Sponsorlu Bağlantılar
ailede mutluluk nasıl sağlanır, aile içinde mutlu olmak, eşinle mutlu yaşamanın yolları, eşle mutluluğun yolları
* ŞİDDETTEN KAÇININ
Şiddet, ailenin ruhu olan sevgi ve saygıyı temelden sarsar. Peygamberimiz hayatı boyunca hiçbir hizmetçiyi bile dövmemiş, hiçbir hanımına tokat atmamıştır. Bunu on yıllık eşi Hz. Aişe söylemektedir (İbn Mâce, Nikah 55). O, hanımlara nezaketle muamele etmeyi her vesileyle tavsiye etmiştir. Kadınlar hakkında emri şudur: “Yediğinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin. Kusurlarını yüzlerine vurarak ayıplamayın, Onları dövmeyin. Cezalandırmak düşüncesiyle evde tek başına bırakıp ihmal etmeyin.” (Ebû Dâvud, Nikâh 42),
Ev işlerinde de kadına yardım etmek Hz. Peygamber’in yoludur. Bir mü’min, bilhassa ağır işlerde hanımına yardımcı olmalıdır. Özellikle çocukların bakım ve terbiyesini yalnız eşine bırakmayıp sık sık onlarla meşgul olmalıdır. Yorgun argın da olsa, küçük gibi görünen tuz ve su gibi sofradaki bir eksiği hanımından istemeyip kendisinin kalkıp alması güzel bir jesttir.
Kısa ayrılıklar, ailevî ilişkileri güçlendirebilir. Uzun ayrılıklar ise aile için yıkım olabilir. Sebepsiz yere uzun süre evden uzak kalmak asla doğru değildir. Zorunlu hallerde ise, mutlaka evini aramalı, merakta bırakmamalıdır. Peygamberimiz, “Biriniz yolculuğa çıktığı zaman, işini bitirir bitirmez evine; ailesinin yanına dönmeye baksın. Fazla oyalanmasın” (Müslim, İmâre 179) buyurur.
* ONA SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYİN
Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmelidirler.
Üzüntü ve strese teslim olmamaya çalış; hayata sürekli ümitle bak ve güler yüzlü ol.
Küçük ve büyük her kusurda incitici ve kırıcı tenkitten titizlikle sakın.
Tartışmayı çıktığı noktada tutmaya çalış; geçmişte kalmış diğer bir konuyu da içine alacak şekilde genişletme. Tartışmayı kontrolünde tut. İnisiyatifin elinden kaçmasına fırsat verme.
Yersiz ve mesnetsiz kıskançlık, kuşku ve şüpheler yıkıcıdır. Realiteye bak, zan ve kuruntulara göre hareket etme. Öyleyse eşin kıskanç ve gayretkeş olmamalı, eşine kötü zandan sakınmalı ve iç yüzünü öğrenmeye yönelik aşırı bir tecessüs göstermemelidir. Tersi bir tutum, hayatı çekilmez hale getirir. Peygamberimiz, “Allah’ın gazap ettiği kıskançlığın, erkeğin ortada şüphe uyandıracak bir durum yokken hanımına karşı duyduğu kıskançlık olduğunu” belirtmiştir (İhya, II, 52). Bu, Yüce Allah’ın “Zannın çoğundan sakının. Çünkü bazı zanlar günahtır.” (Kur’an, 49/12) buyruğuna girer.
* KIRGINLIKLAR TATLIYA BAĞLANMALI
Mutlu bir beraberlik için taraflar birbirinin psikolojisini, yapı ve karakterini iyi tanımalıdır. Ancak bu şekilde yıkıcı aşırılıklardan uzak kalınabilir.
Hiçbir anlaşmazlığın uzun süreli olmasına fırsat vermemeli. En kısa zamanda tatlıya bağlamalıdır.
İster eski nişanlısı, ister önceki eşi olsun geçmiş deneyim ve hatıralardan söz etmek doğru olmaz.
Aşırı idealist olmamalı, doğal yaşamalı ve karşı taraftan mucizeler beklememeli.
* KARŞILIKLI GÜVEN ÖNEMLİ
Eşine, güven telkin et. Ona güvendiğini göster.
Mutlu olabilmen için, iyi bir eşle evlenmiş olman yetmez; senin de münasip bir eş olman gerekir.
Temizlik imanın yarısı ve kalıcı bir sevginin temel şartıdır.
Hayat arkadaşınla mutlu bir yaşam için, kişiliğinin ayrılmaz parçası saydığın bazı şeylerden ödün vermen, esnek olman gerekebilir.
Kendin için istediğin güzel şeyleri hayat arkadaşın için de iste, kendini düşündüğün kadar onu da düşün.
Almak kadar vermeyi de bil. Sürekli verdiğinden daha fazla*sını almaya, ya da vermeden almaya çalışma; bencil, egoist olma.
* HERKES İDEAL EŞ İSTER
Her erkek, hanımının her konuda en iyisini yapmaya çalışan; güneş gibi sevgi ve şefkatiyle kendisini ısıtan ideal bir eş olmasını is*ter. Her hanım da, kocasının tam güvenilir güçlü bir kişilik sahibi, her türlü ihtiyaçlarını temin edecek bir kimse olmasını arzu eder. Taraflar, bu ideal standardı yakalama gayreti içinde olmalıdır.
Hayatta eksik olmayan her sıkıntı ve olumsuzlukta hemen eşini suçlama; konuya insafla bak.
Yalnız bugünü yaşa, geçmişte yaşanmış üzüntüleri ve henüz gelmeyen yarınki kaygıları bugüne taşıma.
Nikah akdinin kutsal bir bağ ve Allah’a verilmiş bir söz olduğunu bil. Bu konuda ileride pişman olacağın bir adımı atmadan önce çok iyi düşün.
Aile hayatı için aşk ve sevgi önemli ve zorunlu olmakla birlikte, ailenin sadece bunun üzerinde duracağını sanma. Başka niteliklerin de bulunması gerektiğini bil.
* AİLENE ÖRNEK OLMAYA ÇALIŞ
Hayat arkadaşına karşı örnek davranışlar sergile; iyi kişiliğini sadece dilinle değil, davranışlarınla da ortaya koy.
Olur olmaz, komşu ve akrabalarının aranıza girmesine fırsat verme; mümkün mertebe aile içi problemleri kendi aranızda halletmeye çalışın.
Hayat arkadaşında hata olarak gördüğün bazı şeyleri düzeltmede aceleci olma; değişmesi için zamana ihtiyaç duyan kusurlar olabilir. Ufak tefek hataları büyütme.
Evliliğin yükümlülük ve sorumluluklarını gönül hoşluğuyla kabul et ve tam bir özgüvenle üstlen.
Anlaşmazlık ve tartışma sebeplerinden mümkün mertebe sakın.
Eşinle müşterek işler yapmaya vakit ayır ki, ileride sizin için mutlu hatıralar kalsın ve sizi birbirinize daha çok yaklaştırsın.
Eşine, son derece serbestçe kendini ifade etme ve yeteneklerini geliştirme fırsatı tanı. Hiçbir yönünü alay konusu yapma
* ŞİDDETTEN KAÇININ
Şiddet, ailenin ruhu olan sevgi ve saygıyı temelden sarsar. Peygamberimiz hayatı boyunca hiçbir hizmetçiyi bile dövmemiş, hiçbir hanımına tokat atmamıştır. Bunu on yıllık eşi Hz. Aişe söylemektedir (İbn Mâce, Nikah 55). O, hanımlara nezaketle muamele etmeyi her vesileyle tavsiye etmiştir. Kadınlar hakkında emri şudur: “Yediğinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin. Kusurlarını yüzlerine vurarak ayıplamayın, Onları dövmeyin. Cezalandırmak düşüncesiyle evde tek başına bırakıp ihmal etmeyin.” (Ebû Dâvud, Nikâh 42),
Ev işlerinde de kadına yardım etmek Hz. Peygamber’in yoludur. Bir mü’min, bilhassa ağır işlerde hanımına yardımcı olmalıdır. Özellikle çocukların bakım ve terbiyesini yalnız eşine bırakmayıp sık sık onlarla meşgul olmalıdır. Yorgun argın da olsa, küçük gibi görünen tuz ve su gibi sofradaki bir eksiği hanımından istemeyip kendisinin kalkıp alması güzel bir jesttir.
Kısa ayrılıklar, ailevî ilişkileri güçlendirebilir. Uzun ayrılıklar ise aile için yıkım olabilir. Sebepsiz yere uzun süre evden uzak kalmak asla doğru değildir. Zorunlu hallerde ise, mutlaka evini aramalı, merakta bırakmamalıdır. Peygamberimiz, “Biriniz yolculuğa çıktığı zaman, işini bitirir bitirmez evine; ailesinin yanına dönmeye baksın. Fazla oyalanmasın” (Müslim, İmâre 179) buyurur.
* ONA SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYİN
Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmelidirler.
Üzüntü ve strese teslim olmamaya çalış; hayata sürekli ümitle bak ve güler yüzlü ol.
Küçük ve büyük her kusurda incitici ve kırıcı tenkitten titizlikle sakın.
Tartışmayı çıktığı noktada tutmaya çalış; geçmişte kalmış diğer bir konuyu da içine alacak şekilde genişletme. Tartışmayı kontrolünde tut. İnisiyatifin elinden kaçmasına fırsat verme.
Yersiz ve mesnetsiz kıskançlık, kuşku ve şüpheler yıkıcıdır. Realiteye bak, zan ve kuruntulara göre hareket etme. Öyleyse eşin kıskanç ve gayretkeş olmamalı, eşine kötü zandan sakınmalı ve iç yüzünü öğrenmeye yönelik aşırı bir tecessüs göstermemelidir. Tersi bir tutum, hayatı çekilmez hale getirir. Peygamberimiz, “Allah’ın gazap ettiği kıskançlığın, erkeğin ortada şüphe uyandıracak bir durum yokken hanımına karşı duyduğu kıskançlık olduğunu” belirtmiştir (İhya, II, 52). Bu, Yüce Allah’ın “Zannın çoğundan sakının. Çünkü bazı zanlar günahtır.” (Kur’an, 49/12) buyruğuna girer.
* KIRGINLIKLAR TATLIYA BAĞLANMALI
Mutlu bir beraberlik için taraflar birbirinin psikolojisini, yapı ve karakterini iyi tanımalıdır. Ancak bu şekilde yıkıcı aşırılıklardan uzak kalınabilir.
Hiçbir anlaşmazlığın uzun süreli olmasına fırsat vermemeli. En kısa zamanda tatlıya bağlamalıdır.
İster eski nişanlısı, ister önceki eşi olsun geçmiş deneyim ve hatıralardan söz etmek doğru olmaz.
Aşırı idealist olmamalı, doğal yaşamalı ve karşı taraftan mucizeler beklememeli.
* KARŞILIKLI GÜVEN ÖNEMLİ
Eşine, güven telkin et. Ona güvendiğini göster.
Mutlu olabilmen için, iyi bir eşle evlenmiş olman yetmez; senin de münasip bir eş olman gerekir.
Temizlik imanın yarısı ve kalıcı bir sevginin temel şartıdır.
Hayat arkadaşınla mutlu bir yaşam için, kişiliğinin ayrılmaz parçası saydığın bazı şeylerden ödün vermen, esnek olman gerekebilir.
Kendin için istediğin güzel şeyleri hayat arkadaşın için de iste, kendini düşündüğün kadar onu da düşün.
Almak kadar vermeyi de bil. Sürekli verdiğinden daha fazla*sını almaya, ya da vermeden almaya çalışma; bencil, egoist olma.
* HERKES İDEAL EŞ İSTER
Her erkek, hanımının her konuda en iyisini yapmaya çalışan; güneş gibi sevgi ve şefkatiyle kendisini ısıtan ideal bir eş olmasını is*ter. Her hanım da, kocasının tam güvenilir güçlü bir kişilik sahibi, her türlü ihtiyaçlarını temin edecek bir kimse olmasını arzu eder. Taraflar, bu ideal standardı yakalama gayreti içinde olmalıdır.
Hayatta eksik olmayan her sıkıntı ve olumsuzlukta hemen eşini suçlama; konuya insafla bak.
Yalnız bugünü yaşa, geçmişte yaşanmış üzüntüleri ve henüz gelmeyen yarınki kaygıları bugüne taşıma.
Nikah akdinin kutsal bir bağ ve Allah’a verilmiş bir söz olduğunu bil. Bu konuda ileride pişman olacağın bir adımı atmadan önce çok iyi düşün.
Aile hayatı için aşk ve sevgi önemli ve zorunlu olmakla birlikte, ailenin sadece bunun üzerinde duracağını sanma. Başka niteliklerin de bulunması gerektiğini bil.
* AİLENE ÖRNEK OLMAYA ÇALIŞ
Hayat arkadaşına karşı örnek davranışlar sergile; iyi kişiliğini sadece dilinle değil, davranışlarınla da ortaya koy.
Olur olmaz, komşu ve akrabalarının aranıza girmesine fırsat verme; mümkün mertebe aile içi problemleri kendi aranızda halletmeye çalışın.
Hayat arkadaşında hata olarak gördüğün bazı şeyleri düzeltmede aceleci olma; değişmesi için zamana ihtiyaç duyan kusurlar olabilir. Ufak tefek hataları büyütme.
Evliliğin yükümlülük ve sorumluluklarını gönül hoşluğuyla kabul et ve tam bir özgüvenle üstlen.
Anlaşmazlık ve tartışma sebeplerinden mümkün mertebe sakın.
Eşinle müşterek işler yapmaya vakit ayır ki, ileride sizin için mutlu hatıralar kalsın ve sizi birbirinize daha çok yaklaştırsın.
Eşine, son derece serbestçe kendini ifade etme ve yeteneklerini geliştirme fırsatı tanı. Hiçbir yönünü alay konusu yapma