6. 7. 8. Sınıflar İçin Kompozisyon Örnekleri

Eylül

Yönetici
Editör
#1
Sponsorlu Bağlantılar
Karışık Kompozisyonlar
6. Sınıf Kompozisyon Örnekleri
7. Sınıf Kompozisyon Örnekleri
8. Sınıf Kompozisyon Örnekleri


KONU: "BAKARSAN BAĞ, BAKMAZSAN DAĞ OLUR"

Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı, her şeyin beğenilir niteliklere sahip olması için bakımın gerekli olduğudur. özel eşyalarınıza bile dikkat ve bakım göstermediğiniz sürece onların harap olması pek doğaldır. Buna göre şöyle bir düşünce düzeni kurabilirsiniz:
1 - Bakılmayan şeylerin harap olmaya mahkum oluşları;
2 - Beğenilir ve göz alıcı durumda olmak için bakımın gerekliliği;
3 - Tutumlu insanların karakteri;
4 - Sonuç.

KOMPOZİSYON METNİ:
"Çoğu zaman elimizdekilerin kıymetini bilmeyiz. İlgisizlik ve kayıtsızlıkla onları harap olmaya terk ederiz. Sonra, darmadağın, perişan bir görünüm karşısında kaldığımız zaman da üzülür ve pişmanlık duyarız.
"Sahip olma" duygusu kuvvetli olan insanlar, ellerindekilerin kıymetini daima bilirler. Malını koruyabilmesi, insanı insan yapan özelliklerden biridir. Babadan kalma eski bir ev düşünelim; kayıtsızlığımıza kurban olduğu takdirde sonu viran olup yıkılmaktır. Böyle bir evi devamlı olarak onarır ve korursak, sonunda emeklerimizin karşılığı olan şirin ve güzel bir evle karşılaşırız. İnsan ilgisi, irade ve çabası, isterse çirkini güzel yapar. İlgisizlik ve ihmalinse, en üstün güzellikleri dahi yok edeceği unutulmamalıdır.
Elimizdekilerin kıymetini bilmeyi, onları korumayı, değerlendirmeyi, çocukluğumuzda öğrenmemiz gerekir. Bu öğrenim bizde kökleştiği, karakterimizin bir parçası olduğu zaman elimizin altında olan her şey iyiye, güzele, mükemmele ulaşacaktır."
 

Eylül

Yönetici
Editör
#2
KONU: "BAŞBAŞA VERMEYİNCE TAŞ YERİNDEN KALKMAZ.
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:

Açıklamamızın amacı; büyük işlerin başarılması, zorlukların yenilmesi için insanlar arasında birliğin gerekli olduğudur. özel ve sosyal hayatta birliğin sağladığı faydaları düşünerek şu şekilde bir düşünce düzeni kurabilirsiniz:
1 - Hayatta yalnız olan insanların başarı dereceleri;
2 - İnsanların her işte birlik olmalarının ve birbirlerine fikir danışmalarının faydalan;
3 - Konu ile ilgili örnekler verilebilir;
4 - Sonuç.


KOMPOZİSYON METNİ:
İnsanlar arasında birliğin ve dayanışmanın iş başarma ve mutlu olma yolunda gerekli olduğuna inanan atalarımız "Bir elin nesi; iki elin sesi" demişler. Hayatın zorlukları ve doğal olaylar karşısında tek insan aciz ve kudretsizdir; silinmeye mahkumdur. Başkalarından uzaklaşan, yalnız kendilerine inanan insanların daima yenilgiye uğrayışları bu gerçeği ispatlamak için yeterlidir.
Yaşamak, zorlukları yenmek, başarı yolunda mesafe kazanabilmek için insanların birbirlerinin güçlerine, fikir ve düşüncelerine ihtiyaçları vardır. Birinin düşünce ve görüşlerinin tükendiği yerde, diğerinin zekası ve buluşları sonuca ulaşmada yararlı olabilir. Birlik olunan yerde ele alınan işlerin başarı yolları daha doğru ve sağlam olarak bulunabilir; çalışma düzeni daha sağlam bir şekilde kurulabilir. Fikir ve görüş çatışmaları dahi, gerçeğin ortaya çıkmasına yardım eder.
Bütün girişim ve atılımlarımızda, daima bizden daha tecrübeli olanların fikir ve görüşlerine, yardımlarına başvuralım. Birliğin güçlü ahenginden ayrılmayalım.
 

Eylül

Yönetici
Editör
#3
KONU: “DAĞ NE KADAR YÜCE OLSA, YOL ONUN ÜSTÜNDEN AŞAR”
Ana fikir:
Aşılamayacak engel yoktur. Yolunu bilen her güçlüğü yener.

KOMPOZİSYON METNİ:
Bize ilk bakışta çok zor görünen işlere başladığımız zaman karşımıza çıkan engeller, hemen yılgınlığa kapılmamıza sebep olur; azmimiz yavaş yavaş kuvvetini kaybeder, dizlerimizin dermanı kesilir. Bir sonuç alamamanın verdiği manevi yorgunlukla çöker kalırız.
Azmin elinden kurtuluş olmaz derler. Pek doğru olan bu söz, hayat mücadelemizde asla vazgeçmeyeceğimiz bir kılavuz olmalıdır.
İnsan, davasına inanmalı, azmi hiçbir zaman elden bırakmamalıdır. Plansız bir mücadele, insana hayal kırıklıklarından başka bir şey vermez. Her şeyde olduğu gibi hedefe ulaşmak için yapılan yol tayinlerinde de aklı ve mantığı kullanmak gerekir.
Engeller, azimli insanları başarı yolunda kamçılayan manevi güçlerdir. Bunlar ilk bakışta ne kadar korkunç görünürlerse görünsünler, sağlam bir mantığın, kuvvetli ve inanılmış bir davanın, çelik gibi bir irade ve bükülmez azmin hedefe ulaşmasını kös tekleyemezler. O halde, önce ne istediğimizi, ne yapmamız gerektiğini bilelim. Sonra, bilgi, irade, azim ve cesaretimize güvenelim. Başarı er geç bizim olacaktır.
 

Eylül

Yönetici
Editör
#4
KONU: "DAMLAYA DAMLAYA GöL OLUR, DAMLACIKTAN SEL OLUR."
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:

Açıklamamızın amacı, tasarrufun insana büyük faydalar sağlayacağıdır. Buna göre, şöyle bir düşünce düzeni kurabilirsiniz:
1 - Tasarrufun tanımı;
2 - Tasarrufun insana sağlayacağı faydalar;
3 - Konuyla ilgili örnekler;
4 - Sonuç.

KOMPOZİSYON METNİ:
Tasarruf, maddenin değerini bilme; onu yerinde ve zamanına göre kullanabilme, bir tedbir vasıtası olarak değerlendirebilme demektir. Hayatta maddi bunalımlara düşmemek için tasarrufa ihtiyaç vardır. Herkes gelirinin bir kısmını zorunlu yerlere harcadıktan sonra, geri kalan bölümünü, gelecekte düşebileceği kötü durumlar veya birtakım ideallerinin gerçekleşmesi için biriktirmelidir.
Tasarruf, meyvesini zamanla verir. Bugünden azar azar, karınca kararınca biriktirdiğimiz paralar bir gün bizi şaşırtan, bazı maddi arzularımızı gerçekleştirecek kadar büyük bir yekun oluşturur. Tasarruf yapan herkes, sonunda böyle mutluluk verici bir sonuca kavuşur. Böylece, insanın isteklerine kavuşabilmesinin bir bakıma elinde olduğu anlaşılır. Tasarruf yapan kimseler tedbirli kimselerdir; önceden hazırlıklı oldukları için güç duruma düşmezler. Bir köşede birikmiş paraları, her zaman onların yardımcısı, desteği ve huzur kaynağıdır.
İnsanoğlu tasarrufa çocuklukta alışmalıdır. Kendi ihtiyaçlarını tasarruflarıyla almaya çalışan çocuklar, en güzel alışkanlıklardan birini elde etmiş olurlar. Tasarruf varlığın garantisidir.
 

Eylül

Yönetici
Editör
#5
KONU: "DEVE BOYNUZ UMARKEN KULAKTAN OLMUŞ."
Ana fikir:
Hakkından fazlasına tamah edenler ellerindekini de kaybederler.


KOMPOZİSYON METNİ:
"İnsanda yükselmek, büyük başarılara ulaşmak için azim ve ihtiras olmalı; her yerde, her zaman hak için mücadele etmesini bilmeli. Ancak insan, ihtiraslarına hakim olmasını da öğrenmeli. Haktan ötesini istememeli. Layık olduğu hakka razı olmak, iyi yetişmiş, olgun ve erdemli insanların meziyetidir. Bazı insanların türlü felaketlere, kayıplara uğramalarının sebebi; aç gözlü olmaları, eldekiyle yetinmeyi bilmemeleridir. Bu insanlara hadlerini bilmeyenler de diyebiliriz. Çünkü, tok gözlü olmamanın kötü bir huy olduğunun farkında bile değillerdir. Bunlarda maddeye karşı tükenmez bir iştah vardır; doymak bilmeyen bir açgözlülükle gözleri daima yukarıda ve çoktadır. Hayatı bir çeşit kumar masası olarak kabul ederler. Daima daha fazla kazanmak için akıl ve mantık dışında hareket etmeyi bir alışkanlık haline getirirler. Tabii, şansları her zaman umdukları gibi yaver gitmez; çoğu kez, kazanacakları yerde ellerindekini kaybederler. Çok zaman farkına varmadan ihtiraslarını doyurmak için her şeye boyun eğerler. Sonunda zavallı ve yoksul bir duruma düşerler. Yanlış tutumları yüzünden kimse tarafından sevilip sayılmadıkları için yapayalnız kalırlar. Dostsuz ve sevgisiz kalmak kayıpların en büyüğüdür.
O halde, hayatımız boyunca birtakım zararlara, zor ve gülünç durumlara düşmemek için kanaatkar olmasını bilmeliyiz. Akla ve mantığa aldırmayıp, sadece ihtiraslarımızı doyurmak için kumar oynarcasına, gücümüz dışında yatırımlar yapmaya kalkışmak bize hayal kırıklığından başka bir şey kazandırmaz."
 

Eylül

Yönetici
Editör
#6
Ana fikir: Göz önünde olmayan kimse zamanla unutulur.

KOMPOZİSYON METNİ:
"Bize en zor gelen şeylerden biri de, sevdiklerimizden isteyerek veya istemeyerek aynlmamızdır. Bazen ayrılmak bir zorunluluk olduğu için isteyerek ve istemeyerek sözlerini kullandım. Ayrılıklar insanı alışkanlıklarından kopardığı ve ruhumuzda bir boşluk yarattığı için oldukça sarsıcıdır. Herhangi bir sebeple bizden uzak düşen sevdiğimizin özlemi ile günler dayanılmaz bir hal alır; onsuz yapamayacağımızı, özlemine katlanamayacağımızı sanırız. Her geçen gün, araya çekilmiş bir set gibi gelir. Mücadeleyle geçen hayatta bizi oyalayacak o kadar çok şey ve yapmamız gereken o kadar çok iş vardır ki ister istemez kendimizi bunlara kaptırırız. Ayrılma acısına dayanamayacağımızı sandığımız insanın hayali ve düşüncesi gittikçe uzaklaşır. Gerçekçi insanlar için bu doğal bir haldir; unutmak değildir bu; hayatı, iyi-kötü her yönüyle kabul etmek, ona ayak uydurmaktır.
Bir de hercai yaradılışta olanlar vardır. Sevdikleri yanlarında olduğu zaman gözleri başkasını görmez. Ama, bir ayrılmaya görsünler; başkalarının güzellik ve cazibesine kendilerini hemen kaptırıverirler. Yeni tanışmaların esrarlı çekiciliği içinde, uzakta kalan aranmaz olur.
Bazıları da yalnız kendileri için yaşıyor gibidir. Daima içlerine kapanık ve dalgındırlar. Bunlar kolay kolay insan kıymeti bilmezler. Birilerine bağlanma isteği duymadıkları gibi ayrılık acısı da çekmezler. Giden gitmiştir. Onlara ne?.. Bazı insanlarsa, başkalarıyla yalnız kendi çıkarları için ilgilenir, dostluk ve samimiyet gösterilerinde bulunurlar. Ama o insanla olan çıkar bağı ortadan kalkmaya görsün hemen gerçek yüzlerini belli eder, dostlarını arayıp sormayı akıllarına bile getirmezler. Bu, onlar için gereksiz bir şeydir.
Her şeye rağmen, insanda "sadakat" adı verilen bir duygu vardır. Kim ve nerede olursa olsun, sevdiğimiz insanı unutmamak... Bazı kaba gerçekçiler, bu sadakat sözünü duydukları zaman burun kıvırır, bunun yeryüzünde olmadığını söylerler. Tarihte büyük yankılar yapan ölümsüz aşklar düşünülsün, dostluklar hatırlansın hele... İnsan kalbi hor görülecek bir şey değildir. O bazen ölümsüzlüklerin, göz kamaştırıcı değerlerin ve duyguların barınağı olur. Hiçbir ayrılığın unutturamadığı aşklar vardır. Her türlü güç şartlar içinde seven ve sevmesini bilen insanlar vardır.
Bu sebeple, "Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur" sözünü kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü, geçerli olduğu yerler de vardır, geçerli olmadığı yerler de..."
-----------------------------------------------
Anafikir: İyi, mükemmel işleri ve eserleri kötülemekle onların değerlerini düşürmek mümkün değildir.

KOMPOZİSYON METNİ:
"Haset, mutlaka yenilmesi gereken en kötü huylardan biridir. İnsana bir şey kazandırmadığı gibi, iyiye, güzele ve mükemmele doğru atılan adımları da köstekler; etrafa kötülük ve mutsuzluk saçar. İyi, güzel, doğru ve mükemmel olarak kabul edilen eserlerin veya insanların karşısına karanlık ve olumsuz düşünceleri olan kimse veya kimseler mutlaka çıkabilir. İnsanlık için büyük tehlike olan kötü niyetli kişi ve düşünceleri bütün cepheleriyle bilmek, değerlendirmek ve onlarla mücadele etmek büyük önem taşır. İlerlemeler bu mücadelenin layıkıyla gerçekleştiği noktadan başlar. Şüphesiz insana en büyük nimet olan akıl ve muhakeme, bu imkanı sağlar.
Kaldı ki, iyi, doğru ve mükemmel olan bir şeye kara çalmak, onu değersiz ve kötü göstermek mümkün değildir. Sağlam bir muhakemeye, kuvvetli bir anlayışa dayanan, mükemmel olan bir şey, bir an için karanlık düşüncelerin sisiyle perdelense bile, kendi doğal kanunları gereğince eninde sonunda, gün yüzüne pırıl pırıl haliyle çıkacaktır. Zavallı bir akıl, iftiralar, karşı fikirler, dayanağı olmayan yetersiz ithamlarla boşa vakit geçirmekten başka bir şey yapamaz. Bu ezeli ve ebedi bir kanundur; mükemmel basite, iyilik kötülüğe, aydınlık karanlığa üstün gelecektir."
 
K

Kayıtsız Üye

#10
bu site benim sınavım için çok ii oldu bu yüzden çok teşekkür ederim eğer 100 alırsam bu siteye katılmaktan ve önermekten mutluluk duyarım tekrar tşk ederimmm...
 
?

......

#11
harika bir site bunun öğrencilere katkıda bulunduğu için herkese teşekkür ediyorummm
 
K

Kayıtsız Üye

#12
KONU: "BAKARSAN BAĞ, BAKMAZSAN DAĞ OLUR"

Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı, her şeyin beğenilir niteliklere sahip olması için bakımın gerekli olduğudur özel eşyalarınıza bile dikkat ve bakım göstermediğiniz sürece onların harap olması pek doğaldır Buna göre şöyle bir düşünce düzeni kurabilirsiniz:
1 - Bakılmayan şeylerin harap olmaya mahkum oluşları;
2 - Beğenilir ve göz alıcı durumda olmak için bakımın gerekliliği;
3 - Tutumlu insanların karakteri;
4 - Sonuç

KOMPOZİSYON METNİ:
"Çoğu zaman elimizdekilerin kıymetini bilmeyiz İlgisizlik ve kayıtsızlıkla onları harap olmaya terk ederizSonra, darmadağın, perişan bir görünüm karşısında kaldığımız zaman da üzülür ve pişmanlık duyarız
"Sahip olma" duygusu kuvvetli olan insanlar, ellerindekilerin kıymetini daima bilirler Malını koruyabilmesi, insanı insan yapan özelliklerden biridir Babadan kalma eski bir ev düşünelim; kayıtsızlığımıza kurban olduğu takdirde sonu viran olup yıkılmaktır Böyle bir evi devamlı olarak onarır ve korursak, sonunda emeklerimizin karşılığı olan şirin ve güzel bir evle karşılaşırız İnsan ilgisi, irade ve çabası, isterse çirkini güzel yapar İlgisizlik ve ihmalinse, en üstün güzellikleri dahi yok edeceği unutulmamalıdır
Elimizdekilerin kıymetini bilmeyi, onları korumayı, değerlendirmeyi, çocukluğumuzda öğrenmemiz gerekir Bu öğrenim bizde kökleştiği, karakterimizin bir parçası olduğu zaman elimizin altında olan her şey iyiye, güzele, mükemmele ulaşacaktır"
 
K

Kayıtsız Üye

#19
yarın sınavım var aslında türkçe ingilizce resim beden teknoloji tasarım din hariç diğer derslerimin hepsi iyi çokk tşkler...
 
K

Kayıtsız Üye

#20
çok iyi yazmışsınız benim bile bu kadar ayrıntılı aklıma gelmez vallahi helal olsun :)
 
Üst