Denizli'deki Serin Cennet Güney Şelalesi Hakkında Bilgi - Güney Şelalesi Resimleri

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Denizli'deki Serin cennet Güney Şelalesi Hakkında Bilgi - Güney Şelalesi Resimleri-Güney Şelalesi nerdedir-Güney Şelalesi Fotoları


Denizli'deki serin cennet: Güney Şelalesi




İlçeye tepeden bakıp, başlıyorsunuz inmeye. Hem de ne iniş... Kısa bir süre, belki de 1000 metre sonra dipte bir vadi karşılıyor sizi... Bu, Büyük Menderes vadisi... İlginç bir bitki örtüsü ve Denizli'ye sadece 70 km uzaklıktaki bu gizli cennet, Güney Şelalesi'yle birlikte adeta bir doğa tapınağı görünümünde...

Denizli denildiğinde ilk akla gelen Pamukkale'dir. Oysa bu şehir sınırları içinde, birinci derece sit alanı ve sıralamada Türkiye'nin 23'ncü doğa harikası olan Güney Şelalesi'ni de barındırıyor. Nereden başlasam, nasıl anlatsam?.. Adet olduğu üzere, önce tarihçesi...M.Ö. 300'lü yıllara uzanan tarihiyle henüz kazı yapılmadığı için yeri kesinleşmemiş olan Sala antik kenti, bu bölgede yer alıyor. Bulgulara göre, Lidya ve Frigyalılar'a hatta Pers dönemine kadar dayanan eski tarihlerde, ilçe sınırları içinde 10'u aşkın yerleşim yeri saptanmış. M.S. 50. yıllarda Güney, tüm Anadolu'da olduğu gibi Doğu Roma İmparatorluğu hakimiyetindeymiş. Türkler'in Anadolu'ya göçüyle 1070 yılından sonra, Güney'de de Bizans egemenliği sona ermiş ve ilçe 150 yıla yakın bir süre Bizanslılar'la Türkler arasında el değiştirmiş. Selçuklu egemenliği, Aydınoğulları ve Germiyanoğulları'nın egemenliklerinin sürdüğü Güney, Timur'un çekilmesinden sonra, 2. Sultan Murat zamanında 1425'te Osmanlılar'a geçmiş. 1. Dünya Savaşı'nda 27 ay boyunca Yunanlılar'ı misafir eden Güney, 3 Eylül 1922'de Türk süvarilerin Gözler yolundan Güney'e girişiyle işgalden kurtulmuş.

Güney

Denizli'nin 76 km kuzeyinde Çal, Buldan, Sarıgöl, Eşme ve Denizli arasındaki ilçe, dördüncü jeolojik dönemde oluşmuş; önemli alüvyon yatakları ve dağlık engebeli arazi üzerine kurulmuş. Dinar dağlarından doğan Çivril yakınında Işıklı baraj gölünü geçtikten sonra, Çal ilçe sınırlarını aşarak Güney'in Adıgüzeller köyü yakınlarında Banaz ve Hamam çayları ile birleşen ancak yeteri kadar sulama amaçlı kullanılamayan Büyük Menderes nehri, burada derin vadilerden akıyor. Menderes vadisi, özel bir kuş cenneti sayılıyor. Gündüz ve gece öten kuşların yanı sıra, yaban ördekleri, kerkenez, hatta Kartalkaya'da kartal, atmaca ve şahin bile görülebiliyor. Bölgede step ağırlıklı Akdeniz bitki örtüsü hakim. Yörede yaz-kış yaprağını dökmeyen iğne yapraklı ağaçlar, çalı, ardıç, zeytin ve kızılağaca rastlanıyor. Daima yeşil kalan vadinin görülmeye değer güzellikteki Güney Şelalesi, adını ilçeden alıyor. İlçe merkezinin 3 km uzağında Cindere köyü eteklerindeki şelale, Cindere dağı yamaçlarından çıkan sularla oluşuyor. Büyük Menderes nehrine yaklaşık 20 metre yüksekten nazlı nazlı dökülen şelalenin suyu kireçli. Bunun sonucu olarak da, şelale yatağında kalkerli basamaklar ve garip oluşumlar meydana getiriyor. Güney ilçesi Belediye Başkanı İhsan Ekmekçi, ilçe ile özdeşleşmiş şelaleyi anlayabilmek için sabah gün doğumundan akşama kadar izlenmesi gerektiğini belirterek ileriye dönük projelerinin olduğunu vurguluyor. Ekmekçi; Pamukkale, Karahayıt ekseni üzerine Güney Şelalesi'ni de katmak için, Denizli'ye 45-50 km'de ulaşılacak yeni yol projesiyle Güney'in Denizli'ye piknik alanı olmasının sağlanacağı belirtiliyor. İhsan Ekmekçi ayrıca, şelale yakınındaki kuru oluşuma su kanalize edilerek, şelalede daha geniş bir su akışı sağlanacağının müjdesini de veriyor.

Güney Şelalesi

Suyun kaynağı 200 metre geride gelin duvağı, tül perde ve hatta yelpaze biçiminde. Zümrüt yeşili kadife misali ve elinizle dokunmak, tıpkı bir kedi gibi okşamak isteyeceğiniz türdeki yosunlar üzerinden süzülen su damlaları, bünyesinde kireç de barındırıyor. Marifetli su bitkilere hayat vermenin yanı sıra, yıllarca süren akışıyla ortaya çıkan sarkıt ve dikitleriyle Damlataş Mağarası'nı oluşturmuş. Şelalenin akış seti içinde oluşan bu mağarada, bir de adam boyu derinlikte ve yüzülebilir nitelikte mağara içi göl bulunuyor. Mağaranın kapı ve penceresini ise perde gibi akan şelale suyu kaplıyor. Şelale mevkiine gelince, aracınızı yol boyunca park edip ya kır lokantasının vadiye bakan masalarına kuruluyor ya da park sahasındaki setlerde bulunan ocak kenarı ahşap masalara yerleşip piknik yapıyorsunuz. Şelalenin üst bölümüne çıkıyor, çevresini geziyor, uygun kıyafetle duş etkisi gösteren suların altına kadar tırmanabiliyor ve şelale suyunu doyasıya hissediyorsunuz. Bu arada yemyeşil ortamda gözleriniz dinleniyor, uçuşan suyla serinliyor, su sesine vokal yapan kuş korosuyla beyin yorgunluğundan kurtuluyor, vücutta biriken elektrikten arınıyor ve hafifliyorsunuz.

Şarabın vatanı Anadolu
Güney ilçesinin tarıma dayalı ekonomisinde tütün, üzüm ve zeytin büyük yer tutuyor. Güneşli ve kurak iklim özelliklerine toprak yapısı ve rüzgâr da eklenince, farklı üzüm çeşitleri yetişiyor. Sonrasında da yöre, ünü yurtdışına taşan kaliteli Pamukkale şaraplarının üretimine imkan veriyor. 1962 yılında üretime başlayan Pamukkale Şarapçılık, ileri teknolojisiyle kalitesini her yıl artırarak, günümüzde başta Almanya olmak üzere şaraplarıyla ünlü Fransa'ya ihracat yapacak hale gelmiş. Üretimin yüzde 40'ını Hollanda ve Danimarka'nın da aralarında bulunduğu ülkelere satan Pamukkale Şarapçılık, Anfora, Diamond, Pamukkale, Gold gibi kırmızı-beyaz şarap çeşitleriyle damakta tad bırakıyor. Ziraat Yüksek Mühendisi Yasin Tokat amaçlarının, Orta Anadolu "Emir", Tokat bölgesi "Narince", Trakya'nın "Semillon", İzmir Menderes"in "Misket", Elazığ bölgesi "Öküzgözü", "Boğazkere" ve Denizli'de yetişen "Çal karası" üzümlerinin mahsende yıllandırmasıyla, katkı maddesi kullanılmadan elde edilen bu şaraplarlarla isimlerini en iyi şekilde dünyaya duyurmak olduğunu söylüyor.

Denizli'deki serin cennet: Güney Şelalesi Resimleri


























 
Üst