Sponsorlu Bağlantılar
"Bütün ümidim gençliktedir" Sözünün Anlamı Açıklaması
Bilindiği gibi Türk Milleti, kanı ve canı pahasına kazandığı Çanakkale Zaferi’ne rağmen, Birinci Dünya Savaşı’ndan, müttefikleriyle birlikte yenik olarak çıktı. 1918 yılı, karanlıklar ve umutların eridiği bir yıldı. Bu karanlıklar ve umutsuzluklar ortamında Atatürk için tükenmez inanç kaynağı, yüreğini kaplayan millet sevgisiyle, Türk gençliğine duyduğu sonsuz güvendi. Herkesin umudunu yitirdiği, gelecek kaygısı içine düştüğü 1919 yılında, Kurtuluş Savaşı’nın başında: “Biz he rşeyi gençliğe bırakacağız- Geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir” diyordu. Gençliğe bu derece güvenen ve inanan Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç günü olan 19 Mayıs 1919 gününü gençliğe “Gençlik ve Spor Bayramı”, Samsun’dan Havza’ya geçerken kendisinin de coşkuyla söylediği “Dağ Başını Duman Almış” marşını da “Gençlik Marşı” olarak armağan etmişti.
Kurtuluş Savaşı’na destek veren Türk gençliği, yaptığı işlerle, eskiyle uyuşmayan dinamik düşüncesiyle, böylesine görkemli bir bayramı ve marşı hak etmişti. Genç fikirli demenin, gerçek fikirli demek olduğunu belirten Atatürk4, Sivas Kongresi’nde eski, ürkek ve köhne düşüncenin karşısına, bir “şok” etkisi yaratan gür sesiyle çıkan tıbbiye öğrencisi Hikmet’e ve onun gibi düşünen Türk gençliğine -kuşkusuz- sonsuz güven duygusuyla bağlanmıştır.
Bilindiği gibi Türk Milleti, kanı ve canı pahasına kazandığı Çanakkale Zaferi’ne rağmen, Birinci Dünya Savaşı’ndan, müttefikleriyle birlikte yenik olarak çıktı. 1918 yılı, karanlıklar ve umutların eridiği bir yıldı. Bu karanlıklar ve umutsuzluklar ortamında Atatürk için tükenmez inanç kaynağı, yüreğini kaplayan millet sevgisiyle, Türk gençliğine duyduğu sonsuz güvendi. Herkesin umudunu yitirdiği, gelecek kaygısı içine düştüğü 1919 yılında, Kurtuluş Savaşı’nın başında: “Biz he rşeyi gençliğe bırakacağız- Geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir” diyordu. Gençliğe bu derece güvenen ve inanan Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç günü olan 19 Mayıs 1919 gününü gençliğe “Gençlik ve Spor Bayramı”, Samsun’dan Havza’ya geçerken kendisinin de coşkuyla söylediği “Dağ Başını Duman Almış” marşını da “Gençlik Marşı” olarak armağan etmişti.
Kurtuluş Savaşı’na destek veren Türk gençliği, yaptığı işlerle, eskiyle uyuşmayan dinamik düşüncesiyle, böylesine görkemli bir bayramı ve marşı hak etmişti. Genç fikirli demenin, gerçek fikirli demek olduğunu belirten Atatürk4, Sivas Kongresi’nde eski, ürkek ve köhne düşüncenin karşısına, bir “şok” etkisi yaratan gür sesiyle çıkan tıbbiye öğrencisi Hikmet’e ve onun gibi düşünen Türk gençliğine -kuşkusuz- sonsuz güven duygusuyla bağlanmıştır.