Yetim hakki yemeyen Omer'dir!

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Adalet tarihinin ruhu Hz. Omer’in (r.a.) halifeligi doneminde gec bir saatte ziyaretine gelen dostundan, “Bir dakika!” diye izin ister, yarim kalan isini tamamlar ve masasinin uzerindeki mumu sondurur. Sonra cekmecesini acar, yeni bir mum cikarir, yakar ve, “Buyur, simdi sohbet edebiliriz!” der.
Dostu sasirir:
“- Ey Omer, sondurdugun de mum, yaktigin da mum. O mumun aydinliginda benimle konusmadin, bu mumun oncekinden farki ne!”
Omer farki anlatir:
“- Geldiginde devlet isi ile mesguldum ve yanan mum da devletin mumu idi. Devlet isini bitirdim, devletin mumunu sondurdum, seninle sohbet icin yaktigim mum kendi imkânlarimla satin aldigim mumdur!”
İste bu Omer dese ki:
“- Yetim hakki yemem!”
Dogrudur.
Ve o Omer bilse ki kazara midesine bir “yetim hakki” girdi, oyle zannediyorum ki, elini bogazindan sokar ve o mideyi karin boslugundan cekip kopeklere firlatir. Omer, boyle bir Omer olmasina ragmen bir gun bineginin ustunde giderken bir bedevi seslenir:
“- Allah’tan kork ya Omer!”
Peki Omer ne yapar!
“- Sen kim oluyorsun da bana ’Allah’tan kork’ diyorsun!”
Diye mi cikisir..
Donup adama laf mi yetistirir..
Hayiiiiiir..
Hemen bineginden iner..
Yuzunu topraga koyar ve aglamaya baslar:
“- Ey Allah’im, Omer bu lafi isitecek ne hata yapti ki, bu hitaba muhatap oldum!”
Yuzu toprakta ne kadar agladigini Rabbim bilir..
Bunlari niye yazdik!
Dunku gazetelerde Sayin Basbakan’in “Yetim hakki yemeyiz, yedirmeyiz!” dedigi mansetlere tasinmisti. Ayni Basbakan kizinin dugun davetiyesini bir baska ulkenin devlet baskanina devletin ucagiyla goturen bir basbakandi. Sadece Sabah gazetesinin damadinin mudur oldugu sirkete satisi sirasinda yetimlerin bankasi olan Vakifbank imkânlarinin nasil kullanildigini bilmeyen var mi? Bunlardan biri “Yetim hakki yemeye”, digeri ise “Yetim hakki yedirmeye” ornek degil mi? Cocuklari siyaset ve devlet imkânlarini kullanarak zengin olmamis bakan cocugu kaldi mi? Ayni kisiler meselâ CHP yahut DYP iktidar olsaydi boylesine servet saman sahibi olabilirler miydi!
Belli ki aldigi komisyon cuvala sigmayan mizrak cinsinden olan AKP yoneticisi Saban Disli’ye yol gorundu ve Sayin Erdogan bunu bir “aklanma” firsati olarak degerlendirecek. İste diyecek, biz yolsuzluk yapani boyle cezalandiririz!
Oysa bu yolsuzluk yapanin cezalandirilmasi degil, yaptigi yolsuzlugu yuzune gozune bulastirip partisini zor durumda birakanla yollarin ayrilmasidir.
Ali Dibo’lar unutuldu mu!
Haberturk’te Balcicek Pamir’in “Partiniz sizi neden yine aday gostermedi?” sorusuna, “Memleketimde de AKP’li belediye yolsuzluk yapiyordu. Bunu ortaya cikardim. Bu olay rahatsizlik yaratti. Ama yapilanlar yapanin yanina kaldi!” cevabi veren Meclis İnsan Haklari Komisyonu eski Baskani, AKP’li Mehmet Elkatmis degil miydi!
Millet bunu goruyor..
Millet gormese bile, bir goren ve bu gordugunu bir gun kulunun onune koyacak olan bir kudret mevcut elhamdulillah. ..
Hani, “Tovbe kapisi” denir ve “Acik oldugu” bildirilir ya.. Sukur ki oyledir ve Rabbim bizi tovbe uzere daim kilsin...
İste bu “yetim hakki” yahut “kul hakki” bahsinde sanki “Tovbe kapisi kapanmis” gibidir. Cunku tovbeyle her gunahtan, ama her gunahtan kurtulabilirsin, ama “yetim hakkindan” ve “kul hakkindan” kurtulamazsin. .. İstersen alnini secdelerde parcala, gozyaslari seccadeni curutsun, camur etsin, Rabbim “Helalles de gel!” diyor, baska bir sey demiyor...
75 milyonla nasil helallesilir!
Dogrusunu Rabbim bilir.
Amma ben, tarihte ornegini gordugum icin, beni yonetenlerin (adalet ve kul haklari bahsinde) Hz. Omer (r.a.)’den daha geride olmalarina riza gosteremiyorum. ..
“Yapilabilirligi” gosterildigi icin, yani onumuzde ornegi mevcut bulundugundan, daha azina niye razi olayim ki...
Bir de, “Yiyor ama sunu da yapiyor!” diyen her dilden munafiklik kokusu gelmektedir, hissettigimiz budur...
 
Üst