İslam'da Kadının Değeri, İslamiyet'in Kadına Verdiği Önem

#1
Sponsorlu Bağlantılar
İslam'da Kadının Değeri, İslamiyet'in Kadına Verdiği Önem , İslamiyet'in Kadına Verdiği Değer

İslâm Dîni, kadına en büyük değeri vermiş ve onun namuslu, temiz, vakarlı, haysiyetli ve şerefli bir tarzda yaşamasını sağlamıştır. İslâm nazarında kadın, şefkat, merhamet, hürmet duyulması ve nezâket gösterilmesi gereken asîl ve nezîh bir varlıktır. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, kadınların nârin, nâzik ve kibâr olduklarına işâretle, onların hiç kırılmaması ve incitilmemesi gerektiğini tavsiye etmişlerdir. Bir hadîs-i şerîflerinde:



"... Kadınlar hakkında hayırlı olup nezâketle muâmele etmenize dâir vasiyetime itâat ediniz! Çünkü onlar eğe kemiğinden yaratılmıştır. Eğe kemiğinin en eğri tarafı üst kısmı (ortası) dır. Eğer sen onu doğrultmaya uğraşırsan, kırarsın; kendi hâline bırakırsan, daima eğri kalır. O halde kadınlar hakkında hayır öğüdüme dikkat ediniz!" (1) buyurur.



Hz. Peygamber (s.a.v.)e ilk defâ inanan ve Ona en büyük desteği veren Hz. Hatîce (r.anha) vâlidemizdir. Nitekim Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Hatîce (r.anha) vâlidemiz hakkında şöyle buyurur:



"Allâh bana Hatîceden hayırlı bir kadın vermemiştir. Bütün insanlar beni yalanlarken, O beni tasdik etmiş; insanlar benden kaçarken, O beni malı ile desteklemiştir. Ve Allah bana başka hanımlardan değil, Ondan çocuk ihsân etmiştir." (2)



Kadın, aynı zamanda ilk İslâm şehididir. Hz. Ammâr (r.a.)ın annesi Hz. Sümeyye (r.anha), Mekkede müslümanlığı ilk kabul edenlerden ve bu yüzden dayanılmaz işkencelere uğrayanlardandı. Kendisine İslâmdan ayrılması için yapılan her türlü eziyet ve zulme rağmen, hak yoldan dönmedi. Sonunda Sümeyye (r.anha), Ebû Cehlin süngüsü altında can vermiş ve Allah yolunda ilk İslâm şehîdi olmak şeref ve mertebesine erişmiştir. (3)



Kurân-ı Kerimde "en-Nisâ"(Kadınlar) isimli, yüz yetmiş altı âyetlik uzun bir sûre olduğu gibi, ayrıca "Meryem" diye Hz. Îsâ (a.s.)ın annesine atfedilen doksan sekiz âyetlik müstakil bir sûre daha vardır. Bunlardan başka; "en-Nûr, el-Ahzâb, el-Mümtehine, et-Tahrîm ve et-Talâk" sûreleri de kadınlarla ilgili çeşitli konuları içine almaktadır.



İslâm Dîninde kadın, âile ocağında temel eğitimi veren ilk öğretmen ve mükemmel bir eğitimcidir. Çocuğun terbiyesi, yetişmesi, her yönden gelişmesi, daha küçük yaşta iken güzel alışkanlıklar kazanması ve faydalı bilgilerle donatılması hususunda annenin rolü çok büyüktür. Baba, evin nafakasının temini için ömrünün ekserisini âilesinden dışarıda geçirmekte, çocuğu ile yeteri kadar meşgul olamamaktadır. Bu durumda, çocuğu asıl yetiştiren ve terbiye eden anne olmaktadır. Nitekim peygamberler, mürşidi kâmiller, veliler, sultanlar ve daha nice büyük insanlar, hep mümtaz annelerin kucaklarında yetişmişlerdir.



Ahlâk kitaplarımızda; çarşıdan alınan değişik yeni bir şeyi, çocuklara bölüştürürken önce kızlardan başlanarak ikrâm edilmesi tavsiye edilmiş, kız çocukları daha hassas ve nâziktirler, diye düşünülmüştür.



Kız çocuklarının bakımı ve terbiyesi için her türlü fedakârlıkta bulunan anne ve babaların, büyük fazîlet ve ecir sâhibi olacaklarını Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, şu hadîs-i şerîfleriyle beyân buyurmuşlardır:



"Kim, (iki veya üç) kız çocuğunu erginlik çağına erişinceye kadar besleyip büyütürse, kıyamet gününde -iki parmağını birleştirerek- onunla şöylece beraber oluruz." (4)



Bu da, yüce dinîmizin kadına verdiği üstün değeri gösterir.



Osman Ersan / Altınoluk Dergisi
 
Üst