Kangal Köpeği Resimleri,Kangal Köpeği hakkında Bilgiler,Kangal Köpeğinin Çiftleşmesi

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Bu konuda ünü dünyaya yayılmış olan sivas kangal çoban köpeği resimleri, sivas kangal köpeği hakkında bilgiler, kangal köpeğinin tarihçesi bulunmaktadır. Sizinde sivas kangal köpeği hakkında bilgileriniz ve güzel resimleriniz, fotoğraflarınız varsa bizlerle paylaşabilirsiniz.



Kangal Köpeğinin tarihçesi araştırıldığında en küçük bir belgeye raslanmamıştır. Kangal köpeği hakkında çeşitli rivayetler söz konusudur. Bir rivayete göre M.Ö. Asurlular ve Babilliler zamanında türediği, aslan ve kaplan gibi vahşi hayvanlara karşı korunmak, savaşlarda yararlanmak amacıyla büyük bir özenle yetiştirildiği anlatılmaktadır. Bu köpeğin çok rahat bir şekilde aslanı mağlup ettiği söylenmektedir.

İkinci bir rivayete göre, Hint mihracesinin Osmanlı padişahına (Yavuz Sultan Selim veya 4. Murat'a) bir köpek hediye etmesiyle başlamaktadır. Sarayda bulunan ve aslanla boğuşan bu köpek aslanı öldürüyor. Böylece padişahın nazarında büyük bir ilgi görüyor. Osmanlı ordusu doğu seferine gelişinde Kangal Deliktaş dolaylarında köpeğin kaybolduğu ve bütün aramalara rağmen bulunamadığı, Kangaldaki köpeklerin bu köpeğin soyundan türediği rivayetler arasındadır.

17.Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının bu köpeği beraberlerinde Anadolu'ya getirdikleri ve Osmanlının Avrupa'ya yayılmasıyla çoğu Avrupa Çoban Köpeğinin de bu ırktan türediği sanılmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde, Kangal köpeklerinden bahsedilmekte pedigrili yetiştiriciliği yapıldığı bahsedilmektedir.

Kangal Çoban Köpeklerinin bu kadar eskilere dayanan tarihi geçmişten günümüze kadar ırk özelliğini bozmadan gelebilmesini, geçimini koyunculuktan sağlayan çiftçilerin en güvenilir dostu olmasına ve Dünya köpek ırkları arasında kurtlara karşı koyabilen tek köpek ırkı olmasına bağlanmaktadır. Kangal köpekleri en zor iklim ve çalışma şartlarında verilen görevi cani pahasına yerine getirirler. Bakım ve beslenme şartları diğer köpek ırklarına göre daha basit ve ekonomik olması neslinin devamını sağlamıştır.



Sadık ve ŞİRİN....

Kangal Köpeği nin Olası Kökeni
Anadolu pek çok medeniyetin beşiği derken öylesine turistik bir ilanda bulunmuyoruz. Hepimiz biliyoruz ki tarihin yazılmasında, modern insan medeniyetinin ortaya çıkışında hayranlık duyulacak bir geçmişe sahip toprakların sahibiyiz artık. Tüm bu çoklu kültür tabakalarını ülkemizin bize sunduğu miras olarak kucaklamaksızın bu devasa yarımadanın hakkını yeterince verebileceğimize inanmıyoruz. Anadolu ve Orta Doğu pek çok medeniyetin durmaksızın birbirinin yerini aldığı doğu ve batı toplumları arasında ciddi etkileşime girmiş bir coğrafya. Birinin başladığını diğerinin devam ettirdiği, yeni gelenin yepyeni bir şeyle medeniyetin çeşitli kültür tabakalarını başka yönlere çevirdiği bir yer. Köpek ve koyun ilişkisinin ayrılmazlığı söz konusu olduğunda biz bu geçmişin de Anadolu nun diğer kültürel alanları gibi diğer coğrafyalarla olan kaçınılmaz alış verişin bir ürünü olarak ele alınmasından yanayız. Kesin sınırlarla ayrılmayan bir dünyanın aşırı bireyselleştirilmesinden kaçınılması, olası hataların önüne geçmekte bir güvenlik sibobu görevi yerine getirecektir.

Eldeki kanıtlar köpek-koyun birlikteliğinin bölgede 10 000 yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya koyuyor. Bu kanıtları en az 2. yüzyıldan itibaren Avrupa’nın batısından Orta Doğu içlerine kadar yayılmış var olan güçlü koyunculuk geçmişi ve onların ayrılmaz parçası günümüz sürü bekçisi köpeklerin ilk prototiplerinin varlığı takip ediyor. Ancak yukarda doğu-batı etkileşiminden bahsederken toplumların her katmanının bu etkileşimden pay aldığını unutmamak gerek. Siyasi ve doğal nedenlerle uzun mesafeler katteden çoban topluluklar tarih boyunca gerek koyunculuk gerekse de koyun köpeklerinin kullanımı konusundaki gelenekselleşen pratik bilgilerini gittikleri uzak coğrafyalara taşıyarak ve karşılığında sadece o bölgelere ait yeni bilgiler değil büyük bir ihtimalle de köpekleri için taze kan sağlayacak farklı köpeklerden de faydalanarak coğrafyalar arası kayıtsız bir kültür yaratmış olmalılar. Bunlar hakkında elimizde çok güçlü bilgiler olmamasına rağmen Türkmenistan da bulunan ile Orta Doğu ve Anadolu da kullanılan teknikler arasında büyük farklılıklar bulmuyoruz. Öte yandan tüm bunları günümüzün koyun ve köpek ırklarını da dünyanın kimliksiz ortak mirası olduğunu ima etmek için de söylemiyoruz.


Akbaş ve Kangal Köpeklerimizi ABD'ye tanıtan David Nelson'un 1983 tarihli haritası. Bu haritada Nelson da köpeklerimizin İç Asya'dan Türk göçleriyle Anadolu'ya getirildiğine dikkat çekmiştir. (16)

Kartay ve Karadağ ın dikkat çektikleri bazı gerçeklerin konunun bağlayıcı noktasını oluşturduğu tekrar hatırlatmakta fayda var. Kayıtsız ve geleneksel pratiğe dayalı bir geçmişe sahip bölgenin küçükbaş hayvan geçmişi, büyük ölçüde Eski Dünya’nın en etkin hayvancılık ustaları olarak bilinen Türk toplumları tarafından son halini almıştır. Bu gün Orta Asya Çoban Köpeği nin (Central Asian Ovcharka – Alabai) geçmişi araştırıldığında çok geniş bir coğrafyadan bahsedilse de işaret edilen ülkeler Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan nın başta geldiği ana Türk yerleşim merkezleridir. Bu bölgeler Türk kavimlerinin binlerce yıldır göçebe küçükbaş hayvancılıkla uğraştığı ve günümüzün Alabai’ni dünya köpek litaratürüne kazandıran Türk halklarının yaşam sahasıdır. Bu kavimler yine binlerce yıl boyunca gerek siyasal gerekse doğal şartlara bağlı nedenlerle sadece anayurt İç Asya‘da değil batıya ve güneye akınlar ve göçler ile hayvancılık kültürlerini de taşımışlardır. Bu hareketlilik Kuzey Afganistandan Orta Doğu;ya, Karadenizin kuzeyinden doğu Avrupa içlerini kapsar. Bu gün Avrupalı kabul edilen diğer sürü bekçilerinin geçmişi konsunda söylenen de binlerce yıllık doğu;dan batıya göçler sonucu gelmiş olabilecekleri üzerinedir. Bu göçler çoğunlukla da kavimlerin henüz isimlendirilmeye başlanmadığı çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bu da İç Asya;dan Anadolu ve Orta Doğu;ya oradan da Avrupa içlerine ya da Galatlarda olduğu (3) gibi tam zıt istikamette karşılıklı göçlerin sürekli mevcut köpek popülsyonunu birbiriyle etkileşim içinde bırakmıştır. Ancak izi sürülebilir tarihi kayıtların belirginleşmesi ile birlikte çevre bölgeleri domine edebilecek güçlü bir köpek nüfusunun da kimlerin elinde olduğu açıklık kazanmıştır. Bu köpekler zamanla binlerce yıllık diğer sürü bekçisi köpek popülasyonunda belirleyici bir rol edinmişlerdir. Burada anlatılanlardan İç Asya Türkleri;nin köpeğin özellikle de sürü köpeklerinin yaratıcısı olduğu iddiası çıkartılmamalıdır. Sadece onlar binlerce yıllık göçebe küçükbaş hayvancılık geçmişleri ile bu köpekleri en fazla mükemmelleştirecek zamanı ve tıpkı toplumsal yaşamlarının temel taşı olan atlarla yaptıları gibi gittikleri bölgelerde diger evcil hayvan nüfusu üzerinde biçimlendirici bir role sahip olma imkanı bulmuşlardır.




Kartay ve Karadağ ın (12-13) çok haklı oldukları bir nokta var. Kartay (12) her ne kadar Türkler den önce Anadolu ;daki köpek varlığını yadsıyarak bölgedeki tüm sürü köpeği varlığını 11. yüzyıl büyük Türk göçlerine bağlasa da bu konuda çok önemli bir noktaya işaret de ediyor. Yukarıda da kanıtladığımız üzere Antik Anadolu güçlü bir koyunculuk endüstrisine sahipti. Bundan sürünün güvenliği için olmazsa olmaz köpekleri de ayrı tutamayız. Ancak medeniyetlerin üst üste bindiği, halkların sık sık başka bölgelere savrulduğu bir bölgede bu güçlü değişimlerden uzak kırsaldaki çiftçilik ve özellikle de hayvancılıkla geçinen insanların değil de sadece şehir yaşamının etkilendiğini düşünemeyiz. Binlerce yıl boyunca yeni ve eski medeniyetlerin harmanlandığı; sürekli özellikle de doğu dan gelen istilacı kavimlerin bu bölgeye katkılarından bahsediyoruz. Birlikte sadece el sanatları ve toplumsal geleneklerini değil aynı zamanda evcil hayvan varlıklarını da getirdiler. Bu konuda gerek Antik Anadolu ;da gerekse de Orta Doğu’da kanıtlayabileceğimiz noktaların da kendi içinde tabii ki belirli sınırları da var; ancak tarih söz konusu olduğunda neyin yok ki? Koyun ve keçinin ilk evcilleştirildiği bu bölgeler yaylacılık dahil geleneksel hayvancılığın bugünki gibi yapıla geldiği yerlerdi. Ancak Strabon un belirli bölgelerde özellikle bahsetmeden geçemediği bazı koyun ırkları dışında elimizde spesifik ırk olarak ne tür köpeklerin kullanıldığına ait kesin deliller yok. Erzincan Altıntepe kazıları ve Asur kabartmaları bize bu ilk cesur ve güçlü masitvari köpek örneklerinin belirli bir prototip oluşturduğunu söylese de kaynağının nerde yattığını ve birbirinden renge ya da tüy yapısına dair gerçek ayırt edici özelliklerini net söylemiyor. Bu nedenle Kangal Köpeği nin bu günki haliyle aramak bizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Biz İç Asya ‘dan Orta Doğu ve Anadolu içlerine hatta oradan da Avrupa’ya binlerce yıllık köpek alış verişi boyunca benzer görevlerde kullanılan geniş bir köpek popülasyonu olduğu görüşündeyiz. Çeşitli halklar gereksinimleri ve çevre şartlarına uygun olarak belirli tipte yoğunlaşmış olsalar da tek bir köpek ırkını coğrafi sınırların hatta özellikle bizimki gibi renkli bir kültürel geçmişe sahip coğrafya halklarının son bir kaç yüzyılda netleştiği bir bölgede kesin adres vererek kaynak gösterilmesi önemli ip uçları sağlayabilse de kolaylıkla yanıltıcı olabilir.





Kangal Köpeği söz konusu olduğunda ise yukarıda da açıklamaya çalıştığımız olası nedenlerden dolayı Anadolu;ya yüzlerce yıl devam eden Türk göçleri, Orta Asya’daki günümüz Türk Cumhuriyetleri;nde dağınık olarak bulunan karabaşlı bir köpek tipini Anadoluda özellikle de Sivas;ın Kangal yöresinde güçlü ve belirgin bir popülasyona dönüştürmüş olmalıdır. Gelecek yıllarda Orta Asya;da belirli bir Türk topluluğu tarafından tutarlı bir şekilde üretilen Kangal Köpeği benzeri güçlü bir Karabaşlı köpek popüsyonu ve onların geçmiş yüzyıllarda Anadolu;ya göç verdiklerine dair kanıtlar elde edildiğinde tüm bu görüşlerimizi seve seve tekrar gözden geçirmek zorunda kalacağız. Ancak elde gerçek veriler olmadan duygusal ve aceleci sonuçlar çıkarmamak çok önemli. Yukarıda kanıt sunduğumuz pek çok nokta hakkında daha önce ortaya atılan yanıltıcı hususların neden olabilecekleri, köpeklerimiz ile ilgili bilgi dağarcığının güvenilirliği ve onları daha iyi anlama çabalarımızın geleceği açısından ele alınmalıdır.

Kangal Köpeği dendiğinde bölgedeki onbinlerce yıllık antik sürü köpeklerinin mirası ile birlikte son iki bin yıllık Türk göçlerinin tamamlayıcı etkisi birlikte hissedilmelidir.



Sivas kangal çoban köpeği Genel Özellikleri


Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri, Türkiye'de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Özellikle İngiltere ve Amerika'da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz.

Kangal Çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler.

Kangal Çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar. Şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır.

Kangal Çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır.

Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbestken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.

İyi bir köpekte bu özellikler olmalıdır:

Zeka : Orta-yüksek düzeyde
Güvenirlilik : Sürü hayvanına ve sahiplerine zarar vermemelidir.
Dikkatlilik : Görevine karşı ilgi ve dikkati bulunmalıdır.
Koruyuculuk :Yabancıya karşı reaksiyoner (havlama-saldırı) olmalıdır.
Güç : Olası düşmanı durduracak (kurt-hırsız) güçte olmalıdır.
Hız : Olası düşmanı kovalayıp yakalayacak hızda olmalıdır.
Cesaret :En önemli özellik olarak cesareti söyle- yebiliriz. Çünkü:Cesareti olmayan bir köpek diğer 6 özelliğe sahip olsa da etkili olamaz.

Tüm bu özelliklerin hepsini en yüksek düzeyde Kangal köpeklerinde bulmamız mümkündür. İşte bu özelliklerinden dolayı Kangal köpekleri dünya köpekleri arasında hak ettiği değeri ve birinciliğini her zaman koruyacaktır.




Cesur bir DOST..!KANGAL

Irk Özellikleri
Burun Ağız Yapısı
Ağız burun yapısı kısa küt çene kuvvetlidir.Dişler sivri ve sağlam, dudakları sarkıktır. Göz, kulak, ağız etrafı ve burun üstüne kadar siyahtır.

Gözler
Kafatasına göre oldukça küçük yuvarlakça olup altın ve kahverengi arasında bir renktedir. Göz etrafı siyahtır. Bakışlar canlı ve asildir.

Kulaklar
Orta boyda üçgen şeklinde, uçları yuvarlak, kafasına yapışık ve sarkıktır.

Kafanın ve Göğüsün Görünümü
Önden bakıldığında aslanı andırır. Kafa iri, güçlü bir boyun ile desteklidir.

Boyun
Hafifçe eğik, güçlü ve adaleli, orta boyda, oldukça ayrık, düz, kalın kemikli, ayak bilekleri kuvvetli ve uzundur. Ön göğüs arkasına göre daha geniş ve omuzlar adalelidir.

Gövde
Gövde baştan sonra bir kare şeklindedir. Vücut güçlü, adaleli, hiçbir zaman şişman değildir. Dirsek hizasına kadar göğüs derin, karin hafifçe içine çekiktir.

Bacaklar
Bacaklar güçlüdür. Ön bacaklar arka bacaklara göre daha güçlüdür. Ayaklar iri yapılı, kuvvetli, parmak bombeli ve siyahtır.


Kuyruk
Oldukça yüksek olup, rahat durumda iken düşük ve kıvrık, uyarıldığı zaman sırt üzerinde yüksek ve kıvrıktır.


Vücut Rengi
Post : Sık bir alt post üzerinde kısa ve yoğun bir tüy yapısına sahiptir.

Renk : Bozdan çelik rengine kadar olabilir. Göğüste beyaz bir madalyon bulunabilir.

Ağırlık
Erkeklerde 50-60kg Dişilerde 41-59 kg




O Birrrrr PROFOSYONEL..DUMAN

Kurtlarla Dans

Kangal köpekleri topluca kurt boğdukları gibi tek başlarına da kurt boğabilirler. Eğer köpek tek başına kurt boğmuşsa günlerce yerinde kalkamaz. Zira hem yaralı olur hem de gösterdiği üstün efordan dolayı aşırı yorgun olur. Yarasının çoğu tırnak yarasıdır. Kurdu boğmak için altına aldığında yaraların çoğu karın bölgesindedir. Kurt arka ayağının tırnaklarıyla üstündeki köpeği kaldırıp atmaya çalışırken yaralar. Kurdun arka ayak kasları çok kuvvetlidir. Kurdun açmış olduğu diş yarası ise bıçakla kesilmiş gibidir.

Kangal köpeği kurdu çok süratli kovalar ve yetiştiği zaman bazen yan taraftan süratli döş vurur, bazen de rast gele arkadan da çarpar. Bu çarpışma sırasında haliyle kurtta köpekte yıkılır. Sonra her ikisi birden kalkmaya çalışır. Eğer köpek kurttan evvel kalkarsa, hemen kurdun boğazından tutar ve ölünceye kadar bırakmaz. Fakat kurt daha evvel kalkarsa bu kovalamaca devam eder. Eğer köpek iki veya daha fazla ise kurt kalkmadan köpeğin öbür eşleri kurdu boğarlar.

Bu köpekler kurdun ölüsüne kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğarlar. Bu anda köpeklerin sahibi dahi gelse o hırsla hücum edip kurdun ölüsünün yanına yaklaştırmazlar.

Bu olaydan birkaç saat sonra köpekler uysallaşırlar ve boğazlarına kaçan kurdun kılları dolayısıyla öksürmeye başlarlar. Bunun için köpeklere hemen bir koyun kesilir ve koyunun kuyruğu yedirilir.

Böyle bir olaya tanıklık etmek ve böyle bir köpeğe sahip olmak sahibi için övünç kaynağıdır.
 
#2
Sivas Kangal (Çoban) Köpeği Yetiştiriciliği, Sivas Kangal Köpeği Resimleri

KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN TARİHÇESİ
Kangal Köpeğinin tarihçesini araştırdığımızda en küçük bir belgeye rastlayamadık. Kangal köpeği hakkında çeşitli rivayetler söz konusudur. Bir rivayete göre M.Ö. Asurlular ve Babilliler zamanında türediği, aslan ve kaplan gibi vahşi hayvanlara karşı korunmak, savaşlarda yararlanmak amacıyla büyük bir özenle yetiştirildiği anlatılmaktadır. Bu köpeğin çok rahat bir şekilde aslanı mağlup ettiği söylenmektedir. İkinci bir rivayete göre, Hint mihracesinin Osmanlı padişahına (Yavuz Sultan Selim veya 4. Murat'a) bir köpek hediye etmesiyle başlamaktadır. Sarayda bulunan ve aslanla boğuşan bu köpek aslanı öldürüyor. Böylece padişahın nazarında büyük bir ilgi görüyor. Osmanlı ordusu doğu seferine gelişinde Kangal Deliktaş dolaylarında köpeğin kaybolduğu ve bütün aramalara rağmen bulunamadığı, Kangaldaki köpeklerin bu köpeğin soyundan türediği rivayetler arasındadır. 17.Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının bu köpeği beraberlerinde Anadolu'ya getirdikleri ve Osmanlının Avrupa'ya yayılmasıyla çoğu Avrupa Çoban Köpeğinin de bu ırktan türediği sanılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde, Kangal köpeklerinden bahsedilmekte pedigrili yetiştiriciliği yapıldığı bahsedilmektedir. Kangal Çoban Köpeklerinin bu kadar eskilere dayanan tarihi geçmişten günümüze kadar irk özelliklerini bozmadan gelebilmesini, geçimini koyunculuktan sağlayan çiftçilerin en güvenilir dostu olmasına ve Dünya köpek ırkları arasında kurtlara karşı koyabilen tek köpek ırkı olmasına bağlanmaktadır. Kangal köpekleri en zor iklim ve çalışma şartlarında verilen görevi cani pahasına yerine getirirler. Bakım ve beslenme şartları diğer köpek ırklarına göre daha basit ve ekonomik olması Kangal ırkı köpek neslinin devamını sağlamıştır.





SİVAS KANGAL KÖPEĞİNİN KURT BOĞMASI

Kangal köpekleri topluca kurt boğdukları gibi tek başlarına da kurt boğabilirler. Eğer köpek tek başına kurt boğmuşsa günlerce yerinde kalkamaz . Zira hem yaralı olur hem de gösterdiği üstün efordan dolayı aşırı yorgun olur. Yarasının çoğu tırnak yarasıdır. Kurdu boğmak için altına aldığında yaraların çoğu karın bölgesindedir. Kurt arka ayağının tırnaklarıyla üstündeki köpeği kaldırıp atmaya çalışırken yaralar. Kurdun arka ayak kasları çok kuvvetlidir. Kurdun açmış olduğu diş yarası ise bıçakla kesilmiş gibidir. Kangal köpeği kurdu çok süratli kovalar ve yetiştiği zaman bazen yan taraftan süratli döş vurur,bazen de rast gele arkadan da çarpar. Bu çarpışma sırasında haliyle kurtta köpekte yıkılır. Sonra her ikisi birden kalkmaya çalışır. Eğer köpek kurttan evvel kalkarsa, hemen kurdun boğazından tutar ve ölünceye kadar bırakmaz. Fakat kurt daha evvel kalkarsa bu kovalamaca devam eder. Eğer köpek iki veya daha fazla ise kurt kalkmadan köpeğin öbür eşleri kurdu boğarlar. Bu köpekler kurdun ölüsüne kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğarlar. Bu anda köpeklerin sahibi dahi gelse o hırsla hücum edip kurdun ölüsünün yanına yaklaştırmazlar. Bu olaydan birkaç saat sonra köpekler uysallaşırlar ve boğazlarına kaçan kurdun kılları dolayısıyla öksürmeye başlarlar. Bunun için köpeklere hemen bir koyun kesilir ve koyunun kuyruğu yedirilir. Böyle bir olaya tanıklık etmek ve böyle bir köpeğe sahip olmak sahibi için övünç kaynağıdır.





SİVAS KANGAL ÇOBAN KÖPEKLERİNİN BESLENMESİ

Gebe ve Laktasyondaki Köpeklerin Beslenmesi : Köpeklerde fötüs, uterus, plesanta ve memelerdeki en büyük gelişme toplam 9 hafta süren gebeliğin son üç haftasında meydana gelir. Gebeliğin ilk dört haftasında normal beslenmeye devam edilmeli, 5. Ve 60. Haftadan itibaren yiyecek yiyecek miktarı her hafta % 10 düzeyinde arttırılarak doğum esnasında % 50'ye kadar arttırılmalıdır. Fazla sayıda yavru taşıyan gebe Kangal köpeklerinde gebeliğin son 7-10 gününde iştahsızlık görülebilir. Bu durumda azar azar ve lezzetli yiyecekler vermek faydalı olabilir.Gebeliğin son üç haftalık döneminde uterusun büyümesiyle karın hacmi daraldığı için gebe köpekler günde üç kere beslenmelidir. Gebelik süresince enerji gereksinimi ortalama % 20 artar. Gebelik ve doğum sırasında taze karaciğer, haftada iki-üç defa 15-30 g miktarında verilerek;oldukça etkili bir takviye yapılabilir. Keza protein düzeyinin %2-4 oranında arttırılması yavrularında daha güçlü olmalarını sağlar. Anne köpek, doğumu izleyen birkaç gün yemek defekasyon ve işeme gereksinimleri dışında yavruların yanında olmayı ister. Laktasyon dönemi ortalama 6 haftadır. Kolostrum ( ağız sütü ) bir-üç gün salgılanır ve bunu giderek çoğalan normal süt izler. Süt salgısı 5.-6. Haftaya kadara artar, sonra azalır. Laktasyon döneminde normal bir süt verimi için ana optimum düzeyde beslenmelidir. Gıda alımı doğumdan sonra artarak, doğumdan 3-4 hafta sonra maksimuma ulaşır.

Ergin Köpeklerin Beslenmesi : Ergin Kangal köpekleri günde bir defa hep aynı saatlerde beslenmelidir. Orta boy bir köpek için yaklaşık 2 kg'lık bir diyet düzenlenir. Böyle bir diyetin yaklaşık 1/3 'ü et, 1/3 ü tahıl ve sebze karışımı 1/3'ü de su şeklindedir. Diyetin miktarı hayvanın canlı ağırlığına, kondisyonuna ve yaptığı işe göre ayarlanmalıdır. Örneğin köpek zayıf ise yada fazla çalışıyorsa ilave olarak bir miktar süt, 1 yumurta, bir miktar sebze veya tahıl verilmelidir. Ergin köpeklerde halk arasında yal denilen arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamülden günde 2 kg kadar verilir. Buna ilaveten günde 25 gr. Et, haftada 3 kere haşlanmış ve fazla sert olmayan kemik verilir.




KANGAL KÖPEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILAN MALZEMELER

Barınaklar : Kangal köpeğinin yetiştirilme amacına ve şekline göre barınağın yapısı ve yeri farklı olmalıdır. Barınaklar tek ve toplu yetiştiriciliğe göre farklıdır. Tek köpek için kulübe şeklinde barınak yapılmalıdır. Bu kulübeler ahşap, betonarme veya plastik olabilir.

Kulübelerin çatı kısmı meyilli olup, öne doğru çıkıntılı bir bölme olmalıdır. Çatı sac, atermit veya ondülin ile kapatılmalıdır. Ayarlanabilir bir kapının olması gerekir. Bu kulübeler içi düz, boyalı, çivi çıkıntısı ve kıymık çıkıntısının olmaması gerekir. Ayrıca hayvanın cüssesine göre rahat yatacak ve giriş çıkışta zorlanmayacak şekilde olması gereklidir. Bir köpek kulübesi 1 m uzunluğunda ve 90 cm yüksekliğinde yapılabilir. Köpek kulübenin içinde ayağa kalkabilmeli ve kendi çevresinde rahatça dönebilmelidir. Kulübenin içi ve dışı kötü hava koşullarının çürütücü etkisini ve parazit yuvalarının oluşmasını önlemek için boyanmalıdır.

Kulübe periyodik temizlikler için, söküp takılacak şekilde yapılırsa daha iyi olur. Ayrıca köpeğin yattığı zemin topraktan biraz yüksek olmalı, kulübenin içindeki yatak, paçavralarla yada odun talaşıyla doldurulmuş sağlam bir şilteden ibaret olmalı ve her hafta havalandırılmalıdır.

Toplu olarak barındırılacak köpekler için, hayvan mevcuduna göre değişiklikler yapılabilir. Bu barınakların genelde, hayvanın soğuk havalarda girebileceği bir bölümünün olması gerekir. Ayrıca doğum bölmeleri ve çiftleşme bölmelerinin olması gerekir. Bu bölmeler aynı çatı altında ve birbirine bitişik olarak ortada 2 m'lik bir koridor olmalıdır. Koridorun sağ ve solunda 3-5.5 m 'lik kulübeler ve kulübe yüksekliği 2.5 m olmalıdır. Kulübelerin aydınlık olması gerekir. Kulübelerin önündeki dış gezinti yerlerinin 2.5 x 5 m lik genişlik ve uzunlukta olup, etrafı köpeğin atlamasını önlemek amacıyla 180-200 cm yükseklikte olması gerekmektedir.

Barınakların mümkün olduğunca sık sık yıkanması, yataklıkların 10-15 günde bir değiştirilmesi gerekir. Barınaklarda, akıntı, tahta aksamlarında çatlaklık, metal kısımlarda aşınma gibi kusurlar önlenmelidir. Toplanan dışkılar derin kuyulara gömülmeli yada kanalizasyon sistemiyle köpek barınaklarının uzağındaki fosseptik çukurunda toplanmalıdır. Barınaklar günlük olarak temizlenmelidir.

Yemek kabı : Krom-çelikten yapılmış, kalın cidarlı ve 3 lt kapasiteli olmalıdır. Bu sayede köpek yiyeceğini dışına dökmeden yiyebilir. Bu kap her yemekten sonra sabunlu su ile iyice yıkanıp, bol su ile durulanmalıdır.

Su kabı : Bu malzeme paslanmaz çelik veya galvanizli sacdan yapılmalıdır. Ancak; beton veya mermer olanlar da vardır. Su kabı en az 15 lt olmalıdır. Her an temiz tutulmalı ve taze suyla dolu bulundurulmalıdır. Kış mevsiminde ılık su verilmelidir.

Deri tasma : 75 cm uzunlukta, 3-4 cm eninde, 5 mm kalınlığında yumuşak köseleden yapılmış olmalıdır. Köpeğin boyun çapına göre ayarlanabilmelidir. Tasma boyuna iki parmak genişliğinde takılmalıdır. Yani ne kolayca çıkmalı nede boynunu sıkmalıdır. Bu tasma, köpeği yedekte gezdirmek, bir yere bağlamak veya saldırganlık eğitiminde sevk kayışı ile birlikte kullanılmalıdır.

Kangal ve köylerinde çengel ismini verdikleri, köpeğin başka bir köpek ile veya kurt ile boğuştuğunda daha az zarar görmesini sağlayacak, demirden yapılmış, dışa doğru sivri çıkıntılı tasmalarda kullanılmaktadır.

Sevk kayışı : Köpeği sevk için kullanılan bir gereçtir. Deriden ve ipten dokunmuş olanları da vardır. Bir ucunda tasmaya iliştirilmek amacıyla yerleştirilen bir mandal ve diğer tarafta elin bileğine geçecek bir şekilde halka bulunur. Normal uzunluğu 150 cm, eni 2 cm, kalınlığı en az 6-8 mm olmalıdır.

Bağlama zinciri : Köpeği kulübede veya arazide herhangi bir yere bağlamak amacıyla kullanılır. Bağlama zinciri mutlaka deri tasma ile kullanılmalıdır. En az 2 m uzunluğunda olmalıdır. Bu zincirin ucunda, deri tasmaya bağlanacak bir mandal ve orta kısmında birkaç adet fırdöndü bulunmalıdır.

Ağızlık : köpeğin etrafındaki canlılara zarar vermesini önlemek için kullanılan özel bir gereçtir. Köpeğin toplum içinde gezdirilmesi, araba içinde nakledilmesi, gerekli sağlık muayenesi ile aşı ve enjeksiyon uygulamalarında kullanılır. Ağızlığın yapıldığı kayış yumuşak deriden veya plastikten olmalıdır.

Tarak : Paslanmaz çelikten yapılmış ve dişler arasında bir mm açıklık bulunan gereçlerdir.

Fırça : Sert plastikten veya hafif metalden yapılmış, çeşitli sertlik dereceleri olan gereçlerdir.

Mandal : Deri veya bez sevk kayışları ile bağlama zincirlerini birbirine bağlamaya yarar. Mümkün olduğu kadar kuvvetli mandallar tercih edilmelidir.








KANGAL KÖPEKLERİNDE KIZGINLIK BELİRTİLERİ VE ÇİFTLEŞME
Bir buçuk yaşındaki bir erkek köpek ilk çiftleşme için ideal yaşa gelmiş sayılır. Bu yaşta erkek Kangal köpeğinin yapısı tam olarak gelişmiştir. Dişiler için uterusun gerekli büyüklüğe ulaşacağı 2. Veya 3. Kızışma dönemine kadar beklenmesi tavsiye edilir. Dişiler yaklaşık 180 günde bir kızışma dönemine girerler. Cinsel dürtü daima erkek köpekte görülürse dişinin kızışma döneminde bıraktığı kokulu bir salgı sayesinde harekete geçer. Verimli bir çiftleşme sağlamak için en uygun zaman 2. Haftanın sonuna doğrudur. Bu sırada dişi köpek kendisine yaklaşan erkek köpeklerden seçtiğine uygun karşılık verir. Çünkü: Bu sırada ovulasyon tamamlanmış olur. Çiftleşmeden emin olmak için çiftleşmeyi takip eden 24 ile 48 saat sonra tekrarlamak gerekir. Üreyebilme yaş ilerledikçe azalır. Önce dişide, sonra erkekte kaybolur. Çiftleşmeyi köpek yavrularının baharda doğmalarını sağlayacak şekilde düzenlemek daha iyi olur. Bu durumda gelişme ve sağlıklı büyüme için uygun hava koşullarından yararlanmak mümkün olur. Güneşli günler, gerekli yürüyüşler ve erken eğitim için daha uygun olur. Kızgın hayvan huzursuz olup alışık olmadığı hareketler yapar. Vulva şişer ve birkaç gün içerisinde bol ve kanlı, özel kokulu vajina akıntısı başlar. Bu koku erkekleri yüzlerce metre uzaktan etkileyebilecek niteliktedir. Çiftleşmede kullanılacak erkek köpeğin diğer köpekler tarafından yaralanmaması ve istenen köpekten iyi döl alınması için dişi ile beraber üç gün kapalı bir yere alınması gerekir. Bu süre sonunda gebe kalan dişi artık erkeği kabul etmez ve uysallaşır.





KANGAL KÖPEKLERİNE GÜNLÜK BAKIM

Özellikle dışarıdaki kulübelerde barındırılan, bekçilik gibi görev yapan köpeklerin, sağlığını korumak için Tımar denilen temizliğin her gün bir defa uygulanması gerekir.

Tımar için çeşitli fırçalar yapılmıştır. İçlerinde madeni telli olanlar vardır. Köpeğin tüyleri uzun ve sert ise madeni fırçalar kullanılır. Fırça önce tüy yatımı tersine, sonra tüy yatımı yönüne olmalıdır. Üzeri tüm yüzeyi tarayacak şekilde uygulanmalıdır. Fırçalama esnasında kırılan ve dökülen kıllar, parmak uçları deride bir tarak gibi kullanılarak temizlenmelidir.

Tüyleri yumuşak ve çok dökülen köpeklerde, parmaklar açık bir durumda, el suya batırılarak ve ıslak bir şekilde vücut tarakla taranıyormuş gibi taranarak temizlenmelidir. Keza, bu suyun içine Veteriner Hekimin tavsiye edebileceği dezenfektan bir madde de katılabilir. Bu el masajından sonra bütün vücut bir defa fırçalanıp, özel taraklarla taranmalıdır.

Köpeği sık sık yıkayarak temizlemek sağlığı yönünden zararlıdır. Çünkü köpeklerde deride bir ter bezi yoktur. Ancak bol miktarda yağ bezleri vardır. Yağ bezleri deride yumuşaklık ve tüylere parlaklık verir. Bol yıkama deriyi kurutur, çatlatır, tüyleri donuklaştırır. Ayrıca çeşitli deri hastalıklarına zemin hazırlar.

Yıkama işleri Veteriner Hekimin uygun gördüğü hallerde, saf zeytin yağı ile yapılmış sabunlarla ve ılık suyla yapılmalıdır. Köpek çok kirlenmemişse ayda bir kez yıkanmalıdır. Yıkama köpeğin kuyruğundan başlar, başına doğru devam eder. Bu sırada kulaklar ve göze sabun kaçmamasına dikkat edilmelidir. Kulaklar yıkama esnasında pamukla tıkanmalıdır.

Köpeğin vücut bakımını incelerken, bazı organlarla sağlık arasındaki ilgiyede kısaca değinmek gerekir. Bir köpeğin sağlığı bazı organlarına bakılarak kolayca anlaşılır.

Gözler : Pembe, sarı görünüşlü ve parlaktır. Akıntı yoktur, bakışlar canlı ve dikkatli olmalıdır. Gözlerde hastalık bulunmamalıdır (katarakt gibi).

Kulak : İç ve kenarları temizdir. Akıntı yoktur, ayrıca kulakta yabancı maddeler, leke, pire bit ve kene gibi parazitler de bulunmamalıdır.

Ağız : İç kısımları sarı-pembe görünüşte, dil açık kırmızı, ağızda fena bir koku ve dişlerde diş taşı olmamalıdır.

Anüs : Anüs normal bir görünüşte ve temizdir. Pislik ve parazitler görünmez.

Ayaklar : Tırnaklar normal uzunlukta, tırnak araları temiz olup, taban normal görünümde ve kabuklanma yoktur. Tırnaklar köpeğin normal yürümesini zorlaştırmayacak ölçüde ve uygun bir makasla kısaltılmalıdır. Bu işlem yapılırken köpeğin derisini incitmemeye özen gösterilmelidir.

Vücut : Elle temasta hiçbir bölgede köpek irkilme göstermemelidir. İrkilme gösterince o bölgede anormalliğin olduğu muhakkaktır.
SİVAS KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN EĞİTİLMESİ

Köpek eğitimi, köpeğin insanla buluşup kaynaştığı günlerde başlamıştır. Köpek eğitiminin temel kaidesi insan- köpek ikilisinin psikolojik yönden anlaşmasıdır. Bu nedenle köpek eğiticisi, köpeğin anatomisini, fizyolojisini ve psikolojisini öğrenmeli ve eğitim uygulamalarını bu doğrultuda yapmalıdır.

Bütün köpekler ırk özelliklerinin gerektirdiği görevleri hiç eğitilmeden yaparlar. Örneğin bir çoban köpeği, eğitilmeden hayvanların korunmasını bilir. Av köpeği de aynı şekilde eğitilmeden, avın izini bulmakta ve çıkardığı seslerle onu izlemektedir. Yalnız ırk özelliği dışındaki görevleri yapabilmesi için köpeklerin özel bir eğitimden geçmesi gerekir.

Köpeklerden daha çok yararlanılmak amacıyla 1930 'lu yıllarda özel eğitim yöntemleri geliştirilmiştir. Özellikle askeri amaçla (bekçi, devriye, keşif ve benzeri gibi) hizmetlerde eğitilen köpekler Almanlar ve Ruslar tarafından birinci ve ikinci dünya savaşında kullanılmıştır. Amerika'da da 1942 yılında bu amaçla köpek eğitimi okulu açılmıştır.

Bugün bütün medeni ülkelerde askeri ve polisiye ve diğer amaçlarla köpek eğitim okulları mevcuttur.

Türklerde köpek eğitimi av köpeğinin eğitilmesiyle başlamıştır. Bunun dışında koyun sürülerini korumak amacıyla köpek eğittikleri bilinmektedir.

EĞİTİMDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER

Eğitimde insan ve köpek ilişkisinin rolü : İnsan ve hayvanın gerek eğitim gerekse sportif faaliyetlerdeki çalışmalardaki başarıları birbirleri ile kurdukları ruhsal ilişkiye bağlıdır. Köpek eğiticisinin herhangi bir köpeği eğitebilmesi için, çok iyi bir psikolojik yapıya sahip olması gerekir. Kendisi ile köpeğin en iyi şekilde nasıl uyum sağlayacağını anlamalı ve bu nokta üzerinde önemle durmalıdır. Köpekte de bazı özellikler bulunmalıdır. Örneğin, bir köpek bedenen ve psikolojik yönden sağlıklı olmalı ve normal bir zeka, dikkat ve cesarete sahip olmalıdır.

Eğitimde kalıtımın rolü : Her köpek ırk özelliklerini yavrularına kalıtsal olarak verir. Bir yavru köpek gelişme çağını tamamladıktan kısa bir süre sonra ana ve babadan gördüğü tüm hareketleri taklit eder. Köpeğin özel yeteneklerinin rolü : Köpeklerin koku alma duyuları hiçbir canlı ile kıyas edemeyecek kadar gelişmiştir. Eğitimde köpeğin bu özelliğinin rolü büyüktür. Çünkü köpekler kokusunu aldığı bir canlıyı asla unutmazlar. Her canlı kendine has bir vücut kokusu çıkarır ve bu koku parmak izi gibi her canlıda ayrı özellikler gösterir. Örneğin, hiçbir insanın kokusu diğer insanlarla en ufak bir benzerlik göstermez.

Koku alma duyusu çok gelişmiş olan köpek, herhangi bir yere saklanmış bir kişiye, ona ait bir eşyayı koklattıktan sonra geçtiği yerleri izleyerek onu ortaya çıkarır. Kangal köpeğinde koku alma duyusu çok iyi gelişmiştir. Bu sayede sürüye yaklaşan kurt veya başka bir zararlının (hırsız vs) kokusunu daha uzaktayken müdahale ederek sürüyü korur.

Eğitimde Eğitici Personelin Rolü : Köpek eğitimini yapacak kişinin en başta hayvanları sevmesi, sabırlı ve köpeklerden korkmayan, otoritesini hayvana kabul ettirebilecek birinin olması gereklidir. Eğitici köpeği sevmelidir. Köpeğin hareketlerinden, jestlerinden, bakışlarından veya ses tonundan ne istediğini anlamalı ve davranışlarını ona göre ayarlamalıdır. Köpek eğiticisi ani ve kesin kararlıdır. Bir emrin uygulanmasında nerede, ne zaman ve nasıl karar vereceğini mutlaka bilmelidir. Köpek eğiticisi korkak, çekingen ve tehlike karşısında görevi terk eden bir yapıda olmamalıdır. Aksine cesur, kararlı ve kendisi kadar köpeği de düşünen ve koruyan bir karaktere sahip olmalıdır.

Eğitici, karşısındaki canlının kendi düzeyinde bir beyin ve anlayış gücü olmadığını bilmeli ve onu eğitirken bir konuyu bir çok defa tekrarlamak zorunda kalacağını unutmamalıdır. Bu durumda asla sinirlenmemeli ve köpeğe kötü davranışlarda bulunmamalıdır. Köpek eğiticisi son derece sabırlı ve yüksek tahammül gücüne sahip olmalıdır.

KÖPEK EĞİTİMİNİN TEMEL KURALLARI

* Köpeğe komut verirken bununla ondan ne istendiğini anlayabileceği şekilde açıklanmalıdır. Köpek ile insan arasında bir iletişim eksikliği bulunmaktadır. Konuştuğumuz dil köpek için geçersizdir. Bu nedenle, verilen komutun ne anlama geldiğini işaret ederek , göstererek, yaptırarak ona anlatmalıyız.
* Komutlar; kısa, açık ve kesin olmalıdır. Daima klişeleşmiş biçim ve tonda verilmelidir. Köpekten istenen yaptırımlarla ilgili komutlar, genellikle tek heceli olmalı aynı zamanda aynı ses tonuyla söylenmelidir.
* Komutlar verilirken sesli emirler uygun bir hareketle desteklenmelidir.
* Komutların iyi bir şekilde öğrenilmesi için sürekli tekrarlar yapılmalıdır. Köpek bazen öğretilmek istenen yaptırımı kavramakta güçlük çeker.Bu gibi durumlarda usanmadan tekrarlamak ve istenen davranışı yapmasını beklemek gerekir. yaptırımdan vazgeçerek eğitimi bırakmak yanlış olur.
* Eğitim süreleri köpeğin ilgisini sürdürmesine göre belirlenmelidir.Bu süre genellikle 10-20 dakika arasında değişmektedir.
* Başarılı hareketlerinden sonra köpekler ödüllendirilmelidir.
* Eğitici köpeğin her başarılı davranışından sonra onu adıyla çağırarak ,sevgiyle okşarsa ,köpek istenileni yerine getirmek için daima büyük çaba gösterir.başarılı bir hareketten sonra köpeğin hoşlandığı etkinliklerde bulunmak,onunla oynamak,serbest bırakmak,dinlendirmekte birer ödüldür.
* Köpeğin hoşlanmayacağı her türlü davranış onun için bir cezadır.İstenmeyen yanlış bir davranış karşısında sertçe söylenen hayır sözcüğü ,köpeğe o davranışın yapılmaması gerektiğini anlatır.Sebebi ne olursa olsun köpek dövülmemelidir.

Köpek eğitiminde; köpeğin sahip olduğu yetenekler göz önüne alınarak ve köpeğin özelliklerine göre saptanması gerekir. Bu özellikler:

* Köpeğin bedensel özelliklerine
* Duyu ve algılamalarıyla ilgili yeteneklerini (görme, işitme, koku alma)
* Mizacı ile ilgili özelliklerine
* Zekası ile ilgili özelliklerine göre yapılmalıdır.

KANGAL ÇOBAN KÖPEKLERİNİN EĞİTİMİ

a) 0-6 AYLIK YAVRULARIN EĞİTİMİ

İlk olarak kendimizi onun dostu olduğuna inandırmak gerekir.Köpekle her an yakın bir ilişki içinde bulunmalıyız.Köpekler ,sevgi veya azarlama ifade eden ses ve hareketlerden etkilenen canlılardır. Köpek eğitiminde temel kural köpeği sevmek ve onunla dost olmaktır.Yavru bir aylıkken ele alınıp sevilmelidir.dört aylıktan sonra sevilen yavrular çekingen ve korkak olurlar.

Yavru Köpeklere İsim Vermek : Yavru köpek ile dostluk kurduktan sonra ilk görevimiz ona isim vermektir. Köpeğin isminin tek veya en çok iki heceli olması gerekir.ona karşı daima bu isim kullanılmalıdır. Başlangıçta kararsızlık ve tereddüt hali görülür.Yalnız bu durum kısa sürede geçer. Köpek, adını kısa süre içerisinde benimser.

Yavru Köpeklere Düzenli Bir Yeme, İçme Alışkanlığını Kazandırmak : Gelişi güzel beslenen,belirli bir yemek saati bulunmayan,günde birçok defa yiyecek verilen köpekler bütün yiyeceklere karşı ilgi duyarlar.Köpek sürekli bir şeyler yemek ister. Köpeğin yiyeceğini kendi yiyecek kabında,belirli yer ve zamanda belirli oranda yemesi,genel sağlık, sindirim ve boşaltım düzeninin yanı sıra,eğitimi üzerinde etkisi olumludur.

Köpeklerin Tasmaya Alıştırılması : Köpeğin tasmaya yavru iken alıştırmak gerekir.Çünkü ergin hale gelmiş ve hiç tasma takmamış köpekleri tasmaya alıştırmak oldukça zordur.Bunun için yavruyu gözleri açılır açılmaz,yumuşak deriden yapılmış hafif bir tasma takılmalıdır.Daha sonra buna çok ince ve hafif zincir takılarak yavrunun zincire de alışması sağlanır.

Yavru Köpeklerin Duyu Organlarını Geliştirmek İçin Uygulanacak Egzersizler :

* Koku alma duyusunun geliştirilmesi
* Gıda maddeleri ile uygulanan egzersizler
* Oyuncaklarla uygulanan egzersizler
* Sevdiği kişi ve eşyalarla uygulanan egzersizler
* İşitme duyusunun geliştirilmesi
* Sese karşı duyarlılığının kazandırılmasıdır.İnsanın duyamadığı frekans -lardaki seslere özel düdükler vasıtasıyla çağırma gibi komutlar öğretilir.
* Görme duyusunun geliştirilmesi

Köpekler özellikle hareketli ve parlak olan şeyleri büyük bir dikkatle izlerler.

Yavru Köpeklerin Kulubeye Alıştırılması : Kangal köpekleri özgürlüğüne çok düşkündür.Bu nedenle sekiz haftalıkken yavrular mutlaka kafes veya barınağa konulmalı ve alıştırılmalıdır.

b) 6-12 AYLIK KÖPEKLERİN EĞİTİMİ

Yavru Köpeklere Eğitimi İle İlgili Sözcüklerin Öğretilmesi : Yavru köpekler genellikle üç aylık oldukları zaman söylenen sözlerin % 75-88'ini anlar ve manasını değerlendirir.İlk iş olarak köpeğe tek kelimeden oluşan emirler ve bunların anlamı öğretilmelidir.Bu nedenle gel , git , bak , yat , kalk vb. gibi sözcükler öğretilir.

GEL sözcüğünün öğretilmesi:Yavru normal istirahat durumunda iken veya uzakta herhangi bir şeyle uğraşırken sert bir ses tonu ve ismi ile GEL diye seslenilmelidir.Bu esnada iki el birbirine vurularak veya sağ el bacağa vurularak ses çıkartılır.Çünkü her sözcük veya her emir mutlaka bir hareketle yapılmalıdır.

BAK sözcüğünün öğretilmesi :BAK emri köpeğin dikkatini çekmek için verilir.Bak emri ile beraber baş ve orta parmaklarla bir şık sesi çıkartılır.

HAYIR sözcüğünün öğretilmesi:Hayır sözcüğü köpeğin istenmeyen davranışları sonunda sert bir ses tonu ve ciddi bir tavır içinde kullanılmalı ve bu esnada işaret parmağı ileride gereken hareket yapılmalıdır.

İZLE (Takip) sözcüğünün öğretilmesi: Köpek sol tarafa alınır.Köpeğin sağ omuzu eğiticinin sağ dizi ile aynı hizaya gelecek şekilde yürümesi veya oturması sağlanır.Köpek ileri veya geri kaldığı anda eğitici öne veya arkaya çıkarak yada köpeği öne veya arkaya çekerek ve her düzeltmede izle (Takip) sözcüğünü kullanarak emri tekrarlar.

KAL sözcüğünün öğretilmesi :Yavru köpeğe KAL kelimesinin anlamını öğretmek için avuç içi köpeğin burun hizasına gelecek şekilde tek bir hareketle bu emir verilir.Kal emrini alan köpek , bulunduğu pozisyonu ikinci bir emre kadar bozmamalıdır. Kal emri her pozisyonda verilebilir.

YAT sözcüğünün öğretilmesi : Köpeğin vücudu sahibinin veya eğiticinin vücuduna paralel ve sağ omuzu sol ayakla aynı hizada olacak pozisyonda köpeğin yatmasını sağladıktan sonra yat komutu tekrarlanır.Ayağa kalkmak için hamle yapmak istediğinde eğer kalkmasını istemiyorsak hayır komutunu tekrarlamalıyız.Bu komut la beraber kalk komutunu da öğretebiliriz.

OTUR sözcüğünün öğretilmesi oturma eğitiminin köpeğe kazandırılmasında üç yöntem bulunmaktadır.

-Yedekte oturma eğitimi; köpek , eğitimi izle komutu ile yedekte başlar.Bir süre gidildikten sonra eğitici dur komutu ile birlikte sol elinin avuç içini köpeğin avuç içini köpeğin burnuna tutarak durdurur ve otur komutunu verir.Bunu yaparken , sol eliyle köpeği kalçasından aşağı doğru bastırır ve sağ elinde tuttuğu eğitim kayışını yukarı doğru çekerek oturmasını sağlar.

-Köpek, eğiticisinin karşısında iken yapılan oturma eğitimi; eğitici köpeğin bir metre kadar ötesinde karşısına geçer. Elini parmakları bitişik,avuç içi köpeğin burnu üstünde ve yere dönük olarak öne doğru uzatır.Bir ucunu sol elinde tuttuğu eğitim kayışına sağ ayağı ile basarak köpeğin oturmasını sağlarken otur komutunu verir.

-Serbest olarak yapılan oturma eğitimi ; eğitici , köpeğin eğitim kayışını çıkartarak onu karşısına alır.Sağ elini parmakları bitişik , avuç içi

köpeğin burnu üstünde yere dönük olarak öne doğru uzatarak otur emrini verir.

-ARA-BUL sözcüğünün öğretilmesi: bulması istenen nesne gösterilir ve koklatılır daha sonra saklanarak bulması istenilir.Sevdiği oyuncak ile oyun oynar gibi yapılırsa eğitim daha kolay ve zevkli hale gelir.

-TUT sözcüğünün öğretilmesi; köpeğe saldırma yeteneğini kazandırmak için bu emir öğretilir.Köpekler hareketli her maddeye karşı büyük bir ilgi duydukları için bu uygulamanın önce top ile yapılması uygun olur.

-ATLA sözcüğünün öğretilmesi: bu emir ile köpekten yüksek veya derin bir engelin atlayarak aşması istenmektedir.Atlama eğitimi eğiticinin köpek ile beraber hareketi yapması uygun olur.

Fiziki Gücü Geliştirme Çalışmaları : Gerek bekçilik görevi yapacak ve gerekse askeri veya polisiye hizmetlerde çalıştırılacak köpeklerin üstün bir fiziki güce sahip olmaları şarttır . Bu amaçla uygulanan yöntemlerle köpeğin yalnız fiziki gücü değil aynı zamanda cesareti , dikkati ve kendine olan güveni de gelişir.Fiziki güç eğitimi özel olarak yapılmış çeşitli engeller üzerinde uygulanır.Bu engeller yükseklik, uzunluk, denge, tırmanma ve güven duygusu gibi yetenekleri artıracak çeşitli şekillerden oluşmaktadır.

* Yüksek atlama yeteneğini artıracak engel eğitimi : Köpeğin engel aşmasını sağlamak için dereceli olarak yükseltilebilen çeşitli türde engeller vardır.Yüksek atlama engelleri 120 cm eninde ve her biri 15 cm yüksekliğinde altı tane engelden oluşur. Köpeğin engel aşmasını sağlamak için önce alçak olan engeller seçilmelidir. Bunlar aşıldıktan sonra engel kademeli olarak yükseltilmelidir. Yüksek atlama engeli , bidonlar üst üste konularak meydana getirilen belirli bir yükseklikten köpeğin atlatılması ile de yapılır.Yüksek atlama eğitimi ayrıca hilal engel kullanılarak köpeğin yeteneği artırılır.
* Uzun atlama yeteneğini artıracak engel eğitimi : Uzun atlama eğitimi için 150 cm uzunluk, 120 cm genişlik ve 70 cm derinlikteki içi su dolu engeller kullanılır.Yalnız eğitimde ilk önce 50 cm uzunluktaki engellerden köpek atlatılarak daha sonra 100 cm ve 150 cm uzunluktaki engellerden atlatılır.
* Denge yeteneğini artıracak engel eğitimi : Denge yeteneği,düz tahta veya kütükten yapılmış engeller üzerinde uygulanır.Kütük engeller 30 cm çapında olmalı ve üzerinde durduğu ayaklarla en çok 50 cm yükseklikte ve 360 cm uzunlukta olmalıdır. Köpek eğiticinin solunda ve takip pozisyonunda denge engeline doğru gidilir. Denge engeline gelindiği zaman HOP-ATLA komutuyla köpek engele çıkartılır ve engeli geçmesi sağlanır.
* Tırmanma yeteneğini artıracak engel eğitimi : Bu engel eğitimi için merdiven veya üçgen prizma şeklindeki engeller kullanılır. Eğitici ve köpek takip pozisyonundayken tırmanma engelinin yanına gelir. Hop -Atla emri ile köpek engele tırmanmaya başlar . Engelin üst kısmında 120 x 120 cm boyutunda düz bir kısım vardır. Köpek tırmandıktan sonra bir kaç saniye burada dinlenir ve diğer taraftaki basamaklardan aşağıya iner.
* Güven duygusunu artıracak engel eğitimi : Bu eğitimde amaç köpeğin kendisine ve eğiticisine karşı güvenini artırmaktır.Genellikle bu engel 60 cm çapında ve 360 cm boyutundaki bir tünelden ibarettir.Eğitici önce giriş kısmından ve yüzü tünele bakacak şekilde köpeğine yat emrini verir. Arkasından kal diyerek tünelin diğer kısmına geçer ve sürün emrini verir.Böylece köpeğin geçmesini sağlar.

c) 12-15 AYLIK KÖPEKLERİN EĞİTİMİ

Temel itaat ve ileri itaat eğitimlerindeki programlar bu dönemde eksiksiz olarak tatbik edilmelidir.

Temel itaat eğitimi : Bu eğitimin amacı , her emri aynen uygulayan bir köpeğin ye- tiştirilmesidir. Temel itaat eğitimi köpek eğitiminin esasını teşkil eder.Burada köpeğe kazandırılan yetenek ile ilerideki özel eğitimlerin ve özel görevlerin başarılması sağlanmaktadır.

Temel itaat eğitiminde köpeklerde zincir tasma ve 150 cm uzunluğundaki sevk kayışı uygulanır.Bu eğitimin uygulaması iki aşamada yapılmaktadır.Birinci aşamada köpeğin yanında ve zincir tasmayla, ikinci aşamada ise köpekte sevk kayışı mesafesi kadar uzaktan emirler verilerek eğitim yapılır.Bu eğitimde kullanılan emirler köpeğe yavruluk döneminde sözcükler halinde öğretildiğinden dolayı , bu emirleri köpeğe daha kolay uygulatmamız mümkündür.

Temel itaat eğitiminde takip, hayır ve otur emirleri verilerek egzersizler yaptırılır. Ayıca otur kalk,yat ve sürün gibi emirlerle ilgili egzersizler zincir tasma veya 150 cm uzunluğundaki sevk kayışı kullanılarak yaptırılır.

İleri itaat eğitimi : Köpek eğiticisinin, köpek üzerindeki etkisini artırmak ve köpekle eğitici arasındaki güveni geliştirmek için ileri itaat eğitimi yapılır.Temel itaat eğitiminde kullanılan 150 cm uzunluğundaki sevk kayışı yerine önce 9 m. uzunluğunda sevk kayışı kullanılır ve sonra köpek tamamen serbest bırakılarak eğitime devam edilir.Köpek verilen her emri çok uzak mesafelerden uyguladığı anda ileri itaat eğitiminde başarı sağlanmış olur.

Destek eğitimleri : Köpeklerin fiziki güçlerinin geliştirilmesi ve genel bilgisini artıracak şekilde egzersizler yaptırılır.

* Fiziki gücü geliştirme eğitimleri

*

-Yüksek atlama yeteneğini artıracak engel eğitimi

-Uzun atlama yeteneğini artıracak engel eğitimi

-Denge yeteneğini artıracak engel eğitimi

-Tırmanma yeteneğini artıracak engel eğitimi

-Güven duygusunu artıracak engel eğitimi

* Genel bilgi eğitimleri

*

Bu bölümde saldırganlık, yabancıların aranıp bulunması, bina-baraka ve mağara gibi yerlerin aranması, kısa iz takibi, köpeklerin silah sesine alıştırılması ve suda boğulanların kurtarılması ile akarsulardan geçilmesi gibi konular üzerinde egzersizler yaptırılır.

15-18 aylık köpeklerin eğitimi : Bu dönemde köpeklerin ileride alacakları görevler ile ilgili özel eğitimler uygulanır.

Kangal çoban köpekleri , uzun süre eğitime tabi tutulan diğer köpek ırkları ile mukayese yapıldığı zaman öğrenme kabiliyetleri bakımından onlardan daha üstün olduğu gözlenir. Kangal Çoban Köpekleri herhangi bir özel eğitimden geçirilmeksizin iç güdüsel olarak koyun sürülerini yönetirler. Kendi sorumlulukları altındaki koyunları en iyi şekilde korurlar. Kangal Çoban Köpeği, sahip olduğu özel yeteneklerinden dolayı koruma ve bekçi köpeği, devriye köpeği, keşif köpeği ve çoban köpeği olarak eğitimleri yapılır.

Koruma ve bekçi köpeği eğitimi : Koruma ve bekçi köpeğinin görevi bir binayı, bir tesisi veya bir bölgeyi korumaktır.Korum ve bekçi köpeklerine bir kişi bakmalı ve başkalarıyla arkadaşlık kurması önlenmelidir. Sorumlu olduğu bölgeye giren ve yaklaşan herkese karşı şiddetli tepki gösterecek şekilde şartlandırılmalıdır.Koruma ve bekçi köpeği asla cezalandırılmamalıdır. Koruma ve bekçi köpeğinin eğitimi eğitimi, yabancı göreceği canlı cansız her şeye karşı saldırgan olacak şekilde yapılmalıdır.Köpek bir binayı bekleyecek ise, önce eğitimciyle beraber bu bina ve etrafını hergün enaz birkaç kez dolaşmalıdır. Köpeğin yiyeceği ve suyu bu bina çevresinde verilmelidir.Kulübesi de bekleyeceği bu binanın yakınında bir yerde olmalıdır.Koruma ve bekçi köpeğinin günlük eğitsel egzersizleri ve fiziki gücü artıracak egzersizleri aksatılmadan uygulanmalıdır.

Devriye Köpeği Eğitimi : Devriye hizmeti, koruma ve bekçilik eğitimi görmüş köpeklerle yapılan özel bir görev türüdür.Bu görev genel olarak askeri, polis, cezaevi ve fabrika gibi alanlarda uygulanır.Bu gibi yerlerin gereği gibi korunması için devriye nöbetleri düzenlenir. Devriye köpekleri eğiticileri ile birlikte göreve çıkarlar.

Yalnız bunlar toplu olarak eğitim gördüklerinden gruptaki diğer eğiticileri ve köpekleri yakından tanırlar. Devriye köpekleri için gruptaki köpek eğiticileri dışında herkes yabancı daha açık ifade ile düşmandır.Bu nedenle devriye köpekleri bölgelerine giren bir yabancının kokusunu hemen hisseder ve eğiticilerine gereken işareti verir.Devriye görevi bölgenin taşıdığı özelliğe göre gündüz ve gece devamlı olarak yürütülür.Devriye görevi yapacak köpeklere görev alanları iyice öğretilir.Her köpeğe sürekli olarak aynı bölgede görev verilmelidir.Köpeklerin farklı bölgelerde görev yapmaları sağlanmalıdır. Devriye köpeği yetiştirilirken köpeğin sorumlu olduğu bölgeye yabancılar saklanarak eğitim yapılır.Bu uygulama korunacak bölgenin hemen her noktasında mutlaka yapılmalı ve köpek bu bölgeye girecek her yabancıyı haber verecek şekilde şartlandırılmalıdır. Uygulamalar gündüz ve gece olarak ayrı ayrı tatbik edilmelidir.

Keşif köpeği eğitimi : Bu eğitimden amaç, yasak bölgeye girmesi muhtemel şüpheli kişilerin, elimizde en ufak bir ip ucu olmadan sadece köpeğin koku alma duyusundan faydalanarak bulunmalarını sağlamaktır.Keşif köpekleri yalnız eğiticisini ve birlikte görev yaptıkları diğer köpeklerin eğiticisini tanır. Bunun dışında herkes ve hatta her canlı onlar için yabancıdır. Keşif eğitimine rüzgar, arazi şartları, hava durumu ve zaman konusu gibi faktörler göz önünde tutularak hazırlanmalıdır.Ayrıca kokunun erişemeyeceği ölü noktalar da düşünülmeli ve eğitici bu etkenler doğrultusunda yönünü ve yöntemini ayarlamalıdır.Bunları dikkate alınmadan yapılacak keşif eğitimleri asla başarıya ulaşamaz.Keşif köpek eğitimi her gün 4 saat yapılmalıdır. Keşif köpeklerine kaybolan kayakçıların ve karda mahsur kalan araçların veya deprem gibi afetlerde de toprak altında kalanların bulunması gibi amaçlara yönelik görevler verilir.

Kangal köpekleri uzun süre eğitime tabi tutulan diğer köpek ırkları ile mukayese yapıldığı zaman öğrenme kabiliyeti bakımından, onlardan daha üstün olduğu gözlenir.
 
#3
Sivas Kangal Köpeği, Sivas Kangal Köpeği Resimleri, Sivas Kangal Köpeği Kökeni
Kangal köpeği



Genel bilgilerKöken ülke:Türkiye
Diğer adlar Sivas Kangal Köpeği
Anadolu Çoban Köpeği

Bekçi köpekleri Herhangi bir önemli köpek yetiştirme kulübünce tanınmıyor.Bu köpek ırkının soyu tükenmiştir.Diğer bazı notları yazmak için bu değişkeni kullanın.Kangal köpeği, Türkiye kökenli çoban köpeği ırkı.

Kökeni

Kangal köpeği'nin kökeni hakkında “rivayet” sayılabilecek bazı görüşler vardır. Ancak, 11 Temmuz 2003'te düzenlenen I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumu'nun sonuç bildirisinde, “büyük Türk göçleri sırasında Türkistan'dan Anadolu'ya getirilen bir köpek ırkı olduğu” kabul edilmiştir.
Kangal ilçesine de adını verdiği düşünülen, Orta Asya'dan göç eden “Kanglı (Kangar)” Türk boyunun, göç ederken bu köpek ırkını da getirdiği düşünülmektedir. Orhan Yılmaz, "Kangal Köpeği / Tarihi-Tanıtımı-Yetiştirilmesi-Islahı" adlı kitabında “Kanglı” Türk boyunun Orta Asya'dan göç ederken yanlarında üç şeyi getirdiklerinden bahseder; bunların at, it ve koyun olduğunu söyler. Kangalların, bu boyun göç sırasında getirdiği bir ırk olduğunu kaydeder.
İlk rivayete göre, Hint Mihracesi tarafından Osmanlı padişahına bir köpek hediye edilir. Bu padişah muhtemelen Yavuz Sultan Selim'dir. Hediye edilen köpek Kangal'ın Deliktaş köyü yakınlarında kaybolur. Köpek, tüm aramalara rağmen bulunamaz. Kangal köpeğinin, bu kaybolan köpekten türediği şeklindeki rivayete göre, Kangal köpeği'nin kökeni Hindistan'dır.
Diğer bir rivayet ise, Kangal köpeği'nin kökeninin Anadolu olduğunu söyler. Eski Anadolu uygarlıklarının vahşi hayvanlardan korunmak için, “aslan gibi güçlü” ve iri yarı olan bu köpekleri kullandıkları söylenmektedir.
Evliya Çelebi de, Seyahatnâme'sinde Kangal Köpekleri'nden bahseder. O da, bu köpeklerin “aslan kadar güçlü” ve cüsseli olduğunu yazmaktadır. Doğan Kartay, hem "Türk Çoban Köpeği Kangal" kitabında hem de I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumu'nda sunduğu bildiride, Kangalların, Osmanlı döneminde Yeniçeriler tarafından hem askeri işlerde hem de savaşlarda kullanıldığından bahsetmektedir. Kartay'ın bildirisinde, Romalılarda “aslan” sözcüğünün karşılığı olan “Samson” kelimesinin, Türkçe'ye “Samsun” olarak yerleştiği ve Kangalların aslana benzetildiği için Kangalları kullanan birliğe “Samsoncular” denildiğini söylemektedir.

Özellikleri ve kullanım alanları


Yavru Kangal köpekleri


Kangal köpekleri genellikle çoban köpeği olarak nitelendirilirler ancak bekçi köpeği tanımına daha çok uyarlar. Zira diğer çoban köpeği türleri sürüyü korumaktan ziyade yönlendirme ve yönetmekte ustadırlar. Kangal köpeğinin en belirgin özelliği ise sahibine duyduğu aşırı sadakat ve buna bağlı olarak sahibine ait olduğunu düşündüğü şeyleri korumaya yönelik kuvvetli içgüdüsüdür. Bu nedenle çok iyi bir dövüşçüdür. Kurt, çakal gibi yabani hayvanlara karşı çok etkin bir muhafız olmakla beraber aile fertlerine ve özellikle de çocuklara karşı hiçbir tehdit oluşturmazlar. Dünyada kurt boğabilen tek köpek ırkıdır.
Kangal köpekleri, örnek olarak Namibya'da, Alman çoban köpeklerinden daha üstün koruyucu yeteneklere sahip oldukları için, yaygın bir şekilde yerli çiftçiler tarafından kulanılırlar.
Hiç çekinmeden bir ayıya saldıracak kadar cesur, bir pumayı, domuzu öldürecek kadar güçlüdür. Afrika'da manda sürülerini çitalardan, sırtlanlardan ve hatta aslanlardan korumak için kullanılmaktadır. İri ve güçlü bir köpek ırkı olmakla birlikte, Kangal'dan hem çok daha iri, hem de gerek vücutça gerek çene gücü açısından çok daha güçlü başka köpek ırkları da mevcuttur.


Sivas Kangal Köpeği

Sivas Kangal Köpeği

Sivas Kangal Köpeği
 
#4
Kocaman Sivas Kangal Köpeği


Kocaman Sivas Kangal Köpeği


Yavru Sivas Kangal Köpeği


Yavru Sivas Kangal Köpeği
 
#5
Kangal Köpeği Resimleri, Kangal Köpekleri İle İlgili Tüm Bilgiler Ve Tarihçesi
Bir Anadolu Efsanesi: Kangal Köpekleri


Malesef, Sadece Anadolu'ya has bir köpek türü olan, Kangalların soyları

tehlikede Arkadaşlar.
Çeşitli üretme çiftlikler ve Sivas Cumhuriyet


Üniversitesinin çabalarıyla, soyları ve saflığı kurtarılmaya çalışılıyor.

Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri,

Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Özellikle İngiltere ve

Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar

yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler

maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz. Kangal Çoban Köpekleri çok

cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü

niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok

zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından

azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine

mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket,

mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler.

Kangal Çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar Şöyle ki; dağda sürüden

ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri

Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır. Kangal Çoban Köpeğine sahip

çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan

köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır. Yüzyılların

ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir

taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbest iken bile başka

bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime

alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha

yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.


İyi bir köpekte şu özellikler olmalıdır:

Zeka : Orta-yüksek düzeyde

Güvenirlilik : Sürü hayvanına ve sahiplerine zarar vermemelidir.

Dikkatlilik : Görevine karşı ilgi ve dikkati bulunmalıdır.

Koruyuculuk: Yabancıya karşı reaksiyoner (havlama-saldırı) olmalıdır.

Güç : Olası düşmanı durduracak (kurt-hırsız) güçte olmalıdır.

Hız : Olası düşmanı kovalayıp yakalayacak hızda olmalıdır.

Cesaret : En önemli özellik olarak cesareti söyleyebiliriz.

Çünkü, cesareti olmayan bir köpek diğer 6 özelliğe sahip olsa da etkili olamaz.

Tüm bu özelliklerin hepsini en yüksek düzeyde Kangal köpeklerinde bulmamız

mümkündür. İşte bu özelliklerinden dolayı Kangal köpekleri dünya köpekleri

arasında hak ettiği değeri ve birinciliğini her zaman koruyacaktır. Böyle bir

köpek ırkına sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak azdır.


Kangal Köpeği Resimleri



Kangalın Kurt Boğması ve Hayvanın Kutlanması Geleneği

Kangal köpekleri topluca kurt boğdukları gibi tek başlarına da kurt boğabilirler.

Eğer köpek tek başına kurt boğmuşsa günlerce yerinde kalkamaz . Zira hem

yaralı olur hem de gösterdiği üstün efordan dolayı aşırı yorgun olur. Yarasının

çoğu tırnak yarasıdır. Kurdu boğmak için altına aldığında yaraların çoğu karın

bölgesindedir. Kurt arka ayağının tırnaklarıyla üstündeki köpeği kaldırıp atmaya

çalışırken yaralar. Kurdun arka ayak kasları çok kuvvetlidir. Kurdun açmış

olduğu diş yarası ise bıçakla kesilmiş gibidir. Kangal köpeği kurdu çok süratli

kovalar ve yetiştiği zaman bazen yan taraftan süratli döş vurur,bazen de rast

gele arkadan da çarpar. Bu çarpışma sırasında haliyle kurtta köpekte yıkılır.

Sonra her ikisi birden kalkmaya çalışır. Eğer köpek kurttan evvel kalkarsa,

hemen kurdun boğazından tutar ve ölünceye kadar bırakmaz. Fakat kurt daha

evvel kalkarsa bu kovalamaca devam eder. Eğer köpek iki veya daha fazla ise

kurt kalkmadan köpeğin öbür eşleri kurdu boğarlar. Bu köpekler kurdun ölüsüne

kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğarlar. Bu anda

köpeklerin sahibi dahi gelse o hırsla hücum edip kurdun ölüsünün yanına

yaklaştırmazlar. Bu olaydan birkaç saat sonra köpekler uysallaşırlar ve

boğazlarına kaçan kurdun kılları dolayısıyla öksürmeye başlarlar. Bunun için

köpeklere hemen bir koyun kesilir ve koyunun kuyruğu yedirilir. Böyle bir olaya

tanıklık etmek ve böyle bir köpeğe sahip olmak sahibi için övünç kaynağıdır.


Yavru Köpeklere İsim Vermek :

Yavru köpek ile dostluk kurduktan sonra ilk görevimiz ona isim vermektir.

Köpeğin isminin tek veya en çok iki heceli olması gerekir.ona karşı daima bu

isim kullanılmalıdır. Başlangıçta kararsızlık ve tereddüt hali görülür.Yalnız bu

durum kısa sürede geçer. Köpek, adını kısa süre içerisinde benimser.




Yavru Kangal Köpekleri, Bebek Kangal Köpekleri, Baby Kangal Dog, Babies Kangal Dog
 
#6
Kangal Köpeğinin Çiftleşmesi Resimleri, Kangal Köpeği Nasıl Çiftleşir


KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN DÖL VERİMİ ÖZELLİKLERİ
Kızgınlık gösterme zamanı : Kızgınlıklar bütün bir yıla yayılmakla beraber, belli mevsimlerde yoğunlaşmak tadır. Kangal köpeklerinde kızgınlık daha çok ilkbahar, yaz ve kış mevsiminde görülür. Bu farklılığın muhtemelen bölgesel iklim ve bakım- beslenmeden kaynaklandığı söylenebilir. Östrus siklusu süresi: Kangal köpeklerinde östrus siklusu gebeliğin olduğu dönemlerde 180 gün civarındadır.

İlk kızgınlığa ulaşma yaşı: Bu köpek ırkında ilk kızgınlık yaşı 13.8 ay dolayındadır.

Çiftleşme süresi: Ortalama 20 dakikadır.

Kızgınlık gösterme oranı: Bu oran bakım-beslenme şartları ile çok etkilendiğinden % 64 ile % 94 arasında değişir.

Gebelik oranı: Gebelik oranı da bakım ve beslenme farklılıklarından dolayı % 64 ile % 94 arasında değişir.

Ortalama yavru sayısı: Kangal köpeklerinde bir doğumda ortalama yavru sayısı 7-8 civarında değişmektedir.

Ölü doğum oranı : Ölü doğum oranı % 2 ile % l4 arasında değişmekle beraber, çoklu doğum tipinin artışı ile birlikte ölü doğum oranı da artmaktadır.

Yaşama gücü oranı : 15. Gün ile bir yaş yaşama gücü oranı sırası ile % 85 ile % 75 civarındadır.

Büyüme : Ortalama doğum ağırlığı 550 gr civarındadır.

Doğum sayısının artması ile birlikte doğum ağırlığı azalmaktadır. Cinsiyet, ana yaşı, doğum yılı ve mevsimi doğum büyüklüğü üzerine etkisi önemlidir. Bir yaş civarında ortalama ağırlık ise 35-40 kg arasındadır. Kangal köpeği yavrularında canlı ağırlık artışının en yüksek olduğu dönem 6. ay ile 8. Ay-1 yaş arasında 10.5 kg olarak gerçekleşmiştir. Yavruların 6. Ay sonu ağırlığı 1 yaş canlı ağırlıklarının yarısından fazladır. 8. Ay sonu canlı ağırlıkları ise 1 yaş canlı ağırlığından yaklaşık 6 kg daha fazladır.
 
#7
Kangal Köpeği Resimleri, Sivas Kangal Köpeği Hakkında Bilgiler
Kangal Köpeği Fotoğrafları



Asaletli ve sadık Sivas kangal çoban köpeği resimleri




Sivas Kangal Çoban Köpeği Fotoğrafları



Çobanların sevgili dostları, kurtların ve diğer düşmanların korkulu rüyası Sivas kangal çoban köpekleri



Sürülerine zarar vermek isteyenlerin vay haline, sivas kangal çoban köpeği resimleri
 
#8
Kangal Köpeği Hakkında Haberler
Kangal Köpeği Üzerine Oynanan Uluslararası Oyunlar


Son yıllarda, Kangal Köpeği üzerine, Anglo-Sakson kaynaklı, uluslar arası bir oyun sergilenmektedir. Bu oyuna göre, önce Kangal Köpeği’ndeki, Kangal ismi ortadan kaldırılmak istenmektedir. Gerisi kolaydır. Bu sayede önce ismi unutturulup kökeni kaybettirilecek sonra da uygun bulunan bir yere mal edilecektir.



Dikkat edilirse, batı dünyasında kurulan Kangal Köpeği kulüplerinin hemen tamamında, Kangal ismi özellikle kullanılmamaktadır. Bunun yerine “Karabaş”, “Anadolu Karabaş”, “Anadolu Çoban” gibi uydurma isimlerle, kulüp ve dernek kurulmaktadır. Maalesef bunlara bilerek veya bilmeyerek yurdumuzdan bazı kişiler de alet olmaktadırlar. Anadolu Çoban Köpeklerini Koruma, Kollama vs. adı altında dernekler kurmaktadırlar. Ömrünü Kangal Köpeği’ne adadığını iddia eden bazı insanların derneklerinin isimlerinde “Kangal” ismi dahi geçmemektedir.
Hollywood film sanayii ile sahiplenme: İş bununla da kalmamakta, çeşitli yanıltıcı ve yanlış yönlendirici yollara başvurulmaktadır. Mesela 2001 yılı Eylül ayında, Türkiye sinemalarında, “Cats and Dogs” (Kediler ve köpekler) isminde bir sinema filmi gösterildi. Bu filmin baş rol oyuncusu, bir Kangal Köpeği. Ama bu köpeğin bir Kangal Köpeği veya bir Türk köpek ırkı olduğu, filmin hiçbir yerinde geçmiyor.



Bir sahne var ki çok ilginç: Tüm dünya ülkelerinden, köpek ırklarının katıldığı bir “Dünya Köpek Konseyi” düzenleniyor. Kamera, konsey toplantı salonundan, bazı köpek ırklarını, oturdukları koltukta, ülke ismi ile birlikte veriyor. Sırasıyla Çin’in Chow Chow (Çov Çov), Almanya’nın Çoban Köpeği (Alman Kurt Köpeği) gösteriliyor. Bunların peşinden Belçika, Güney Afrika Cumhuriyeti, Malta ve adını sanını hiç duymadığımız Cote d’Oviera diye uyduruk bir ülkenin köpek ırkı da, ülkesinin ismi ile birlikte ekrana geliyor. Ama, Türkiye ile filmde başrol oynayan Kangal Köpeği’nin ismi pas geçiliyor.
Başka bir örnek daha vermek gerekirse; 2002 yılı Mart ayında, sinemalarda gösterilen, baş rollerini Meg Ryan ve Hugh Jackman’ın paylaştığı, “Büyülü Çift” (İngilizce orijinal ismi, Kate and Leopold) filminde de, Kangal Köpeği önemli bir rol oynuyor. Filmin hiçbir yerinde, Kangal Köpeği veya Türkiye ismi geçmiyor.



Amaç ne: Misalleri çoğaltmak mümkün.Lafın kısası, burada yapılmak istenen : Amerikalılar, Hollywood film sanayisini kullanarak, sanki Kangal Köpeği , bir Amerikan Köpeği ırkı imajı vermeye çalışıyorlar. Neden böyle yapıyorlar? Açıklamaya çalışalım:
Farz edelim ki, Kangal Köpeği ırkının isminin duyulmadığı bir ülkede, bu iki sinema filmi gösteriliyor. Mesela Peru’da, Kenya’da veya Tayland’da… Siz o iki filmi gösterildikten sonra, Kangal Köpeği’nin bir resmini elinize alsanız ve “Bu Türk Kangal Köpeği” deseniz, Perulu, Kenyalı veya Taylandlı size asla inanmayacaktır. Onların size itirazı,”O köpek bir Amerikan ırkı. Biz o köpeği, Cats and Dogs ve Kate and Leopold filmlerinde gördük” olacaktır. Siz Peruluya, “Gel Türkiye’ye gidelim, Sivas Kangal’da her yerde o köpekten var” deseniz, adam uçağa atlayıp, 20.000 km yol tepip, bir köpeğe bakmak için Türkiye’ye gelir mi? Sinemanın insanların üzerindeki etkisi malum. Sonuçta bu köpekten edinmek isteyenler çıkacak ve onu elde etmek için ABD’den talepte bulunacaklardır. Belki de zamanla ortaya çıkabilecek bir gelir kaynağından ülkemiz mahrum kalacaktır.
Ne yapmalı: Bu tip propagandalara karşı, ayniyle mukabele edilmelidir. İçinde Kangal Köpeği’nin olduğu sinema ve TV filmleri, klipler, reklamlar çekilmelidir. Dışişleri Bakanlığı tarafından koordine edilen Türkiye’yi tanıtma faaliyetlerine, Kangal Köpeği muhakkak dahil edilmelidir. Mesela her yıl geleneksel olarak Newyork’ta yapılan “Türk Yürüyüşü”ne Kangal Köpek’lerinin katılması , başlı başına büyük bir olay olmuştur.
Batı’daki Kangalların ne kadarı saf Kangal: Batı ülkelerinde, klasik olarak tek çocuk, tek köpek yetiştirmek yaygındır. Batılı evine tek bir Kangal Köpeği alır ve besler. Köpeğini çiftleştirmek istediği zaman, Kangal Köpeği bulamazsa, ona en yakın ırkları kullanır. Senbernar, Mastiff ve Labrador gibi. Bu ise Kangal Köpeği’nin yozlaşmasına sebep olmaktadır. 2003 yılında Kangal ilçesinde gerçekleşen, katıldığım, 1. Uluslar arası Kangal Köpeği Sempozyumu’nda bu açıkça görüldü. Yabancıların Kangal Köpeği diye gösterdikleri bir çok resim ve slayt, Kangal X Senbernar, Kangal X Labrador melezi idi.



Sonuç olarak; elimizdeki gerçek bir Türk köpek ırkı olan Kangal Köpeği‘nin kıymeti bilinmeli ve ona sahip çıkılmalıdır. Kangal Köpeği’ni isteyen yerli, yabancı alsın, yurt dışına götürsün. Kangal Köpeği dünyanın her yerinde yetiştirilsin, bakılsın, büyütülsün.
Ama Kangal Köpeği ismi ile !....
Ama bir Türk köpek ırkı olarak!....



- 16/1/2007




Kangal köpekleri kavga ediyor
 
#9
Kangallar Çitaların Korkulu Rüyası Olmuş Duydunuzmu?
Çitaların Korkulu Rüyası Sivas Kangal Çoban Köpeği


Amerikalı bir araştırmacının başlattığı proje kapsamında, Namibya ya götürülen Kangal köpekleri, Afrika şartlarına alışınca sürülerin baş belası çitaların kabusu oldu.
Amerikalı bir araştırmacının başlattığı proje kapsamında, Namibya ya götürülen Kangal köpeklerinin, Afrika şartlarına alışarak sürülere saldıran karanın en hızlı hayvanı çitalara karşı gösterdiği başarı üzerine Sivas tan Kangal köpekleri istendiği bildirildi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Amerikalı Araştırmacı Lauro Marker ın öncülüğünde 1994 yılında başlatılan Çita Koruma Projesi kapsamında, Amerika dan, Namibya ya götürülen Kangal köpekleri, daha önceden yerli halk tarafından öldürülen çitaların sürülere saldırmasını engellemek için kullanılıyor. Afrika şartlarına kısa sürede adapte olduğu bildirilen Kangal köpeklerinin, 2 saniyede 70 kilometre hıza ulaşabilmesiyle, karanın en süratli hayvanı olarak bilinen çitaların sürülere saldırmasına engel oluyor. Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Kangal Köpeği Araştırma ve Yetiştirme Merkezi Üretim Çiftliği Sorumlusu Veteriner Hekim Yusuf Ziya Oğrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lauro Marker ın başlattığı Çita Koruma Projesi çerçevesinde, 1994 yılından beri Afrika ülkelerinden Namibya da Kangal köpeklerinin kullanıldığını söyledi.



KANGALLAR ÇİTALARIN NESLİNİ DE KORUYOR- Amerika dan götürülen Türkiye kökenli bu Kangal köpekleri gitmeden önce çitaların sürülere zarar verdikleri gerekçesiyle çiftçiler tarafından tüfekle vurulduklarını ve tuzaklarla yok edildiklerini ifade eden Oğrak, Ancak Kangal köpeklerinin kullanılmasıyla çitaların varlığı da bu tehlikeden kurtulmuş oldu dedi. Kangal köpekleri sayesinde, çitaların sürüye saldırmasının, bu hayvanları öldürmeden, tuzak kurmadan engellenebildiğini ifade eden Oğrak, Kangal köpeklerinin daha çok kış şartlarını seven hayvanlar olduğunu, ancak Namibya şartlarına da uyum sağladıklarını belirtti. 2005 yılındaki Kangal köpeği sempozyumuna da katılan Lauro Marker ile sürekli irtibat halinde olduklarını ve görüş alışverişinde bulunduklarını ifade eden Oğrak, Ellerindeki kısıtlı sayıda Kangal köpeğinden çok sayıda Kangal köpeği elde ettiler. Bunları dağıtıyorlar. Bizden de Kangal köpekleri talep ettiler diye konuştu. Şu anda henüz Kangal köpeği göndermediklerini, bununla ilgili yetkili mercilerle görüşülerek böyle bir çalışma yapılabileceğini söyleyen Oğrak, projenin çok başarılı gittiğine dair kendisine raporlar geldiğini, bunun da sevindirici olduğunu belirtti. -ÇİTALAR- Karada en hızlı koşan hayvan olan çitanın hızı, 2 saniyede 70 kilometreye ulaşıyor ve maksimum 100-127 kilometre hız yapabiliyor. Bu hızla avını 200-600 metre kovalayabilen çitalar gün boyu aktif özellik gösteriyor. Özellikle sabahın erken saatleri, akşamüstü ve geceleri dolunay ışığında en hareketli zamanları olarak biliniyor. Çitalar genellikle yalnız dolaşırken, bazen de avlanmak için erkekler birlikte hareket ediyor. Grup halinde avlanırken biri saldırı durumundayken diğerleri gelen saldırıları savuşturuyor. Özellikle Namibya da grup halinde avlanma biçiminin daha gelişmiş olduğu biliniyor. -KANGALLAR- Anadolu insanının yüzyıllar boyu çobanın yanında, onun sürüsünün kötü niyetli kimselerden ve vahşi hayvanlardan koruma özelliğini taşıyan Kangal köpekleri, özgürlüğüne düşkünlükleriyle biliniyor. Küçümsenemeyecek derecede zekaları, çok alıngan ve hassas bir ruh yapıları bulunduğu belirtilen Kangalların çok cesur, kuvvetli, çevik ve hızlı koşan bir hayvan olma özelliğini taşıdığı, verilen görevi de canı pahasına yerine getirdiği belirtiliyor. Ana vatanı olan Sivas ile özdeşleşen ve ünü zamanla Türkiye sınırlarını da aşan Kangal köpekleri, dünyanın dört bir yanından da talep görüyor. İri vücut yapılarıyla da tanınan Kangal köpeklerinin, vücut ağırlığı erkeklerde 50-60 kilogram, dişilerde 41-59 kilogram, yüksekliği ise erkeklerde 74-81 santimetre, dişilerde 71-79 santimetre arasında değişiyor.

AA
2007-12-31
 
#10
Kangal Köpeği Resimleri ve Kangal Köpeği İle İlgili Tüm Bilgiler Ve Tarihçesi
Sivas Kangal köpeği, ya da literatürdeki adıyla Anadolu Çoban Köpeği ülkemizde yaşayan en özgün soy, gen yapısında bir başka köpek geni olmayan dünyadaki ender köpek türlerinden biri.



Evcilleştirilmiş ilk hayvan olan köpeğin kurt-çakal soyundan geldiği biliniyor. İnsan, köpek ilişkisinin 10 bin yıllık bir geçmişi olduğu da biliniyor. Yani yazının, tekerleğin keşfinin çok gerilerine giden bir ilişki...



İnsanlara karşı saldırgan değil. Kangal kirli beyaz, açık sarı, boz, kahverengi tonlarda, ya da kırçıl uzun olmayan tüylerle kaplı. Ağız ve kulak çevresindeki siyah lekelerin genişliği Kangal çoban köpeğinin akbaş-karabaş diye ikiye ayrılmasına yol açıyor. Akbaş türünde siyah lekeler daha az. Öteki çoban köpekleri gibi Kangal’ın da sahip olduğu özgüvenin bir nedeni de, koku alma hassasiyeti. Kangal köpeği 300 koyunluk bir sürünün bütün hayvanlarını tek tek tanıyor, başka hayvanlarla karışmasına izin vermiyor. Bir başka güçlü yanı zekası. Bir Kangal köpeği yetiştiricisi, Sivas’ta bu türün 200-250 kelimelik bir dağarcığa sahip olduğuna inanıldığını, bunun bir miktar tevatür olsa bile, bir gerçeği ifade ettiğini kangal köpeğinin nispeten karmaşık ve değişik işleri yapabildiğini söylüyor.



Kangal köpeği sahibinin ses tonundan, yüz ifadesinden pek çok duyguyu, düşünceyi anlıyor, seziyor.
sıcağa,soğuğa dayanıklı, bozkırın sert iklimine alışık bu hayvanlar kent yaşamına kolayca uyum sağlayabilirler mi? Kentte uyum sorunu Kangal’ın durumunu daha ciddileştiriyor. Kangal, özellikle nemli sıcaktan rahatsız oluyor.



Çoban,gece uyurken sürünün hareketlenmesi halinde uyanık için, sürü içinden kendine alıştırdığı bir koyunu eline bağlar. Bu koyuna halk arasında ''bağcak koyunu'' denir. Dinlenmekte olan sürü herhangi bir nedenle hareketlendiğinde bağcak koyunu da harekete geçerek çobanı uyandırır. Çobanın herhangi bir sebeple sürüsünün yanında bulunmaması halinde bile, sürü hareket ettiği zaman, deneyimli ve iyi yetiştirilmiş Kangal köpekleri –çoban aramadan – sürüyle birlikte gider ve sürünün korunmasını sağlamaya çalışırlar. İyi bir Kangal köpeği şartlar ne olursa olsun sürüyü asla yalnız bırakmazlar.



Kangal köpekleri sürüye yaklaşan yabancı insanlara karşı da sürüyü korurlar. Yaklaşan bir yabancı gördüklerinde bir araya gelip havlayarak ona doğru koşarlar ve onu uyararak onu sürüden uzak tutmaya çalışılar. Çoban müdahale etmez ve yabancı koşarak kaçarsa köpekler onu kovalar ve yaralanmasına neden olabilir. Kangallarda bölge koruması ön plandadır. Sürüden uzak bir mesafeden geçen yabancılara sadece havlayarak varlıklarını bildirirler.



Bekçilik için yetiştirilen Kangal köpeklerinin görevi, bulunduğu bölgeye yabancı kişilerin yaklaşması durumunda, onları havlayarak uyarmak ve yaklaşmamalarını sağlamaktır. Bekçilik görevi yapan köpekler için saldırma ve yaralama başvuracakları en son davranış şekli olmalıdır. İri ve güçlü bir köpek olan Kangalların yanlış yetiştirilme sonucu saldırganlaşması ve kontrolden çıkarak amaçsızca etrafa zarar vermesi, hem köpek hem de sahibi için tehlikeli sonuçlar doğurur.



Sivas Kangal köpeği, öldürmek için tasarlanmış bir hayvan değildir. Örneğin pitbull ırkı köpekler gibi öldürmek amacıyla saldırmaz. Bölgesine giden yabancı bir insana saldırmaya kalktığında bu kişi hareketsiz durur veya bulunduğu yere oturursa, Kangal köpeği bu davranışı teslimiyet olarak algılar ve sahibi gelene kadar yabancıyı hareketsiz tutmak için etrafında dolaşır. Bu davranış biçimi Kangalların insanlara öldürmek amacıyla saldırmadığına örnektir. Kangal köpeği, sahibini ve ailesini koruma görevini yerine getirirken iyi ve kötü niyetli insanları ayırt etme yeteneğine sahiptir. Eğer gelen kişinin kötü niyetli olduğuna inanırsa harekete geçer. Amacı öncellikle düşmanı eyleminden caydırmak ve uzaklaştırmak aksi takdirde teslim almaktır. Mecbur aldığında düşmana ciddi zararlar vermekten çekinmez ve bunu yapacak güce sahiptir.



Kangal köpeği'nin yurtdışına çıkışı "soy koruma" gerekçesiyle yasaklanmıştır. Ancak bir meraklısı, en güzel Kangal köpeği'ni Teksas'ta gördüğünü söylüyor.
 
#11
Kangal Köpeği Resimleri,Kangal Köpeği hakkında Bilgiler,Kangal Köpeğinin Çiftleşmesi
Kangal köpeği resimleri, Kangal köpeği fotoğrafları



kangal köpeğinin asaleti, kangal köpeğinin yaşamı fotoğrafları



kangal köpeği hakkında bilgiler, kangal köpeği efsanesi



Kangal köpeğinin heybetli fotoğrafları, sivas kangal köpeği fotoğrafları
 
#12
Kangal Köpeği Resimleri,Kangal Köpeği hakkında Bilgiler,Kangal Köpeğinin Çiftleşmesi
Sivas Kangal köpeği resimleri, kangal köpeğinin en güzel resimleri




akıllı kangal köpekleri fotoğrafları



kangal köpeklerinin en güzel fotoğrafları



süper kangal köpekleri, kangal köpeklerinin asaleti



yavru kangal köpeği resimleri, küçük kangal köpeği resimleri



sivas kangal çoban köpeği resimleri
 
#13
Kangal kÖpeklerinin Çiftleşmesi, Kangal köpeklerinin üremesi, çoğalması
Kangalların Çiftleşmesi

Çiftleşme Döneminde Davranış
Dişiler genellikle yılda iki kez kızgınlık gösterirler.Erkekler ise her zaman çiftleşmeye hazırdır.Aynı yerde büyütülen kardeşler genellikle çiftleşmezler.Dişiler sadece proöstrüs kanamaları bittiğinde erkekle çiftleşmeyi kabul ederler.


Çiftleşme döneminde Kangallar huzursuz ve saldırgan olurlar.Çiftleşme dönemi doğal şartlarda,koyun sürüsü yanına gerçekleşirse,dişinin bulunduğu sürüdeki erkekler ile –kızgın dişinin kokusunu alan– diğer sürüdeki erkekler arasında kıyasıya bir mücadele başlar.Kavga eden erkekler arasında ciddi yaralanmalar meydana geçebilir.Kavgalar sonucu bu tip yaralanmalara müdahale edilmez ise köpekler ölebilir.Bazen kızgın dişiler erkekleri peşine takıp sürüden uzaklaştırarak sürüyü korumasız bırakabilirler.Ayrıca sürüdeki diğer dişilere karşı sert davranışlarda bulunabilirler.
Kayıtlı bir yetiştirme için kızgınlık gösteren dişinin daha önceden belirlenen erkek ile kapalı bir yere konması gerekir.(Yavruların soy kütüğünün oluşturulması ve olumsuzlukların engellenmesi için) dişi ile aynı yerde bulunan erkekler aşırı sahiplenme davranışı gösterirler.Bazı erkekler sahiplerini bile kıskanarak dişiye yaklaştırmazlar.Bazı dişiler kızgınlık gösterdikleri halde kapatıldıkları erkekle seçici davranarak çiftleşmeyebilir.
Çiftleşme tamamlandıktan sonra hayvanları birbirlerine kenetlenerek yaklaşık 15 (on beş) dakika kalırlar ve daha sonra ayrılırlar.

Yılda İki Kez Çiftleşme Olur
Dişiler genellikle yılda iki kez kızgınlık gösterirler,Erkekler ise her zaman çiftleşmeye hazırdır
 
Üst