Gümüşhane İlçeleri Bilgiler ve Tanıtımı

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Kürtün

Yörede yaşamın Milattan Önceki yıllara dayandığı varsayılmaktadır. Hitit Devleti�nin yıkılışından sonra Urartu hakimiyetine giren Kürtün, bulunduğu coğrafi konum itibariyle tarih boyunca tampon bölge olarak kalmıştır.

Kürtün�ün Osmanlılar zamanındaki ismi Cezere olup, Cezere denilen yerin Kürtün bölgesinin idare merkezi olduğu, Sinan Bey�in Trabzon�daki Kulaklı Çeşme kitabesinden anlaşılmaktadır.


Fatih�in Trabzon�u 1461 yılında fethinden sonra da il olarak Gümüşhane İli ile birlikte Trabzon�a bağlanmıştır. Cumhuriyet döneminde Gümüşhane�nin 1925 yılında müstakil il olması sonucu olarak Kürtün de Torul ilçesine bağlı olarak Gümüşhane İline bağlanmıştır.

COĞRAFİ YAPISI : Harşit çayı kenarında Tirebolu-Torul transit karayolu üzerinde kurulmuş, son derece dağlık araziye sahip bir ilçedir. Kuzeyde Giresun ili Çanakçı ilçesi, Kuzeydoğuda Trabzon ili Şalpazarı ilçesi, Tonya ve Maçka ilçeleri, doğuda Gümüşhane ili Torul ilçesi, güneyinde Alucra ilçesi ve batıda Doğankent ilçesi ile çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 810 km.2 olup, denizden yüksekliği 602m.dir.

AKARSULARI : İlçemizden geçip Tirebolu yakınlarından Karadenize dökülen Harşit Çayı ilçenin en önemli akarsuyudur.

Bitki Örtüsü: Kürtün İlçesinin çevresi yeşil ormanlık alanları ile adeta bir orman denizini teşkil etmektedir. Yağış, orman bitkilerinin yetişmesine sebebiyet vermektedir. Rakım olarak 800 metreye kadar yayvan yapraklılar, 800 metreden 2500 metreye kadar iğne yapraklı ağaçlar ve daha yukarılarda ise otlak, çayırlık ve meraların yer aldığı görülür.

NÜFUS DURUMU : 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımı sonuçlarına göre ilçemizin toplam nüfusu 15.546�dır. Bu nüfusun 3.488�ü ilçe merkezinde, 12.058�si köylerde yaşamaktadır. Kürtün İlçesine bağlı 33 köy ve 10 mahalle olmak üzere toplam 43 idari birim vardır. Arazi şartları ve iş sahasının olmayışı gibi nedenler nüfusun Samsun, İstanbul, İzmit, Adapazarı ve Adana gibi illere göç etmesine sebep olmuştur.

İDARİ YAPI : İlçemiz Torul ilçesine bağlı bir belediyelik iken 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile İlçe statüsüne kavuşmuştur. 23.08.1991 tarihinde yapılan törenle ilçe resmen faaliyete geçmiştir.

Kürtün İlçesinde Merkez Belediyesi 1970 yılında, Özkürtün Belediyesi ise 1992 yılında kurulmuştur.

EĞİTİM VE KÜLTÜREL DURUM : Merkez ilçe ve çevresindeki yerleşim yerlerinde eğitim ve öğretim bakımından son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İlçemizin eğitim ve kültür düzeyi oldukça yüksektir. İlçenin dağlık bir araziye sahip olması, tarım ve hayvancılığın yeterince gelişmemiş olması insanları okumaya yöneltmiştir.

Kürtün ilçesine bağlı 33 köy mevcut olup, bir tanesi ilçe merkezinde diğerleri Özkürtün Beldesi�nde olmak üzere 2 adet Lise, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu olmak üzere 34 adet İlköğretim Okulu bulunmaktadır.

EKONOMİK DURUM : İlçenin gelir durumuna paralel olarak ticari ve ekonomik hayat bir hayli durgundur. İlçe halkının ticari ilişkileri genel olarak Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun gibi biraz daha ticaret ve sanayi bakımından gelişmiş şehirlerle olmaktadır. Bu ticaret merkezleri ilçeyi ticari yönden etkisi altına almaktadır.

Hayvancılığın bir sektör haline gelmemiş olup, sadece hane halkının günlük et ve süt ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapılmaktadır.


İlçede ekonomik değere haiz Küerün ve Özkürtün Belediyeleri ve İl Özel İdaresinin de ortak olduğu Kürtün Silah Sanayi A.Ş. (KÜSSAN A.Ş.) bulunmaktadır. 34 personelle tam kapasiteli olarak çalışan işletme 5.56mm. tüfeğine ait Fason parça imalatı yapmaktadır. Ayrıca, GÜMÜŞAY-357 Magnum tabancanın montaj işlemleri de devam etmektedir.

İlçemizin arazi yapısı çok dağlık olduğundan tarım arazisi kısıtlıdır. Mevcut tarım arazisinde mısır, fasulye, patates, buğday gibi tarla ürünleri yetiştirilmektedir. İlçede 4642 hektar tarım arazisi, 17085 hektar çayır ve mera, 39855 hektar orman arazisi ve 3351 hektar tarım dışı arazi olmak üzere toplam 64933 hektar arazi vardır.
 
#2
Torul

Trabzon - Gümüşhane- Bayburt - Erzurum yolu üzerinde bulunan ve M.Ö. ki yıllarda kurulduğu anlaşılan Torul bu cihetle tarihi öneme haizdir. 1V. Haçlı Seferi sırasında Trabzon'u ele geçiren Cenevizliler Torul'u da alarak ilçenin birçok yerinde kaleler ve haberleşmede kullanılan ateş kuleleri inşa etmişlerdir. Torul Kalesi de bunlardan birisidir.

Orta Khaldiya olarak anılan Torul madenleri ve ormanlarıyla ün yapmış olup sarp ve geçit vermeyen kayalıkları nedeniyle sığınma yeri olmuştur. Sellay Clavijo yörede eşkiyalar tarafından yollarının kesildiğini ve yolculardan zorla para alındığını anlatmaktadır. Yine Bizans İmparatorluğuna bağlı olarak görev yapan Torul yöneticileri geçimlerini yasal olmayan yollardan sağlıyorlardı.

Bölgede Türkler ilk defa 1048 yıllarında doğudan gelen Türkmen kitleleriyle görülmüştür. Orta Asya' dan başlayan kitle halindeki göçler münasebetiyle çeşitli Türk oymakları genellikle batıya doğru ilerlemişlerdir. Bölgeye gelen ilk Türk boyu Çepniler� dir.

Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in kuzeydoğu seferi sırasında otağını Torul'da kurmasına izafeten önceden Ardasa diye anılan ilçeye Torul denmeye başlanmıştır.

Torul Otlukbeli Savaşı (1473)' ından sonra Osmanlılarla anlaşan Uzun Hasan'ın ölümü üzerine, 1478' de Amasya Sancak Beyi Şehzade Bayezid'a verilen emir üzerine Şehzadenin Lalası Rakkas Sinan Bey tarafından alınmış, Tirol (Torul) Beyi Erzincan' a kaçmıştır.

19.yüzyılın ilk senelerinde yazıldığı anlaşılan Osmanlı Devleti'nin idari taksimatına dair bir defterde Gümüşhane'nin nahiyesi olarak gösterilmiştir. 1886 tarihli salnamede Torul Gümüşhane Sancağı'nın kazası olmuştur. 1890'da Trabzon'un kazası olarak gösterilen Torul' da 1893' de yapılan sayım sonuçlarına göre 36.137 kişi olup Gümüşhane sancağının en büyük kazasıydı. Cumhuriyet döneminde Gümüşhane'ye bağlı bir ilçe merkezi olmuştur.

1916'da Rus ve Ermeniler tarafından işgal edilen Torul 1918 yılında Gavur (Muşgene) Dağları eteklerinde başlayan mücadele ile Kankana denilen yerde kanlı çarpışmaların sonucunda 14 Şubat 1918'de düşmandan kurtarılmıştır.

Torul�un nüfusu 2000 yılı nüfus sayımına göre köy nüfusu 10.824, merkez nüfusu 4.592 olmak üzere toplam nüfus 15.416�dir.

İlçenin yüzölçümü 1.049 metrekaredir. Gümüşhane�ye 15 dakika Trabzon ve Giresun�a bir saat uzaklıktadır. Torul ilçesine bağlı Altınpınar Beldesi ve 36 köy bulunmaktadır. Şiran, Kürtün, Gümüşhane Merkez İlçesine, Trabzon ve Giresun illerine sınırı bulunmaktadır. Harşit Çayı etrafında kurulmuştur.

Geniş ve zengin ormanlara sahip olan Torul�da ormanın ve ileri seviyede olmamakla birlikte hayvancılığın köylünün iktisadi hayatında önemli yeri vardır.

Torul ilçesi turizm bakımından oldukça zengindir. Karaca Mağarası, Zigana Dağı, Limni Gölü, Yedi göller, Tarihi köprüler bunlardan bazılarıdır.
 
#3
Köse

Köse yöresi Hititlerinden sonra Asur, Makedonya, Roma ve Bizans hakimiyetine girmiştir. Bizanslılar devrinde VII.y.y.�da bu yöreye gelen Peçenek Türklerinden birinin reisi olan Kilki Beyi adına izafeten Kelkit İlçesine bağlı olan Köse, nahiye olarak kurulmuştur. Daha sonra Selçuklu, İlhanlı ve Akkoyunluların hakimiyetinde bulunmuştur. 1473 Otlukbeli savaşı neticesinde Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir. 1916 yılında Ermeni ve Rusların istilasına uğramış ve daha önce bağlı olduğu Kelkit İlçesi ve köyleri 17 Şubat 1918 günü düşman işgalinden kurtarılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon İline önceki ilçemiz Kelkit ile bağlı iken 1925 yılında aynı ilçe ile Gümüşhane İline bağlanmıştır. 3392 sayılı kanunla 19.06.1987 tarihinde Köse nahiyesi ilçe olmuştur.

İlçemiz Gümüşhane İlinin güneyine düşer. 39-40 boylamlar ile 40-41 enlemler arasında yer alır. Doğusunda Bayburt İli, batısında Şiran İlçesi, kuzeyinde Gümüşhane İli, güneyinde Kelkit ilçesi ve Bayburt ile çevrilidir. Yüzölçümü 500 km.2�dir. Denizden yüksekliği 1650 m.dir. Köse göleti ve Salyazı göleti adında 2 adet gölet bulunmaktadır.

NÜFUS DURUMU : 2000 tarihinde yapılan genel nüfus sayımı sonuçlarına göre ilçenin; merkez nüfusu 8.153, köy nüfusu 11.275 olmak üzere toplam nüfusu 19.428�dur.

İDARİ YAPISI : Köse 1987 yılında ilçe olmuştur. İlçenin 1 adet kasabası ve 13 köy kuruluşu vardır. İlçe Merkezi ve Salyazı Kasabasında Belediye teşkilatı bulunmaktadır. İlçe merkezinde 5 mahalle, Salyazı kasabasında da 2 mahalle bulunmaktadır.

EKONOMİK DURUM : İlçemizin ekonomisi genellikle tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Tarım ürünlerinden buğday, yem bitkileri, patates ve fasulye yetiştirilmektedir. Besi hayvancılığı hızla gelişme göstermektedir. İlçenin önemli bir gelir kaynağını ise nakliyecilik ve yolcu taşımacılığı oluşturmaktadır. İlçemizde sanayi gelişmemiştir. İlçede belediyeye ait 10 ton/saat kapasiteli bir yem fabrikası bulunmaktadır. Salyazı Kasabasında ise süt fabrikası mevcuttur.

İlçemiz ekonomisinde en büyük yeri tarım ve hayvancılık almaktadır. 22.262 hektar tarım arazisine mevcuttur. Bu arazinin 5.046 hektarı sulanabilir, 17.216 hektarı sulanamadığı için nadasa bırakılmaktadır.

KÜLTÜREL DURUM : Köse İlçesi kuşaktan kuşağa geçen ve halen önemini koruyan zengin bir mutfak mirasına sahiptir. Evelek dolması, kelem dolması, siron, fıt fıt haşılı, ve pirinçli börek yörenin damak zevklerini sembolize etmektedir. Ayrıca sofraya en son konulduğundan dolayı sütlaca �söz kesen� denilmektedir.

Uzun kış gecelerinin hüküm sürdüğü yörede köy odaları hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Köy odaları eski Türklerdeki �bey otağların� fethedilen coğrafyalarda aldığı yeni biçimdir. Buralar misafirlerin ağırlandığı, sohbetlerin yapıldığı, aşk hikayelerinin dinlendiği ve türkülerin söylendiği yerlerdir. Adeta köy sosyal hayatının kalbinin attığı yerlerdir.

İlçede özellikle sözlü kültür çok gelişmiştir. Her beldenin ve köyün ayrı ayrı şiirleri, manileri ve bilmeceleri vardır. İlçede şair ve şair ruhlu birçok insan yaşamış ve yaşamaktadır. Nuri Baba (Aşık İlhami), Şeyh Osman Baba (Osman Keleş), Veysel Babur, Turay Kesler ve niceleri..
 
#4
Şiran

Şiran İlçemiz Gümüşhane�nin en eski ilçelerinden biridir. Evliya Çelebi�nin Seyahatnamesinden öğrendiğimize göre ilçe merkezi Erenkaya köyünde iken 1800�lü yıllarda bugünkü İlçe Merkezine taşınmıştır.

Şiran Farsça bir kelime olup, aslanlar anlamına gelmektedir.
Şiran ilçe merkezinin ne zaman, kimler tarafından kesin olarak bilinmemekle beraber 1018 yıllarındaki Selçuklu akınları ile Anadolu�ya ilk giren Türk boyları tarafından kurulduğu muhtemeldir. Erzurum Kadılığı�nın 1219 tarihli mahkeme ilamına bakıldığında, ilçenin 200-250 senelik bir tarihi olduğu anlaşılmaktadır.

Şiran�ın tarihi Anadolu tarihi ve Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Erzincan, Şebinkarahisar, Amasya, Sivas, Çorum tarihleri ile birlikte ele alınıp incelendiğinde çeşitli kaynaklarla beraber İlçe tarihini hemen hemen çıkarmak mümkündür. Bölgede yaşayan uygarlıklar kronolojik sıraya göre şöyledir: Hattitler, Hititler, Urartular, Kimmer-İskit Akıncıları, Metler, Persler, Pontus Krallığı, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar.

Şiran Bölgesinin Osmanlı yönetiminin eline geçmesi 1473�teki Otlukbeli savaşı ile olmuştur. Osmanlı fethinden sonra Şebinkarahisar sancağının bir nahiyesi olarak idare edilen Şiran, XVI.yüzyılın sonuna kadar buraya bağlı kaldı. XVII.yüzyıldan sonra Erzurum Vilayetinin Erzincan Sancağı ile Trabzon Vilayetinin Gümüşhane Sancağı arasında değişik zamanlarda idare edilmiş, bazen de Kelkit nahiyesi ile birlikte bir ilçe yapılmıştır. Tanzimatın ilanından sonra Erzurum�a bağlanan Şiran İlçesi, 1839 Osmanlı Vilayet Kanunu ile yeniden Kelkit ile beraber Erzincan�a bağlandı. 1865 yılında yapılan Vilayet teşkilatlanmasında tekrar Gümüşhane Sancağına bağlandı. 93 harbinden sonra, 1879 senesinde yine Gümüşhane Sancağından ayrılan Şiran ve Kelkit Kazaları, Erzurum eyaletinde yeniden teşkil edilen Bayburt Sancağına bağlandı. 1884 yılında Bayburt Sancağının lağvedilmesi ile yeniden Gümüşhane Sancağına bağlandı.


1921 yılında bağımsız sancaklar il olunca Gümüşhane Bağımsız Sancağı da il oldu. 1925�te Şiran İlçe statüsü aldı.

İlçemiz deniz seviyesinden 1400 metre yükseklikte olup, 992 km2 alanı kapsar. Şiran ; doğuda Kelkit, batıda Alucra, Kuzeyde Torul, güneyde Refahiye ilçeleri ile çevrilidir. İlçe çeşitli kaynaklarla Şiran Ovası diye adlandırılsa da arazi bakımından daha çok bir platoyu andırmaktadır. İlçenin kuzeyinde Tersun dağları doğudan batıya doğru uzanır. Güneyinde Çimen dağları,doğusunda Çilhoroz dağı ile üç tarafı kapalı açık hilal görünmektedir.



İlçenin en önemli akarsuyu Kelkit çayıdır. Sulama da pek kullanılmamasına rağmen sadece civarındaki yerleşim alanlarını sulamaktadır. İlçenin doğudan batıya doğru güneyinden geçer. Ayrıca Akbulak deresi, Yukarıkulaca deresi, Yeşilbük deresi, Karaca suyu Zunzurt suyu Kelkit çayına karışan akarsulardır.



İlçenin iklimi Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri iklimi arasında bir geçiş iklimi özelliği arzetmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. Yapılan rasatlara göre 92 yaz günü bulunmaktadır. Yaz günleri Mayıs ile Eylül ayları, Kış günleri ise Kasım, Mart ayları arasında geçmektedir.

2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre İlçemiz Merkezi nüfusu 11.977, Köylerin Nüfusu ise 14.420 olup, toplam nüfusumuz 26.397�dır.

İlçemiz Nüfus Müdürlüğü kütüklerinde 144.639 kayıtlı kişi bulunmaktadır.

Çeşitli sebeplerden dolayı ilçede yaşanan göç nedeniyle ilçe nüfusunda özellikle genç nüfusta sürekli bir azalma görülmektedir.

Şiran 1925 yılında İlçe statüsünü kazanmıştır. İlçe Merkezinde Tekke, Karaca, Fatih, Mertekli ve Şehit Hakan Mahallesi olmak üzere 5 mahallesi mevcuttur. Ayrıca Yeşilbük Beldesi ve 70 köy ve bunlara bağlı 16 adet mezra olmak üzere 89 yerleşim birimi vardır.

İlçemize en uzak köy 32 km ile İncedere, en yakın köy ise 2 km ile Günbatur köyüdür.

İlçemizde sebzecilik ve meyvecilik gelişmektedir. Meyvelerden elma üretimi önemlidir. Hayvancılık ilçenin diğer bir önemli geçim kaynağıdır. Koyun, kırkeçisi ve sığır ciddi manada beslenen hayvanlardır. İlçemizde 25 ton günlük kapasiteli süt fabrikası vardır. Bunun yanısıra ilçemizde yine bir boya fabrikası mevcuttur. Ayrıca arıcılıkta yapılmaktadır.

İlçemizde konaklama tesisi olarak 60 yatak kapasiteli Şiran Belediyemize ait lüks bir otel mevcut olup, ileri düzeyde belediye hizmetleri etkili bir şekilde devam etmektedir. Çilhoroz dağındaki Firdevs Hanım Türbesi, Çakırkaya Manastırı, Mumya Kalesi ve Tomara Şelalesi görülmeye değerdir.
 
#5
Kelkit

TARİHİ : VII. Yüzyılda bu bölgeye gelen Peçenek Türklerinin birinin reisi olan Kilki Bey adına bu günkü Kelkit kurulmuştur. Daha sonraları Roma, Selçuklu, İlhanlı ve Akkoyunluların hakimiyetine girmiştir. 1916 yılında Ermeni-Rus istilasına uğramış, 17 Şubat 1918 günü düşman istilasından kurtulmuştur. Kelkit Trabzon iline bağlı iken 1925 yılında Gümüşhane iline bağlanmıştır.

COĞRAFİ YAPISI: Kelkit, Doğu Karadeniz Bölgesinde; doğusunda Köse İlçesi, batısında Şiran ilçesi, kuzeyinde Gümüşhane ili, güneyinde Erzincan ili ile çevrilidir. Rakımı 1412m.dir. Genellikle engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Tarıma elverişli olarak Özlüce Vadisi ve Koşmaşat Vadisi bulunmaktadır. Kelkit Çayı, Çimen Dağlarından çıkan ve Yeşilırmak�ı besleyen en büyük koldur. Kelkit iklim olarak Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında bir iklim geçişi teşkil eder. Yazlar kurak, kış ve bahar ayları yağışlı geçer.


NÜFUS: Kelkit İlçesi 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre; köy nüfusu 44.420, merkez nüfusu 19.090 olmak üzere toplam nüfusu 63.510� dur.

İDARİ DURUM: Kelkit 1840 yılında ilçe haline gelmiş, halen 7 belde ve 77 köy kuruluşu vardır. Yerleşim genel olarak toplu haldedir. Nüfus yoğunluğu tarım arazisi üzerinde daha yoğundur. Devlet ile halk arasındaki ilişkiler çok iyi düzeydedir.

SOSYAL DURUM: Kelkit ilçesi Gümüşhane iline bağlı olmasına rağmen Erzincan ili etkisinde kalmıştır. Özellikle yaz aylarında halk bağ,bahçe ve eğlence yerlerinde hayat geçirmektedir.

EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU: İlçe merkezinde 1 lise, 1 imam hatip lisesi, 1 çok programlı meslek lisesi, 7 ilköğretim okulu olup, belde ve köylerimizde toplam 51 ilköğretim okulu vardır.

Halkın eğitimiyle ilgilenen halk eğitim merkezi müdürlüğü olup, başta zilli kilim dokuma kursları olmak üzere çeşitli dallarda kurslar açılmaktadır. İlçe merkezinde ve Ünlüpınar beldesinde olmak üzere iki halk kütüphanesi vardır.


EKONOMİK DURUM: Ekonomide büyük yeri tarım ve hayvancılık kaplar. İlçede genel olarak mera hayvancılığı yapılmakta ise de, son yıllarda ahır besiciliğine yönelik hayvancılık yapılmaya başlanmıştır.

İlçemizin simgesi haline gelen zilli kilim dokumacılığı da son yıllarda büyük önem görmektedir.

ULAŞIM: ilçemiz Gümüşhane ve Erzincan illerine devlet yoluyla bağlı olup, Erzincan iline 76 km., tamamı asfalt, Gümüşhane�ye 60 km. olup, 10 km. stabilize, geri kalan kısmı asfalttır. Hemen hemen Türkiye�nin her tarafına otobüslerle ulaşım sağlanmaktadır. Bunun yanında Gümüşhane, Trabzon ve Erzincan İllerine günlük minibüs yolcu taşımacılığı vardır. Ulaşım yönünden ilçenin herhangi bir sıkıntısı yoktur
 
Üst