Namazsız ezan ezansız namaz Kıssadan hisse

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Bir dede ile torununun konuşmalarına kulak veriyoruz:

Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yüzlü dedesine merakla soruyor:

Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?’

Dede tatlı bir gülücükle: ‘Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum.’ deyince torun:

Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?’ der.

Dede: ‘Evet yavrum. ömür, Namazsız Ezanla, Ezansız Namaz arası kadardır.’ diye cevap verir.

Torun yeniden sorar:’Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne kastettiğini anlamadım dedeciğim. Bu ne demek açıklar mısın?’
Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa:

‘Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu.

O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi?

işte o ezanın namazı kılındı mı? Kılınmadı. O ezan Namazsız Ezan‘dı.

insan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur.

O da Ezansız Namaz‘dır.

Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına. ‘

Bak ey insan! Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir. Boşa vakit harcama!’ ikazını yapıyordu o ezan.

İşte yavrum öMüR, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR.

Sakın boşa geçirme. ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk bırakma!’
 
Üst