Çocuklarda Ahlaki Gelişim

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Temel davranış biçimleri çocuklukta şekillenmeye başlar. Ahlak gelişimi ve buna bağlı davranışlar da çocukluk çağlarında kendini gösterir. Burada ailenin çocuğa yaklaşımı çok önemlidir. Özellikle 2–10 yaş arsındaki çocuklar otoritelerce belirtilen kuralları mutlak, sabit ve değişmez olarak algılar. Bu dönemde çocuk, ahlaki yargıları bakımından dışa bağlıdır. Ahlak gelişimi; doğru ve yanlışın belirlenmesinde geçerli olan prensip ve ilkelerin gelişimidir. Ahlakın üç farklı boyutundan söz etmek mümkündür: Bilişsel boyut, davranışsal boyut, duygusal boyut.

Bilişsel boyut; neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen sosyal normların anlaşılması ve bunlarla ilgili bilgileri kapsar.
Davranışsal boyut; ahlak kurallarına uyan ya da ters düşen davranışları ifade eder.
Duygusal boyut ise; davranışlarımız hakkındaki duygularımızı ifade eder.

Ahlak ve vicdan gelişimi konusunda bilim adamları tarafından çok farklı görüşler ileri sürülmüştür. Burada, Fransız Eğitimbilimci ve Psikolog Jean Piaget’in halen çok önemli bulunan görüşlerini örneklerle açıklamak istiyorum.

Piaget, “Çocuğun Ahlaki Yargısı” adlı kitabında çocukların ahlaki davranış, tutum ve yargılarının kökenlerini klinik yöntemi kullanarak, kimi kısa hikayeleri çocukların sorgulamasına açarak, çocuğun sosyal kurallara gösterdiği saygı ve adalet anlayışını incelemiş ve zihinsel gelişime paralel olarak ortaya çıkan iki ayrı ahlaki dönemden söz etmiştir: Dışa bağlı ahlak dönemi, özerk ahlak dönemi.

Dışa bağlı dönem 2–10 yaşlar arasını kapsar. Bu evredeki çocuk, otoritelerce belirtilen kuralları mutlak, sabit ve değişmez olarak algılar. Çocuk, ahlaki yargıları bakımından dışa bağlıdır. Kuralları çiğnemek veya değiştirmek yanlıştır. Bu dönemde çocuklar bir yanlışın ne kadar ciddi olduğuna o yanlışın yol açtığı zararın büyüklüğüne göre, olayın nesnel sonuçlarına bakarak yargıya varırlar. Yaklaşık 9–10 yaşlarından sonra özerk (bağımsız) ahlaki döneme girerler ve artık kuralların değişebileceğine inanırlar. Özerk dönemde çocuklar, karşılıklı anlaşma ve gereksinimlerle mevcut kuralların yeniden düzenlenebileceğini idrak edebilirler.

AİLEYE ÖNERİLER
• Her zaman unutulmaması gereken kurallar şunlardır;
• Kurallar açık net, tutarlı ve sürekli olmalıdır.
• Anne-babanın ruhsal durumuna göre kurallar şekil değiştirmemelidir. Aksi taktirde çocuğun davranışları da tutarsızlık gösterir.
• Ceza; kesinlikle fiziksel şiddet, baskı, benlik algısını zedeleyici, bağırma şeklinde olmamalıdır.
• Çocuğa ceza verilmesi gereken durum onun kasti olumsuz davranış göstermesi sonucu uygulanabilir.
• En etkili ceza yöntemi çocuğun yaptığı hatanın çocuğa düzelttirilmesidir.
• Karşısındaki kişinin duygularını anlayamazlar, çünkü bu dönemde somut algıları daha yoğundur. Bu yüzden bu dönemde çocuğa; yaptığın hatayı bir düşün şeklindeki konuşmalar uygun olmaz.

Ahlaki gelişimi desteklemek için yapılabileceklerden bir başkası da hikayelerden, filmlerden yararlanmaktır. İyi ile kötünün çarpışmasını ve sonunda iyinin kazandığını göstermek çocuk için “iyiliği”, “kötülüğü” somutlaştıracaktır. İyinin kazandığını görerek iyiliği öğrenmesi kolaylaşacaktır. İyi ve güçlü masal kahramanlarıyla çocuklar kendilerini özdeşleştirecekler, model alma yoluyla öğreneceklerdir.
Özetle, çocuklar yetişkinlerden duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Dolayısıyla çocuklarımızın nasıl davranmasını istiyorsak biz de öyle davranmalı, iyi davranışlarını farkedip ödüllendirmeli ve onlara demokratik bir aile ortamı sunmalıyız.
 
Üst