Diyarbakır şiirleri - Diyarbakır ile ilgili şiirler

#1
Sponsorlu Bağlantılar
diyarbakır şiir
diyarbakırla ilgili şiirler


Diyarbakır şiiri şiirleri



Diyarbakır düze doğru
Yar salınır bize doğru
Bu hasretlik diner bir gün
Dert dolanır saza doğru

Diyarbakır önü surlar
İçinde bir sevdiğim var
Ana bugün düğün olsun
Güller açsın, gülsün dağlar

Diyarbakır size kalmaz
Geceler gündüze kalmaz
Bu acılar biter bir gün
Devran döner güze kalmaz

Yusuf Hayaloğlu




Diyarbakır Türküsü



Diyarbakır ortasinda vurulmuş uzaırım
Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım
Bu dağlarda gençliğim cayı cayır yanarken
Ay vurur gözyaşına ben gecede kalırım

Üzülme sen, üzülme başını öne eğme
Gün olur kavuşuruz, dert etme Diyarbakır
Yüreğini dağlama, kanlı bezler bağlama
Bu yangın söner birgün, ağlama Diyarbakır

Diyarbakır yolunda toz olmuş dağılırım
Bu hırçın depremlerle sarsılırım kanarım
Arkadaşların yüzü ağır ağır solarken
Gün doğar yaylalara, kahrımdan utanırım

Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır
Dağlarında ateşler, alnında kızıl bakır
Çiğdemler solar gibi, anneler yanar gibi
Dizlerine döküldüm, ağlama Diyarbakır

Yusuf Hayaloğlu






Diyarbekirli Şeyhmus


Adını Şeyhmus koymuşlar
Diyarbekirli
Yüzü ak,gönlü ak,alnı ak
Talihi kirli
Bir ipi var omuzunda
Yaşamak için çalışmak zorunda
Çalışmak
Harama dalmadan çalışmak
Alın teri dökerek çalışmak
İş,iş,iş
Sabah akşam gezmekte
Boşa gidiş,boşa geliş
Kaldığı tek oda
Kapısı kırık
Penceresi çerçevesiz
Benu sende
Keşke etkilese beni de seni de
Geçim zor
Açlıkla imtihan her şeyden zor
Evlensen de evlenmesende
Çöp kutularına asılmış poşette kuru ekmekler
Suya batırıp yemekte Şeymus gibiler
Hasta,perişan ve ince
Hortlak zannedersin onu görünce
Zehir tacirleri,kadın tüccarlarınında artık işine yaramıyor
Bir tarafta haramlar
Bir tarafta haramzadeler işsiz kollamakta
Benu sende bir koku
Şeymusun evinden gelmekte
Şeymus evde dimdik
Şeymus evde ipiyle beraber
İp Şeyhmusun boynunda durmakta
Adını Şeyhmus koydular
Diyarbekirli
Şeyhmus geldi
Şeyhmus gitti
Güneş doğdu
Güneş battı
Kimin umurunda

Sinan Karakaş



Diyarbakırlı Esmer


Her hüzünlü şarkı anlatır seni bana
Sahilde dalgalar adını fısıldar her gün
Çam kokulu geyik bakışlı ceylanım
Adını anarım her an bu yaban elde

Diyarbakırlısın gözleri kara ceylan
Beni sana çeken efendi olman
Bilmiyorum nasip eder mi yaradan
Geceleri uykular zindan esmer tenlim inan

Osman Kurtoğlu
 
#2
Diyarbakır


Diyarbakırın dağı
Karacadağın yağı
Kalabalık oluyor
Balıkçılar durağı

Dolan dur bedenleri
Ağlatma gülenleri
Allaha çok yalvardım
Kavuştur sevenleri

Ben-u sen beden altı
Teyzeye deriz halti
Görünüşe bakma sen
Yirmi değil onaltı

Dört ayaklı minare
Derde düşmüş biçare
Gidin yare söyleyin
Bendedir ona çare

Saray kapıdan girdi
Bacı kardaşı gördü
Hazreti Süleymanda
Dualar edip durdu

Dört ayaklı minare
Selam eyledim yare
Yoğurt pazarındayım
Dolaşmasın avare

Sinan Karakaş



Diyarbakır


Diyarbakır sahipsiz
Diyarbakır kimsesiz
Diller sus pus içinde
Herkes duruyor sessiz


Yıkıldı yıkılacak
O surlar dağılacak
O muhteşem abide
Yerlere dökülecek


Kar yağdı gördüm orda
O muhteşem surlarda
Yok mudur hiç sevenin
Garip kaldın ortada


Dünyanın harikası
Tarihlerin aynası
Seni garip koymuşlar
Vardır elbet çaresi


Yorgun bitap ve üzgün
Tarih edilmiş sürgün
Bırakın çekişmeyi
Olmayın şehre kırgın

Sinan Karakaş
 
Üst