılık, hasır bilezik yapımı, bakırcılık, bıçakçılık, yorgancılık gibi sanatlar eski ihtişamıyla olmasa da sürmektedir.
Sürmene'de, bir zamanların o ünlü Sürmene bıçakların yapımı artık tarihe karışmış gibidir. Ancak sipariş üzerine, birkaç eski usta tarafından yapılmaktadır. Daha çok mutfak bıçakları ve çay kesme makasları üretilmektedir. Sürmene bıçakçılığı değişen sosyoekonomik yapıya ayak uydurarak yaşamını sürdürmektedir.

TRABZON EL SANATLARI
TELKARİ

Telkari'ye aynı zamanda 'vav işi' de denilmektedir. Bu isim, Osmanlıca vav harfinin, uygulamada motif olarak sıkça kullanılmasından dolayı verilmiştir. Ayrıca bu sanata çift işi diyenler de vardır. Bu ismin kaynağı ise, işin yapımı sırasında parçaların teker teker biraraya getirilmesinde kullanılan, cımbıza benzer, ancak ucu daha ince olan ve 'çiff ' olarak isimlendirilen alettir. Bu iki isim de genellikle sanatkarlar, arasında kullanılır.


Bir çok geleneksel sanatımızda olduğu gibi, telkaride de sanatkar işinde kullanacağı her türlü malzemeyi kendisi yapmak zorundadır. Yani, usta telkaride kullanacağı telleri kendi atölyesinde hammaddeden elde etmektedir. Öyle ise biz de, bu sanat dalımızı anlatmaya, kullanılacak telin yapımıyla başlayabiliriz.


Ocakta pota içerisinde eritilen maden (bu işte en çok kullanılan maden gümüştür, bazen altın ve başka madenler de kullanılır) çubuk haline getirilmek için kalıba dökülür. Yapılacak işin şekline göre çubuk döküm, üzerinde genişten dara doğru delikleri olan çelikten yapılmış haddeden geçirilir.

Çalışmaya önce muntaç yapımıyla, yani ana iskelet kurularak başlanır. Muntaçın tel kalınlığı motiflerin tel kalınlığının iki katıdır. Muntaçdan soma ara boşluklar teker teker büyük bir titizlik ve sabır ile doldurulur. Bütün bu çalışmalar, ceviz ağacından kesilmiş düz yüzeyli bir levha üzerinde yapılır. Bu ceviz levha, üst yüzü yakılarak yağı alındıktan soma, ağır demir levhalar altında iki-üç gün bekletilerek kullanılacak hale getirilir. Son zamanlarda, ceviz levha yerine iletken özellikleri zayıf, yanmaz amyant levhalar da kullanılmaktadır

TRABZON ELSNATLARI
BAKIR İŞLETMECİLİĞİ


Bakır işletmeciliği genellikle mutfak eşyaları yapımında kullanılır. Düz saç halinde alınan bakır elde ekme- sıvazlama- yayma vs. gibi verilecek şekle göre bazı bakır dövüldükçe sertleştiğinden odun kömürü yakılan ocaklarda tavlanarak suda soğutulması sonucu yumuşaması sağlanır ve istenilen şekil verilince işlem tamamlanır. Kulp takma ve varsa diğer parçaları sarı kaynağı ile birleştirilerek son şekli verilir. Kolaylama işlemi bittikten sonra kullanılmaya hazır hale getirilir. Bakır kaplarda pişirilen yemeğin lezzetinin diğerlerinden daha iyi olduğu kabul edilir.




TRABZON EL SANATLARI
ÇEŞİTLİ EL SANATI ÜRÜNLERİ

HEYBE:


İşte, alışverişte, pazarda erzak ve ihtiyaç maddelerini koymaya veya taşımaya yarar geniş bantlar arasında ince çizgiler taşıyan bir dokumadır.Ağız kısımları kendi ipiyle büzülebilirler.

ÖRME SEPET:


İlimizde fındık çubuğu ile yapılan örme sepetler hemen hemen her ilçede yapılmaktadır. Karadeniz insanı farklı işlevler için farklı farklı sepet türleri geliştirmiştir.Genel olarak sırta alma, kola takma ve yere koyma amaçlarına hizmet ederler. Örneğin, ekmek selesi, arka sepeti, üç dipli sepet, fındık sepeti, çay sepeti gibi türleri mevcuttur.

KAZAZLIK:


0,08 mikron inceliğinde gümüş telin ipek üzerine sarılmasıyla meydana getirilen ipliğin, iğne yardımıyla kanevice gibi örülerek elde edilen takılardır.

HASIR BİLEZİKLER:


Evlerde genç kızlar tarafından elde örülen hasır bilezikler altın yada gümüş ince tellerden yapılır.

SÜRMENE BIÇAĞI:


Yaklasık 15-20 cm uzunluğunda sivri yada yuvarlak uçlu, sap ile kesici bölüm arası süslü bir bıcaktır. Süslemesi ise kazıma suretiyle yapılmaktadır.

YAYIK:


Trabzon yayla evlerinde hayvansal ürünlerden tereyağ, ayran gibi ürünleri elde edebilmek için ahşaptan yapılan alt kısmı geniş üst kısmı dar ve 120-130 cm boyunda geniş tarafından tutulup, çalkalanılarak kullanılan bir araçtır.

KEŞAN:


Tahta el tezgahlarında dokunan keşanları yöre kadınları başlarına, peştemalleri ise bellerine bağlarlar Her yörenin birbirinden farklı desenlere sahip peştemalleri vardır. Kök boyalardan yapılan keşan ve peştemaller, el dokuması çarşaf ve kumaşlar hem günlük yaşamda hem de dekoratif amaçlı kullanılabilir.

KUŞAK:


Kalın yün iplikten yapılan üçgen biçimde kök boyalarla farklı desenlere boyanan, genellikle bölgemizde kadınlarımızın bellerine doladıkları bir giysi türüdür.

ÇORAP:


Boyanmış yada boyanmamış yünden örülürler. Boyanmamış saf yünler beyaz ve kahverengi doğal renklerdir. Trabzon el yapımı çorapları, erkek çorapları, kadın çorapları, çocuk çorapları olarak örülürler. Çorap süsleri arasında üçgen motifler Trabzon’un özelliğidir. Ve nazara karşı bir önlem olarak kullanılır.

TELKARİ:
TAKUNYA ÜRETİMİ - TAKUNYA



Tel işi anlamına gelen telkarinin kökeni MÖ. 3000’ lerde Mezopotamya’ da 2500’ lerde de Anadolu’da kullanıldığı eski Yunan ve Roma’ da yaygın olduğu bilinmektedir. 15. yüzyıldan sonra Doğu ve Güneydoğu Anadoluda yaygın olduğu ve telkarinin Trabzon’a yerleşmesinde Dağıstanlı ustaların etkisi olduğu ustalarca dile getirilmektedir. Trabzon işi telkariler likör ve kahve takımı, çay tepsisi, takunya gibi örnekler sayılabilir.

BAKIRCILIK:


Doğu Karadeniz Bölgesi jeolojik açıdan Anadolu’nun en zengin bakır yataklarına sahip olduğu bilinmektedir. Bölgedeki bakır yataklarından elde edilen bakır hammaddesi Trabzon atölyelerinde Trabzonlu ustaların maharetli ellerinde işlenmektetir. Trabzon da halen geleneksel olarak bakır, bronz ve pirinçten mutfak kaplarıyla çeşitli eşya yapımı sürdürülmektedir.

ŞİMŞİR KAŞIK:


Trabzon’da kaşıklar tür ve boyutlarına göre kaşık, büyük kaşık ve kepçe gibi isimlerle bilinir. Şimşir ağacı genellikle ilimizde Of ve Yomra yörelerimizde yetişir. Şimşir kaşık ise Köprübaşı İlçesinde ünlenmiştir.





Bazı kaynaklar, ana iskeletin kurulmasında tellerin 'lehim'le birleştirildiğinden özetmektedirler. Bu bütünüyle yanlıştır. Çünkü bir gümüş işine lehim değdi mi, o iş hurdaya atılır. Lehim gümüşü çürütür.Gümüş tellerin birleştirilmesinde kullanılması gereken yöntem 'kaynak' tır. Mili metrik tellerin kaynak yapılması çok güçtür. Çünkü ısı biraz fazla kaçırılırsa telin kendisi erir. Dolayısıyla bu çalışma büyük titizlik ve sabır ister. Bunun için önce, ayarı belli bir ölçüde düşürülen gümüş, eğelenerek küçük tanecikler halinde bir güderi parçası içine toplanır. Eğelenmiş gümüş bir kaba konur ve içerisine toz boraks katılır. Suya daldırıldıktan soma amyant üzerine yerleştirilen ana iskeletin her bir parçası bu gümüş-boraks karışımı ile kaynak yapılarak birleştirilir.

İskeletin yapımından sonra motif yerleştirme işi, aynı şekilde kaynak yöntemiyle devam eder. Ancak motif yapımı uzun zaman alır. Bu yapım sırasında da büyük bir titizlik ve sabır gereklidir.

Telkariden yapılan işler sayılamayacak kadar çeşitlidirler. Mesela sigara ağızlıklarından, tütün kutusundan, fincan zarflarından tutun da çeşitli tepsiler, kemerler, tepelikler, aynalar hep telkari tekniği ile yapılmışlardır. Bu sanatın kaynağının Mezopotamya ve eski Mısır olduğu sanılmaktadır. Buralardan Uzak Doğuya, başka bir koldan ise Anadolu'ya ve Anadolu üzerinden de Avrupa'ya yayıldığı bilinmektedir.




TRABZON'UN EL SANATLARI
AHŞAP EL SANATLARI

Yurdumuzda ise en önemli telkari merkezi Mardin'in Midyat ilçesi olmuştur. Midyat işleri son derece zarif ve kıymetlidirler.

İlk akla gelen ev, merek ve serander (tekir) mazu gibi yapıların dam örtülerinin yapımında kullanılmasıdır. Budaksız çam ağaçlarının güdüklerinin yarılmasıyla elde edilen hartama çekme işlemleridir.

YAYIK: Yoğurt veya kaymaktan yağ elde etmek için silindir şeklindeki ahşaptan yapılan mutfak kabıdır, iki tarafından ip bağlanıp tavana asılır ve içerisine konulan mahsul çalkalanır ve üst kısmındaki ağız boşluğundan dökülerek alınır.

KÜLEK: Silindir şeklinde yapılır ve bir tarafı açıktır. Sıvı madde koymaya yarar. Seyyar kapağı bulunur.

GOT: Mısır, buğday, fasulye gibi ürünleri ölçmeye yarayan silindir şeklinde olup, 6 veya 8 okkalık yapılmaktadır.

SEDİR VE SEKMEN: Düz bir ranzadır. Üzerine yatak serilerek yatılır veya oturulur. Ahşap tahtadan çakılarak oturmak için sekmen (oturak) yapılır.

ÇÖTEN: Genellikle çit şeklinde örülmüş mısır saklamak için yapılmış bir depodur. Dört köşeli olanları da vardır. Üst kısımları hartama veya teneke ile örtülür. Alt kısmından mısır almak için kapağı bulu-nur.
EL DEĞİRMENİ: Yuvarlak iki taşı mevcut olup alttaki taş sabit üstteki taş çevrilerek çorbalık öğütülür. Dış kısmına ahşap koruma geçirilir.
 
A

aslıergün

#2
çok teşekkürler ödevim için bu siteye giriyorum hep bana yardımcı oluyorsunuz;)
 
Üst