Küfürden kurtulmak için dua.....

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Erkek olsun kadın olsun her Müslümanın her sözünde her işinde Allahü teâlânın emrlerine yanî farzlara ve yasak ettiklerine yanî harâmlara uyması lâzımdır. Bir farzın yapılmasına bir harâmdan sakınmağa ehemmiyyet vermiyenin îmânı gider kâfir [Allahın düşmanı] olur. Kâfir olarak ölen kimse kabirde azâb çeker. Âhıretde Cehenneme gider. Cehennemde sonsuz yanar. Af edilmesine Cehennemden çıkmasına imkân ve ihtimâl yoktur.
Kâfir olmak çok kolaydır. Her sözde her işde kâfir olmak ihtimâli çokdur. Küfrden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi bilinmese dahî hergün bir kerre “Yâ Rabbî! Bilerek veyâ bilmiyerek küfre sebeb olan bir söz söyledim veyâ bir iş yapdım ise nâdim oldum pişmân oldum. Beni af et” diyerek tevbe etse Allahü teâlâya yalvarsa muhakkak afv olur. Cehenneme gitmekden kurtulur.
Cehennemde sonsuz yanmamak için hergün muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden dahâ mühim bir vazîfe yokdur. Tekrâr bildirelim ki kul hakkı bulunan günahlara tevbe ederken bu hakları ödemek ve terk edilmiş namazlar için tevbe ederken bunları kazâ etmek lâzımdır.
 
#2
Dua müminin gören gözü işiten kulağı tutan eli gülen yüzü helale koşan ayağı Hakk'a yönelen kalbi zikreden dili ve fikreden beynidir. Cennet kapıları ancak duayla ve besmeleyle açılır. Cehennem kapılarını sadece dualı diller ve helâle uzanan eller kapatabilir. Dua; açan gülümüz seherde esen yelimiz Hakk'a teslim olan ve O'nun adıyla titreyen kalbimizdir. Gönül bahçelerimiz onunla yeşerir. Hayat onunla anlamını bulur. O ki içimizdeki karanlıkları aydınlatır yanan kalpleri serinletir. Fırtınanın tipiye dönüştüğü ve kurtuluşun imkânın sınırlarını zorladığı demlerde tutacağımız yegâne dal duadır.

Dua kulluğun en güzel ifadesidir. Kalp onunla safa bulur ve yumuşar. Belalara karşı kalkandır o. Karamsarlığın her yanımızı sarıp sarmaladığı demlerde felahlıktır müjdedir yeşeren taptaze umuttur. Kırk ağızlı koca kavşaklarda yolumuzu gösteren kılavuzdur. Daralan ruhlara genişliktir. Faniliğe ebedilik iksiridir. Nurdur yolumuzu aydınlığa boğan… Çölleşen maneviyat tarlalarına ilahi rahmetin sağnak sağnak yağmasıdır. Köz köz olan yürek yaralarına merhemdir. Ölümü bekleyen hastalara şifadır.

Duanın temelinde Allah'a sadakat ve güven vardır. Duayla hâl-i pür-melâlimizi Allah'a sunarız. İçimizi o büyük dosta döker dileklerimizi onun yüce dergâhına sunar sonra da büyük bir teslimiyetle neticeyi bekleriz. Duanın makbulünü Allah'ın cömertliğinde reddini günahlarımızda ararız. İç dünyamıza çekidüzen veririz. Tekrar onun kapısına dayanır duada ısrarcı oluruz. Asla ondan yüz çevirmeyiz. Zira ondan başka gideceğimiz kapı var mıdır?

Niçin dua edilir?

Allah içimizden geçenleri bilir. Madem öyle niye isteklerimizi dua yoluyla O'na ulaştırma yoluna başvuruyoruz? Bilinmelidir ki dua aynı zamanda bir ibadettir. Bu yolla isteklerimizi O'na iletmenin yanında; Rabbimize saygımızı güvenimizi ve O'nun gücünün her şeye yettiğini itiraf ederiz. Bu aynı zamanda Allah'ı ululamaktır. Ondan başka gidecek kapımızın olmadığını kabullenmektir.
 
Üst