Çöreğibüyük Köyü Hakkında Bilgi Merkez Tokat

DeMSaL

Özel Üye
#1
Sponsorlu Bağlantılar
Merkez Çöreğibüyük Köyü - Çöreğibüyük Köyü Hakkında - Çöreğibüyük Köyü Tanıtımı - Çöreğibüyük Köyü Resimleri




Tarihi

Çöreği büyük deyince üç isim mutlaka hatırlanmalıdır : bunlardan biri Çöreği büyük köyü,diğeri köye adını veren Çöreği büyük tekkesi ,bir diğeri ise muhtemelen bu tekkenin bağlı olduğu Niksar’daki Çöreği büyük Dergahı bunlar birbirine bağlı konulardır. Köyün adının köyün yakınındaki Çöreği büyük tekkesinden gelmektedir bu tekke 1451 yılında Selçuklular'ın son döneminde yapılmış fakat en çok Osmanlılar zamanında hizmet vermiştir .Zübeyir oğullarından pir Mehmet Zübeyir ve ailesinin kabirleri vardır Çöreği büyük denmesinin nedeni bir rivayete göre bu zatın lakabıdır bir rivayete görede kubbenin tam ortasında karşılıklı ön ayakları üzerine çömelmiş iki ceylan resminin yuvarlak rölyef içinde olup çöreğe benzetilmesidir.zamanla bakımsızlıktan define arayıcılar yüzünden mezarların ve kubbedeki resimlerin hepsi yok olmuştur.köyün yazılı tarihi olmamakla beraber eski tapu kayıtlarından yola çıkarak 1680 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir o zamanlar zulümlerden korunmak için dere içine kurulmuş olup bol üzüm bağlarının bulunması nedeni ile’de çevre köylercede bağ deresi denmektedir. Köyün ilk yerleşimcileri coşkun oğulları veya uysallar olduğu tahmin ediliyor sonra Niksar’ın bir köyünden gelerek Polat oğulları Almus görümlü(varzıl) köyünden gelen şahin oğulları(bir kısmı uçar soy adlıdır, Dursunlar(sarhoş oğulları) Sivas Koyulhisar ilçesi bahçe köyünden, yine niksarın bir köyünden gelen Dündarlar en son olarak ta yılmazlar(kara veli)gelmiştir. Diğer soylarda gelip yerleşmişlerdir.Çöreği büyük tekkesi aslında bir zaviyedir(zaviye tekkeden küçük bir tarikat evidir).Selçuklular zamanında sefere gidenler için yoksullar için yol üstlerinde zaviyeler tekkeler bulunur zaviye görevlilerine zaviyeşin tekke görevlilerine tekke’şin denirdi bunlar genelde gönüllü çalışan din adamları idi. şikayet olursa ordan alınırdı tarikat canları burda buluşur memleket haberlerini gelenden gidenden alır ortaasyaya ve yönetime bildirirdi. Çöreği büyük Köyü Tokat İli'nin Merkez İlçesi'ne bağlı bir köydür. Köyün bulunduğu ilçe 40.416664 enlemi ve 36.583332 boylamı koordinatlarında yer alır.

Kültür

Yemekleri:baklalı dolma(sarma, tarhana çorbası, fırın keşkeği, katmer, sarı burma, gömbe, tatar böreği, kurban pilav, üzüm pekmezi gibi birçok yemek. köyde eğitime 1980 yıllardan sonra önem verilmeye başlanmıştır. Dışarıya göç son yıllarda artmıştır.

Coğrafya

Tokat merkezine 18 km uzaklıktadır. Yeşilırmak köyün kenarından geçmektedir.Yarı düzlük yarı dağlık yapıya sahiptir . Pınarlı köyü ,Kızıl köy,Korucak köyü,Döllük köyü,Kara kaya köyü,Almus ilçesine bağlı Mamu köyleri ile komşudur.

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. tarım ve hayvancılığın gelişmesine önemli katkısı olan köyümüzün yetiştirdiği ziraat teknikeri Gazi POLAT'tır. Meyvecilik konusunda verimsiz topraklaravişne dikimini teşvik etmiş köyde budama ve aşılama kursları açtırarak teknik meyvecilik öğretilmiştir. Traktör ehliyet kursları açtırmış ,hayvancılığı teşvik için silaj yapımı öğretilmiş,hiç ziraatı yapılmayan şeftali ziraatı geliştirilmiş,çeşitli gece eğitimleri düzenlenerek teknik tarım metodları öğretilmiştir. Köy şartlarında konserve yapım kursları açılmıştır, arıcılık kursları düzenlenmiştir. üretimde çeşitlilik sağlanarak verimsiz topraklar köy ekonomisine kazandırılmıştır. Köyün halkı çalışkan ve hatırşinasdır. Köyde çoğunlukla sulu tarım yapılmakta olup en çok üretimi yapılan sebzelerden :salatalık,soğan,domates,fasülye son zamanlarda patlıcan,kabak meyvelerden :elma,armut,şeftali, kiraz,vişne üretimi yapılmaktadır vişne üretimi daha çok sulak olmayan kıraç yerlerde yapılmaktadır.Köy yeşil ırmak kenarında olması nedeni ile DSİ nin sulama kanalı vardır kanallardan biri pompalama sistemi ile çalışmakta köyün içine kadar sulama gelmektedir


Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. köyde internet vardır



Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi

Kaynak : Yerel Net


Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz
 
#2
HER AÇIDAN ÇÖREĞİBÜYÜK KÖYÜ .,*?

ÇÖREĞİBÜYÜK KÖYÜ TARİHÇESİ :
Çöreği Büyük deyince üç isim mutlaka hatırlanmalıdır : bunlardan biri Çöreği Büyük Köyü,diğeri köye adını veren Çöreği Büyük tekkesi ,bir diğeri ise muhtemelen bu tekkenin bağlı olduğu Niksar’daki Çöreği Büyük Dergahı bunlar birbirine bağlı konulardır.

köyün adı:Köyün adının köyün yakınındaki Çöreği Büyük tekkesinden gelmektedir bu tekke 1451 yılında Selçuklu’ların son zamanında yapılmıştır ,işlevini ise daha çok Osmanlılar zamanında yerine getirmiştir..tekke içinde Zübeyir oğullarından Pir Mehmet(Muhammet) zübeyir ve ailesinin kabirleri vardır Çöreği Büyük denmesinin nedeni bir rivayete göre bu zatın lakabıdır bir rivayete görede kubbenin tam ortasında karşılıklı ön ayakları üzerine çömelmiş iki ceylan resminin yuvarlak rölyef içinde olup çöreğe benzetilmesidir.zamanla bakımsızlıktan define arayıcılar yüzünden mezarların ve kubbedeki resimlerin hepsi yok olmuştur.köyün yazılı tarihi olmamakla beraber eski tapu kayıtlarından yola çıkarak 1680 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir o zamanlar zulümlerden korunmak için dere içine kurulmuş olup bol üzüm bağlarının bulunması nedeniyle çevre köyler’cede Bağ Deresi denmektedir.
Köyün ilk yerleşimcileri coşkun oğulları veya uysallar olduğu tahmin ediliyor sonra Niksarın bir köyünden gelerek Polat oğulları Almus görümlü(Varzıl) köyünden gelen şahin oğulları(bir kısmı uçar soy adlıdır, Dursunlar(sarhoş oğulları) Sivas Koyulhisar ilçesi bahçe köyünden, yine Niksar’ın bir köyünden gelen Dündarlar en son olarak ta yılmazlar(kara veli)gelmiştir. Diğer soylarda gelip yerleşmişlerdir.Çöreği Büyük tekkesi aslında bir zaviyedir(zaviye tekkeden kücük bir tarikat evidir).Selçuklular zamanında sefere gidenler için yoksullar için yol üstlerinde zaviyeler tekkeler bulunur zaviye görevlilerine Zaviye’şin tekke görevlilerine tekkeşin denirdi bunlar genelde gönüllü çalışan din adamları idi. şikayet olursa ordan alınırdı tarikat canları burda buluşur memleket haberlerini gelenden gidenden alır Orta Asya’ya ve yönetime bildirirdi.
Çöreği Büyük Köyü Tokat İli'nin Merkez İlçesi'ne bağlı bir köydür. Köyün bulunduğu ilçe 40.416664 enlemi ve 36.583332 boylamı koordinatlarında yer alır.

KÖYÜN BU GÜNKİ HALİ İLE KÖYDE OTURAN AİLELER :
1-polat (polat oğulları)2-Engin(köseler) 3-uçar(yakub gil ler)4-güler(havalar)5-saka 6-şahin(şahin oğulları)7-dündar(sarılar)8-yılmaz(kara veliler)9-gün doğdu(Musalar)10-coşkun(coşkun oğulları)11-yıldız(topçular)12-doğan(çakırlar)13-atar(onbaşılar)14-dursun(sarhoşlar)15-uysal(tatar oğulları)16-yıldırım( dat çılar) 17-şimşek(civcovlar)18-uğurlu(göcenler)19-çoban(dırga o ğulları)20-arlan (ellezler)21-öz bek (com aliler)22-açık el(kidikler)köyümüz adını yakınındaki çöreğibüyük tekkesinden almaktadır çoğu insanın merak ettiği gibi Çöreği Büyük değildir bizim köyün çörekleride normal çörek büyüklüğündedir.tekke Selçuklu eseridir.

KURTULUŞ SAVAŞINDA ÇÖREĞİBÜYÜK KÖYÜ
Kurtuluş savaşında Çöreği Büyük Köyü’de büyük acılar çekmiştir erkeklerin çoğu askere alındığından köyde kalan az sayıdaki kişiler köyü korumaya çalışmışlardır yaylacık dağına yerleşen ermeni ve rum çeteciler sık sık türk köylerini basıp insanları katletmişlerdir bundan dolayı çok köyler kendi güvenliğini sağlamak için silahlanmıştır Çöreği büyük Köyü’nde Polat ali(Polat oğullarının dedesi),sarı kahya(Dündarların dedesi)Yakup ağa(uçarların dedesi) köy savunmasında büyük çaba sart etmişlerdir özellikle koca anastas çetesi ve kara yorgi çetesi köyün başına bela kesilmişler köyden çok sayıda canlı hayvanı zorla alıp kaçmışlardır.Rumlar yakaladıkları Türkleri kazığa vurmuş, ırmakta boğmuş (Yeşilırmak), çam ağaçlarına bağlayıp yakmışlardır. Yaktıkları kadınların göz yaşartan kokuları etrafı sardıkça keyiften bağıra bağıra gülmüşler; “bu kadında amma da yağlıymış ha, ne güzelde yandı bee” diye iğrenç naralar attıkları kulaklara adeta çivilenmiştir. köy o dönemde çok maddi kayıp yaşamış fakat can kaybı yaşamamıştır yaylacık dağı karanlık dere mevkiine yuvalanan ermeni ve rum çeteler şunlardır
1- Kalaycı Oğullarından Lefteroğlu Yorgi Çetesi (Karayorgi lakaplı )2-Deli Girek’in oğlu Dimitri Çetesi,3-Kara Lazarı Çetesi,4-Koca Anastas Çetesi (En azılı çete gurubu bunlardı. Çok can yaktılar.),5-Kara Yorgi Çetesi.6-Deli Hacı Çeteleri,7-Arapoğlu Çetesi.8-İstil Çetesi.9-Mihail Çetesi.

KÖYDE YAŞANAN FELAKET YILLARI
1939 yılında yaşanan büyük depremde çok sayıda ev yıkılmış fakat can kaybı az olmuştur can kaybının az olmasının nedeni ise köyün dere yakasına kurulması ve zeminin sağlam olmasıdır
Zaman zaman köyün içinden geçen derenin taşması ile köy ikiye bölünmüş çok sayıda hayvan dere taşması sonucu telef olmuştur öyle zamanlar olmuşki iki yakayı birleştirmek için tahta köprüler kullanılmıştır 1970 lerden sonra derenin islahı ile bundan kurtulmuşlardır 1960-1968 yılları arasında köyde büyük çapta kızamık,sıtma,boğmaca,hastalıkları salgınları yaşanmış özellikle kızamık salgınlarında köyde çok sayıda erkek çocuk ölmüştür kız çocuklarda ölüm oranı daha azdır daha sonraki yıllarda aşılamanın önemi anlaşılarak bu hastalıklar bir daha görülmemiştir

ÇÖREĞİBÜYÜK ZAVİYESİ(tekkesi) :
XIV. yüzyılda Anadolu, Anadolu Beylikleri adıyla, bölge bölge kurulan Türk Beyliklerinin idaresi altındadır.Selçuklu Devletinin çöküşünden sonra türeyen, her biri kendi başına buyruk, her biri bağımsız, büyüklü küçüklü bu beylikler, tek bir devlet gücüne bağlanıncaya kadar, birbirleriyle sürekli olarak çatışmışlardır. Aralarında birlik olmayınca, Anadolu'da dirlik de olmamış, halk sürekli bir huzurun özlemini çekmiştir.
Hele iki beylik vardı ki, bunlar ötekilerinden daha büyük, daha güçlüydüler. Biri Karamanoğulları, öteki Osmanlılardır Kayseri,Sivas Tokat yöresini ele geçiren kadı Burhanettin buralarda egemenlik kurmuş bu yörelerde tekkeler zaviyeler hanlar hamamlar yaptırmıştır . her ne kadar Tokat 1400 lü yılların başında Osmanlılara katılsa’da Osmanlı beyliği burda tam otorite sağlayamadı diğer Türk beylikleri arasında Tokat birkaç defa el değiştirdi . Anadolu’da Türk birliğini sağlama çalışmaları Yıldırım Beyazıt’la başlamış Yavuz Selim’le tamamlanmıştır.Bu dağınık durumda Anadolu’da yüzlerce beylik oluşmuş beyliklerin bir kısmı Anadolu Selçuklu devletine bağlı bir kısmı bağımsız bir kısmı Osmanlıya bağlı bir kısmı Karaman Oğul’larına bağlı kalmışlardır Osmanlıların Anadoluya tam hakimiyetleri epey zaman almıştır Çöreği Büyük Zaviye’side işte bu dönem aralığında yapılmıştır. Kitabesini Tokatlı araştırmacı tarihçi merhum Halis Turgut Cinlioğlu 1901-1982)okumuş kitabesinde 1451 yapılış tarihi yazdığını yaptıranın Pir Mehmet(Muhammet) Zübeyr olduğunu söylemiştir , Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Tokat için halkının tamamı doğuştan zekidir soylu ve olgundur yedi adet tekkesi vardır en meşhurları ÇÖREĞİBÜYÜK ve İlyas dede tekkeleridir der, Kitabesi giriş kapısının hemen üstündedir kitabe yazısı Selçuklu Sülüs yazısı şeklinde olup okunup çözülmesini çok az kişi yapabilmektedir.Çöreğibüyük zaviyesi Anadolu Selçuklu devletinin dağıldığı bir dönemde yapılmış fakat işlevini daha çok Osmanlı’lar zamanında yerine getirmiştir.

Selçuklu eserleri Tokat listesinde bu tekke zaviye olarak geçer zaviye tekkeden küçük tarikat evidir.Buranın yapılış amacı şöyledir Selçuklular zamanında verimli topraklar başlarına bu tip yerler yapılırdı,buraların genel ismi menzil hanedir.Menzil hanelerin bazıları tekke,bazıları zaviye (zaviyeler tekkelere bağlıdır)bazıları kervansaray, bazıları han şeklindeydi ulaşım buralardan sağlanırdı.O zamanlarda devlet sistemi dine dayandığı için tekke ve zaviyelerin önemi büyüktü tekke ve zaviyelere görevli devlet tarafından atanır bu görevli dürüst çalıştığı zaman ölene kadar kalırdı.o yerlerden biride Çöreği Büyük’tür.Tekke ve zaviyelere araziler vakfedilir işletilerek ordu sefere çıktığında ihtiyaçlar buralardan karşılanırdı. Çöreği Büyük ismi bazı olasılıklara dayanmaktadır:kubbenin tam ortasında karşılıklı düz üstü çömelmiş iki ceylan resmi büyük yuvarlak rölyef şeklindedir bu rölyef çöreğe benzetilir bundan kaynaklanmış olabilir bu rölyef zamanla bakımsızlıktan ,definecilerden dolayı kaybolmuştur.diğer bir olasılıkta burayı işletenlerin lakabıdır yani zavişenin lakabıdır(tekke görevlisine tekke şin zaviye görevlisine zavişin yada zaviyadar denirdi) isim konusunda net bir durum yoktur.Aynı adla Tokat-Niksar ilçesinde Çöreği Büyük cami vardır,burası önceleri dergah olarak yapılmış sonradan camiye çevrilmiştir ,bazı kaynaklar buranın İlhanlılar döneminde yapıldığını yazmaktadır kesin tarihi belli değildir. ilhanlılar o zaman Selçuklulara bağlı beyliktir , Çöreği Büyük tekkesi ile Çöreği Büyük dergahı (camisi) aynı mimariye sahip aynı dönemin eseridirler,kesin bir yazılı kaynak yok ama buralar menzil hane görevi sağladığı için aynı kişiye bağlı olabilir.ilk yapılış amacı dergah olarak zaviye niteliğindedir sonradan cami yapılmıştır. Gelir kaynakları olarak vakfedilen araziler, halktan toplanan vergilerin bir kısmıdır.

Sakızlık Ağaçları:birde burası yapıldıktan sonra sakızlık ağaçları dikilmiştir bu sakızlık ağaçlarından elde edilen yağlar ordunun koşumlarında Tokattaki Gök medresenin (şimdiki müze binası) Dar-ül şifa (üniversite hastanesi)da ilaç olarak kullanılırdı. Bu sistem Selçuklular yıkıldıktan sonra Osmanlılar zamanındada devam etmiş Osmanlının zayıflaması ile buraların arazilerine beyler ve ağalar el koymuş tur.şu andaki Çöreği Büyük tekkesi yıkılmak üzere köylüler birkaç kez onardılar ama buda tarihi özelliğine uygun olmadığından esasen Kültür Bakanlığı restore etmelidir halk tarafından yapılan restorasyon aslına uygun olmamaktadır.Tekkenin içersinde kabirler vardır .Çöreği Büyük zaviyesini halk tekke olarak bilir tekke olarak söyler ,Tokat' a 20 km mesafede Çöreği Büyük köyü sınırları içinde ve Çöreği Büyük Mezarlığı içindedir

ZAVİYELERİN GÖREVLERİ :
ZAVİYE : Kelime anlamı ile Köşe, bucak, evin bir odası. Tarikat faaliyetlerinin yürütüldüğü küçük yapıdır. Zaviyelerde görev yapan şeyhlere zaviyedâr, buralarda oturan dervişlere de zaviyenişîn denirdi. Tarikatların yayılmasına paralel olarak, tarikat üyelerinin toplandığı ve görevlerini yerine getirdiği merkezî yapılar da yayıldı: Bu yapılar tekke, dergâh, asitane, hankâh, zaviye gibi çeşitli isimlerle anıldı. Tarikatların merkez tekkelerine genellikle asitane ya da hankâh deniyordu. Tekkelere göre daha küçük olan tarikat yapılarına zaviye adı verildi. Zaviyeler, büyük yerleşim alanları dışında, küçük köy ve kasabalarla yollar üzerinde açılıyordu. Çevredeki dervişlerin toplanma yeri olmasının da ötesinde kimi görevleri vardı. Özellikle Türk dünyasının çeşitli yerlerinden gelen derviş ve tâcirlerin yolculuklarını rahat biçimde yapmalarını sağlamak, bu görevlerin başında geliyordu. Zaviyelere gelen derviş ve yolcular, buralarda konaklıyor, dinlendikten sonra yoluna devam ediyordu.
Anadolu'da açılan ilk zaviyelerden itibaren bu sosyal görev zaviye vakfiyelerinde açıkça belirtiliyordu. Buna göre Türk dünyasından gelen misafirlerin yeme, içme ve barınma gibi zaruri ihtiyaçları karşılıksız olarak üç gün boyunca karşılanıyordu. Ayrıca, misafirlerin kimlikleri tesbit edilerek ilgili makamlara bildirilecek, misafirler geldikleri yerler hakkında bilgi vererek, onlar aracılığı ile de Anadolu'nun durumu Orta Asya'ya iletiliyordu. Misafirlere gerektiği gibi hizmet etmeyen zaviye görevlileri, kadı'ya haber verilerek görevlerinden alınıyordu. Yüzyıllar boyunca sosyal bir kurum olarak önemli hizmetlerde bulunan zaviyeler de, 30 Kasım 1925 tarih ve 877 sayılı kanunla tekkelerle birlikte kapatılarak tarihe karıştı.

İster Selçuklu ister Osmanlı döneminde olsun, Anadolu’da zaviyelerin kuruluşları incelendiği zaman şu manzara göze çarpmaktadır:
Her hangi bir tarikata bağlı bir şeyh, yanında belli sayıdaki müridiyle ya bir şehir, kasaba ve köyde veya yol üzerinde uygun bir mevkide zaviyesini açmaktadır. Bunun için gerekli yerler şeyh tarafından ya bizzat temin edilmekte, yahutta o yerin hükümdarı, devlet adamı, zenginleri tarafından bağışlanmaktadır. Ayrıca kurulan zaviyeye eğer şehirde ise masraflarını karşılamak üzere belli bir miktarda arsa ve emlâkın geliri vakfedilmekte veya devlet hazinesinden tahsisat ayrılmaktadır. Köylerde ve yol üzerinde olan zaviyelerde ise durum daha başkadır. Buralarda kurulan zaviyeler masraflarını kendi üretim güçleriyle karşılıyorlardı. Bu zaviyelerin etrafında târlalar, bahçeler, bağlar ve değirmenler meydana geliyor, hayvan sürüleri besleniyordu. Dervişler hem kendi ihtiyaçlarını, hem de gelip geçen yolcuların masraflarını bizzat kendi emekleriyle karşılıyorlardı. Anadolu topraklarında zaviyeler konusu Anadolu’nun iskânı Türkleşmesi ve Müslümanlaşması konusu ile paraleldir. Bu ülkede zaviyeler ilk devirlerde bir iskan unsuru olmuşlar ve İslâmiyetin yayılmasında en önemli rolü oynamışlardır. Anadolu’da ilk zaviyenin veya zaviyelerin nerede ve ne zaman kurulduğu konusunda kesin bir şey söylemek mümkün görünmemekle beraber bunların askeri fetihlerle birlikte batıya doğru bir yayılış çizgisi tâkip ettikleri kolayca tahmin olunabilir.
Bu derviş ve şeyhlerin Anadolu’yu tercih etmelerinin sebepleri arasında, bu ülkenin cihad ve gazaya elverişli olması kadar, Anadolu Selçuklu hükümdarlarının müsait olmalarıdır Başlangıçta tekke ve zaviyeler, tarikat şeyhleri tarafından seçilen yerlere inşa edilirken, Osmanlılar bir amaç doğrultusunda tercihi değiştirdiler Amaç : emniyet ve âsayişi temindi ,Bu yüzden yolculuk için tehlikeli olan yerlere tekke kurmaya başladılar. Bu anlamda tekke ve zaviyeler, bir bakıma “karakol” işlevini de üstlenmiş oldu. Bu süreçte ıssız dağ başları, tehlikeli boğaz ve geçitler tekke ve zaviyelerle doldu. Bunlar hem yol emniyetini sağlamakta jandarma karakolu işlevi görüyor, hem yolcuları ağırlıyor, hem ticareti kolaylaştırıyordu; bir yandan da askeri sevk ve idarenin sağlanmasına katkıda bulunuyorlardı.
Tekkede kalan farklı inançlara ve milliyetlere mensup yolcuların getirdiği haberler, Osmanlı Devleti’nin haber alma örgütüne mensup elemanları tarafından derlenip rapor haline getirildikten sonra Başkente gönderiliyor, bu sayede Başkent, fazla emek harcamadan çevrede olup bitenler konusunda bilgi sahibi olabiliyordu.


ÇÖREĞİBÜYÜK DERGAHI :
Tokat ili Niksar ilçe merkezinin doğusunda bulunan bu yapının kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi bilinmemekle beraber İlhanlı’ lardan kalan en önemli eserdir.Ebu Sait Bahadır Han zamanında Tekke ve Zaviye olarak yapılmıştır
Giriş portaline dayanılarak bu yapının XIV. yüzyılda yapıldığı ileri sürülmüştür. Günümüzde cami olarak kullanılan bu dergâh 1857 yılında portal dışında tamamen yenilenmiştir. Niksar’daki planı bilinen ilk zaviye olmasıyla da önem kazanan bu yapı ortada bir avlu olmak üzere üç eyvan ve köşe odalarından meydana gelmiştir. Bu plan şekli Gazneli Karahanlı ve Büyük Selçuklu devirlerinden beri uygulanan bir yapı tipidir. Giriş portalı beden duvarı boyunca yükselmektedir. Portalın üç yanını kuşatan dört bordürlü palmet motifli bir kuşak çevirmektedir. Bundan sonraki giriş geçmeli taşlarla örülmüş basık kemerlidir. Kemerlerin köşelerine birer tane altı köşeli yıldızlar yerleştirilmiştir. Günümüze gelemeyen kitabenin yerinde ön ayaklarını kıvırarak oturmuş, başını geriye çevirmiş bir geyik figürü işlenmiştir.Geyik ve ceylan figürleri Çöreğibüyük tekkesindede mevcut idi.Yapımından sonra uzun süre dergâh olarak kullanılmıştır 1939 ve 1942 depremlerinde tamamen yıkılmış yalnızca portal kısmı ayakta kalabilmiştir Yıkılan bölümler 1957 yılında restore edilmiştir

KÜLTÜR :
Köyün gelenek ve görenekleri şunlardır: köydeki ailelerde kadın ve erkek eşitliği vardır. Evliliklerde zorlama yoktur. İki tarafın rızasına dayanır akraba evlilikleri çoktur. Nüfus planlamasına uyulur. Yemekleri: baklalı dolma(sarma, tarhana çorbası, fırın keşkeği, katmer, sarı burma, gömbe, tatar böreği, kurban pilav, üzüm pekmezi gibi birçok yemek. köyde eğitime 1980 yıllardan sonra önem verilmeye başlanmıştır. Dışarıya göç son yıllarda artmıştır.

ÇÖREĞİBÜYÜK KÖYÜ ADET VE GELENEKLERİ
1-kadın erkeğin uğrunu keserse (önünden geçerse )günah sayılır,kadının kısmetinin kesileceğine inanınılır
2-gece karanlıkta önüne kara kedi çıkarsa cin çarpacağına ,işlerin ters gideceğine inanılır.
3-bıçak elden ele verilmez ,bıçağı başkası yere bırakır diğeri yerden alır
4-cuma ve salı günü eskiden işe gidilmezdi özellikle salı günü işe gidenlerin işi sallanır derler.
5-hamile kadının uğru kesilmez
6-dilek amaçlı çalılara çaput, bez bağlarlar
7-cuma akşamları tekkelere gömbe ,çörek dağıtırlar mum yakarlar
8-cenaze gömülüp gelince cenaze sahibi kurban keser yemek verir buna kazma kürek ekmeği denir
9-cenazenin gömüldüğü akşamı köylü her evden cenaze evine sofra hazırlar getirir ve orda topluca yenir
10-cumalığı (mevlidi) yapılır kurban kesilir yemek verilir kuran okutulur
11-ölümün kırkıncı gününde kurban kesilir yemek verilir kırk gün okunmuş su mezara dökülür buna kırk suyu denir
12-ölümün elli ikinci günü yemek verilir kuran okutulur elli iki gün okunmuş su mezara dökülür buna 52 si denir
13-ölü gömüldükten ancak kırk gün sonra mezara gidilir daha önce gidilmesi günah sayılır
14-ölen kişi müsahipli ise darı çekilir
(günahlarının affı için dua edilir)
15-gelin attan indikten sonra gerdeğe kadar damadın gelini görmesi uğursuzluk sayılır
16-gelin damat evine gelince selavat getirilerek damat gelinin başına elma atar
17-evin evli erkek ve kızları babalarının yanında çocuklarını sevemezler
18-tarlada son buğday hasadında kurban kesilir kuran okutulur buna bereket duası denir
Not :bu inançların çoğu Türklerin İslamiyet’ten önceki din inancı olan Şamanizm den gelmektedir daha sonraları inanç adı altında ve gelenek haline gelmiştir .

EĞİTİM :
Köyde İlkÖğretim Okulu bulunmaktadır. Taşımalı eğitim verilmektedir.Köy eğitime önem vermekte kız erkek ayrımı kesinlikle köyümüzde yapılmaz beş parmağın beşide bir ilkesi hakimdir köyde çok sayıda emekli memur ve işçi vardır ,çok sayıda ünüversite mezunu ve ünüversite öğrencisi vardır emekli olanların bazıları köye dönüp yerleşmekte iklim uygunluğu bağı koparmaya engeldir .Kuşak çatışmasından dolayı bazı anlaşamazlık olmasına rağmen köyde önemli bir problem yoktur ,köy genellikle kendi yağı ile kavrulan bir yapıdadır.

COĞRAFYA :
Tokat merkezine 16 km uzaklıktadır.Yeşilırmak köyün kenarından geçmektedir.Yarı düzlük yarı dağlık yapıya sahiptir . Pınarlı köyü ,Kızıl köy,Korucak köyü,Döllük köyü,Kara kaya köyü,Almus ilçesine bağlı Mamu köyleri ile komşudur

İKLİM :
Köyün iklimi,Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir ama yarı bir karadeniz iklimi görülür.

NÜFUS :
200 0 yılı nüfus sayımına göre 500 dür

EKONOMİ :
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. tarım ve hayvancılığın gelişmesine önemli katkısı olan köyümüzün yetiştirdiği ziraat teknikeri Gazi POLAT'tır. Meyvecilik konusunda verimsiz topraklaravişne dikimini teşvik etmiş köyde budama ve aşılama kursları açtırarak teknik meyvecilik öğretilmiştir. Traktör ehliyet kursları açtırmış ,hayvancılığı teşvik için silaj yapımı öğretilmiş,hiç ziraatı yapılmayan şeftali ziraatı geliştirilmiş,çeşitli gece eğitimleri düzenlenerek teknik tarım metodları öğretilmiştir. Köy şartlarında konserve yapım kursları açılmıştır, arıcılık kursları düzenlenmiştir. üretimde çeşitlilik sağlanarak verimsiz topraklar köy ekonomisine kazandırılmıştır. Köyün halkı çalışkan ve hatırşinasdır. Köyde çoğunlukla sulu tarım yapılmakta olup en çok üretimi yapılan sebzelerden :salatalık,soğan,domates,fasülye son zamanlarda patlıcan,kabak meyvelerden :elma,armut,şeftali, kiraz,vişne üretimi yapılmaktadır vişne üretimi daha çok sulak olmayan kıraç yerlerde yapılmaktadır.Köy yeşil ırmak kenarında olması nedeni ile DSİ nin sulama kanalı vardır kanallardan biri pompalama sistemi ile çalışmakta köyün içine kadar sulama gelmektedir

ALT YAPI :
Köyde İlk öğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem şebekesi vardır.Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur.sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon ve internet vardır.

SEÇİLDİKLERİ YILLARA GÖRE KÖY MUHTARLARI ::
2009 - Kazım ENGİN :[[2004]] - Himmet SAKA :[[1999]] - Ahmet DURSUN(Rahmetli) :[[1994]] - Ahmet DURSUN :[[1989]] - Durmuş GÜLER :[[1984]] - Tahsin YILMAZ : 1980 - Selim POLAT : - Ali DOĞAN : - Şükrü POLAT - Mehmet POLAT - Musa GÜNDOĞDU - Veli YILMA Z – Yakubun MEHMET(uçar.ların dedeleri) - Sarı kahya(Dündar.ların dedeleri .cumhuriyet rejiminin ilk köyümüz muhtarı)
Gazi polat


Alıntı
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Üst