Büyüklere Saygının Adabı

#1
Sponsorlu Bağlantılar
Büyüklere saygı göstermek İslâm’ın en büyük ahlâki dusturlarındandır. Büyüklere saygı göstermemek âhir zaman alâmetlerinden sayılmıştır.

Büyüklere saygı göstermek İslâm’ın esaslarındandır.
İbn Abbas (ra) Peygamberimiz (asm)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

“Büyüklerimize saygı göstermeyen, küçüğümüze merhamet etmeyen, iyiliği emredip, kötülükten nehyetmeyen bizden değildir.” (Ahmed, Tirmizi, İbn Hibban)



Bir hadîste de:

“İlim öğreniniz. İlim için sekinet ve vakar da öğreniniz. Kendisinden ilim öğrendiğiniz kişiye de mütevazî olunuz (saygılı olunuz).” (Taberânî)

Diğer bir hadîste de:

“Kim ALLAH’a ve âhiret gününe iman ediyorsa, bir kavmin büyüğü geldiğinde ona ikramda bulunsun ve saygılı olsun”

Büyüklerimize veya içimizden seçilmişlere itaat edilmelidir.

“Ey îman edenler! ALLAH’a itaat edin; peygambere ve sizden olan ulü’l-emre (emir sâhibi idârecilerinize) de itaat edin! O hâlde bir şey hakkında ihtilâfa düşerseniz, ALLAH’a ve âhiret gününe îman ediyorsanız, artık onu ALLAH’a ve peygambere arz edin! Bu hem hayırlı, hem de netîce i‘tibârıyla daha güzeldir.” (Nisa, 59)

Hiçbir konuda büyüklere tekaddüm (öne geçme ve geçirme) olmamalıdır.

“Ey iman edenler, ALLAH ve Resûlünün huzurunda öne geçmeyin. ALLAH’tan korkun, çünkü ALLAH (her şeyi) hakkıyla işiten ve bilendir.” (Hucurat, 1)

Bunu:

a) Din ve dünya işlerinde söz ve fiil olarak büyüklerden önce bir şey yapmaya kalkışmamak
b) Büyüklerin konuşması ve karar vermesi gereken bir konuda onların önüne geçmemek şeklinde anlayabiliriz.

Büyüklerin yanında konuşurken yüksek sesle konuşmamak. Mümkün olduğu kadar saygı, ağırbaşlılık, sükûnet, edeb ve izinle konuşulmalıdır.

a) Yüksek sesle konuşma büyüklere karşı saygısızlıktır; hem büyüklerin ihtiramını nefyeder.
b) Bir mecliste çok konuşan kim ise, mütekellim odur. Büyüklerin yanında çok konuşulursa nazarlar oraya çevrilir. Bu da büyüklerin huzur edebine zıddır.

“Ey iman edenler, seslerinizi peygamberlerin sesi üzerine çıkarmayınız.” (Hucurat, 2)

Büyükleri çağırırken herhengi bir kimseye hitabedercesine hitab edilmemeli lâkaplarıyla ve ismiyle çağrılmamalıdır. Mümkünse makamıyla veya ihtiram ifade eden sözlerle hitap edilmelidir.

“Birbirinize yüksek sesle çağırdığınız gibi O’na da yüksek sesle çağırmayınız. Sonra amelleriniz boşa gider de farkında olamazsınız.” (Hucurat, 2)

Büyüklerle konuşurken kesin ve net konuşulmalı, argo ve başka anlamlara gelecek mânâlardaki kelimeler kulanılmamalıdır.
Büyüklerle konuşurken onlara layık olduğu makam ve sözlerle hitap edilmelidir.
Büyüklerden bir şey istenirken kibar, nazik olmalı merhamet ve sevgilerini celbedecek sözlerle
istenilmelidir.

Büyükler, istirahat saatinde veya uygun olmayan bir vakitte hanelerinde rahatsız edilmemelidir.
Bedîüzzaman Hazretleri istemediği zamanda ziyarete gelenler için şöyle der:

“Hem bende bir tevahhuş var; herkesi, her vakit kabul edemiyorum. Halkın hediyesini kabul etmek, onların hatırını sayıp istemediğim vakitte onları kabul etmek lâzım geliyor.. o da hoşuma gitmiyor.” (Mektubat, 10)

Büyüklerin hanesine, mak-----, hususi odasına veya sofrasına izin alınmadan veya davet edilmeden girilmemelidir.

“Ey îmân edenler! Vaktini gözetleyici kimseler olmadan, yemeğe sizin için da‘vet yapılmadıkça peygamberin evlerine girmeyin! Fakat çağrıldığınız zaman, artık girin; yemeği yiyince de dağılın; sohbete dalıcı kimseler de olmayın! Çünki bu hâliniz, peygambere eziyet veriyor, fakat (o) sizden utanıyor. ALLAH ise hak(kı söylemek)ten çekinmez.” (Ahzab, 53)

Büyüklere tazim gösterilmelidir.

Ebu Said El-Hudri (ra)’dan rivâyet edilmiştir:

Kureyza Yahudileri Sa’d b. Muaz’ın vereceği hükme râzı olmuşlardı. Nebî (asm) da Sa’d’ e gelmesi için haber gönderdi. Sa’d bir merkep üzerinde geldi. O mescide yaklaştığı zaman Peygamber (asm) ensara hitaben “Efendinize (veya hayırlınıza) ayağa kalkınız” dedi. (Buhârî, Müslim, Ebu Davud)

Bu hadis büyüklere saygı için ayağa kalkmayı bize ihtar ediyor.
Bir mecliste konuşma yapılacaksa konuşmayı büyüklere bırakmak gerekir.
Buhârî ve Müslim’in bir rivâyetine göre peygamberimizin huzuruna 3, 4 kişilik bir grup geldi. Onlardan küçüğü konuşunca, Peygamberimiz, “Büyük konuşsun, büyük konuşsun” dedi. Bunun üzerine yaşça büyük olanlar konuştu.
Bir zümrenin veya bir cemiyetin büyüğü geldiğinde ona ikramda bulunulmalıdır.
İbn Ömer (ra) Peygamberimiz (asm)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

“Bir kavmin büyüğü size geldiğinde ona ikramda bulununuz (saygılı olunuz).” (İbn Mâce)

Bereketin ve hayrın büyüklerle beraber olduğu bilinmelidir.
İbn Abbas (ra) Peygamberimiz (asm)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

“Bereket sizin büyüklerinizle beraberdir.” (Taberânî, Hakim)

Büyüklerin duâsı alınmalı veya onların duâsına nail olunmaya çalışılmalıdır.
Büyükleri birer rehber bilmeli ve onların örnek hayatı bizim için ibretlik ders levhaları olmalıdır.
Büyüklerin sünnetle nurlandırdığı çığırı takip etmelidir..
 
Üst