Çankırı şiirleri - Çankırı ile ilgili şiirler

#1
Sponsorlu Bağlantılar
çankırı şiir
çankırıyla ilgili şiirler

ÇANKIRI ŞİİR





Sıra sıra ak boyalı ,

Çıkması bol konaklar .

Pencerelerinde yer etmiş ,

Ay yıldızlı Bayraklar .



Bu beyaz badanalı evler ,

Bilir misiniz bana ne dedi ?

" Uzak çağların Yakın Kenti

Çankırı ;

Sizi bağrına basmak için,

benden yardım istedi .



Bir koşu . . . Atıldım kollarına ,

Bir çiçek de ben kondurdum ,

Hititler ' den gelen ,

Cumhuriyet ' i kuran ;

Acılar dolu bağrına .




O anlattı ben dinledim ;

Taş Mekteb… Taş Mescid . . .

Karataş Hamamı ,

Ve Kent ' in ;

Geleneksel evlerinin ,

Öyküsüyle inledim .



Bazan Yemen ' e uzandım ,

Ağıt yaktım Ata ' ma .

Mağara ' da tuz bastım ,

Şu asırlık yarama .



Bazan Balkanlar ' dan ,

Bazan Çanakkale ' den ;

Dönecek mi diye Dedem ,

Dilek Taşı ' na yöneldim .



Beni bulduklarında

Çankırı ' da ;

Ben ; ben değildim . . .




Nevzat Bilgiç
Sıla Benim Gurbet Benim – Memleketime Şiirler isimli kitabından..
 
#2
çankırı şiiri



Serin yaz akşamlarında Sarıbaba'ya, mezarlığa,

Uğrar biraz gezinirdim kimi zaman.

Derin uğultusu var gibiydi orada ölülerin.

Tatlıçay büyük vadiden aşağı,

Bükülür giderdi benim gibi kederli, bezgin.



Kimi zaman bir kaç delikanlı sohbeti,

Bir koyu, bir tatlı geçer giderdiki zaman.

Ne yapsam aynı sıkıntıydı

Bittiği yerden başlayan.



Minicik bir şehirdi her yeri,

Bir avuçiçi gibi.

Ne çabuk biterdi yürüyüşler.

Çayboyu'ndan, Beşkavağa,

Feslikan'a sapardı soluğumuz

Ne yöne gidersek gidelim

Hep İmaretten geçerdi yolumuz



Yine de övünürdük hep şehrimizle

Başkaydı canım, çankırı'lı olmak

Hoş yoktu başka bir eğlencemiz, belki de ondan.

Üçbeş arkadaş, ahmet, mehmet, metin,

Sadık softa, mahbub, ali osman

Hergün aynı yüzler, eskimeyen dostluk



Karatekin hep izler gibiydi bizi Kale'den

Sarıbaba kollar gibiydi, bekler gibiydi İkiçam

Deve Yolu, Kızlar Değirmeni

Görmezsek biz onları duramazdık,

Onlarsa hep çağırırdı bizi sanki



Çok zor geçerdi Çankırı'da zaman.

Ne çok üzülürdüm Çankırılı kızlara

Biz yine üçbeş erkek çıkardık çarşıya

İstersek vururduk kendimizi kırlara,

Kimi zaman Taşmescit sırtlarına.

Serde gençlik... şairlik... ne varsa...



Oysa Çankırılı kızlar, kör bir zamanın,

Helezonik ortamında sıkıntıdan

Kıvrılır, kıvranır durur gibiydiler.

Bazıları geçmemizi beklerdi sokaklarından.



Ve belki biraz da biz bu yüzden, serserice

Habire akardık damarlarına şehrin.

Hangi şaşkın geçerdi ki başka, defalarca,

Altından, gizli bakışlarla dolu pencerelerin



Herşey bir hayal güzelliğinde hafsalamda,

Ne hoş geliyor o günler bakınca bugünden.

Kurtuldum sayılmaz uzağında yaşasamda,

Çankırı'nın o anlaşılmaz, tuhaf büyüsünden

ilhami atmaca
 
Üst