Sponsorlu Bağlantılar
DGS konusunda en yetkili devlet görevlilerinden biriyle görüşme ayarlamaya çalışıyoruz, çok büyük ihtimal 3 ay içinde randevu alabileceğiz.
Biz görüşmeden önce sizinde görüşlerinizi istiyoruz, lütfen "katılıyorum", "budur işte" gibi onay verici mesajlar yerine gördüğünüz, yaşadığınız sorunları yazarsanız, ilacı bulabiliriz, ağrı kesicilerle geçici çözümler bulmayız.
Bundan sonra yazacaklarım konudaki girişe paralel olarak sadece benim görüşümü belirtir, kendi yaptığım çıkarımlardır.
Biz yıllardır dikeygecis.org da serzenişler okuruz, kontenjanlar çok az, kontenjanların artırılması lazım, hep beraber hareket edelim, mail bombardımanına tutalım, dilekçe yağmurları oluşturalım, lütfen sizde anasayfadan destek verin gibi mesajlar, özel mesajlar alırız.
Sizce sorun kontenjan mı ?
DGS konusunda YÖK' te veya üniversitelerde yetkiliye niçin kontenjanlar az dendiğinde size hemen DGS ile gelen öğrencilerin durumlarını gösterir...
5 kişi x üniversitesinin y bölümünü kazanmıştır, başlangıçta biri kayıt yaptırma gereği duymaz üniversiteyi beğenmez, birisi okula başlar intibakta zorlanmaya gelemez tekrar gireceğim diye okulu bırakır, 3. kişi ben bu üniversiteyi veya bölümü beğenmedim daha iyi bir üniversite/bölüm için tekrar gireceğim der, girer, kazanır okulunu bırakır....
5 kişinin başladığı bölümde bir bakmışsınız 3. sınıfa sadece 2 kişi devam geçebilmiş. Bu ne demek biliyor musunuz, kontenjanların yüzde 5' de 3' ü yani yüzde 60' ı boşa gidiyor...
Bu yazdığım olay birçok üniversitede yaşanıyor, az bölümde değil, çoğu bölümde bu durum mevcut.
Bunun sonucunda ne oluyor, biz rektöre kontenjanlar niye az derken, hakılı olarak "fazla" diyor, çünkü yüzde 60' ı boşa gidiyor, bırakın artırmayı kontenjanlar azalabilir.
Peki bu durum neden öss' de olmuyor diye düşündünüz mü ?
Örnek: İTÜ Bilgisayar Mühendisliği kazanan bir öğrenci, 1 sene ekstra çalışmayla kolaylıkla Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliğini kazanamaz mı, zaten bilgi birikimi maksimum düzeyde, biraz pratik yapıp ertesi sene kolaylıkla Boğaziçine geçebilir ama geçemiyor, bu şekilde geçebilen kişi sayısı sıfırdır, istesede geçemez çünkü puanı kırılıyor...
ÖSS de son 10 senede neredeyse tüm kurallar değişti, değişmeyen tek kural var, kazanan öğrencinin ertesi sene aöbp puanının yarı yarıya kırılması kuralı.
Puan kırılması olunca tercih yapacak ÖSS öğrencisi şunu düşünüyor:
Okumayacağım yeri yazamam, yazarsam ertesi sene üniversiteye giremem.
Öğrenciyken; ben okuluma eşşek gibi çalışmam lazım, bu okulda başarılı olamazsam 2 senem kaybolacak.
Ben bu okulu sevemedim, bölümümden memnun değilim ama yapacak birşeyim yok, puanım kırılacak en az 1 sene daha buradayım, bi şekilde idare etmem lazım.
DGS öğrencisinin bu tür kaygıları yok ! Bu tür kaygıları olmadığı için keyfine göre hareket edebiliyor, bu keyfiyet yüzünden kontenjanların yarısı heba oluyor...
Bu sitede 5 kez DGS yaşadık, onlarca örnek var karşımızda bir üyemiz vardı, kendisi halen siteye giriyorsa cevapta yazabilir, 1. sene yıldızı kazandı memnun kalmadı, 2. sene itüyü kazandı gene memnun kalmadı, 3. sene boğaziçini kazandı memnun kalmamaya fırsat bulamadan atıldı okuldan... Bu adayın puanı kırılsaydı ne olacaktı ?
Puan kırılmasa: [/COLOR](kontenjan rakamları tamamen uydurmadır)
Boğaziçi Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Ali (bi önceki sene itü de okuyan arkadaş)
İTÜ Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Can (bi önceki sene YTÜ yü kazanmıştı)
YTÜ Bilgisayar Mühendisliği ; Kontenjanı 3 yerleşenler, Yusuf (ilk kez girdi), Selim (bi önceki sene istanbul bilgisayarı kazanmıştı), Aylin (ilk kez girdi)
Puan Kırılma Uygulansa Ne Olacaktı:
Boğaziçi Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Yusuf (ilk kez sınava girdi)
İTÜ Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Aylin (ilk kez girdi)
YTÜ Bilgisayar Mühendisliği ; Kontenjanı 3 yerleşenler, Yusuf ve Aylin bir önceki tercihlerine yerleştiler Selim puanı kırıldığından giremedi, 3 kontenjan boşaldı.
.
.
.
.
.
.
Bu şekilde daha düşüklü puanlı bölüm/üniversitelerde sürekli kontenjanlar boşalacak yeni yeni adaylar yerleşme imkanı bulacak hem de eskisinden daha iyi bölümlere daha iyi üniversitelere, çok daha az puanla...
Mevcut durum bu iken kontenjanlar artırılsın demek, artırılması çözüm mü yoksa sadece ağrı kesici mi ? Kontenjanların artırılması DGS öğrencilerini daha fazla şımarıklığa sokar sadece, 5 kişiden ikisi 3. sınıfa devam etmişti ya, o iki kişiden birinide kaybederiz...
Sürekli kayıt sildiren DGS öğrencilerinden de kurtulur üniversiteler, kazanan hakkıyla okumaya çalışır, DGS öğrencileri sorun değil, üniversitenin parçası olarak görülüğr zamanla başarılar sayesinde otomatik artar zaten kontenjanlar.
Sizin elinizde bu istatistikler olsa artırır mıydınız kontenjanları düşürür müydünüz ?
Şu an en büyük sorun bu, tercihlerin sonradan yapılması, kontenjanların artırılması bence bu sorunun yanında çok küçük kalıyor..
Eğer tedavi etmeye çalışıyorsak teşhis doğru konmalı, hatalı tedavi hastayı daha fazla hasta eder, ağrı kesici ise hastalığı durdurmaz, yavaşlatmaz bile, sadece hastalığı unutturur.
Sizde bu şekilde gördüğünüz hataları bildirirseniz bizde yetkililere ulaştırmaya çalışırız.
Not: Son bir ekleme daha yapayim; mevcut yönetmelikte lisans bölümlerinin yüzde 10' u kadar DGS'de kontenjanlar ayrılır diye madde yok, sınavsız geçiş yapan öğrencilerin (önlisans öğrencilerinin) mezun olanlarının yüzde onu kadardır bahsi geçen madde.
Biz görüşmeden önce sizinde görüşlerinizi istiyoruz, lütfen "katılıyorum", "budur işte" gibi onay verici mesajlar yerine gördüğünüz, yaşadığınız sorunları yazarsanız, ilacı bulabiliriz, ağrı kesicilerle geçici çözümler bulmayız.
Bundan sonra yazacaklarım konudaki girişe paralel olarak sadece benim görüşümü belirtir, kendi yaptığım çıkarımlardır.
Biz yıllardır dikeygecis.org da serzenişler okuruz, kontenjanlar çok az, kontenjanların artırılması lazım, hep beraber hareket edelim, mail bombardımanına tutalım, dilekçe yağmurları oluşturalım, lütfen sizde anasayfadan destek verin gibi mesajlar, özel mesajlar alırız.
Sizce sorun kontenjan mı ?
DGS konusunda YÖK' te veya üniversitelerde yetkiliye niçin kontenjanlar az dendiğinde size hemen DGS ile gelen öğrencilerin durumlarını gösterir...
5 kişi x üniversitesinin y bölümünü kazanmıştır, başlangıçta biri kayıt yaptırma gereği duymaz üniversiteyi beğenmez, birisi okula başlar intibakta zorlanmaya gelemez tekrar gireceğim diye okulu bırakır, 3. kişi ben bu üniversiteyi veya bölümü beğenmedim daha iyi bir üniversite/bölüm için tekrar gireceğim der, girer, kazanır okulunu bırakır....
5 kişinin başladığı bölümde bir bakmışsınız 3. sınıfa sadece 2 kişi devam geçebilmiş. Bu ne demek biliyor musunuz, kontenjanların yüzde 5' de 3' ü yani yüzde 60' ı boşa gidiyor...
Bu yazdığım olay birçok üniversitede yaşanıyor, az bölümde değil, çoğu bölümde bu durum mevcut.
Bunun sonucunda ne oluyor, biz rektöre kontenjanlar niye az derken, hakılı olarak "fazla" diyor, çünkü yüzde 60' ı boşa gidiyor, bırakın artırmayı kontenjanlar azalabilir.
Peki bu durum neden öss' de olmuyor diye düşündünüz mü ?
Örnek: İTÜ Bilgisayar Mühendisliği kazanan bir öğrenci, 1 sene ekstra çalışmayla kolaylıkla Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliğini kazanamaz mı, zaten bilgi birikimi maksimum düzeyde, biraz pratik yapıp ertesi sene kolaylıkla Boğaziçine geçebilir ama geçemiyor, bu şekilde geçebilen kişi sayısı sıfırdır, istesede geçemez çünkü puanı kırılıyor...
ÖSS de son 10 senede neredeyse tüm kurallar değişti, değişmeyen tek kural var, kazanan öğrencinin ertesi sene aöbp puanının yarı yarıya kırılması kuralı.
Puan kırılması olunca tercih yapacak ÖSS öğrencisi şunu düşünüyor:
Okumayacağım yeri yazamam, yazarsam ertesi sene üniversiteye giremem.
Öğrenciyken; ben okuluma eşşek gibi çalışmam lazım, bu okulda başarılı olamazsam 2 senem kaybolacak.
Ben bu okulu sevemedim, bölümümden memnun değilim ama yapacak birşeyim yok, puanım kırılacak en az 1 sene daha buradayım, bi şekilde idare etmem lazım.
DGS öğrencisinin bu tür kaygıları yok ! Bu tür kaygıları olmadığı için keyfine göre hareket edebiliyor, bu keyfiyet yüzünden kontenjanların yarısı heba oluyor...
Bu sitede 5 kez DGS yaşadık, onlarca örnek var karşımızda bir üyemiz vardı, kendisi halen siteye giriyorsa cevapta yazabilir, 1. sene yıldızı kazandı memnun kalmadı, 2. sene itüyü kazandı gene memnun kalmadı, 3. sene boğaziçini kazandı memnun kalmamaya fırsat bulamadan atıldı okuldan... Bu adayın puanı kırılsaydı ne olacaktı ?
Puan kırılmasa: [/COLOR](kontenjan rakamları tamamen uydurmadır)
Boğaziçi Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Ali (bi önceki sene itü de okuyan arkadaş)
İTÜ Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Can (bi önceki sene YTÜ yü kazanmıştı)
YTÜ Bilgisayar Mühendisliği ; Kontenjanı 3 yerleşenler, Yusuf (ilk kez girdi), Selim (bi önceki sene istanbul bilgisayarı kazanmıştı), Aylin (ilk kez girdi)
Puan Kırılma Uygulansa Ne Olacaktı:
Boğaziçi Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Yusuf (ilk kez sınava girdi)
İTÜ Bilgisayar; Kontenjanı 1 ; yerleşen Aylin (ilk kez girdi)
YTÜ Bilgisayar Mühendisliği ; Kontenjanı 3 yerleşenler, Yusuf ve Aylin bir önceki tercihlerine yerleştiler Selim puanı kırıldığından giremedi, 3 kontenjan boşaldı.
.
.
.
.
.
.
Bu şekilde daha düşüklü puanlı bölüm/üniversitelerde sürekli kontenjanlar boşalacak yeni yeni adaylar yerleşme imkanı bulacak hem de eskisinden daha iyi bölümlere daha iyi üniversitelere, çok daha az puanla...
Mevcut durum bu iken kontenjanlar artırılsın demek, artırılması çözüm mü yoksa sadece ağrı kesici mi ? Kontenjanların artırılması DGS öğrencilerini daha fazla şımarıklığa sokar sadece, 5 kişiden ikisi 3. sınıfa devam etmişti ya, o iki kişiden birinide kaybederiz...
Sürekli kayıt sildiren DGS öğrencilerinden de kurtulur üniversiteler, kazanan hakkıyla okumaya çalışır, DGS öğrencileri sorun değil, üniversitenin parçası olarak görülüğr zamanla başarılar sayesinde otomatik artar zaten kontenjanlar.
Sizin elinizde bu istatistikler olsa artırır mıydınız kontenjanları düşürür müydünüz ?
Şu an en büyük sorun bu, tercihlerin sonradan yapılması, kontenjanların artırılması bence bu sorunun yanında çok küçük kalıyor..
Eğer tedavi etmeye çalışıyorsak teşhis doğru konmalı, hatalı tedavi hastayı daha fazla hasta eder, ağrı kesici ise hastalığı durdurmaz, yavaşlatmaz bile, sadece hastalığı unutturur.
Sizde bu şekilde gördüğünüz hataları bildirirseniz bizde yetkililere ulaştırmaya çalışırız.
Not: Son bir ekleme daha yapayim; mevcut yönetmelikte lisans bölümlerinin yüzde 10' u kadar DGS'de kontenjanlar ayrılır diye madde yok, sınavsız geçiş yapan öğrencilerin (önlisans öğrencilerinin) mezun olanlarının yüzde onu kadardır bahsi geçen madde.