Kırıkkale Hakkında Bilgi

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Kırıkkale Genel Bilgi


İç Anadolu Bölgesi’nde, İl Merkezi olan Kırıkkale, doğusunda Delice, güneyinde Keskin, güneybatısında Bala, batısında Elmadağ, kuzeyinde de Kalecik ve Sulakyurt ilçeleri ile çevrilidir. Kırıkkale, kuzeyindeki Çamlıca, Karakaya ve Kırıkkale tepelerinin ovaya indikleri eğimli bir arazide yer almaktadır. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan Koçu Dağı olup en yüksek noktası Yığlıtepe (1.278 m.)’dir. Güney ve güneydoğusundaki Denek Dağ sırası Çoruhözü Vadisinin güneyinde Keskin ile İzzettin Köy arasında uzanmaktadır. Bu dağların en yüksek noktaları Gavur Tepesi (1.742 m.) ile Bozkaya Tepesi (1.577 m.)’dir. Kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan Küre Dağ’ının en yüksek yeri ise Küre Tepesinde 1.450 m.ye ulaşır. İlin kuzeyini Karagüney Dağları ile Tokuş Dağı (1.306 m.) engebelendirir. İlin orta kesiminde Dinek Dağı (1.744 m.), batısında Küre Dağı (1.552 m.), güneybatısında Karacadağ ve Keskin ile Çelebi ilçeleri arasında Behrek Dağı (1.522 m.) bulunmaktadır. Dinek Dağı silsilesi Keskin ile İzzettin Köyü arasında Çoruhözü vadisinde uzanmaktadır.

En önemli ovası Kırıkkale Ovası olup, kuzeyde Çamlıca ve Karakaya tepelerine, güneyde de Denek Dağı’nın batısına kadar uzanmaktadır. Kuzeydeki tepeler ovaya meyilli bir şekilde inerek birleşir ve il merkezi burada yer almaktadır. Kırıkkale Ovası doğudan batıya, Kızılırmak’ a doğru gittikçe genişler; en geniş yeri Çoruhözü Deresi’nin Kızılırmak’ a yaklaştığı yerdedir. İl sınırları içerisinde, yükseklikleri 1.200-1.600 m. arasında değişen, Küre Dağı’ndaki Hodar, Bedesten, Kamışlı, Sarıkaya; Koçu Dağı’ndaki Koçu, Denek dağlarındaki Gümüşpınar, Pehlivanlı, Suludere, Yeşilkaya, Azgın yaylaları bulunmaktadır.

Kırıkkale, 1, 2, 3 ve 4. derece deprem kuşağı içerisinde, Kırşehir Masifinde yer almaktadır. Bu masifte; granit, homblengranıt, siyenit, monzonit, tonolit, ağlit, pegmatit, granodiyorit, kuvarslı diyorit, bitotit granitler vardır.

Kırıkkale topraklarını Sivas’ın Zara ilçesinin doğusundaki dağlardan kaynaklanan Kızılırmak sulamaktadır. İl topraklarına Çelebi ilçesinden giren ve kuzey yönde akan Kızılırmak, Çankırı-Kırıkkale doğal il sınırını oluşturur. Ayrıca Kızılırmak’ın önemli kollarından Delice Çayı, Yozgat sınırı boyunca bir süre aktıktan sonra, Delice ilçe merkezine yaklaşır. Daha sonra tekrar bu iki ilin sınırı boyunca güneydoğudan il topraklarını terk eder. Bunların dışında Kızılırmak’ın kollarından olan Çoruhözü Deresi, Okun Deresi, Balaban Çayı, Sarılıöz Çayı, Ahılı Deresi, Kuruçay Deresi ve Yeni Çıkan Deresi de ilin diğer akarsularıdır. Kırıkkale ilinde doğal göl bulunmamaktadır. Kapulukaya Baraj Göleti yapay bir göl olup, ilin en büyük gölüdür. Ayrıca sulama amaçlı Ahılı’da Çipi Göleti bulunmaktadır. Ankara’ya uzaklığı 76 km.dir. İlin yüzölçümü 4.630 km2 olup, toplam nüfusu 383.508’dir.

İlin bitki örtüsü step görünümündedir. Kuzeyde Koçubaba, Güneyde Denek Dağı’nda bodur meşelerinden ve kısmen de ardıçtan oluşan ormanlık alanlar bulunur. İl topraklarında; Yavşan otu, susam, karanfil, papatya, haçlıçiçek, pelin, karadiken, sığır kuyruğu, sütleğen, çağ çiçeği, keven, üzerlik otu, nane, böğürtlen, ısırgan, hatmi, meyan otu, çöven otu, kuşburnu, madımak, ebe gömeci, hardal ve kekik kendiliğinden yetişen belli başlı bitkilerdir.

Kırıkkale ili ılıman iklim kuşağında yer almaktadır. Ancak bulunduğu alanın denizden uzak oluşu, günlük sıcaklık farkının bozkır olmasından dolayı değişmelere uğraması gibi nedenlerle Karasal İklim hakim olup, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer.

İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayie dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, arpa, buğday, yeşil mercimek, nohut, kuru fasulye, Aşçiçeği, şeker pancarı, karpuz, kavun, üzümdür. Hayvancılıkta sığır, koyun, kıl keçisi, tiftik keçisi besiciliği, tavukçuluk ve arıcılık yapılmaktadır. Hayvancılığa bağlı olarak süt ve süt ürünleri, et, bal, tiftik, yapağı, deri ve yumurta üretilmektedir. Ayrıca ilde el sanatları ile halı ve kilim dokumacılığı çok yaygındır. Ancak günümüzde sosyal ve ekonomik gelişme sonucunda bu gelenek unutulmaya yüz tutmuştur. Karakeçili, Keskin, Balışeyh, Sulakyurt ilçelerinde eski dokuma tezgahları olmakla birlikte pek kullanılmamaktadır.

Kırıkkale’de Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (M.K.E.K.), Mühimmat Fabrikası, Silah ve Tüfek Fabrikası, Çelik Fabrikası, Pirinç Fabrikası, çelik Çekme Boru Fabrikası, Elektrik Makineleri Fabrikası, TÜPRAŞ Rafinerisi, İlin ekonomik yapısına canlılık kazandırmaktadır. Ayrıca il topraklarında manganez yatakları bulunmaktadır.

Kırıkkale, ismini 3.km. kuzeyindeki Kırıkköyü ile il merkezindeki Kaletepe’nin kısaltılarak birleştirilmesinden almıştır. Bu isim, Osmanlı arşiv belgelerinde Kırıkkal olarak geçmiştir.

Yörenin çok eski bir tarihi vardır. Kırıkkale il sınırları içinde kalan bazı tarihi kalıntılar, ören yerleri ve höyüklerin varlığı, yapılan araştırma ve incelemeler yöredeki ilk yerleşimin Kalkolitik Çağa kadar indiğini göstermektedir. Kırıkkale il merkezi ve ona bağlı ilçe ve köyleri kapsayan Japonların 1990-91 yılları arasında yaptıkları yüzey araştırmalarında 21 höyük ve yerleşim yeri saptanmıştır. Bu merkezlerden toplanan seramik örneklerinin değerlendirilmesi sonucunda bölgenin Kızılırmak kavsi dışında kalan alanda Neolitik Çağ, Kızılırmak kavsi içinde kalan alanda da Kalkolitik Çağ buluntuları ile karşılaşılmıştır. Onların ardından Eski Tunç Çağı, Assur Ticaret Kolonileri Çağı, Hitit İmparatorluk Çağı, Frig ve Hellenistik-Roma Çağları ile Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntı ve buluntular ortaya çıkmış ve yörenin Eski Çağlardan günümüze kadar uzun bir zaman süreci içerisinde yerleşime sahne olduğunu göstermiştir.

Keskin ilçesi Cinali köyünün 2 km. kuzeybatısında yer alan 8 m. yüksekliğindeki Sulucatepe’den ve Kırıkkale ili merkez ilçe sınırları içinde kalan Kuzeren köyünün 3.5 km güneybatısında yer alan 8.5 m. yüksekliğindeki Kuzeren höyüğünden derlenen çanak çömlek parçaları Kalkolitik Döneme (MÖ.5000-3000) tarihlendirilmiştir.

Kırıkkale ili ve çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında Eski Tunç Çağı’na ait kalıntılarla karşılaşılmıştır. Bu kalıntılar Delice ilçesi Yeniyapan Köyü, Efendi Köyü, Kavurgalı Köyü, Cinali Köyü, Kıyıhalil İnceli Köyü’ndeki tepe ve dere yataklarında bulunmuştur.

Kırıkkale ili Delice ilçesi, Çongar Köyü Kültepe höyüğünden, Keskin ilçesi Efendi Köyünün Alibaz höyüğünden aynı ilçenin Kavurgulı köyü höyüğünden, Armutlu höyüğünden, Balışeyh ilçesinin öz höyüğünden ve merkez ilçeye bağlı Çatal Söğüt höyüğünde bulunan keramikler Orta Tunç Çağı (MÖ. 2000- 1400) Asur Ticaret kolonileri ve Erken Hitit Dönemine tarihlendirilmiştir. Aynı yerleşim alanlarında Hitit İmparatorluk Dönemi ve Demir Çağı’na ait buluntularla karşılaşılması yörenin Kalkolitik Çağdan itibaren sürekli bir yerleşim gördüğüne işaret etmektedir.

MÖ. 1200’lerin başında Frigler Troia Savaşı sırasında boğazlar üzerinden Anadolu’ya gelmiş, MÖ.VIII.yüzyılın ikinci yarısında Polatlı yakınlarında Gordion’da Frig devletini kurmuşlardır. Nitekim Büyükkaletepe höyüğünde ele geçen geyik motifleriyle Frig keramikleri yörenin önemli bir Frig yerleşim birimi olduğunu ortaya koymuştur.

Antik Çağda Galatia bölgesi içerisinde yer alan Kırıkkale’nin bulunduğu yere Eccopriga isminde bir kent bulunuyordu. Bu kentin bugünkü Kırıkkale ile Delice arasında kurulduğu sanılmaktadır. Galatlar bu yöreye uzun süre hakim olmuşlardır. MÖ.189’da Romalı komutan Manlius Vulso bu bölgeye gelerek Galatları yenmiş ve Pergamon Krallığına bağlamıştır. MÖ.168’de Pergamon Krallığı ile savaşan Galatlar bölgeyi yeniden egemenlikleri altına almıştır. MÖ.25’te Galatia denilen bu bölge bir Roma eyaleti olmuş, ekonomik ve askeri açıdan da önemli bir merkez konumuna gelmiştir. Bizans döneminde Ankara’nın imparatorluk ordularının konaklama ve ikmal yeri olmasıyla önemi sürmüştür. Bu dönem, VII.yüzyılın başlarında Sasanilerin, IX.yüzyılın başlarında Arapların saldırısına uğramıştır. Bizans’ın doğu ile ticareti arttıkça da Ankara bölgesi önem kazanmıştır.

Roma ve Bizans dönemlerine ait çanak-çömlek parçaları, Kızılırmak yatağında yer alan düz yerleşim yerlerinde, Kırıkkale’den güneye doğru uzanan bölgelerdeki höyüklerde çok sayıda bulunmuştur. Roma ve Bizans dönemlerinde Anadolu’da yeni yerleşim yerlerinin kurulduğu bilinmektedir. Bu bakımdan Kırıkkale çevresinde Roma ve Bizanslılar hakimiyet kurmuşlardır. Bu dönemlere ait buluntular Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

Malazgirt Savaşı’ndan sonra 1071’de Ankara yöresi Selçukluların eline geçmiştir. Doğudan gelen çeşitli Türk aşiret ve topluluklarının Anadolu’da yerleştikleri bilinmektedir. Bunlardan “Oğuz, Oğuzhan” adı verilen büyük bir oymağın Ankara yakınlarında, o dönemdeki adı ile “Kırıkkal”a yerleştirildikleri de tarihi belgelerden öğrenilmektedir. 1101 ve 1102 yıllarında burası haçlı seferleri sırasında zarar görmüş, 1127’de yeniden Selçuklular tarafından ele geçirilmiştir.Daha sonraki yıllarda Danişmend hükümdarı Emir Gazi ile oğlu Mehmet Gazi, onların ölümünden sonra da Sultan I.Mesut buraya hakim olmuştur. Sultan Kılıçarslan II, devletini on bir oğlu arasında bölüştürünce Ankara da Muhiddin Mesut’un payına düşmüştür. Alaeddin Keykubat I zamanında (1219-1237) Ankara en parlak devrelerinden birisini yaşamıştır. Moğol saldırılarından sonra bölge bir süre Eretnalıların elinde kalmıştır. Orhan Gazi devrinde (1354) Ankara Süleyman Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Anadolu 1402 yılında Timur’un saldırısına uğramıştır. 1402’de Yıldırım Beyazid ve Timur arasındaki Ankara Savaşında şehir kısa bir süre Moğol istilasına uğrayan şehir, 1414’de kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmiştir.

Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Kırıkkale’nin bulunduğu yerde 1920’lerin başlarında 12 evden oluşan Kırık Köyü bulunuyordu. Ayrıca bu köyün kuzeyinde de Kürigin isminde eski bir kale vardı. Kurtuluş Savaşı sırasında burada bir silah onarım atölyesi kurulmuştu. Cumhuriyetin ilanından sonra Ankara’ya bağlı bir ilçe olan Kırıkkale 1989 yılında il konumuna getirilmiştir.

Kırıkkale’de günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Hopagantepe (Keskin Karaağıl Köyü) Sarımusalı (Keskin-Haliltede Köyü) Höyüktepe (Keskin-Çifteli Köyü) Yaşçayır (Keskin-Ceritköy), Aşar (Merkez-Hacılar), Çatalsöğüt (Merkez-Hacılar) Höyük (Sulakyurt-Dağhalilinceli) Kuzeren (Merkez-Kuzeren) Höyükleri, Bahşılı’da Balişeyh Yukarı Camisi (XVI.yüzyıl), Hasan Dede Köyü’nde Hasan Dede ve Camisi (1605), Koçubaba Köyü’nde Koçubaba Cami ve Türbesi (XV.yüzyıl), Küçükavşar Köyü’nde Seyyit Şeyh Mustafa Karababa Türbesi (1646), Keskin’de Çarşı Camisi (1871), Haydar Sultan Cami ve Türbesi, Çeşnigir Köprüsü, Sulakyurt’ta Küçük Şamil Camisi, Şeyh Sadrettin Türbesi bulunmaktadır. Ayrıca Kırıkkale’de Osmanlı dönemine ait evler ve konaklar bulunmaktadır. Köylerinde de eski Türk evleri iyi bir durumda günümüze ulaşmıştır. Bunların başında da Beyobası Pehlivanlı Konağı gelmektedir. Karababa Mesire Yeri (Koçubaba), Deliklitaş Orman İçi (Balışeyh) Mevki de ilin mesire ve dinlenme yerlerinden başlıcalarıdır.
 
#2
Kırıkkale Gezgin Gözüyle

Kale: Kırıkköy yakınlarındadır. Günümüzde yıkık ve harap vaziyettedir.
Çarşı Camii: Keskin ilçesi çarşı içindedir. 1871 yılında yapılan eser 1966 yılında tamir görmüştür. Taş bileziklerle süslü tuğla minaresi kuzey batıdadır.

Balışeyh Camii: Balışeyh ilçesinde on altıncı asırda yaptırılmıştır. Üzeri toprak damla örtülüdür. Duvarları yontma ve moloz taştan yapılmıştır.

Hasandede Camii: Hasandede köyünde Doğanbey tarafından 1605 yılında yaptırılmıştır. Bir kaç defa tamir görmüştür. Kalın duvarları kırmızı ve kahverengi kesme küfeki taşındandır. Alçıdan mihrabı kabartma geometrik desenlerle süslüdür.

Küçük Şamil Camii: Sulakyurt ilçesinin 9 km. kuzeyindeki Yeşilyazı köyündedir. 1435 yılında Şeyh Mehmed Bahaeddin yaptırmıştır. Caminin batı duvarı bitişiğinde Şeyh Mehmet Bahaeddin'in türbesi vardır.
Hasandede Camii ve Türbesi: Kırıkkale-Merkez İlçeye bağlı, şehre 12 km. uzaklıkta olup, Camii ve Türbe yan yanadır. Hasandede Camii'nin hicri 1014 (1605) yılında yapıldığı bilinmektedir. Yörede pek çok türbe bulunmaktadır.Bunlar ,Küçükkafşar Türbesi ,Tokuş Baba Türbesi (Delice ilçesi ,Çatallı köyü ile Kya köyü arası) ,Halil DedeTürbesi (Çelebi ilçesi ,Halil Dede köyüne 1km. uzaklıkta) gibi türbeler halk tarafından sürekli ziyaret edilmektedir.
Şeyh Şamil Camii ve Türbesi: Sulakyurt İlçe merkezinde bulunan cami Şeyh Şamil tarafından yapılmıştır. İlçenin kurucusu olan Şeyh Şamil'e ait türbe bu caminin yanında yüksekçe bir yerde bulunmaktadır.
Çeşnigir Köprüsü: Bilinen kaynaklara göre Çeşnigir Köprüsü ve yakınında bulunan Han Selçuklulara aittir. Köprü, XIII. Yüzyıldan kalma, bir Selçuklu eseridir.

Eski Evler: Yöremizde Osmanlı Dönemine ait eski evler ve konakların bir kısmı hâlâ korunmaktadır. İlçe, kasaba ve köylerimizde orjinal yapısı muhafaza edilen evler mevcuttur. Bu evler genelde 2 katlı olup büyük bir salondan odalara geçilmektedir. Taş ve kerpiç yapıların pencere, kapı ve tavanları ağaç işlemedir. Yüklük adı verilen bölümlerde bulunan bölümlerde ağaç işlemeciliğin güzel örneklerini görmek mümkündür. Yontma, oyma, kakma, kaplama, silme, torna, yakma, yaldızlama teknikleri ile yapılmış ve süslenmiş ağaç işlemeciliğinin özellikle Balışeyh-Ballı Camii’nde, Beyobası Pehlivanlı Konağı, Keskin’de Osmanlı dönemi dini ve sivil mimarı da kullanıldığı tespit edilmiştir.

DAĞLAR
İl toprakları kuzeyindeki Çamlıca, Karakaya ve Kırıkkale tepelerinin ovaya indikleri meyil üzerinde bulunmaktadır. İl topraklarının denizden ortalama yüksekliği 700 m. dir. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan Koçu Dağı 4 km genişlik ve 7 km uzunluğa sahip olup en yüksek noktası Yığlıtepe’dir (1278 m.) dir. Güney ve güneydoğuda Denek Dağ sırası Çoruhözü Vadisinin güneyinde Keskin ile İzzettin Köy arasında uzanmaktadır. En yüksek noktaları; Gavur Tepesi (1742 m.) ile Bozkaya Tepesi (1577 m.)‘dir. Bölgenin en uzun, en geniş ve en yüksek kütlesini oluşturur, uzunluğu 44 km, genişliği 30 km’dir. Kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan Küre Dağ’ının en yüksek yeri Küre Tepesi (1450 m.) dir.

OVALAR
İl sınırları içinde ovalık alanlar çok azdır. En önemlisi Kırıkkale Ovasıdır. Kırıkkale Ovası; kuzeyde Çamlıca ve Karakaya tepelerine, güneyde de Denek Dağı’nın batısına kadar uzanmaktadır. Kuzeydeki tepeler ovaya meyilli bir şekilde inerek birleşir. Kırıkkale yerleşimin çekirdeği bu meyilde oluşmuştur. MKE Kurumu Fabrikalarının bulunduğu alan ise, Denek Dağı’na doğru daha dik olarak yükselmektedir. Kırıkkale Ovası doğudan batıya, yani Kızılırmak’ a doğru gittikçe genişler; en geniş yeri Çoruhözü Deresi’nin Kızılırmak’ a yaklaştığı yerde bulunur, buranın yüksekliği 750 m civarındadır.
Kırıkkale Ovası’ndan başka, akarsular boyunca düzlükler görülürse de jeoformatik bakımdan pek önemli değildir. Bunun nedeni akarsu yatakları ile tepelerin yükselti farkının fazla oluşudur. Dağlar her yönden aşılmak suretiyle açılmış derin vadilerle ve parçalanarak yuvarlak ve bazen de sivri tepeler halinde gelmişlerdir. Bu tip tepelerin dağlara yaklaştıkça fazlalaştıkları görülmektedir.

YAYLALAR
Kırıkkale ili sınırları içerisinde, yükseklikleri 1200-1600 m arasında değişen yaylaları bulunmaktadır. Küre Dağı’ndaki Hodar, Bedesten, Kamışlı, Sarıkaya; Koçu Dağı’ndaki Koçu, Denek dağlarındaki Gümüşpınar, Pehlivanlı, Suludere, Yeşilkaya, Azgın yaylaları en önemlileridir.

SU KAYNAKLARI

İlin en önemli akarsuyu Kızılırmak'tır. 94 km'lik bir bölüm il sınırları içinde yer alır. Kentin güney ve batısından geçer. Kent, Kızılırmak ile yerleşim olarak birleşmiş durumdadır.

Yeşil Vadi Projesi ile koruma altına da alınan Kızılırmak'tan en iyi biçinde yararlanma yolları araştırılmaktadır.

Kapulukaya Hidroelektrik Santralı bu ırmak üzerinde kurulmuş olup, faaliyetlerini sürdürmektedir.

İlin diğer akarsuları küçük akarsulardır.

Çoruhözü : İzzettin-Balışeyh arasında demiryoluna paralel olarak merkezden geçer ve Kızılırmak'a karışır. Derenin aktığı yerlerde su tarımsal sulamada kullanılır.

Okun Deresi : Elmadağ'ın güneyinde akan suların oluşturduğu Balaban ve Sarılıöz çaylarının Kılıçlar Köyü'nde birleşmesinden oluşur ve Kızılırmak'a karışır.

Delice Irmağı: Delice ilçesi ile Çorum toprakları arasında akar. Bozköy ovasını sular ve Kızılırmak'a karışır. Irmağın il sınırlarındaki uzunluğu 54 km.dir.

Acıözü ve Kılıçözü çayları Keskin ilçe topraklarıyla Kırşehir arasında sınır oluşturur.

Ayrıca yaz aylarında kuruyan Ahılı kasabasındaki Kuru Çay, Beyobası köyündeki Yeni Çıkan dereleri daha küçük sulardır.

Göller: İlimizde Sulakyurt-Danacı Göleti ile Ahılı deresi üzerinde sulama amaçlı bir gölet vardır. Enerji amaçlı Kapulukaya Barajı'nın ardında suların birikmesiyle oluşmuş yapay bir göl vardır.
 
#3
Kırıkkale Cami ve Mescitleri


Hasandede Camisi (Merkez)

Kırıkkale il merkezine 12 km. uzaklıkta bulunan Hasandede Köyü’nde bulunan bu camiyi Hasan Dede (Doğan Bey), h.1014 (1605) yılında yaptırmış, Mustafa Efendi 1777’de, Şeyh İbrahim 1807’de, Vakıflar Genel Müdürlüğü de 1960 yılında onarmıştır.

Cami kesme köfeki taşından olup, kare planlıdır. Caminin girişi basık yay kemerlidir. İbadet mekanını örten kubbesi kalın duvarlara ve pandantiflere oturmuştur. Kubbe yassı ve kare biçimli tuğlalardan yapılmıştır. Alçı mihrabı kabartma geometrik desenlerle bezenmiştir. Mihrap üzerinde Kelime-i Tevhid yazılıdır. Tek şerefeli minaresi caminin kuzeybatı köşesinde olup, tuğladan yapılmıştır.

Caminin yanında Hasandede ile çocuklarının türbesi bulunmaktadır.


Balışeyh Camisi (Balışeyh)

Kırıkkale’nin 21 km. kuzeydoğusundaki Balışeyh (Balışıh) ilçesinde bulunan bu caminin kimin tarafından yaptırıldığı ve yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Kitabesi bulunmamaktadır.

Cami yontma ve moloz taştan yapılmış olup, dikdörtgen planlıdır. Caminin üzeri toprak dam ve çatı ile örtülüdür. İbadet mekanı iki sıra halinde altı direk ile üç sahna ayrılmıştır. Bu direkler aynı zamanda üzerlerindeki kirişlerle ahşap tavanı taşımaktadır. Mihrabı son derece basit olup bir özelliği bulunmamaktadır. Caminin kuzeybatı köşesinde, tuğla gövdeli, tek şerefeli minaresi vardır.





Haydar Sultan Camisi (Keskin)

Kırıkkale Keskin ilçesine 22 km. uzaklıkta Böyrek Dağları’nın eteğindeki Haydar Sultan Köyü’nde bulunan bu cami, türbe, hazire, kuyu ve çeşme ile birlikte yapılmıştır. Caminin bulunduğu yerde Bizans dönemine ait bir manastır bulunduğu sanılmaktadır. Caminin kitabesi bulunmamaktadır.

Yapılan onarımlarla cami özelliğini tamamen yitirmiştir. Moloz taş ve kesme taştan yapılmıştır.


Koçubaba Camisi (Sulakyurt)

Kırıkkale Sulakyurt ilçesinde bulunan Koçubaba Camisinin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.

Cami kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Sanat tarihi ve mimari yönden herhangi bir özellik göstermemektedir.


Şeyh Şami Camisi (Sulakyurt)

Kırıkkale Sulakyurt ilçesinde bulunan bu camiyi, ilçenin kurucusu olan Şeyh Şami tarafından XV.yüzyılda yaptırılmıştır. Evliya Çelebi Şeyh Şami’den Seyahatnamesi’nde kısaca söz ederek asıl isminin Hamza olduğunu, Bayrami Tarikatı’na bağlı olduğunu ve kerametlerine değinmiştir.

Cami değişik zamanlarda zarar görmüş ve bu nedenle yapılan onarımlar sonucunda mimari özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Caminin yanında Şeyh Şami’nin türbesi bulunmaktadır.





Küçük Şami Camisi (Sulakyurt)

Kırıkkale Sulakyurt ilçesinin 9 km. kuzeyindeki Yeşilyazı Köyü’nde bulunan bu cami Şeyh Mehmet Bahaeddin tarafından 1435 yılında yaptırılmıştır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlarla cami özelliğini yitirmiştir.

Kesme ve moloz taştan yapılmış olan caminin batı duvarına bitişik Şeyh Mehmed Bahaeddin’in türbesi bulunmaktadır.
 
#4
Kırıkkale Türbeleri


Hasan Dede Türbesi (Merkez)

Kırıkkale’ye 12 km. uzaklıkta bulunan Hasandede Köyü’ndeki Hasandede Camisi’nin batı duvarına bitişik yan yana iki türbe bulunmaktadır. Cami 1605 yılında yapılmış, türbeler de onu izleyen tarihlerde yapılmış olup, XVII.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir. Şeyh Veli 1894’te bu türbeleri onarmıştır. Bunu belirten h.1312 (1894) tarihli onarım kitabesi türbe üzerinde bulunmaktadır. Bu türbelerden biri Hasan Dede’ye (Doğan Bey), diğeri de oğulları Şeyh Halil İbrahim, Şeyh Mustafa ile kızı Ümmühan’a aittir.

Türbe kare planlı olup, kesme taştan yapılmış, üzeri de kubbe ile örtülmüştür.


Balışeyh Türbesi (Balışeyh)

Kırıkkale Balışeyh ilçesinde bulunan bu türbe yanındaki Balışeyh Camisi ile birlikte XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Banisi bilinmemektedir.

Türbe kesme taştan yapılmış olup, kare planlıdır. Üzeri kubbe ile örtülmüştür.


Şeyh Şami Türbesi (Sulakyurt)

Kırıkkale Sulakyurt ilçesinde bulunan Şeyh Şami’nin yaptırdığı caminin yanında türbesi bulunmaktadır. Şeyh Şami’nin asıl ismi Hamza olup, Bayrami tarikatına mensuptur.

Türbe camiye göre daha yüksekçe bir yerde olup, kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Günümüzde yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.


Koçubaba Türbesi (Sulakyurt)

Kırıkkale Sulakyurt ilçesindeki Koçu Baba Türbesi Alevi Şeyhi Koçu Baba’ya aittir. XV.yüzyılda yapılan türbe bir çok kez onarım geçirmiştir.

Türbe sekizgen planlı kesme taştan yapılmış olup, üzeri taştan piramidal bir külah ile örtülmüştür.








Haydar Sultan Türbesi (Keskin)


Kırıkkale Keskin ilçesi 22 km. güneybatısında, Böyrek Dağları eteğindeki Haydar Sultan Köyü’nde bulunan caminin yanında Haydar Sultan’ın türbesi vardır. Haydar Sultan’ın Hoca Ahmet Yesevi’nin oğlu olduğu sanılmaktadır. Bu türbenin ve yanındaki Deliler Kuyusu’nun kitabesi günümüze gelebilmiştir.

Türbe kesme taş ve moloz taştan yapılmış, değişik zamanlarda onarılmış ve özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Türbenin son onarımı Keskin Kaymakamlığı tarafından Osmanlı mimarisi dikkate alınarak yapılmıştır.

Türbe yanındaki kuyunun bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılmaktadır. Günümüzde bu kuyu sağlık açısından kapatılmıştır.

Kırıkkale’de bu türbelerden başka, sanat tarihi ve mimari yönden herhangi bir özellik taşımayan ancak, halk tarafından ziyaret edilen bazı türbeler bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; Çelebi İlçesi Halildede Köyü’ndeki Halil dede Türbesi, Delice İlçesi Çatallı köyü ile Kayakköyü arasında Tokuş Baba Türbesi ve Küçükafşar Türbesi’dir.
 
#5
Kırıkkale Köprüleri


Çeşnigir (Köprüköy) Köprüsü

Kırıkkale’de Kızılırmak üzerinde bulunan bu köprünün Selçuklular zamanında, XIII.yüzyılda yapıldığı bilinmektedir. Ankara Savaşı sırasında Timur’un orduları bu köprüyü kullanmışlardır. Köprü Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında yeniden yapılmıştır.

Günümüzde Kapulukaya Barajından ötürü yol güzergahı değişmiş ve köprünün ayak kısımları baraj suları içerisinde kalmıştır.

Köprü 110 m. uzunluğunda, 6 m. genişliğinde olup, kayalık bir zemine oturmuştur. 12 gözden meydana gelen köprü simetrik olarak yapılmamıştır. Kemerlerin biri geniş, diğeri dardır. Bazıları daha yüksek, bazılardı daha alçaktır. Sivri kemerlerinin üzerinde daha küçük olarak tahfif kemeri bulunmaktadır. Menbaa tarafında köşeli ve sivri külahlı selyaranları bulunmaktadır. Gezginlerden öğrenildiğine göre köprü başında taştan yapılmış bir arslan heykeli bulunuyordu. Ancak bu arslandan günümüze hiçbir iz gelememiştir.

Köprünün yanında XIII.yüzyılda yapılmış bir han olduğu bilinmektedir. Ancak bu handan herhangi bir iz günümüze gelememiştir.
 
#6
Kırıkkale Türk Sivil Mimari Örnekleri


Kırıkkale Sivil Mimarisi yakınlığından ötürü Ankara’nın sivil mimarisi ile çok yakın benzerlik göstermektedir. Bu evlerde iklim ve sosyal yaşam koşulları göz önünde bulundurularak plan düzenleri oluşturulmuştur. Çoğunlukla kerpiç ve ağaç gibi malzemelerden yararlanılmaktadır. Bundan dolayı da erken dönemlerden kalan örneklere pek rastlanmamaktadır.

Günümüze gelebilen örneklerin çoğu iki katlıdır. Bunların alt katları taşlık denilen bir avlu çevresinde, evin hizmetkarlarına ait odalar, bazılarında ahırlar da bulunmaktadır. Mutfak, kiler ve depo gibi bölümler de çoğunlukla zemin katta yer almaktadır. Evin birinci katında ev sahiplerinin yaşadığı odalar bir sofa etrafında sıralanmıştır. Burada bir yanı açık merdivenden seyregâh denilen direkli etrafı açık üstü kapalı bir taraçaya çıkılır. Konuklara ayrılanlar ile yatak odaları genellikle ikinci katta yer almaktadır. Yatak odalarının bazılarında gusülhaneler ve dolaplar bulunmaktadır. Bu odalarda ocaklara da yer verilmiştir. Evlerin tavanları çıtalarla, çubuklarla kare veya geometrik şekillere bölünmüştür. Bazı evlerin tavanlarında bezemesi bol göbeklere de yer verilmiştir.

Bazı örneklerde evlerin alt katları kagir, üst katları da ahşaptan yapılmıştır. Üzerleri ise çatı ile örtülmüştür. Yapımında kullanılan malzemelerin arası kerpiç dolgularla kapatılmıştır.

Kırıkkale’de XIX.yüzyıldan günümüze gelebilen bir örnek hemen hemen hiç yok gibidir. XX.yüzyılın başına tarihlendirilen ve taştan yapılan bazı yapılar günümüze kadar ulaşmıştır. Bunların başında, Ankara Vilayet Salnamesi’nde 1907 yılında askeri amaçla kullanıldığı yazılan ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen Fişekhane binası gelmektedir. Milli Mücadele sırasında bu binadan fişek fabrikası olarak yararlanılmıştır. Günümüzde bu yapı İmam Hatip Lisesi olarak hizmet vermektedir.

Bugün Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılan Kibrithane binası ise 1903 yılında Kibrit Fabrikası olarak kullanılmıştır. Günümüzde İl Halk Kütüphanesi olan Taş Mektep ise 1913 yılında yapılmış kesme taştan, çatılı XX.yüzyıl yapısıdır.

Kırıkkale’de yeni yapılanma ve yeni şehir düzenlenmesinden ötürü de eski evlerin büyük çoğunluğu günümüze gelememiş, yalnızca Keskin ilçesinde XIX.-XX.yüzyıla ait yöresel bazı evlere rastlanmakta olup, bunlar tescil edilerek koruma altına alınmıştır.
 
#7
Kırıkkale Silah Müzesi


Özel Silah Sanayi Müzesi (Merkez)

Makine Kimya Endüstrisi Silahsan Hafif Silah Sanayi ve Ticaret AŞ.Genel Müdürlüğü Kırıkkale’de Özel Silah Müzesi’ni 15 Temmuz 1990 tarihinde açmıştır. Sonraki yıllarda bu müze daha geniş bir mekanda yeniden düzenlenmiş ve 2 Kasım 1993’te ziyarete açılmıştır.

Müzede XV.-XX.yüzyıl arasında Osmanlı ve Avrupa devletlerine ait çeşitli silah koleksiyonları bir araya getirilmiştir. İstanbul’daki Tophane Silah Fabrikası’ndan gönderilen silahlar burada sergilenmektedir. Ayrıca Karadeniz Bölgesi halkının yapmış olduğu silahlar, II.Dünya Savaşı’ndan kalma ateşli silahlar da burada bulunmaktadır.


Yahşihan Yolu Üzeri
Tel : (0318) 224 29 91/5416
Faks: (0318) 224 28 95
 
#8
Kırıkkale Doğal Güzellikleri


Sulu Mağara (Keskin)

Kırıkkale Keskin ilçesinde bulunan Sulu Mağara’nın bir yer altı şehri olduğu sanılmaktadır. İlk kez 1996 yılında MTA tarafından mağara ile ilgilenmiş ve bir haritası çıkarılmıştır. Bu mağaranın erken Bizans döneminde bir yerleşim yeri olduğu sanılmaktadır. Bunun dışında yayınlarda bu mağaranın ismine rastlanmamıştır.

Keskin Ceritkale Köyü’nde bir kaya yerleşimi de bulunmaktadır. Yeterince incelenmemiş olan bu yerleşimin MÖ.1.500 yıllarına kadar indiği sanılmaktadır.

Mesire ve Piknik Alanları

Kırıkkale’de başlıca mesire yeri olarak; Kızılırmak ve Vadisi, Delice Irmağı ve Vadisi; Ballışeyh’te Pehlivanlı Yaylası, Azgın Yaylası, Gümüşpınar Yaylası, Suludere Yaylası, Yeşilkaya Yaylası, Hodar Yaylası; Bahşılı’da Bedesten Yaylası, Kamışlı Yaylası, Sarıkaya Yaylası; Delice’de Koçu Yaylası bulunmaktadır. Ayrıca Balışeyh’te Delikli Taş Orman İçi Mesire Yeri, Karababa Mesire Yeri vardır.

Kırıkkale Belediye’sinin düzenlediği Kültür Park da yöre halkının dinlenme ve mesire yerlerindendir. Kültür Parkına anıtsal nitelikli üç kapıdan giriş yapılmaktadır. Bu kapılarda Selçuklu taş dekorasyonu, taş ve seramik olarak bir bütün halindedir. Bu parktaki Cumhuriyet Anıtı, Türk Cumhuriyeti ve Türk Devletini sembolize etmektedir. Park içerisindeki Mega Akvaryum, Türkiye de ilk kez yapılan mega akvaryum izleme, arıtma, soğuk ve sıcağa karşı otomatik ısı ayarlı göstergelidir. Konser ve diğer faaliyetlere uygun şekilde tasarlanan antik tiyatroda sanatçı odası, sahne, özel kemer girişli localar bulunmaktadır. Oturma düzeni izleyicinin bütün koşullarda hareket edebileceği biçimde ve sıralar arası ulaşımı kolay şekilde dizayn edilmiştir.
 
Üst