Bebeğinizin Minik Dünyası

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Bebeğinizin minik dünyasına hiç bu açıdan baktınız mı?

Bebekler doğdukları andan başlayarak çevrelerinde ki dünya ile ilgilenirler. Çevrelerinin farkına varmak için bakarlar ve kulak verirler. Gözlerini mümkün olduğunca odaklamaya çalışırlar ve sırf bu yüzden sık sık şaşı gibi görünürler. Kimi zaman bu çabalarından ötürü, olağanüstü yorgun düşüp titremeye başlarlar. Ve hatta nefesleri bile kesilebilir. Yeni doğmuş bir bebek çoğu kez sizi, yorgun bir dikkatle süzüyor gibi bakabilir.
*Bebeğinizin mükemmel bir bellek hafızası vardır. Sesleri, insanları hatta ve hatta hayvanları bile çabucak tanırlar. Aynı zaman da kucağa alınma zaman, banyo vakti ve uyuma vaktini bile hafızalarına kayıt ederek, o vakitler geldiği andan beklemeye başlarlar.

*Bebeğin büyük olmasına bile gerek yoktur. Doğduğu andan itibaren yüzünde mimikleri belirlemeye başlayacaktır. Bebeğinizle otururken esneyin, ağzınızı kocaman açarak konuşun hatta dilinizi çıkartın ve bebeğinizin tepki vermesini bekleyin. Bu bebeğiniz için çok ilgi çekici bir oyundur. Bebeklerin tepki verme süreleri yetişkinler gibi saliselerden oluşmaz, saniyeleri hatta dakikaları bile alabilir. Sabırlı olun bebeğiniz mutlaka tepki verecektir. Bebekler anne ve babalarına, kızgınlıklarını, endişelerini ve hatta korkularını yansıtabilirler. Bunu mırıldanarak, agulayarak veya ağlayarak belli eder. Bebekler anlaşılmayı severler. Neyi anlatmak istiyorlarsa tepkilerini açıkça ortaya koyarlar. Eğer anlaşılmaz ise bu duruma çok üzülerek huysuzlanmaya başlayarak tepkilerini böyle ortaya koymaya başlarlar. *Çoğu bebek oyuncakları sevmez. Bunun yerine daha çok insanlara bakmayı sever. İlay’a uyku oyuncağın alıştırabilme sürem tamı tamına 3 ayımı almıştı. Yeni doğan bebekler gerçekten oyuncağı sevmezler. Ve yeni doğan bir bebeğin yenide doğmuş olsa belli seçimleri vardır. Mesela 2 tane oyuncak sunsanız bebeğinize, o gözleriyle birini seçecek veya gülümseyecektir. Hatta bebeğiniz biraz daha büyümüşse, sevdiği oyuncağı direk kavrayarak kendisine doğru çekecektir. * Bebeğinizin duyu organları tümüyle çalışıyor olsa da, duygularını tam olarak beynine gönderdiği iletileri yetişkinlerin beyni gibi irdeleyip, anlamlandıramaz. Bu da bebeklerin duyularını birbirinden ayıramadığı anlamına gelir. Bu sebepten bebekleri duygularını kendi dünyalarını anlayabildiği şekilde yaşarlar. Bu dünya da bizden oldukça farklıdır. Bebekler dünyayı yalnızca bir unsurun değişmesiyle korkunç bir değişime uğrayan, karmaşık duygularla dolu tek bir evren olarak algılar. Tüm izlenimleri yaşar ama bunlar arasında ayrım yapamaz. Henüz dünyasının kendine özgü duyumlarının sinyallerinden oluştuğunun ve her duyumun yalnızca bir tek şeyle ilgili iletiler aktardığının farkında değildir. ”Bebeğin kafasını daha da karıştıran çevresi ile arasında bir ayrım yapamaması ve henüz bağımsız bir varlık olduğunun farkında olmamasıdır. Bu yüzden kendi bedeninden kaynaklanan duyumlarla dışarıdan gelenler arasında bir ayrım yapamamaktadır. Bebeklerin gözünde dünya ile kendi bedeni aynı şeydir. Bebekler için dünya renk-koku-ses-kucak ve duyumdan ibarettir. Bebeklerin bedeni ne hissederse çevresinde ki herkesin de aynı şeyi hissettiğini düşünür. ” Bu yüzdendir ki bebeklerin ağlamasına anlam verilemez. Bebekler içerlerinden gelen ve dışarıda hissettikleri bir sebepten dolayı ağlayabilirler. Yeni doğan kendisini de çevresinin yansıması olarak gördüğü için çoğu zaman neden ağladığını kestirebilmek ise gerçekten zordur. Bebek olmakta zormuş:) Değilmi
 
Üst