Genel olarak ''ASTROLOJİ''

#1
Sponsorlu Bağlantılar
''ASTROLOJİ BİR BİLİMDİR''


Astroloji doğrudan insanla ilgilenir, deneyseldir, gözleme ve araştırmaya dayanır.Bu yüzden de astroloji bir bilimdir. Astroloji bir tekniktir. Daha doğrusu bir yaşam tekniğidir. Bu yaşam tekniğinin anlaşılması ve uygulanması için felsefe ve metafizik de gerekir diyebilirsiniz. Aslında iyi bir astrolog, aynı zamanda da iyi bir filozof olabilir. Dilerse, metafiziği de araştırabilir ama unutmaması gereken en önemli şey, kendi araştırma alanının konusunun bazı tekniklere dayandığı, pratikle bilgi elde edildiği ve hiçbir insanın doğum haritasının, parmak izi gibi asla bir diğerine benzemediğidir.
Bazı kişilerin astrolojinin çevresine yaymaya çalıştığı ezoterik güç alanları, gizemler ve kahinlik iddiaları astrolojinin inceleme alanını daralttığı gibi, ona duyulan güveni de sarsar ve bir süre sonra böylesine insana yararlı bir teknik, bir şarlatanlığa dönüşür.Aslında astroloji bize yanıt veriyor gibi görünse de iyi bir araştırmacı şu gözlemi yapar. Astroloji yanıt vermek yerine ilk önce soruyu sorandır. Sorularının yanıtını da, o insanın doğum haritasında saklı olan potansiyelinden alır.Yani insanın kendisinden.. Kısacası, astroloji, gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalıdır.İnsanoğlunun yazılı tarihinin başından beri var olan astroloji bilimlerin en eskisidir.

''ASTROLOJİ VE KADER''

Astrolojinin insanın kaderini belirtmek gibi isteği yoktur.Astroloji,bilgelik okullarının inisiyelerin, çeşitli seviyeden guru ve üstatların da şifre çözücü olarak kullandığı bir metot olduğundan; her şeyin insanın kendi elinde olduğunu ve özgür iradeye çok saygılı olmak gerektiğini çok iyi bilir.
Astroloji dönemleri inceler, fırsat alanlarını, şanslı zamanları, doğum haritanızda sizi kısıtlayan, zorlayan alanları, gecikmeleri gösterir. Sonuçta nasıl hareket edeceğiniz, neler yapacağınız hepsi sizin iradeniz içindedir. Gezegenlerin iyi açılar yaptığı şanslı dönemlerde, hiçbir şey yapmadan oturursanız bu fırsatları kaçırabilirsiniz. Aynı şekilde gezegenlerin zorlayıcı etkiler yaptığı dönemlerde gerekli gayret ve azmi gösterirseniz tüm zorlukları aşabilir, farkında bile olmadığınız içinizdeki saklı gücü ortaya çıkarabilirsiniz. Her şey sizin özgür iradenize ve isteğinize bağlı. Çünkü bu yaşam yalnız size ait.Dilerseniz onu bozuk para gibi harcar,dilerseniz çok değerli bir taşa,bir kristale de dönüştürebilirsiniz.

''ASTROLOJİNİN KISA TARİHÇESİ''
Astroloji insanlık tarihi kadar eskidir.Tarihçilerin araştırmalarına göre farklı uygarlıklar birbirlerinden bağımsız olarak astroloji ile ilgilenmişlerdir. Aşağı yukarı bütün büyük uygarlıklar astroloji ile ilgilendiklerini açıklayan kanıtlar bırakmışlardır. Babil, Mısır, Hint, Çin, Maya, Yunan, Roma ve Arap uygarlıkları bunlar arasındadır. İlk astrologların kimler olduklarını bilmiyoruz, fakat bulduklarını ilk kaydeden Kaldeliler'dir. MÖ 3000 yılında Kaldeliler (şimdiki Irak) astrolojinin bilinen en özgün şekillerinden birini ortaya çıkarmışlardır. Bazı uzmanlar astrolojiye ait ilk kayıtların MÖ 5800 yılına kadar gittiğini belirtiyorlar. Maya uygarlığı, Hindistan ve Çin MÖ. 2000 yılında astroloji bilimini kullanıyorlardı. Pitagoras ve Plato'nun yazılarında MÖ 500 yıllarında eski Yunanlılarda astrolojinin varlığından bahsedilmektedir. Kuzey Afrika'daki ve Doğu Akdeniz'deki Araplar da M.S. 8. yüzyılda astrolojiyi kullanıyorlardı. M.S. (805-85) yılları arasında yaşamış olan Albumasur ya da diğer adıyla Abu Maaschar'ın yazmış olduğu "Introductorium in Astronomiam" adlı eserle astroloji orta çağda yeniden önem kazanmıştır.

Zodyak yani burçlar kuşağı ilk astrolojik kayıtlarda şimdikinden biraz daha farklı idi. MS 180 yılında büyük Yunan matematikçi ve astronom Ptolemy tarafından bugünkü şekline getirilmiştir. Bu yüzyılda ise Carl Jung astroloji hakkında yazılar yazmış, insan kişiliği ve motivasyonu hakkındaki çalışmalarında astrolojiden faydalanmıştır.Jung insan bilinçaltının ve arketip adını verdiği kolektif bilincin sırlarını çözmek için doğal olarak astrolojiden çok yararlanmıştır. Sembol dilini en iyi tanıyan ve çözmek için büyük araştırmalar yapan ender bilim adamlarından biri de Carl Gustave Jung’tur.

''SEMBOLİZM VE DOĞUM HARİTASI''



Hiçbir sembol tek başına değerlendirilmemelidir. Bir doğum haritası pek çok sembolün bir arada ve ahenkle yorumlanmasını gerektirir. Marsı yengeçte veya Satürn dördüncü evde pek çok insan vardır ya da aynı gün ve saatte doğmuş insan da olabilir ama hiçbirinin haritası bir diğerine benzemez. Her insan, eşiz ve benzersiz bir bütündür. Bu sonsuz değişkenli olasılıklar evreni, ASTROLOJİNİN yaşadığı temel alandır.Tıpkı atom-altı parçacıklar gibi.Bazen dalga,bazen parçacık. Gözlemcinin gözleyiciliğine ve eylemine göre sürekli yeni olasılıklara açılan bir dönüşüm, bir metafor aracıdır o…

ASTROLOG KİMDİR?

og, bu sonsuz değişkenli olasılıklar boyutuna dalarak, size ait olanı çekip çıkaran, evlerinizin ve gezegenlerinizin kesişmelerini de göz önünde tutarak, olasılık ve potansiyel yorumu yapan kişidir…Bir haritayı yorumlayabilmek için konuya farklı bir açıdan yaklaşmalı gerekli sembol dilini çözmeyi öğrenmeliyiz. Temel bilgi açısından, burçlar, planetler, evler elbette önemlidir. Ama bunların karşılıklı birbirlerinden etkilenimlerini çözümlemek için sembol dili yani yorum sanatı yani ilham, sezgi ve haritayla bütünleşebilme özelliği gerekir.Doğum haritası yorumlamak, bir dil öğrenmek ya da hiç tanımadığımız bir ülkenin bir şehrinde yaşamayı öğrenmeye çalışmak gibi zorlu ve dikkatli bir uğraş gerektirir.
HARİTA YORUMLARIAstrolojide ki harita yorumları bir bilgisayar programı ile çözümlenemez. Ayı yengeçte olan bir insan ilk bakışta oldukça içe dönük görünürse de dokuzuncu evi koçta ise büyük başlangıçların öncüsü olma potansiyelini de taşıyor demektir.Astrolog potansiyelleri gösterir,bunları değerlendirip değerlendirmemek kişiye aittir. Bir bilgisayar doğum haritası oluşturabilir ama hiçbir zaman anlamlı bir biçimde yorumlayamaz…
Hepimiz evrensel yolcularız. Ve astrolojik bilgiye doğuştan sahibiz. İstesek de istemesek de hepimizde, kendi burcuna ve doğum saatine göre çeşitli astrolojik evlerin ve sembollerin gizli dili saklı. Bu sembolleri astrolojik haritanıza göre açtığınızda, onların ifade ettiği fonksiyonların, işlerliliği olduğunu göreceksiniz. Yani doğum haritanızın dilini çözmeyi bilmiyor da olsanız, onu bir astrologa yorumlatmamış da olsanız, sizin Merkür'ünüz ikizler burcunda ise iyi bir gazeteci ya da yazar olma potansiyeli ile iç içesiniz de farkında değilsiniz demektir. Belki doğru mesleği seçtiniz, belki de seçemediniz. İçinizde bin bir türlü sıkıntı ve kararsızlılıkla kendinizi oradan oraya atıyor, durmadan meslek değiştiriyorsunuz. Ya da ısrarla size ters burçtan insanlarla dostluk kuruyor ve yürütemiyorsunuz. Neden? Sorunuz ise hep yanıtsız…
Karar sizin, haritanızı çözümlenmesini istemek ya da istememek hakkını da doğuştan potansiyel olarak saklı tutuyorsunuz…Astroloji, anlamlı, derin, kadim bilgeliklerin günümüze bir uzantısından başka bir şey değildir. Kova Çağının,günümüz insanına sunduğu pek çok yeni olasılıktan bir tanesi de bu kadim öğreti, ASTROLOJİDİR...
''ASTROLOGUN GÖREVİ''


Doğum haritamız, tıpkı bizim gibi canlı, yaşayan bir mesaj taşır. Uyarıları ve yol gösterici yönleri vardır. Bir doğum haritası asla statik ve durağan bir kaderi işaret edemez. Riskler ve seçeneklerle dolu bir nehir gibi akıp giden, bazen dalgalanan, bazen coşup taşan, bazen de durgunlaşan bir yaşamı işaret eder. Astrologun bu noktadaki görevi son derece önemlidir. O, uyuşmak ya da rahatlamak için insanın kendine söylediği yalanlara katılmamak, daha dolu, daha verimli bir yaşam için potansiyeli tanıtmak durumundadır. Ne dedik? Her şey insanda başlar, insanda biter. Gelişmek ve değişmek isteyenler için astroloji bir altın anahtardır ama söylenenleri duymak istemiyorsanız da, anlatılanların bir kulaktan girip, diğerinden çıktığı eğlendirici bir sohbete de dönüşebilir. Unutmamalıyız ki, insan ancak kendisi isterse yaşamı değişir.


YILDIZLAR İLERİ DOĞRU İTERLER AMA ZORLAMAZLAR

Astroloji bir sanattır,sadece matematiksel sayıları belirli bir düzene göre sıralamak değil. Dayanak noktası, çıkış noktası matematik ve astronomi olsa da çözüm ve yorum işin içine girdiği için astrolog, bilimsel ciddiyetten ayrılmadan, elde ettiği verileri yorumlayan kişidir.
Kitaplar ve bilgisayarlar bir insanın kişiliğine ait özellikleri hakkında özel bilgi veremez. Onlar genel tanımlar içindir. Tek bir kişiye odaklandığınızda ise, onun bu gelen tanıma uyan ve uymayan yönleri de olduğunu görürsünüz. İşte bu noktada, bir doğum haritasını yorumlamak sezgisel bir işleme, bir şifre çözme işine dönüşür.Yorumun ne kadar doğru ve kullanılabilir olduğu, yorumu yapan astrologun sezgilerinin ne kadar güçlü olduğuna bağlıdır. Hiçbir bilgisayar yüzeysel astronomik bilgi vermenin ötesine geçemez.Astroloji, mikro kozmos ve makro kozmosu, yani bizi ve evreni inceler. Yaygın inanışın aksine, yıldızların ve gezegenlerin bizim üzerimizde bir etkisi yoktur.Gerçekte onlar evrende iş görmekte olan görünmeyen enerjilerin görünen yüzleridir. Gökyüzündeki semboller,insanoğlunun kullanması amacı ile evrenin koyduğu“işaretler” dir;demir,otlar ve rüzgarlar gibi. Astroloji haritanız,ruhunuz dünyada bedenleşmeyi seçtiğinde, doğduğunuz yer ve zamandaki gökyüzünün durumunu gösterir.Horoskopunuz, doğum anında aldığınız etkileri ve yaşamınız boyunca sizi çevreleyecek olan etkileri gösteren bir çeşit haritadır. Horoskop,yaşam boyu karşınıza çıkacak olan şartları gösterir.Neler olacağına değil, neler olabileceğine ışık tutar. Bundan ötürü, önceden bilgi vererek, herhangi bir şeyi değiştirmek için neler yapabileceğinize dair öğütte bulunur.Eski bir deyiş vardır; “yıldızlar ileri doğru iterler ama zorlamazlar”.
ASTROLOJİ ŞİFRELERİ ÇÖZER

Astrolojiyi ‘gerçeğe giden yol’ ya da ‘gerçeği işaret eden bir ok’ ya da bir ‘parmakla’ ifade etmek de mümkündür.Astroloji günümüz modern insanı için adeta bir şifre çözücü rolü oynar. Kendimiz hakkında aşağı yukarı diye tanımladığımız, kişilik özelliklerimizin ve algılarımızın düzenlenmesine yarar. Kendine dürüstçe bakmak isteyenlerin işaret tahtası ve şifre çözücüsü olur. Eğer doğum haritanıza baktırdıktan sonra aklınızda bir keskinlik, yüreğinizde bir netlik, adımlarınızda bir hafiflik, yolunuzda bir berraklık hissedemiyorsanız, o harita yorumu yeterli oldu, çok şey kazandım diyebilir misiniz ? Tabii ki, diyemezsiniz…
KADİM ASTROLOJİ VE YENİ BİLİM


Bin yılların içinden günümüze dek uzanan astroloji,önümüzdeki yıllarda daha büyük kitlelerin dikkatini çekecek ve insanoğluna, saklı potansiyelini kullanma konusunda gerçek bir öncü, gerçek bir lider olacak gibi gözüküyor. 21 YY. büyük yeniliklere çok açık. Tüm kalıplaşmış ve katılaşmış anlayışlarımız, bilimdeki ruhsallaşma ve bilim adamlarının evrenin dilini çözme konusundaki yeni araştırmaları ile değişmek daha doğrusu yenilenmek zorunda kalabilir. “Astroloji de, fizikte, kozmolojide ve biyolojideki yeni buluşlar evreni daha anlaşılır ve daha büyüleyici bir hâle sokuyorlar. Bütünsel Evren anlayışı katı düşünce sistemlerimizi yok mu edecek, yoksa güç mü katacak?” Bilim adamları bu soruyu hepimize soruyor.
20. yy biliminin en önemli özelliklerinden biri, tüm insanlık için samimî ve verimli tartışma ortamları hazırlamasıdır. Bu gidişle 21. yy tüm RUHSAL ÖĞRETİsistemleriyle bilimin uzlaştığı bir yüzyıl olacak .Günümüzde inançlarını geleneklerin dışında ele alan insanların sayısı hızla artıyor. Tanrı’nın varlığına inanan milyonlarca insan, bilimin ortaya koyduğu ölçümlere de esnek bakıyor, yani hem ruhsal bir inanca sahipler hem de bilimin desteğini ve ortaya attığı yeni evren modellerini reddetmiyor; inanç, anlayış ve düşünce kalıplarını bu yeni evren modelleriyle daha da zenginleştirebiliyorlar.

BİLİM ADAMLARI ARAŞTIRIYOR


Bilim adamları, keşfedilmeyi bekleyen bir fizik yasanın var olduğuna inanmaktalar. Bu yasa, sistemlerin, enerjiyle hangi şartlar altında aşılanıp, daha karmaşık yapılara dönüştüğünü belirlemektedir. Bazıları ise bu yasanın Tanrı’nın kanıtı olduğunu söylemektedir. Ama insanoğlunu çamurdan yaratan değil, daha uzun zaman ufuklarına sahip bir Tanrı’nın. Gerçekten de ilâhî bir tasarımın eseri olan bir evrende, hayat bir tesadüfler zinciri olamaz. Böyle bir tasarıma yakışan şey, evrenin hayatlar yaratmaya göre plânlanmış olmasıdır.
 
#2
YILDIZLAR


Aşağıdaki gezegenlerin hepsinin günlük hayatımızda önemli bir yeri vardır. Her burcun kendi yöneticisi olan bir gezegeni vardır. Ayrıca tüm gezegenler diğer burçlardan geçiş yaparken belirli özellikler verirler.


Güneş dünyadan gözüken en parlak yıldızdır. Güneş dünyaya hayat veren güç olduğu için astrolojide yaratıcı olarak yorumlanır. Güneş, yıldız olduğu için genellikle doğum haritasının yönetici gücü olarak alınır. Bir yıldız haritasında Güneş'in bulunduğu burç, harita sahibinin kişiliğini ve bu kişiliği nasıl belirttiğini gösterir. Bütün insanlar değilse bile pek çoğu doğduğu zaman Güneş'in bulunduğu burcun özelliklerini yansıtırlar. Bütün gazete ve dergilerde burçlar köşesinde bahsedilen Güneş burcunuzdur. Güneş olmadan hayat olamazdı. Güneş sizin bireyselliğinizi, kendinize özgü karakterinizi, amaçlarınızı, kararlığınızı, gururunuzu, canlılığınızı, sağlığınızı, kişisel başarınızı, sosyal başarınızı ve kalbinizi yönetir. Özet olarak Güneş sizin egonuzdur. Kendinizi nasıl gördüğünüz ve kendinize verdiğiniz değerdir. Bu gezegen sizin toplum içindeki yerinizi yani başkalarının sizi nasıl gördüğünü de belirler.

Gezegen sistemimizin kalbi sayılan Güneş, vücudumuzda kalbi ve omuriliği yönetir. Astrolojide Güneş Aslan burcunun yöneticisidir. Güneş "erkek" bir yıldız sayılır, babalık ve otorite kavramlarını kendisinde toplar. Babanızı, erkek patronunuzu, önemli erkek müşterilerinizi, hayatınızda önem taşıyan erkekleri, şu anki erkek arkadaşınızı ve erkek çocuğunuzu temsil eder.

Güneş sizi etkilemeyen herhangi bir gezegeni aydınlatır ve doğruları yansıtır. Onun için Güneş'in yıldız haritanızda diğer gezegenlerle olan açıları, ilişkisi siz ve geleceğinizle ilgili çok şeyler anlatır.

Diyebilirsiniz ki neden aynı burçtan olan insanlar birbirinin aynısı değil. (O zaman 12 burç olduğu için 12 tip insan olmalı idi!) Çünkü yükselen burcunuz var. Bu sizin doğduğunuz anda ufukta yükselen gezegendir. Bunu da doğum yeri ve saati ile hesaplayabiliriz.

Yükselen burç çok önemli olmakla birlikte eğer doğum saatini bilmiyorsanız gene de üzülmeyin. Güneş burcunuzla da çok şey öğrenebilirsiniz. Hayatınızın bolluk dönemlerini ya da kısıtlandığınız dönemleri öğrenebilirsiniz.

Güneş kendi bireyselliğinizi nasıl ifade ettiğinizi, egonuzun enerjisini nasıl açığa çıkardığını söyler. Güneş'in yıldız haritanızdaki diğer gezegenlerle olan ilişkisi de çok şey ifade eder. Güneş Zodyak'ın etrafındaki turunu bir senede tamamlar.


Mitolojide Merkür, tanrıların habercisi olarak bilinirdi. Astrolojide bu gezegen haberleşmeyi temsil eder. Her türlü konuşma, yazı, yolculuk bu gezegenin yönetimindedir. Sürekli olarak yeni bilgiler edinen, son derece hızlı ve her duruma kolay adapte olabilen bir gezegendir. Merkür mantık, anlayış ve görüşü temsil eder. Merkür'ün yıldız haritasındaki konumu, harita sahibinin nasıl bir zeka ve sinir sistemine sahip olduğunu, entellektüel seviyesini gösterir.

Vücutta Merkür, sinir sistemini, akciğerleri ve tiroid bezini yönetir. Her çeşit bilgi, öğrenme ve ulaşım merkür tarafından idare edildiği için Merkür'ün geri gittiği zamanlarda iletişimde aksaklıklar meydana gelir, yanlış anlaşılmalar olabilir. Herhangi bir anlaşma imzalamak, önemli kararlar almak için iyi bir dönem değildir.

Bu gezegen konuşmayı ve fikirlerin nasıl ifade edildiğini yönetir. Merkür'ün bulunduğu ve ev, sizin bilgiyi nasıl toplayıp dağıttığınızı söyler. Merkür ters açılar aldığı zaman diğerleri fikirlerinize karşı çıkabilir ya da çok fazla konuşabilirsiniz. Yıldız haritanızdaki diğer gezegenlerle olumlu açılar yaptığı zaman ise yeni anlaşmalar, sözleşmeler yapmak, yeni bir araba almak hatta konferans vermek için iyi bir zaman olacaktır. Merkür aynı zamanda yakın akrabaları, haritaları, mektupları, postayı, seyahati, planları, randevuları, yolu, taşıtları, reklamcılık, yayımcılık, satış, halkla ilişkileri ve internet üzerinden verilen servisleri yönetir. Sanal dünyanın yöneticisi ise Kova'dır. Acele posta, kurye hizmetlerinin de yöneticisi Merkürdür. Astrolojide Merkür, İkizler ve Başak burçlarını yönetir.

Merkür her burçta 2-3 hafta geçirir. Fakat geri gittiği zamanlarda bir burçta 10 hafta kalabilir. Zodyak'taki turunu bir senede tamamlarken, Güneş'ten hiçbir zaman uzaklaşmaz.


Mars eski Romalıların savaş tanrısıydı. Eski astrologlar bu gezegenin şiddet ve ani öfkeyi temsil ettiğini düşünürlerdi. Günümüzde astrologlar, Mars'ın yıldız haritasında daha çok atılganlık ve enerji derecesini gösterdiğini kabul etmektedirler. Mars erkeksi bir gezegendir ve saldırgan, güçlü, girişimci, enerjik, cesur, yarışçı, cüretkar, ateşli özellikler verir. Her tür ihtiras, sağlık, ve liderlik yeteğini belirtir. Bütün kesici aletleri, silahları, ateşi ve yanıcı herşeyi temsil eder. Mars vücutta cinsel salgı bezlerini, kasları, idrar yollarını, üretim organlarını ve böbrek üstü bezleri yönetir. Dayanıklılık ve kararlılık isteyen herhangi bir olayda Mars'ın diğer gezegenlerle uyum içinde olması gerekir. Mars iyi açılar yaptığı zaman hemen hemen her durumda ayakta kalmanızı ve ilerlemenizi sağlayacak kapasiteye sahiptir. Mars enerjisinin çok olduğu dönemlerde öfke patlamaları ve ve kaza olasılıkları artar.

Mars Zodyak etrafındaki turunu iki senede tamamlar ve her burçta ortalama altı hafta kalır. Geri gittiği zamanlarda ise aynı burçta 7-8 ay kalabilir. Astrolojide Mars Koç burcunun yöneticisidir. Aynı zamanda Akrep burcunun da ikinci yöneticisidir.


Satürn'ün genel etkisi Jüpiter'in bolluk ve neşe etkisinin tersidir. Kısıtlamalara, hayal kırıklıklarına neden olan ve genellikle daha fazla sorumluluklar yükleyerek insanı disiplinli olmaya zorlayan soğuk bir gezegendir. Hayat bize çok şey öğretir. Satürn bir öğretmene benzer, verdiği dersler genellikle serttir ama bu dersler bizi başarıya götürür.

Satürn, düşünce, konsantrasyon, süreklilik, somut ödüller, sebat, hırs ve verimlilik gezegenidir. Bu görev duygusu ile dolu gezegen tedbirli olmayı, zorlukları, gecikmeleri, kısıtlamaları, kuralları, sorumluluk duygusunu, acıyı, korkuyu, inkarı, bir şeyi zor yoldan elde etmeyi, otoriteyi ve disiplini yönetir. Bu kadar olumsuz özelliklerine rağmen Satürn olmasaydı başladığımız hiçbir işi bitiremez, ilerleyemezdik. Geriye baktığımız zaman, karşımıza çıkmış olan en büyük zorlukların bize güç kazandırdığını, karakter yapımızı kuvvetlendirdiğini görürüz.

Satürn kestirmeden gitmeyi sevmez. Özellikle kaçındığımız olaylarla yüzyüze getirir. Zor ve acı yoldan da olsa olayların üstesinden gelmemizi sağlar. Yıldız haritasında Satürn'ün dokunduğu yerlerde yavaşlama olur. Satürn bize olgunluk getirir, sabırlı ve fedakar olmayı öğretir.

Satürn vücutta cilt, kemikler ve safra kesesini yönetir. Astrolojide Satürn, Oğlak burcunun yöneticisidir. Zodyak'taki turunu 29 yılda tamamlar ve her burçta iki buçuk sene kalır.


Neptün gezegeninden "esrarlı" diye söz edilir. Mitolojide Neptün, deniz tanrısıdır. Aslında deniz de bilinmeyen ve sınırsız bir unsurdur. Neptün sınırları aşmayı ve engelleri yıkmayı temsil eder. Ama bu yıkma daha çok düşünce şeklinde ortaya çıkar. Neptün'ün yıldız haritasındaki yeri bu düşünce ve sezginin ne şekilde kullanılacağını gösterir.

Venüs'ün bir oktav yukarısındaki Neptün soyut anlamda güzellikler getirir. En güzel müziği, şiiri, edebiyatı, biçim ve seçkin beğenileri yaratan sanatçıların ilham perisidir. Rüyaların, bilinçaltının, hayallerin, yanılgıların, fantezilerin, sihirli ve büyüleyici her şeyin yöneticisidir. Genelde Ay'ın yönettiği sezgileri güçlendirir. Çok şefkatli ve merhametli olan Neptün başkaları için kendini feda eder. Başkalarının acılarına ortak olma, fedakarlık, vericilik gibi özellikler getirir.

Neptün arındırır, temizler ve saflaştırır. Kabalığa tahammülü yoktur ve yakınından geçen diğer gezegenleri de arındırır ve saflaştırır. Son derece duyarlı olan Neptün bizim de duyarlı olmamızı sağlıyarak sanatçı ve yaratıcı yönümüzü ortaya çıkarır.

Sembol ve hareketlerle olan bütün sanatların yani fotoğrafçılık, ***** bale, dans, müzik, resim ve şiirin yöneticisidir.

Neptün herşeyden önce "sis"tir. Bizim günlük hayatın gerçeklerinden kaçıp hayallere sığınmamızı sağlar. Her türlü kısıtlanmayı reddederek bunları aşmaya çalışır. Sis ve bulanıklığı temsil ettiği için gerçekleri görmemize engel olur. Kendi kendimizi kandırmamıza, başkaları tarafından kandırılmamıza, yanlış anlamamıza ya da yalış anlaşılmamıza sebep olur.

Göz kamaştırıcı, ihtişamlı şeyleri temsil ederken gerçekleri göstermez. Hayatın gerçeklerini soğuk bir şekilde önümüze koymak Satürn'ün, bize ilham kaynağı olmak ise Neptün'ün görevidir.

Neptün vücutta lenf bezlerini, hipofiz bezini yönetir. Ayrıca uykuyu temsil eden de Neptün'dür. Astrolojide Neptün Balık burcunun yöneticisidir. Zodyak turunu 146 yılda tamamlar ve her burçta ortalama 14 yıl kalır.


Ay, dünyamızın bir uydusu olduğu ve bize diğer gezegenlerden çok daha yakında bulunduğu için yaşamımız üzerinde doğrudan bir etkisi vardır. Özellikle Ay'ın suların kabarması ve çekilmesi yani gelgitten sorumlu olduğunu biliyoruz. Bilim, Ay'ın bütün sıvıları etkilediğini ortaya koymuştur. Vücudumuzun büyük kısmı da sudur ve dolayısıyla Ay bizi doğrudan doğruya etkilemektedir. Bir yıldız haritasında Ay'ın konumu çok önemlidir ve o kimsenin yaşam karşısındaki tutumunu, bilinçaltı tepkilerini ve güçlü temel davranışlarını gösterir. Bazı durumlarda Ay daha güçlü bir konumdadır ve etkileri Güneşin bulunduğu burcun özelliklerinden daha belirgin olabilir. Bir insanın diğerleri üzerinde bıraktığı ilk etki Ay'ın onun yıldız haritasındaki konumu hakkında bilgi verebilir.

Ay sizin iç karakterinizi, gizli kalmış yönlerinizi, sadece sizi çok yakından tanıyanların bildiği kişilik özelliklerini temsil eder.

Ay genel olarak duyguları temsil eder. Ay sizin en derin duygularınızı, içgüdülerinizi, sezgilerinizi, heyecanlarınızı ve tepkilerinizi açığa çıkarır. Aynı zamanda özel hayatınızı, ev ortamınızı yönetir.

Ay dişidir; annenizi ve hayatınızda önem taşıyan kadın karakterleri yönetir. Karınız, kız arkadaşınız, kadın patronunuz, eski karınız, büyük anneniz ve kızınızın yöneticisidir.

Güneş sizin geleceğinizi temsil ederken Ay ise geçmişinizi temsil eder. Ay sizin köklerinizi, duygusal gelişmelerinizi, temelinizi yönetir.

Duygularınızı nasıl açığa vurduğunuz ise diğer gezegenlerin Ay'a yaptığı açılarla anlaşılır. Özellikle kadınsanız yıldız haritanızdaki ay sağlığınızla ilgili önemli ipuçları verir.

Ay dünyadaki bitkilerin büyümesine neden olduğundan verimlilikle de ilgili sayılır. Astrolojide Ay, Yengeç burcunu yönetir. Bu burç annelik duygusunu simgeler. Vücutta da Ay göğüsle, mide ve sindirim sistemi ile ilgilidir.

Her gezegende 2-3 gün kalır ve 28 günde Zodyak turunu tamamlar. Yeni Ay doğduğu zaman başlangıçlar, yeni şeyler için en uygun zamandır. İki hafta sonra dolunay olduğu zaman ise (haritanızda düştüğü yere göre) hasat yani olayları sonuçlandırma zamanıdır.


Venüs ya da diğer adıyla Afrodit, çekicilik, tutku, istek ve sonsuz aşk tanrıçasıdır. İnsanlığın ilk çağlarında Venüs, gençliği, dişiliği ve güzelliği simgelerdi. Venüs duyguları, aşk hayatını, şehveti yönetir. Efsanevi dişi gezegen Venüs aynı zamanda güzelliği, modayı, güzel sanatları temsil eder ve hayatımızı güzel şeylerle doldurur. Müzik dinlemek, lezzetli yemekler yemek, baş döndüren bir parfüm koklamak, muhteşem bir sergi gezmek ya da sevgilinizi baştan çıkartmak için fırsatlar yaratır. Venüs Güneş gibi hayat veren bir gezegen değildir ama onsuz bir dünya kapkara ve renksiz olurdu.

Venüs zevklerine düşkündür fakat ahlaki değerlere önem vermez. Onu frenleyen ise Satürn'dür. Venüs'ün etkisi ile zevklerinizde aşırıya kaçabilirsiniz. Fazla yemek yemek, içki içmek, fazla para harcamak ya da sık sevgili değiştirmek gibi sonradan pişman olacağınız hareketlerde bulunabilirsiniz. Merkür gibi Venüs'de Güneş'e yakındır. Her burçta 2-3 hafta kalsa da geri gittiği zamanlarda bir burçta 4 ay kalabilir. Venüs Boğa ve Terazi burcunun yöneticisidir.


Mitolojide tanrıların babası olarak bilinen Jüpiter neşe, bolluk, zevk, zenginlik veren bir güçtür. Astrolojide bu gezegen en büyük yardımcı, en fazla iyilik eden güç sayılır. Dokunduğu herşeye bolluk veren Jüpiter şans gezegenidir. Yıldız haritasında geçtiği evlere (o evlerle ilgili konularda) bolluk verir. Jüpiter'in doğum haritasındaki konumu kişinin zevke olan düşkünlüğünü belirtir.

Jüpiter varlık, zenginlik, ve maddesel kazançları yönetir. Ayrıca görüş, iyimserlik, inanç, sadakat, adalet, güven ve akıl getirir. Jüpiter kafanın ve işlerin gelişmesini gösterir. Onun için din, felsefe gibi konularla ticaret, ekonomi gibi konular Jüpiter'e bağlıdır.

Güneş sistemindeki tüm gezegenlerin toplamından (Güneş dışında, o bir yıldızdır) daha büyük olan Jüpiter'e bolluk gezegeni denir. Büyük bir resim çizerek sizin her konuda büyük düşünmenizi ister.

Bazen Jüpiter geçtiği evle ilgili konularda daha derin anlamlar arayarak felsefe yapmanıza sebep olur. Eğitimi, özellikle yüksek okul eğitimini destekler. Uzak yolculuklar da eğitim evinin bir parçasıdır ve Jüpiter haritanızda harekete geçtiği zaman çeşitli nedenlerle uzak yolculuklara çıkabilirsiniz.

Jüpiter, vücutta karaciğeri ve hipofiz bezini yönetir. Astrolojik olarak Yay burcunun yöneticisidir. Zodyak'taki turunu 12 senede tamamlar ve bir sene boyunca bulunduğu burca şans dağıtır.


Uranüs sürprizler ve beklenmedik olaylar gezegenidir. Geleceği, yeni teknolojiyi, internet ve sanal ortamı temsil eder. Yenilikçi, önceden bilinmeyen, sürpriz dolu, deneyci ve geleceğe dönük şeylerin gezegenidir. Uranüs toplumların, uygarlıkların, kurumların düzenlerini sarsıp yeni düzenlere başlamalarına neden olur. Ani değişiklikler, isyan, bağımsızlık ve şok getirir. Evrensel gerçeğin peşinde çabuk ve özgürleştirici sonuçlar getirir. Uranüs duygusal değildir, objektiftir. Yıldız haritalarında güçlü bir Uranüs etkisi ile doğanlar çağlarının ilerisinde düşünce yapısına sahip olurlar. Bu kişiler eşitlik, özgürlük, demokrasi ve çevre konularında çok duyarlıdırlar. Uranüs'ün yıldız haritasındaki yeri kişinin değişiklik, yenilik yapma gücü konusunda fikirverir. Buna ihtilalci değişiklikler, düşünmeden harekete geçme, akla gelmeyen şeyleri yapma ve kişisel özgürlüğü arama gibi konular da dahildir.

Uranüs bilimi, elektriği ve astrolojiyi yönetir. İyi astrologların yıldız haritalarında Uranüs önemli bir konumdadır. Vücutta ise kan dolaşımını, kanı, beyni yönetir. Astrolojide Kova burcunun yöneticisidir. Bu gezegen her burçta yedi sene kalır ve 84 yılda turunu tamamlar.

Mitolojide yeraltı tanrısını simgeler. Pluto bilinmeyeni, yani ölüm ve ölümden sonraki hayatı temsil eder. Yeniden doğuşun, dönüşümün, başkalaşımın, başlangıç ve bitişin gezegenidir. Pluto psikolojik bakımdan bilinçaltını gösterir. Saplantıları, tabuları, alışkanlıkları, krizleri, yaşam ve ölüm gibi temel konuları yönetir.

Yıldız haritasında yer değiştirirken kişinin her türlü zorluğun üstesinden gelmesini sağlar. Pluto bulunduğu herhangi bir ev ya da yakınlaştığı gezegene yoğunluk ve güç verir. Pluto'un yıldız haritasındaki yeri, bilinçaltındaki gizli güçleri kişinin ne ölçüde dışa vurabileceğini ve ne ölçüde kullanabileceğini gösterir. Yine gezegenin haritadaki yeri, yeni koşullar karşısındaki tutumu açıklar.

Pluto gizli kalmış, görülmeyen, saklanan şeylerinde yöneticisidir. Vücutta üretim sistemi, idrar yolları ve mesaneyi temsil eder. Astrolojik olarak Pluto Akrep burcunun yöneticisidir. Pluto 246 yılda turunu tamamlar ve bir burçta 32 yıl kadar kalır.
 
#3
Astroloji, yeryüzünün en eski, ama günlük yaşamın içinde en fazla yer alan konulardan biri... Amazon ormanlarından Grönland'a, Çin'den Afrika'ya, dünyanın her yerinde "yıldızların dili", her zaman insanların ilgisini çekti. Astrolojinin anahtarını bulmak amacıyla, bazı bölgelerde Ay'ın, Güneş'in ve yıldızların çevresinde düzenlenmiş karmaşık sistemler kuruldu. Bu sistemler, çoğu zaman halkların ritüellerinin, geleneklerinin ve mitolojilerinin de temelini oluşturdu


"Ben evrenin, evren de benim bir parçam"... Bir milyar Hintli, günümüzde bu düşünceyi paylaşıyor. Bu ülkede "Jotish" adı verilen astroloji, insanların günlük yaşamının ve zihinsel etkinliklerinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Astrolojinin tanımı ise oldukça geniş:

"Zaman ve gezegenlerin aracılığıyla insanın anlaşılmasının ve böylece geçmişin, şimdiki zamanın ve geleceğin bilinmesi"... Hindu dininin kurucu metinleri olan 400 bin Veda dizesinin tamamı astrolojiye adanmış durumda.

Karmaşık Hint astrolojisinde Ay, merkezi bir konumda bulunuyor. Hint takvimi ve bu dinin ritüel tarihleri Ay'a göre belirleniyor. Güneş (Surya) ise, ana enerji ve zekânın kaynağı olarak gezegenlerin kralı. En önemli yere sahip yıldızlar (Ay, Mars, Merkür, Jüpiter, Venüs, Satürn ve Güneş) doğrudan her şeyi etkiliyor. Bireyin doğum anında bu yıldızlara göre konumu, onun geçmişini, kaderini ve gelecekteki yeniden doğuşunu belirliyor. Çünkü, Hintliler'e göre, yıldızların insan vücudunda karşılıkları var ve bu noktalardaki titreşimler insanın ruhuyla ilişki içinde. Hintliler, yıldızlardan, gelecekteki olumlu etkileri okuyarak, olayların gidişatını değiştirebileceklerine inanıyorlar.

Nitekim, bu ülkede hiçbir şey rastlantıya bırakılmamış. Evliliklerin yüzde 90'ı, aileler arasında astrolojiye uygun olarak sonuçlandırılıyor. Hindistan'da yaşam, bir dizi astrolojik seremoni çerçevesinde biçimleniyor. Çocuk doğar doğmaz bir astrolog çağırılıyor ve ona "gizli" bir astroloji adı vermesi isteniyor. Bu ad, sadece aile tarafından biliniyor ve açığa çıkması büyük bir felaket olarak yorumlanıyor.

Evlilik sırasında her ayrıntı yıldızlara göre düzenleniyor. Törende, bütün davetlilerin yüzlerini doğuya, "Tanrıların Kenti"ne çevirmeleri gerekiyor. Gelin, Mars gezegeninin simgesi olan kırmızı bir elbise, damat ise Jüpiter'in simgesi sarı bir elbise giyiyor. Evlerde, yatakların baş kısmı her zaman doğuya, güneşin hayat bulduğu noktaya döndürülüyor. Sadece yakma töreni sırasında cesedin başı kuzeye, yani ölüler yönüne çevriliyor. Eğer bir kişi astroloji açısından kötü bir günde ölmüşse, ceset yakılmadan önce 5 gün bekletiliyor. Bu süre içinde kötü yıldızların etkisini uzaklaştırmak için kâğıttan yapılmış beş maket yakılıyor.

"Kendi doğasını bilmeyen, geleceğini yaratamaz"... Çinliler, Konfüçyüs'ün bu sözlerinden hareket ederek, tam 5000 yıldır gökyüzüne bakarak kaderlerini çiziyorlar. Bu süreç, her ne kadar Maocu rejim döneminde geçici bir duraksama yaşadıysa da, son on yıldır dünyanın en büyük nüfusuna sahip bu ülkenin insanları, yine astrologlarının peşinden gidiyorlar.

Rejimin sertliğine karşın, astroloji sayfaları içeren günlük ve haftalık yayınların sayısı her geçen gün artıyor. Bazı ünlü astrologların kapısında 5 ay sonrasına randevu alınıyor.
Çin astrolojisi, evren ve onun içinde insanın yeri görüşünden yola çıkan oldukça karmaşık bir sistem. Öncelikle, insanın evrenin bir parçası olduğuna ve bu nedenle de, daha iyi yaşamak için gezegenlerin etkisini dikkate almak gerektiğine inanılıyor. Çin astrolojisinde 107 ana yıldız var. Bunlara numaralar verilmiş ve her numara bir akupunktur noktasına denk düşüyor. Ancak, batı kültüründen farklı olarak, Çinli astrologlar, danışma seanslarında, yıldızların gökyüzündeki somut konumlarından yola çıkmıyorlar. Bu tür hesapların, binlerce yıl önce yapıldığını ve artık değişmez olduğunu kabul ediyorlar. Onlara göre, tüm yıldızlar arasında, sadece Ay farklı bir uygulamayı gerektiriyor.
 
Üst