Sponsorlu Bağlantılar
Hayvanları neden korumalıyız ve sevmeliyiz kısaca bilgi,
İnsan çevresiyle etkileşimli olarak yaşayan bir varlıktır. Bitkiler olmasa nefes alamaz. Hayvanlar dünyanın filtreleri gibi çevrenin temizliği, doğal dengenin korunması hayvanlardan sorulur. Hayvanlar hem dünya için hem de insan için gereklidir ve değerlidir.
Hayvanlar, insanlık tarihi boyunca insanlarla sürekli etkileşim halinde olmuştur. Bazen koruma, bazen av amaçlı, bazen paylaşma bazen de yardımlaşma amaçlı hayvanlar kullanılmışlardır. Hayvanların evcilleştirilmesiyle başlayan süreçte insanlar tarihte sıçramalar gerçekleştirmiştir. En tipik örnekleriyle kuşlar ve atlar insanlık tarihinde dönüm noktaları oluşturmuştur.
İnsan varsa, hayvan da vardır. Hayvan varsa, insan da olmalıdır. Buna benzer bir doğal denge içinde canlılar bir arada yaşar. Bu birliktelik örgütlenme biçimleriyle beraber devlet sistemlerinde hayvan haklarının güvence altına alınmasıyla yasalaşmış ve evrenselleşmiştir.
Hayvanları sevmeliyiz çünkü hayvanlar insanlara karşı gerçekten savunmasızdır. Hayvanlar kendilerine verilen görevi layıkıyla yapmak için çabalayan varlıklardır. Bu nedenle ilgiye ve bakıma muhtaç olanları vardır. İnsanlar hayvanların bu yumuşak karınlarından yararlanıp, onları hor görmemelidir. Bu insanlığa yakışmayan bir harekettir.
Hayvan hakkının din boyutu da bulunmaktadır. İslam’da hayvan hakkı güvence altına alınmıştır. Çünkü etinden, sütünden yararlanılan hayvanlara eziyet edip zulmetmek insani ve İslami bir davranıştan uzaktır. Müslümanlar, hayvanlara eziyet etmemekle emrolunmuştur.
Bununla beraber hayvanlar insan hayatındaki önemli yerleri iyi düşünülmeli ve onlara gereken değer verilmelidir.
İnsan çevresiyle etkileşimli olarak yaşayan bir varlıktır. Bitkiler olmasa nefes alamaz. Hayvanlar dünyanın filtreleri gibi çevrenin temizliği, doğal dengenin korunması hayvanlardan sorulur. Hayvanlar hem dünya için hem de insan için gereklidir ve değerlidir.
Hayvanlar, insanlık tarihi boyunca insanlarla sürekli etkileşim halinde olmuştur. Bazen koruma, bazen av amaçlı, bazen paylaşma bazen de yardımlaşma amaçlı hayvanlar kullanılmışlardır. Hayvanların evcilleştirilmesiyle başlayan süreçte insanlar tarihte sıçramalar gerçekleştirmiştir. En tipik örnekleriyle kuşlar ve atlar insanlık tarihinde dönüm noktaları oluşturmuştur.
İnsan varsa, hayvan da vardır. Hayvan varsa, insan da olmalıdır. Buna benzer bir doğal denge içinde canlılar bir arada yaşar. Bu birliktelik örgütlenme biçimleriyle beraber devlet sistemlerinde hayvan haklarının güvence altına alınmasıyla yasalaşmış ve evrenselleşmiştir.
Hayvanları sevmeliyiz çünkü hayvanlar insanlara karşı gerçekten savunmasızdır. Hayvanlar kendilerine verilen görevi layıkıyla yapmak için çabalayan varlıklardır. Bu nedenle ilgiye ve bakıma muhtaç olanları vardır. İnsanlar hayvanların bu yumuşak karınlarından yararlanıp, onları hor görmemelidir. Bu insanlığa yakışmayan bir harekettir.
Hayvan hakkının din boyutu da bulunmaktadır. İslam’da hayvan hakkı güvence altına alınmıştır. Çünkü etinden, sütünden yararlanılan hayvanlara eziyet edip zulmetmek insani ve İslami bir davranıştan uzaktır. Müslümanlar, hayvanlara eziyet etmemekle emrolunmuştur.
Bununla beraber hayvanlar insan hayatındaki önemli yerleri iyi düşünülmeli ve onlara gereken değer verilmelidir.